Bir iş yapacaksam adını koyup başına geçince işi bitmiş sayabilirim.Daha çok iş hayatı için geçerli olsada iş dışındada geçerli bir prensip denebilir.Prensipleri olan tembel bir ruhum var benim !
İşler niçin bitmeli bence çok değerli hiç bir şeye yetmeyen zamanımı böyle işlerle harcamamak için tabikide.İtiraf ediyorum iş yerindeki arkadaşlarımla daha fazla geyik yapalım ordan burdan konuşalımda değil amacım.İyi,hoş insanlar ama hayatta benim için önemli olan alanlarımızla onlarınkinin uzaktan yakından ilgisi yok.Yinede şanslı sayabiliyorum kendimi hani şu art niyetli insanlar diye tabir ettiğimiz gruptan değiller.Art niyetli insanların size zararının dokunması için sizi kıskanmaları,sebepli veya sebepsiz sevmemeleri yeterli olabilir.O yüzden içlerinde iyi insanların olduğunu bildiğim ama farklı dünyaların insanları olduğumuzdan da bir o kadar emin olduğum değerli iş arkadaşlarımla çalışmaktan mutluyum.
Günün bu saatlerini seviyorum.Mesai bitmek üzere aciliyeti olmayan diğer işler yarına kalabilir.Bende kulağımda kulaklığım yazımı yazabilirim.Sabırlı olalım ihmallere geleceğim kendimi eleştirmekte başkalarını eleştirmekten daha acımasızım.Dostlarıma torpil geçerim ama kendime değil !
Yakın geçmişten daha uzak geçmişe doğru suç dosyamı masaya yatırıp çözümlemeye çalışacağım.Belki benim gibi tembel ruhlar varsa kendimi biraz daha iyi hissedeceğim de bir gerçek.Yinede ben düzelme yolunda ilerlemek istiyorum ve deniyorum da...
Büromuzdan çok da etliye sütlüye karışmayan,kendi halinde pekde kendini incitmeyecek şekilde işlerin ucundan tutan ama kimseye zararı olmayan bir arkadaşımız doğum yaptı.Aramızda aynı büroyu paylaşma dışında arkadaşlık,dostluk adına duygusal bir bağda oluşmadı.Sanırım doğum yapalı 10 gün oldu.Ben henüz aramadım.Çok ayıp bana,biliyorum.Kırkı çıkmadan aramayı düşünüyorum.Yarın ararım,yarın olur akşam ararım akşam olur eve giderim unuturum.Saat ilerler ben yine yarın ararım derken ben böyle 10 günü biriktiririm.(Bu akşam arayayım artık kesin son nokta !!!)
Biraz daha geçmişe gidelim.Bakalım suç dosyamda başka ne varmış.Bekarken ve aynı şehirde yaşarken yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen kanka boyutundaki arkadaşım üstelik nikah şahidi olduğum bir dostum evlendikten sonra ilk zamanlar sıklıkla arardı bende karşılık verirdim.Aradan bir kaç yıl geçince bu aramalarımız gittikçe azaldı.Belkide benim adım atmam gerekiyordu.Gurbetse gurbette olan ben değilim oydu sonuçta.Bunuda kendime hatırlatmaya başladım.Bugün ara yarın ara ve bu yapılagelmeyen hatırlatmalar aynı şekilde devam etti.Ta ki yine o arayana kadar ve ben kem küm arayacaktım diyerek önce bir sitemimi işitip, sindirip sonra kendimi affettirip konuşmaya geçiyorum ve kapattıktan sonra yine hatırlatıyorum kendime bak bir dahakine sen arayacaksın diye ! (aslında yalan söylemiyordum gerçekten arayacaktım ama arayamıyordum kendime hatırlatıp uygulamaya geçememekten)
Doğumlar,ölümler,hastalıklar,evlenenler ne bileyim çevremde arkadaşım,dostum değim insanların hepsinin hayatındaki önemli dönemeçlerde ben genelde geç kalıyorum canlı tebriklere veya taziyelere, sıkıntıları paylaşmaya.Faceinde hakkını yemeyelim.Evlenen arkadaşlar kartları ordan yollayınca heleki şehir dışıysa gitmek kolay olmayınca en canı gönülden tebriklerimizi karalıyoruz iki satırla.Faceden gelen karta faceden bir tebrik gidiyor.Facede yaşıyor neyseki çoğu arkadaşımız(içinde bizde varız tabiki) her dakikalarını güncelliyorlar sagolsunlar.Bazen işe de yaramıyor değil.Çocuklarımı olmuş tebrik ediyoruz sözlenmişlermi,nişanlanmışlarmı evleniyorlarmı haberimiz oluyor yine canı gönülden tebriklerimizi iletiyoruz.Ama aramıyoruz sormuyoruz sesimizi duymuyoruz hiç birimiz ! Ben kendimi eleştiriyorum amacım bu gerçekten..
Çok da uzatmak istemiyorum.Beni arayan arkadaşlarımın sesini duymak beni mutlu ediyor.Aynı şey onlar içinde geçerli olsa gerek.Sanal tebrikler sohbetler bunlarda güzel belki ama hep bir bahaneyle bugünü yarına yarını diğer yarınlara bırakarak biriktirdiğimiz ihmaller, biriktikçe rahatsızlık vermeye başlıyor.Eskiden çalıştığım huzur evindeki değerli diş hekimi emeklisi Yüksel beyin dediği gibi bir akıl defteri tutmalıyım sanırım.İhmal edilmeyeceklerin listesi olmalı ve bunlar yapıldıktan sonra gönül rahatlığıyla üstleri çizilmeli.
Akıl defterini yazma gereği hissetmeyen tüm vefalı insanlar size kocaman tebrikler ve benim gibi masum ihmalkarlarada acil zamanda bu güncel illetten kurtulma dileğimle...
İşler niçin bitmeli bence çok değerli hiç bir şeye yetmeyen zamanımı böyle işlerle harcamamak için tabikide.İtiraf ediyorum iş yerindeki arkadaşlarımla daha fazla geyik yapalım ordan burdan konuşalımda değil amacım.İyi,hoş insanlar ama hayatta benim için önemli olan alanlarımızla onlarınkinin uzaktan yakından ilgisi yok.Yinede şanslı sayabiliyorum kendimi hani şu art niyetli insanlar diye tabir ettiğimiz gruptan değiller.Art niyetli insanların size zararının dokunması için sizi kıskanmaları,sebepli veya sebepsiz sevmemeleri yeterli olabilir.O yüzden içlerinde iyi insanların olduğunu bildiğim ama farklı dünyaların insanları olduğumuzdan da bir o kadar emin olduğum değerli iş arkadaşlarımla çalışmaktan mutluyum.
Günün bu saatlerini seviyorum.Mesai bitmek üzere aciliyeti olmayan diğer işler yarına kalabilir.Bende kulağımda kulaklığım yazımı yazabilirim.Sabırlı olalım ihmallere geleceğim kendimi eleştirmekte başkalarını eleştirmekten daha acımasızım.Dostlarıma torpil geçerim ama kendime değil !
Yakın geçmişten daha uzak geçmişe doğru suç dosyamı masaya yatırıp çözümlemeye çalışacağım.Belki benim gibi tembel ruhlar varsa kendimi biraz daha iyi hissedeceğim de bir gerçek.Yinede ben düzelme yolunda ilerlemek istiyorum ve deniyorum da...
Büromuzdan çok da etliye sütlüye karışmayan,kendi halinde pekde kendini incitmeyecek şekilde işlerin ucundan tutan ama kimseye zararı olmayan bir arkadaşımız doğum yaptı.Aramızda aynı büroyu paylaşma dışında arkadaşlık,dostluk adına duygusal bir bağda oluşmadı.Sanırım doğum yapalı 10 gün oldu.Ben henüz aramadım.Çok ayıp bana,biliyorum.Kırkı çıkmadan aramayı düşünüyorum.Yarın ararım,yarın olur akşam ararım akşam olur eve giderim unuturum.Saat ilerler ben yine yarın ararım derken ben böyle 10 günü biriktiririm.(Bu akşam arayayım artık kesin son nokta !!!)
Biraz daha geçmişe gidelim.Bakalım suç dosyamda başka ne varmış.Bekarken ve aynı şehirde yaşarken yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen kanka boyutundaki arkadaşım üstelik nikah şahidi olduğum bir dostum evlendikten sonra ilk zamanlar sıklıkla arardı bende karşılık verirdim.Aradan bir kaç yıl geçince bu aramalarımız gittikçe azaldı.Belkide benim adım atmam gerekiyordu.Gurbetse gurbette olan ben değilim oydu sonuçta.Bunuda kendime hatırlatmaya başladım.Bugün ara yarın ara ve bu yapılagelmeyen hatırlatmalar aynı şekilde devam etti.Ta ki yine o arayana kadar ve ben kem küm arayacaktım diyerek önce bir sitemimi işitip, sindirip sonra kendimi affettirip konuşmaya geçiyorum ve kapattıktan sonra yine hatırlatıyorum kendime bak bir dahakine sen arayacaksın diye ! (aslında yalan söylemiyordum gerçekten arayacaktım ama arayamıyordum kendime hatırlatıp uygulamaya geçememekten)
Doğumlar,ölümler,hastalıklar,evlenenler ne bileyim çevremde arkadaşım,dostum değim insanların hepsinin hayatındaki önemli dönemeçlerde ben genelde geç kalıyorum canlı tebriklere veya taziyelere, sıkıntıları paylaşmaya.Faceinde hakkını yemeyelim.Evlenen arkadaşlar kartları ordan yollayınca heleki şehir dışıysa gitmek kolay olmayınca en canı gönülden tebriklerimizi karalıyoruz iki satırla.Faceden gelen karta faceden bir tebrik gidiyor.Facede yaşıyor neyseki çoğu arkadaşımız(içinde bizde varız tabiki) her dakikalarını güncelliyorlar sagolsunlar.Bazen işe de yaramıyor değil.Çocuklarımı olmuş tebrik ediyoruz sözlenmişlermi,nişanlanmışlarmı evleniyorlarmı haberimiz oluyor yine canı gönülden tebriklerimizi iletiyoruz.Ama aramıyoruz sormuyoruz sesimizi duymuyoruz hiç birimiz ! Ben kendimi eleştiriyorum amacım bu gerçekten..
Çok da uzatmak istemiyorum.Beni arayan arkadaşlarımın sesini duymak beni mutlu ediyor.Aynı şey onlar içinde geçerli olsa gerek.Sanal tebrikler sohbetler bunlarda güzel belki ama hep bir bahaneyle bugünü yarına yarını diğer yarınlara bırakarak biriktirdiğimiz ihmaller, biriktikçe rahatsızlık vermeye başlıyor.Eskiden çalıştığım huzur evindeki değerli diş hekimi emeklisi Yüksel beyin dediği gibi bir akıl defteri tutmalıyım sanırım.İhmal edilmeyeceklerin listesi olmalı ve bunlar yapıldıktan sonra gönül rahatlığıyla üstleri çizilmeli.
Akıl defterini yazma gereği hissetmeyen tüm vefalı insanlar size kocaman tebrikler ve benim gibi masum ihmalkarlarada acil zamanda bu güncel illetten kurtulma dileğimle...