Mevlânâ diyor ki "Seni toprakla karışmış bir yudumcuk güzellik şarabı böyle deli divane ediyor; artık onun safı ne yapmaz?"
Kimi seversek, neyi seversek sevelim (dünyaya ait her ne ise sevdiğimiz) bir ikaz alırız ki O'nu unuttuğumuzdandır bu. Mevlânâ'nın bu sözünü okumak kafamı çoook karıştırdı. Aynı zamanda karma karışık labirentten çıkmama da vesile oldu sanırım. Bir yudumcuk güzellik şarabı'ndan sarhoş olmaktan, böyle bir yudum şarap peşinde koşmaktan vazgeç artık nefsim ..... Ben şarabın kaynağına talibim ve buna göre davranmalıyım. Bir yerde duymuştum bizler Cennet potansiyelli, sonsuzluk için yaratılmışız o yüzdendir dünyanın bize dar gelmesi, ruhumuzun bedenimize sığmaması. Neden deniz, gökyüzü bize huzur verir?.. Çünkü ucu bucağı yoktur görünmez, bize sonsuzluğu hatırlatır. Ruhumuz orada ancak ait olduğu yerdedir kendisi gibi bir sonsuzluk karşısında huzur bulur...
Dünyada hayal kırıklığına uğramayan aşık yoktur, galiba aşk cennet için yaratılmış...
Kimi seversek, neyi seversek sevelim (dünyaya ait her ne ise sevdiğimiz) bir ikaz alırız ki O'nu unuttuğumuzdandır bu. Mevlânâ'nın bu sözünü okumak kafamı çoook karıştırdı. Aynı zamanda karma karışık labirentten çıkmama da vesile oldu sanırım. Bir yudumcuk güzellik şarabı'ndan sarhoş olmaktan, böyle bir yudum şarap peşinde koşmaktan vazgeç artık nefsim ..... Ben şarabın kaynağına talibim ve buna göre davranmalıyım. Bir yerde duymuştum bizler Cennet potansiyelli, sonsuzluk için yaratılmışız o yüzdendir dünyanın bize dar gelmesi, ruhumuzun bedenimize sığmaması. Neden deniz, gökyüzü bize huzur verir?.. Çünkü ucu bucağı yoktur görünmez, bize sonsuzluğu hatırlatır. Ruhumuz orada ancak ait olduğu yerdedir kendisi gibi bir sonsuzluk karşısında huzur bulur...
Dünyada hayal kırıklığına uğramayan aşık yoktur, galiba aşk cennet için yaratılmış...