Ders çalışmaya başlıyorum. Bir müddet sonra sıkılıp bırakıyorum. Sürekli aynı döngü.
Hayatımı nasıl şekillendirmem gerektiği konusunu çözemiyorum. Önümde iki yol var gibi duruyor: Üniversite sınavlarına hazırlanmak ya da şu an kayıtlı olduğum açıköğretime devam etmek.
Üniversite sınavında da istediğim bölümü kazanabilmek için epey çalışmam gerekiyor ve bu yüzden üzerimde yük hissediyorum. Kazansam da örgün olacak ve büyük ihtimalle insanların içinde yapamayıp bırakacağım. Bunu düşününce iyice kaygı dolu hissediyorum.
Açıköğretime devam etsem de... İnsanların açıköğretime olan bakış açısı beni soğutuyor. "AÖF mezunu da üniversite mezunu saymasın kendini" gibisinden düşünceleri var insanların.
Hayalimdeki üniversite; gidip hocadan ders dinleyebileceğim, kimsenin elleşmeyeceği, güzel bir binası olan, içime sinen bir bölüm ve bir okul. ;'(
Var mı görüşünüz?
Yaş 29, atipik psikoz.
Hayatımı nasıl şekillendirmem gerektiği konusunu çözemiyorum. Önümde iki yol var gibi duruyor: Üniversite sınavlarına hazırlanmak ya da şu an kayıtlı olduğum açıköğretime devam etmek.
Üniversite sınavında da istediğim bölümü kazanabilmek için epey çalışmam gerekiyor ve bu yüzden üzerimde yük hissediyorum. Kazansam da örgün olacak ve büyük ihtimalle insanların içinde yapamayıp bırakacağım. Bunu düşününce iyice kaygı dolu hissediyorum.
Açıköğretime devam etsem de... İnsanların açıköğretime olan bakış açısı beni soğutuyor. "AÖF mezunu da üniversite mezunu saymasın kendini" gibisinden düşünceleri var insanların.
Hayalimdeki üniversite; gidip hocadan ders dinleyebileceğim, kimsenin elleşmeyeceği, güzel bir binası olan, içime sinen bir bölüm ve bir okul. ;'(
Var mı görüşünüz?
Yaş 29, atipik psikoz.