Ruhun bedenden ayrılarak, kişinin istediği gibi dolaşmasını sağlayan astral seyahat, spiritüalizm ile bağlantılı bir konudur. Astral seyahatte kişi, uyku halinde ya da uyanık gerçek hayatta yolculuk yapar. Bu seyahati gerçekleştirebilmek için rüyaları kontrol edebilecek bilgiye sahip olmak gerekiyor. Peki, rüyalarımızı kontrol edebilmek gerçekten de mümkün olabiliyor mu diye sorarsanız, cevabım: Evet!
Fakat bu o kadar da kolay değil. Bunu başarabilmek için öncelikle kendi üzerinizde bir takım sıra dışı deneyimler yapmalı, yaşamalısınız. Rüyaları kontrol edebilmek için, kişinin günlük hayatında kendine şuan rüyada mı, yoksa uyanık mı gibi soruları sorması ve beynini bu konuda uyarmak adına bir yerlerine hafif bir farkındalık verecek şekilde cimcik atması gerekiyor. Böyle anlatınca çok da gerçekçi ve anlaşılır olmasa da, bunu alışkanlık haline getirmek farkındalığı artıracaktır. Çünkü böylece beyin bu uyarıcıya alışıyor ve rüyadayken bilinçaltı sayesinde düşleri kontrol etmek mümkün oluyor.
Ancak bu konuda başarılı olmak için çok yorgun olmamak ve uyumadan önce çok derin düşüncelere dalmamak gerekiyor.
İşte kısaca anlattığım kadarıyla rüyalarını kontrol edebilmeyi başaran kişiler, bunun bir üst adımı olan bilinçaltını da kontrol etme aşamasına geliyor. Çünkü bilinçaltı bu duruma alıştığında kişinin rüyadayken kendini sorgulayabilmesi mümkün olur.
Astral seyahat eyleminde beyin yarı uyanık olduğu için rüyaları da yönlendirebilmek de mümkün, ancak zaman ve deneyim gerektiriyor. Rüyaları yönlendirmekten kastım, tabiî ki birebir yönlendirme, rüyaları belirleme değil, bilinçaltına göre seçimleri kendi yapmak şeklindedir. Hal böyle olunca temiz bir bilinçaltına sahip olmanın da faydası var. İşte bu rüyaları ve bilinçaltını yönlendirme evresinin ardından astral seyahat deneyimini yaşamak mümkün oluyor. Ancak size bir çırpıda anlatıverdiğim bu evrelerin hepsinin bir anda olmasını beklemek çok da mantıklı ve gerçekçi değil. Aslında bunun gerçekleşme süresi biraz da kişiye, kişinin bilinçaltının, kendi öz kontrolünün durumuna göre de değişiyor. Bu bakımdan bazıları bunun hemen ilk deneyimlerinde gerçekleştirirken, bazıları için birkaç, hatta pek çok deneyim gerekebiliyor.
Bu astral seyahat konusu aslında kişinin buna ne kadar inandığı ile de ilgilidir. Çünkü mümkün olabileceğine inanırsa, yönlendirmeyi de yapabilecektir. Bu konunun piri diyebileceğimiz kişi Robert Monroedir. Robert Monroe; bu konu hakkında pek çok araştırma yapmış, deneyimlerde bulunmuş, varoluşa, yaşama, insan ve fiziki evren yapısına yeni boyutlar getirmiş bir bilim insanıdır. Hatta bu tür az bilinir konuları, ölüm ve ötesini, yaşama dair bilinmezleri araştırmak için Monroe Enstitüsünü kurmuştur. Robert Monroe, vefat edeli 20 yılı*aşk
ın bir süre geçse de, bu konu kendi enstitüsü tarafından hala araştırılmakta ve deneyimlenmektedir.
Tüm bu bilgileri aynı çatı altında toplarsak; astral seyahat, kişinin bilinci açıkken ruhun bedenden ayrılarak başka diyarlarda gezinme halidir. Bir de bu geziyi kişinin kendisinin yönlendirebiliyor olması da ekstra şahane bir durumdur.
Bu konularda bilgili ve ilgili değilseniz, bu anlattıklarım size biraz tuhaf, sıra dışı gelebilir. Ancak bu deneyimi yaşayanlar oturma odalarında uzanıyorken saniyeler içinde dünyanın en ücra köşesine bile gidebildiklerinden bahsetmekteler. Elbette bunun için ruhun beden dışında dolaşması olan astral seyahat hakkında bilgili, donanımlı ve deneyimli olmak gerekiyor.
Fakat bu o kadar da kolay değil. Bunu başarabilmek için öncelikle kendi üzerinizde bir takım sıra dışı deneyimler yapmalı, yaşamalısınız. Rüyaları kontrol edebilmek için, kişinin günlük hayatında kendine şuan rüyada mı, yoksa uyanık mı gibi soruları sorması ve beynini bu konuda uyarmak adına bir yerlerine hafif bir farkındalık verecek şekilde cimcik atması gerekiyor. Böyle anlatınca çok da gerçekçi ve anlaşılır olmasa da, bunu alışkanlık haline getirmek farkındalığı artıracaktır. Çünkü böylece beyin bu uyarıcıya alışıyor ve rüyadayken bilinçaltı sayesinde düşleri kontrol etmek mümkün oluyor.
Ancak bu konuda başarılı olmak için çok yorgun olmamak ve uyumadan önce çok derin düşüncelere dalmamak gerekiyor.
İşte kısaca anlattığım kadarıyla rüyalarını kontrol edebilmeyi başaran kişiler, bunun bir üst adımı olan bilinçaltını da kontrol etme aşamasına geliyor. Çünkü bilinçaltı bu duruma alıştığında kişinin rüyadayken kendini sorgulayabilmesi mümkün olur.
Astral seyahat eyleminde beyin yarı uyanık olduğu için rüyaları da yönlendirebilmek de mümkün, ancak zaman ve deneyim gerektiriyor. Rüyaları yönlendirmekten kastım, tabiî ki birebir yönlendirme, rüyaları belirleme değil, bilinçaltına göre seçimleri kendi yapmak şeklindedir. Hal böyle olunca temiz bir bilinçaltına sahip olmanın da faydası var. İşte bu rüyaları ve bilinçaltını yönlendirme evresinin ardından astral seyahat deneyimini yaşamak mümkün oluyor. Ancak size bir çırpıda anlatıverdiğim bu evrelerin hepsinin bir anda olmasını beklemek çok da mantıklı ve gerçekçi değil. Aslında bunun gerçekleşme süresi biraz da kişiye, kişinin bilinçaltının, kendi öz kontrolünün durumuna göre de değişiyor. Bu bakımdan bazıları bunun hemen ilk deneyimlerinde gerçekleştirirken, bazıları için birkaç, hatta pek çok deneyim gerekebiliyor.
Bu astral seyahat konusu aslında kişinin buna ne kadar inandığı ile de ilgilidir. Çünkü mümkün olabileceğine inanırsa, yönlendirmeyi de yapabilecektir. Bu konunun piri diyebileceğimiz kişi Robert Monroedir. Robert Monroe; bu konu hakkında pek çok araştırma yapmış, deneyimlerde bulunmuş, varoluşa, yaşama, insan ve fiziki evren yapısına yeni boyutlar getirmiş bir bilim insanıdır. Hatta bu tür az bilinir konuları, ölüm ve ötesini, yaşama dair bilinmezleri araştırmak için Monroe Enstitüsünü kurmuştur. Robert Monroe, vefat edeli 20 yılı*aşk
ın bir süre geçse de, bu konu kendi enstitüsü tarafından hala araştırılmakta ve deneyimlenmektedir.
Tüm bu bilgileri aynı çatı altında toplarsak; astral seyahat, kişinin bilinci açıkken ruhun bedenden ayrılarak başka diyarlarda gezinme halidir. Bir de bu geziyi kişinin kendisinin yönlendirebiliyor olması da ekstra şahane bir durumdur.
Bu konularda bilgili ve ilgili değilseniz, bu anlattıklarım size biraz tuhaf, sıra dışı gelebilir. Ancak bu deneyimi yaşayanlar oturma odalarında uzanıyorken saniyeler içinde dünyanın en ücra köşesine bile gidebildiklerinden bahsetmekteler. Elbette bunun için ruhun beden dışında dolaşması olan astral seyahat hakkında bilgili, donanımlı ve deneyimli olmak gerekiyor.