Yolda birini gördüm,
Zorlukla yürüyebilen
Koltuk deyneklere dayanan
Bir sakatı gördüm...
Aksaya aksaya gidiyordu,
Bir ara gerçekten yoruldu,
Birilerinden yardım bekler gibi
Zorlukla kaldırıma oturdu...
Gözleri ıslak ve kızarmış,
Kahrediyordu sanki dünyaya,
Neden? neden? sakatım der gibi
Boş vermişti bu güzel hayata...
Yavaşça yaklaştım yanına
Oturdum bende yanıbaşına,
Sil artık göz yaşını der gibi
Uzattım mendilimi yanağına...
Sordum nedir senin derdin?
Çokmu,çokmu acılar çektin,
Anlat bana derttaş der gibi
Dertli başını göğsüme yasladım...
Dedi...itirazım yok ben bir sakatım
Ama yokmu benimde yaşamaya hakkım,
Gülemeyeceksem eğer herkes gibi
Sizler son verin bitsin bu hayatım....
Uzanmadı şimdiye kadar dost bir el,
Ayaklarımda kalmadı hiç mecal...
Bügün git yarin gel der gibi,
Gelip bugün alsın dedim beni ecel...
Yıllardır her yerde iş ararım
Vermezler ben bir sakatım,
Alınmış ellerimden insanlık hakkım,
İşte ben toplumda kanayan yarayım...
Dostça yürekten elini sıktım,
Neredeyse bende ağlayacaktım,
Gözlerim kuruydu belki,ama
Kan ağlamaktaydı yüreğim...
Okşadım yıkılmış eğik başını,
Sil artık gözlerinin yaşını,
Bak hayat yaşamaya değer,
Dünyada neler var beterden beter...
Sana belki hor bakacaklar,
Sakatlığına acıyacaklar,
Ama yinede sana birgün,
Gerçek dostluk sunacaklar...
Göreceksin dünyan aydılanacak,
Yüreğindeki azgın fırtına durulacak,
Kanayan yaran elbet sarılacak,
İşte o zaman kalbine yaşam sevinci dolacak...
Acılar dertler ve hüzün,
Gülmeyecek sanırsın yüzün,
Zaman geçtikçe bana inan,
Eller görürsün sevgiyle uzanan...
Oturduğu yerden gülümseyerek kalktı,
Başı dikti,göğsü kabarmıştı,
Geleceğe azimle sarılmıştı,
Arkasından baktığımda artık
...........Aksamıyordu....Aksamıyordu,
Emrullah Maksom
Zorlukla yürüyebilen
Koltuk deyneklere dayanan
Bir sakatı gördüm...
Aksaya aksaya gidiyordu,
Bir ara gerçekten yoruldu,
Birilerinden yardım bekler gibi
Zorlukla kaldırıma oturdu...
Gözleri ıslak ve kızarmış,
Kahrediyordu sanki dünyaya,
Neden? neden? sakatım der gibi
Boş vermişti bu güzel hayata...
Yavaşça yaklaştım yanına
Oturdum bende yanıbaşına,
Sil artık göz yaşını der gibi
Uzattım mendilimi yanağına...
Sordum nedir senin derdin?
Çokmu,çokmu acılar çektin,
Anlat bana derttaş der gibi
Dertli başını göğsüme yasladım...
Dedi...itirazım yok ben bir sakatım
Ama yokmu benimde yaşamaya hakkım,
Gülemeyeceksem eğer herkes gibi
Sizler son verin bitsin bu hayatım....
Uzanmadı şimdiye kadar dost bir el,
Ayaklarımda kalmadı hiç mecal...
Bügün git yarin gel der gibi,
Gelip bugün alsın dedim beni ecel...
Yıllardır her yerde iş ararım
Vermezler ben bir sakatım,
Alınmış ellerimden insanlık hakkım,
İşte ben toplumda kanayan yarayım...
Dostça yürekten elini sıktım,
Neredeyse bende ağlayacaktım,
Gözlerim kuruydu belki,ama
Kan ağlamaktaydı yüreğim...
Okşadım yıkılmış eğik başını,
Sil artık gözlerinin yaşını,
Bak hayat yaşamaya değer,
Dünyada neler var beterden beter...
Sana belki hor bakacaklar,
Sakatlığına acıyacaklar,
Ama yinede sana birgün,
Gerçek dostluk sunacaklar...
Göreceksin dünyan aydılanacak,
Yüreğindeki azgın fırtına durulacak,
Kanayan yaran elbet sarılacak,
İşte o zaman kalbine yaşam sevinci dolacak...
Acılar dertler ve hüzün,
Gülmeyecek sanırsın yüzün,
Zaman geçtikçe bana inan,
Eller görürsün sevgiyle uzanan...
Oturduğu yerden gülümseyerek kalktı,
Başı dikti,göğsü kabarmıştı,
Geleceğe azimle sarılmıştı,
Arkasından baktığımda artık
...........Aksamıyordu....Aksamıyordu,
Emrullah Maksom