Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Allahı bilmeyen aşkı ne bilir...

Üyelik
27 Ocak 2011
Konular
31
Mesajlar
4
Reaksiyonlar
0
Bugünkü yazım biraz diğerlerin farklı belkide şuana kadar yazdığım yazılarımın hepsinin içinde bu yazacağım şeyden biraz var belkide biraz değil tamamına yakınında var.İçimden geçenleri aynen sizlerle paylaşıyorum.Bugünkü yazımda Aşk'dan söz edeceğim ama benim hiçbir zaman mana veremediğim bazı noktalar var,esasen bunlardan söz edeceğim sizlere...

Aşk sadece karşı cinse duyulan aşırı muhabbet değildir.Bazen çiçeğe,bazen ağaca yaprağa veya çok sevdiğin bir hayvana gonca ya güle ne bileyim aşkın alanı o kadar geniştirki anlatmaya ne vakit ne güç dayanır.Ama Şüphesiz Aşkın en büyüğü bizi yaratan Allaha olmalıdır.Çünkü ben bu yaşıma kadar sayısız kitap okudum.Yüzlerce belki ama beni etkileyen bir tane kitap vardı.Evet yanlış anlamadınız o kadar kitaptan birtanesi beni çok ama çok etkiledi.On yada on iki yaşlarımdayım,Rahmetli dedem bana bir kitap verdi.Aşkı ben o kitapta tanıdım ilk kitabın kapağında gerçek hayat hikayesidir yazıyordu.Diyeceksiniz yada şuan merak ettiniz kitabın adını,kitabın adı ''Allahı arayan adam'' ben bu kitabı okudum gerçekten insanı başka ufuklara sevkediyor.İsterseniz size kitaptan Allaha olan aşktan kısaca biraz bahsedeyim..

Ahmet bey eşi ve çocuğuyla yaşayan dindar bir adamdır.Ne iş yaparsa hanımıda kendide besmele,Allahım şükür,Allahım büyüksün gibi sözler ediyorlar.Ülkemizde hafta sonu tatillerinin perşembe ve cuma günü olduğu dönemlerde Ahmet bey evde kahvaltıyı yapıyor ve Allahım sana şükürler olsun,elhamdulillah diyor küçük çocuk babasını takip ediyor sanki babasının ağzından çıkan harfleri sayıyor.Ve çocuk babasının ağzından çıkan Allah lafzını tamamlamasıyla adamın yüreğindeki aşkı ateşleyecek o anahtar sözleri döküyor ağzından.Baba hep Allahım büyüksün birsin diyorsun şükür ediyorsun baba bana Allahı gösterirmisin diyor.Ben onu çok merak ettim baba bana ALLAH I göster diyor,Ve çocuk ağlıyor adamcağız şaşkın Oğlum gücüm yetmez buna,deyince çocuk kılıç saplarcasına ikinci kez şu sözleri ediyor baba seni yaradanı konuşturanı yürüteni dünya yı halkedeneni bana gösteremiyorsan neden ikide bir Allah diyorsun diyor.

Ve adam cuma namazına gidiyor ama yüreği yanıyor.Yolda düşüne düşüne gelirken cemaatten biri hayırdır dalgınsın Ahmet kardeşim deyince olanları anlatıyor.Ve adama bana Allahı gösterirmisin diyor.Adam gitme hepte deliler beni buluyor deyip oradan ayrılıyor.Ve ondan sonra ahmet bey yollara düşüyor.gözleriyaşlı saç sakal karışık süleymaniye camiinin imamının evine geliyor orda muhabbet sohbet ve olayı anlatıyor.Kardeşim diyor benim ilmim sana yardım etmeye yetmez şu karşı dağa çık orda evliya olduğu söylenen bir zat var,Senin derdini o anlar diyor.Ve evliya bilge kişiyle arasında şu sohbet geçiyor ne kadar görmek istiyorsun Allahı diyor.İşte şu kadar,derken zerrenin zerresi kadar göreceksin Allahı diyor ve adama bir dağın tepesine gitmesini söylüyor.Dua ediyor bazı sürelerden ayetler okuyor derken Ahmet bey in gözleri bir noktada takılıyor Allahım sen ne güzelsin sen nursun ne büyüksün Allahım,derken o dağa evliya ve adamın hanımı çocuğuda geliyor.Çocuk babasına sarılıyor Ağlıyor babacığım evimize gidelim çok özledik seni yedi sekiz aydır sen bizi hiç mi özlemedin çocuğun bu sözleri yürekleri parçalıyor.Ve evliya diyorki hanımına kızım kocandan artık size hayır yok o sevgilisine kavuştu yani bir nevi küçük ölüm hasıl demek istiyordu.Ve ondan sonra çocuk ve kadın gözyaşları içerisinde oradan ayrıldılar.

Arkadaşlar işte aşkın tarifi bende budur şimdilerde tvlerde arkadaş ortamlarında gördüğüm aşklar biraz daha palavra geliyor ve sadece gülüp geçiyorum.Tamam Aşk var yok değil ama,kusuruma bakmayın buda çeşmeden dolan su bidonu değil sonuçta kalp her kişiye aynı ölçüde tek tip yaşıyorsa zaten o kalp bozuktur bir defa,kız olsun erkek olsun.aynı palavra görüntü ve sahtelikler,Şimdi diyeceksiniz ki yalnız kurt yukarıda anlatılanla burasının ne alakası var.Çok alakası var bir defa ben yanmayan ağlamayan kişiye aşık demem hepsini toplasan.Aşk sabır işi,yunus ra gibi dergaha düzgün odun aramadıysan,aziz mahmud hudai gibi hocama mahçup olacam diye unuttuğu güğümü göğsünde yaslayıp yüreğinin ateşi ile yakmadıysan bana aşık oldum deme arkadaşım.Diyeceksende hakkını ver seviyorum de ama asla peleseng etme diline.

Aşkını sulara yaz sev yan ama kimse bilmesin bir gül bir bülbül bilsin gözyaşlarını sakla erit yüreğindeki taşı kır at kimsenin görmeyeceği bir yere sadece yaratıcı bilsin.Tek sırdaşın Allah olsun.Aşkını güzel yaşayın ki belki o size Birgün sonu ümitsizde olsa,Allahı bulma yolunda büyük ipuçları verecektir.Şüphesiz aşkın en büyüğü ALLAHA ve RESULUNE sav duyulan aşktır.Bugünki yazımı bir şiirimle noktalıyorum selametle... (hayırlı cumalar)


BEN HAKKA AŞIĞIM....

Hak sözüne aşık oldu kalemim,Hu diye zikir çekenlerdenim,
Resulün yolunda eridim,Hamdım piştim yandım diyenlerdenim,
Güle aşık oldum,sevgimi gül diye derenlerdenim,
Sevgimi kabe ye ravza ya yazdım,Nur Muhammedi bıkmadan görenlerdenim,

Yandım yandım hep yandım Veysel karani gibi üzülenlerdenim,
Çıktım Kabe ye ezan okudum,Bilal gibi yolundan dönmeyenlerdenim,
Dervişin dergahında kaynayan yemeğim,
Kaynayıp kaynayıp pişmeyenlerdenim.

Çenem açılmaz dolandı nefsime,meylim vardı zaten benim ilime,
ALLAH Lafzını aldım ben bu dilime,Tatlı bir şerbet gibi içenlerdenim,
Tatlı bir yemek gibi kucakladım ölümü,
Hakkın huzuruna çıkmak için soldurdum ben bu gülümü...

Yazan:Mustafa Yalnız Kurt...

Bir açıklama ekle
BEN HAKKA AŞIĞIM.... Hak sözüne aşık oldu kalemim,Hu diye zikir çekenlerdenim, Resulün yolunda eridim,Hamdım piştim yandım diyenlerdenim, Güle aşık oldum,sevgimi gül diye derenlerdenim, Sevgimi kabe ye ravza ya yazdım,Nur Muhammedi bıkmadan görenlerdenim, Yandım yandım hep yandım Veysel karani gibi üzülenlerdenim, Çıktım Kabe ye ezan okudum,Bilal gibi yolundan dönmeyenlerdenim, Dervişin dergahında kaynayan yemeğim, Kaynayıp kaynayıp pişmeyenlerdenim. Çenem açılmaz dolandı nefsime,meylim vardı zaten benim ilime, ALLAH Lafzını aldım ben bu dilime,Tatlı bir şerbet gibi içenlerdenim, Tatlı bir yemek gibi kucakladım ölümü, Hakkın huzuruna çıkmak için soldurdum ben bu gülümü... Yazan:Mustafa Yalnız Kurt...
 
Bize hiçbirşeyin yetmeyişinin sürekli daha çok daha çok isteyişimizin sebebi şudur; biz sonsuzluk için yaratılmış varlıklarız demişti bir hocam. Öyle ise sevgimizin de sonsuz olması lazım ve bu sonsuz sevgi de ancak Allah'a (cc) ve Resulüne (sav) olursa bizi tatmin eder kanısındayım. Aşk kalbimize O'nu sevelim diye konmuş, biz bu sevgiyi geçici şeylere haddinden fazla harcadığımızdan fani sevgiler ve ayrılıklar canımızı yakmaya bize sıkıntı yaşatmaya devam ediyor.
 
Keşke ilahi aşkı tadabilse ruhlarımız .Beşeri aşkın acılarını az da olsa hafifletirdi belki o aşk.Emeğine sağlık
 
evet en büyük aşk Allah aşkıdır hani derler yalan dünya,aslında yaşananlar Allah aşkından gayrısıda yalan aşktır,biz ancak kendimizi avutuyoruz.insan gerçek aşkı yaratıcıyla arasındaki perdeleri kaldırınca bulabilir bu aşk öyle bir aşktır ki Ancak Allahı anmakla olur.Aslında ayet i kerime bize ilk açılış kapısının anahtarını veriyor bu aşkın nediyor,Kalpler ancak,Allahı zikirle mütmain olur.Biz adım atsak bizi yoldan yaratıcı mı çevirecek (haşa)gecenin üçünde iki rekat namaz kılıp teheccüd ü eda edip Allah lafz - ı celilini ansak mesela nefes alıp vermemiz gibi otomatikleştirsek zikrimizi Bu bizi rahmana yaklaştıracağına eminim.Çok teşkekür edrim arkadaşlar sağolun.. (yalnız kurt)
 
[FONT=Comic Sans MS][SIZE=2]Necip Fazıl Kısakürek'in yorumunu paylaşmadan geçemeyeceğim. [/SIZE][/FONT]
[FONT=Comic Sans MS][SIZE=2]"Anladım işi; San’at ALLAH’ı aramakmış, [/SIZE][/FONT][FONT=Comic Sans MS][SIZE=2]Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış."[/SIZE][/FONT]
[FONT=Comic Sans MS][SIZE=2]Marifet, Muhabbet, vs... İnsanın manen ilerleyişi sırasında uğradığı duraklardır. İşte bu yolculuğa açılan kapının anahtarı da zikir'dir. Yalnız Kurt'unda bahsettiği üzere "Kalpler ancak Allah'ın zikri ile mutmain olur". Bu düstura binanen kişi zikir yaptıkça gün gelir o kapının anahtarı kendisine verilir, kapı açılır... O kapı ile kul sanki başka bir hayatı yaşamaya başlar, hayat içinde hayat yaşar, yeşerir, meyve verir... Bundan sonrasında ne zaman kalır ne mekan.... Sadece "aşk-ı İlahi"...[/SIZE][/FONT]
[FONT=Comic Sans MS][SIZE=2]Rabbim cümlemizi kendi muhabbetinden nasiptar eylesin, hissemizi ziyade eylesin.[/SIZE][/FONT]
[FONT=Comic Sans MS][SIZE=2]Paylaşım için teşekkürler Yalnız Kurt...[/SIZE][/FONT]​
 
Çok teşekkür ederim Suat bey,sağolasın yorumun için çok teşekkür ederim.(yalnız kurt)
 
Üst Alt