5. Uluslararası katılımlı Özürlüler Vakfı Kongre ve Sosyal Etkinlikleri 2010

Özürlüler Vakfı Kongre ve Sosyal Etkinlikleri 2010 | 28-30 Mayıs 2010 | Haliç Kongre Merkezi

Hatırlatmanız harika oldu. Bana mail geldiği gün girmiştim ve online kayıt yaptırabilmek mümkün değildi. Telefon açıp düzeltmelerini istemiştim. Kayıt oldum az evvel ve benden sadece 10 lira kestiler. Kongre için biraz ucuz bir ücret değil mi bu? Ben mi yanlış birşey yaptım sizce? Bilen, anlayan bir el atarsa memnun olurum.

29 Mayıs Cumartesi günü ilgimi çeken oturum;

13:00-14:30 ULAŞIM VE ERİŞİLEBİLİRLİK HAKKI

Oturum Başkanı: Özlem BELİR - Yüksek Mimar

Yalçın EYİGÜN
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Ulaşım Daire Başkanlığı Raylı Sistem Müdürlüğü

Osman ÇAKIR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
İ.E.T.T.Genel Müdürlüğü Basın Yayın Reklam Müdürü

Özürlüler İçin Ulaşılabilirlik Konusunda Yasal Düzenlemeler
ve Uygulamalar
Deniz ÇAĞLAYAN GÜMÜŞ
Şehir Planlamacısı Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı

STK ve Engelli Gözüyle Erişebilirlik
Hakan ÖZGÜL
Türkiye Kas Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

Görme Engellilerde Erişilebilirlik
Bülent KELLECİ
Görme Özürlüler Derneği Genel Başkanı

Ömer YILDIZ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü

Sonrasında bir de atölye çalışması var. Merak ediyorum neler yapılacak. Muhtemelen ona da kalırım.

Son gün de istihdam hakkı ile ilgili konu ilgimi çekiyor. Umarım ona da gidebilirim.

Özürlülerinde katılmasını isteseydiler. Kayıt ücreti diye bir şey koymazlardı.
Kendi aralarında konuşup yiyip içip eğlenip gidecekler ve bunu özürlüler vakfı organize edecek.

Özürllülere yarım etmek istiyoesan sponsor bulup özürlüleri ücretsiz oaraya taşıyıp anydınlatılmalarını ve katılımlarını sağlarladı.

Bu kadar önyargı biraz fazla değil mi sayın aferits?
Özürlülere kayıt ücreti olduğunu nereden çıkardınız?
Ayrıca ulaşım sağlamadıklarını nereden biliyorsunuz?
Bir kere girip baktınız mı merak ediyorum gerçekten.
Şu siteye girdiğimden beri sizlerden 1 kere bile dernek ve vakıflarla alakalı iyi bir cümle duymadım ve gerçekten utanıyorum bunu söylerken. Sırf bu yüzden de hayatım boyunca yapmamaya özen gösterdiğim birşeyi yaptım. Ben de tanımadan, bilmeden önyargılı yaklaşmaya başladım. Sonra dedim kendime, "dur yapma, sen bir tanı beğenmiyorsan eleştirini yap". O yüzden bu kongreye gitmek için can atıyorum.

Kongre özürlülere bedava. Bizlere ise sadece ve sadece 10 lira. Ulaşımı da sağlıyorlar, "nasıl gideceğim, nerede bu yer" diye düşünmek zorunda da kalmadım.

En azından engelli olmayanları soğutmayın lütfen dernek veya vakıflardan olur mu? Teşekkür ediyorum.

Ayrıca eklemeden edemeyeceğim. Görme özürlü ve omurilik felçlilerinin refakatçileri de ücret ödemeden girebiliyor kongreye

Veritas..
Şu verdiğim linkteki daha önce yapılan tartışmalara bir göz atarmısınız lütfen..
Sonra yeniden başlayalım istersen tartışmaya..
http://www.engelliler.biz/forum/ayr...n-ozurluler-vakfi-ve-benzerleri-tartisma.html

Sevgili kuyucak,

Benim istismarcı derneklerden ve vakıflardan bihaber olduğum fikrine kapılmayınız lütfen. Amacım tartışma içerisine girmek değil, çünkü tartışabilecek bilgi birikimine sahip değilim bir kere. Sadece bana da önyargılı bir bakış açısını aşıladığınızı dile getirmek istedim ve bundan rahatsız olduğumu fark ettim. Nedenine gelince, belki daha önce de paylaşmışımdır. 12 yaşımda başladım ben gönüllü çalışma hayatına. İşitme engellilerle, otistik çocukların sosyalleşmesi üzerine ve genel olarak sahillerdeki çöp toplama işlerinde çalıştım. Sonra üniversite ve kendi işimi yapma duygusuyla bambaşka bir ruh haline girdim ve bütün bu işleri bıraktım. İstanbul'a geldiğimde maaşlı bir işe girmek zorundaydım ve ne olacağını bulamadım. İktisat mezunuyum ama bu konuda birşeyler yapmak istemiyordum, özel sektöre girmek istemiyordum ve STK'ya girme kararı aldım. O sırada da bu siteyi buldum, okudum, sevdim ve takip etmeye karar verdim. Ben içinde değilim engelli STKlar'ının, haklısınız. Bilmem mümkün değil. Tek tip STK olmadığını da biliyorum. Rant için kurulan, istismarcı STKlar'dan geçilmiyor ülkemizde. Bunu bilmeyen yok, ama hangisi öyle? Ben bunu görmeden birşey söyleyebilir miyim? Hayır. Peki benim ağzımdan Özürlüler Vakfı süper işler yapıyor, yanlış biliyorsunuz gibi bir cümle çıktı mı? Hayır.

Söylenenlerin doğru olmadığını dile getirdim sadece. Kongre engellilere ücretsiz! Hatta görme özürlü ve omurilik felçileri ile beraber gelecek olanlara da ücretsiz! Ayrıca servisler de var, çeşitli merkezlerden kalkacak! Ben sadece buna cevap verdim farkındaysanız sevgili kuyucak.

Birşeyi eleştirirken at gözlüklerini çıkarıp doğrusunu ve yanlışını görerek konuşmak gerektiğine inanıyorum. Her konuda objektif olmayı başarabilmekten yanayım.

Biraz daha içine gireyim, sizlerle engelli STKlarını da tartışacağım, ama sanırım bunun için en az 2 sene beklememiz gerekecek. Zira 6 aydır İstanbul'dayım ve tek bilgi kaynağım bu site.

Sevgili Veritas ..

İnan ki engelli STK (SİVİL TOPLUM KURULUŞU) yok..
Hepsi STK görünümlü SİVİL YARDIM KURULUŞU olmak için çırpınıyor.. Kuruluşun giderleri ve yardım için(!?) tüm enerjilerini harcıyorlar.. Tüm yaşam felsefelerini inkar ediyorlar.. Tüm belediye ve devlet kuruluşlarının hatta yardım severlerin kapılarını aşındırıyorlar.. Yalvarıyorlar, acındırıyorlar, bizlerin onurlarıyla oynuyorlar.. İçlerinde bunun yanlış olduğunu bilenlerin sayısı oldukça fazla.. Ancak yöneticilerinin meslekleri bu olmuş.. Sosyal bir statü sağlıyor konumları onlara..

Bakın STK adına tek kuruluş Engelliler.Biz .. Oda sanal bir kuruluş.. Buradan çıkan genç kafalar yeni engelli STK larını mutlaka oluşturacaklardır.. Bundan hiç kuşkum yok benim..
STK ların amacı devlete ve yerel yönetime baskı unsuru olmak ve topluma sakatların da insan olduklarını anlatmaktır.. Bu kadar basit olmalıdır STK ların tüzükleri ve işlevleri..

Sevgili kuyucak,

Söylediklerinizi gayet iyi anlıyorum ve itiraz da etmiyorum gördüğünüz gibi. Sadece benim de içlerine girip görmem lazım diyorum. Ayrıca şunu da söylemeden edemeyeceğim. Aktardığınız deneyimlerinizi, bilgilerinizi (herkesinkiler için söylüyorum) kafamın bir yerinde tutuyorum. Karşılaştığım durumlara göre paketçikleri açıp "aaa evet bunu ... söylemişti" diyeceğimden de eminim.

Ayrıca bu siteyi kesinlikle bir STK olarak göremiyorum maalesef. Daha önce ben de öyle düşünmüştüm. Aslında hala burada olan pek çok insanın bir araya gelebilse harika işler çıkaracaklarından eminim. Bu site açısından söylüyorum, çabalanmış, çok güzel işler başarılmış. Tebrik etmeden, önünde şapka çıkarmadan kimse duramaz.

Aynı konudan bahsetmiyoruz maalesef. Kongreye gitmek için can atıyorum, yine söylüyorum. Onun dışında engelli STKları'nı bilmeden dışarıdan ahkam kesemem diyorum o kadar. Sanırım açık olmuştur bu sefer.

Sevgili Veritas..

Elbet haklısın, önyargı zaten tüm olumsuzlukların ilk basamağı..Gitmek istemeni de saygıyla karşılıyorum.. Bizim gibi insana inanan insanlara şunu yapma bunu yap demek yakışmaz..
Hatta özellikle gitmeni isterim..
Ben özellikle gidiyorum gidebildiklerime.. Mesela bu sene Antalya’da toplanan TSD başkanlar toplantısına ve Ortopedik Engelliler Federasyonu toplantılarına katıldım.. Onlarla yemek yedim, geceledim.. Zaten bir çoğunu çok eskiden beri tanıyorum.. Ben oralarda sürekli inandığım düşünceleri anlatıyorum.. En çokda bu yüzden gidiyorum demeyeceğim.. Bu kendimi övmek olur.. Dedim yaaa onların bir çoğu eski Dostumdur ve onlarla olmak hoşuma gidiyor.. Ancak ne düşündüğümü anlatmak içinde hiçbir fırsatı kaçırmam..

Seninde orada ‘’burada konuşulan konular ile yaptığınız kampanyalarda öne çıkardığınız sakatlar arasında nasıl bir bağ kurabiliyorsunuz?’’ demeni beklerim özellikle..

Gözlemlerini bizlerle paylaşman dileğimle..

Teşekkür ediyorum sevgili kuyucak,

Sizinle fikir paylaşımında bulunmak benim için gerçekten çok öğretici. Buna müteşekkirim. Söylediğiniz şeyi yapabilir miyim bilemiyorum, çünkü bu bir kongre, toplantı değil.

Sonuçta oturumlar panel şeklinde gerçekleşecek, programa baktığımda yanlış birşey anlamadıysam tabii. Dolayısıyla yeni insanlarla ne kadar tanışmayı başarabilirim, soru-cevap bölümü yapıyorlar mı bunları bilemediğim için kesin birşey söyleyemiyorum. Ancak fırsatını yaratmaya çalışarak sizin söylediklerinizi dile getirmeye çalışırım elbette. Sebebine gelince benim gibi bu işlere kafa yormak isteyen pek çok insan olduğuna eminim, ancak bunca kötü sözden, bunca eleştiriden ürkmüş olabileceklerini düşünüyorum. Hadi genelleme yapmayayım, o da çok hakkaniyetli bir durum değil. Kendi adıma söylüyorum, ben gerçekten ürkmüştüm. Kendimi toparlamış olmama memnunum açıkçası. İstihdam ve erişebilirlik konuları ilgimi çekti kongrede. Onlarla ilgili olarak alacağım tüm notları sizlerle paylaşacağımdan emin olabilirsiniz. Umarım gönüllü olarak çalışmayı planladığım Kas-der'den de insanlarla tanışabilirsem harika olacak.

Bu arada STKlar ile ilgili bir tartışma yapacağız ya ben yetkinlik kazandığım zaman. Takriben 2 sene sonra. Kıçında Şimdiden sormak istiyorum. Sabancı Vakfı'nın engellilerle ilgili olarak yaptığı çalışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu başlık uygun değilse uygun bir başlıkta dinlemek isterim.

Aslında başlığı açan arkadaşa ayıp olacak ama kısaca şöyle anlatayım;
Sabancı Vakfı STK değildir..
Adı üstünde Vakıftır.. Vakıf, belli bir ekonomik yapının yada hayır severin sürekli bir gelir bağışladığı ve bu gelirin amacına uygun olarak dağıtıldığı kuruluş demektir.. Vakfın geliri bir kuruluş tarafından yada onun mülküne verilen gelir getirici (kira, hisse senedi yada bağış) unsurlardan oluşur.. O vakıfta yaşadığı sürece (genellikle çok güçlü olması düşünülmüştür) o geliri kuruluş amacına uygun olarak harcar..
Bu bakış açısı ile elbet Sabancı Vakfı ekonomik olarak çok güçlüdür ve amacına uygun hizmet verecektir..
Fakat diğer vakıflar böyle değildir.. Çok zayıf ekonomik koşullara sahiptir.. Hatta kendini koruyacak ve yürütecek koşullara bile sahip değildirler.. Onlarda sağa sola kendilerini yaşatacak ve amaçlarına hizmet edecek (!?) para arayışı için saldırırlar.. Vakıfların ne yazık ki çoğunluğu böyledir..
Niye vakıf kurulur dernekten farklı olarak? Çünkü üye, seçim ve denetim derdi yoktur.. Fakat bunlar kendilerini STK gibi göstermek için çabalamaktadır.. Sebebi yardıma ihtiyaçları vardır ve kamuoyuna ulaşmaya çalışmaktadırlar..
Sonuç; Sabancı gerçek bir vakıftır.. STK olmak gibi derdi yoktur..
Ötekiler ne vakıftır nede STK dır.. Koşullara uymaya çalışan kurumlardır..

Bence de bunu buraya yazmanız pek olmamış, o yüzden ben bu konuşmaya başka bir yerde devam edeceğim.

Konuya dönmek adına Kongre'ye son 4 gün kaldı diyorum sadece.

Bugün benim için kongrenin ilk günüydü, çünkü maalesef çalıştığım ve bizim de kendi zirvemiz olduğu için cuma günü gidememiştim. Paralel oturumlar şeklinde yapılmış olması gerçekten çok üzücü. Bütün konuları dinlemek çok isterdim ancak bugün sadece ulaşım ve erişim hakkı ile ilgili olan oturumları takip edebildim. En son da hasta hakları ile ilgili oturumun yarısına katılabildim. Oldukça bilgilendiriciydi benim için.

Erişim konusunda ilk girdiğim panelin ana teması evrensel tasarımdı. Pek çok gereklilikten bahsedildi. Mimarlar vardı. Pek çok örnekler verdi, ama hep benim bile bildiğim konulardı maalesef. Somut olarak yapılmış pek fazla şey göremedim maalesef, ancak üniversitelerde verilen derslerde bu konuların işleniyor olması oldukça sevindiriciydi tabii. Umarım mimar olarak üniversiteden çıkacak olan arkadaşlar -ki pek çok genç vardı- mimarlık yapmaya başladıklarında engellilerin erişim hakkını göz önünde bulundurarak herkese yönelik tasarımlar yaparlar.

İkinci oturum ulaşım ve erişilebilirlik hakkı ile ilgiliydi. Bu sefer İBB'den ve şehir planlamadan insanlar da sunum yaptı, ancak sorulara cevap verme konusunda çok eksik kaldılar. Raylı sistemlerdeki özürlü uygulamaları anlatıldı. Otobüsler konusunda bilgi verildi. Raylı sistemlerle alakalı katılımcıların fikirleri oldukça olumluydu. Sorunları dinledikleri ve kısa süre içerisinde cevap verdiklerini söylüyorlardı. Ancak katılımcılar otobüslerle alakalı olarak sorularını yöneltince cevapsız kaldılar. Zaman zaman bizim sitemizde de konuşulan dilekçe verilerek tahsis edilmesi gereken otobüslerin tahsis edilememesi ve otobüs şoförlerinin rampaları indirme konusundaki tembellikleri konuşuldu. Hatta bir katılımcı, şoförlerin ilgisizlikleri ve kendilerine zul gelen tavırları sebebiyle günlerce otobüs içerisinde git gel yapabileceğini söylüyordu. Kasder'den ve Görme Özürlüler Derneği'nden de konuşmacılar vardı. Her iki STK temsilcisi de şakayla karışık sinirli konuşmalarıyla karşımızdaydılar. Eminim STK'lara üye olan pek çok insan bundan memnundu ama ben pek memnun kalamadım. Soru sorasım bile gelmedi. Zaten soru kısmının da sonuna kadar kalamadım maalesef.

Son girdiğim oturum da hasta hakları ile ilgiliydi. İlk konuşmayı maalesef kaçırmıştım. Tıp etiği konusunda bir sunum vardı. Oldukça enteresan geldi. Notlarımı aldım sonrasında daha detaylı bilgi edinebilmek için. Tedaviyi ret hakkı ile ilgili sunum gayet enteresandı. Sonrasında da özürlü bebek doğumu ve tıp etiği konusunda bir sunum vardı. O da çok ilgimi çekti, ancak en son konuyu dinleyemedim. Hıv/Aids konusu ile özürlülük arasında bir bağ kurdu sunum yapan avukat hanım, ancak ilgimi çekmediği için dinleyemedim.

İlk günkü durumum budur. Konular enteresan, ancak içerik çok doyurucu değil. Yarının daha verimli olacağı kanısındayım.

Cumartesi günü yapılan "STK ve Engelli Gözüyle Erişebilirlik" konusun da tekerlekli sandalyeli bir engelli gözüyle yaşadıklarımızı anlatmak adına konuşmacı olarak bana teklif geldi. Fakat bana geç haber verildiğinden yanıtlamakta geç kalmış oldum. Benim yerime başka birisini ayarlamışlar. Umarım oradaki konuşmaların ve tartışmaların ileriye dönük faydalarını görmeyi umut ediyorum.

kongreye bende katıldım.Özürlülük konusunda gayet başarılı ve bilgilendiriciydi.
özürlü ve ailelerine ücretsizdi !
Ayrıca servislerinden faydalandım.orda görevliler oldukça ilgiliydi.kim yapıyo böyle bir çalışma bana bunu söyleyin ondan sonra arkadan böyle boş boş konuşun ! Burda herkesi kışkırtmayında yardımcı olunn !!!!!!!!!!