Bütün Dinlerin Özü Birdir
Merhaba sevgili gönül dostlarımız,
Yüce Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.
Allah'ın, Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.
Efendim bu hafta yine Hz Mevlana’nın asırlardır Hak aşıklarının gönlüne ılık meltemler estiren Hikmet pınarı bir Kuran tefsiri olan eşsiz eseri Mesnevi’den alıntılara devam ediyoruz.
Şimdi yine sözü çok uzatmadan 36. Mesnevi yazısına başlamak istiyoruz:
BÜTÜN DİNLERİN ÖZÜ BİRDİR
Ayrı ayrı yanan kandillerden hep aynı ışık gelir!
© Etrafa solgun ışıklar saçan bu kandiller ile, içindeki yağı yakan fitil başkadır. Yâni ayrı ayrı maddelerden yapılmıştır. Fakat ışığı, verdiği aydınlık birdir. Başka aydınlık değildir; ötelerden gelen ışıktır. Yâni Allah'ın ışığıdır, Allah'ın nurudur!
© Eğer içlerinde yağ yanan kandillere bakacak olursan, gerçeği anlayamaz, şaşırır kalırsın. Çünkü onların, aynı ışığı etrafa yaydıkları hâlde sayı ları bir değildir, ikilik vardır.
© Fakat ayrı ayrı yanan kandillerden gelen aynı ışığa, aynı nura bakarsan, ikilikten de, sonu olmayan sayıdan da kurtulursun,
® Ey varlığın özü olan insan! Mümin ile ateşe tapanın, Yahudi'nin ayrılığı, aykırılığı hep bakış ve görüş yüzündendir. Mânâya değil de şekle, surete bakmaktan ileri gelmiştir.
© Yâni, dinlerin dış yüzleri, 'suretleri, şekilleri, ibâdet tarzları, mâbedleri ayrıdır ama, hakîkatları birdir. Bir kısmı Allah'ın takdir buyurduğu hidâyet yolundadır, bir kısmı dalâlet yolundadır. Her iki yol da, Hakk'ın çizdiği yoldur.102
Mesnevi’nin Farsçadan dilimize çevrilmiş en güzel tercümesi olan bu kitapta Sertarik Mesnevihan Hz. Şefik Can (1909-2005) dedemiz bu beyitle ilgili sayfanın altına şu dipnotu yazmış:
102 Al-i İmrân Sûresi'nin 19. âyeti; "Allah'ın indinde, Allah'ın katında din; İslâm'dan ibarettir!" diye buyurmaktadır. Gerçekten, Hz. Âdem'den bizim sevgili Peygamberimiz Efendimiz'e kadar bütün peygamberlerin tebliğ ettikleri din birdir. Hepsi de Allah'ın varlığını ve birliğini bildirmişlerdir. Aralarındaki cüz'î farklar zamanın îcabı ve ümmetlerin istidadı dolayısıyledir.
Fakat Yahudiler olsun, mecûsîler olsun bu nükteyi farkedemediklerinden sapıklığa düşmüşlerdir. Bu sapıklığa düşüş de Hakk'ın takdiridir. Ziya Paşa merhum bu hakikati sezmiş de; "Birdir nazar-ı Hakk'ta mecûsî ile müslümân." Demiştir.
İMAN NURU İLE AYDINLANAN HAKİKATI KAVRAR
Filin nasıl bir hayvan olduğu ve şekli hususunda ihtilâf edilmesi.
® Bir fil karanlık bir ahırda bulunuyordu. Hindliler onu halka göstermek için getirmişlerdi.
© Fili görmek için o karanlık yere bir çok kişi toplanmıştı.
© Karanlıkta fili gözle görmeye imkân olmadığı için, herkes ellerini sürüyor, o şekilde onu anlamaya çalışıyordu.
® Meraklılardan birinin eline filin hortumu geçti. O adam; "Fil bir oluğa benziyor!" dedi.
® Başka birinin eli filin kulağına dokundu. Fil ona yelpazeye benzer zanmnı verdi.
® Birisi elini filin ayağına sürdü. O adam da; "Filin şeklini direk gibi gördüm." dedi.
© Birisi de elini filin sırtına koyduğu için; "Bu fil taht gibidir." dedi.
© Böylece herkes filin bir yerine dokundu; neresine dokundu ise, onu nasıl sandı ise, fili ona göre anlatmaya çalıştı.
© Onların sözleri; dokunuşları, sanışları yüzünden birbirine aykırı düştü. Birisi ona "dal" dedi, öbürü "elif adını taktı.
® Eğer onların her birinin elinde bir mum, yâni hidayet nuru bulunsa idi, sözlerindeki ayrılık, aykırılık olmazdı.
® Duygu gözü, elin avucuna benzer. İnsanın avucu, filin her tarafını birden kavrayabilir mi?
DÜŞÜNCELER
Mesnevi’nin 3. Cildindeki bu hikayelerde Hz Mevlanamız bize iki şey öğretti. Bütün dinlerin özünde Allah’ın varlığı ve birliğine inanmak vardır. Allah’ın varlığı dünyevi duygu ve gözlerle asla anlaşılmaz, iman nuru ile bakan görür. Allah ondan razı olsun.
Şefik Can dedemizin tercümesinden alıntılar yapmama izin veren, Rahmetli Şefik Can Hocamızın talebesi, yaşayan son Mesnevihan sevgili Hayat Nur Artıran Hanımefendiye çok teşekkür ederiz.
Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak inşallah.
Cenabı Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize nasip etsin.
Celalin Penceresinden
Merhaba sevgili gönül dostlarımız,
Yüce Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.
Allah'ın, Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.
Efendim bu hafta yine Hz Mevlana’nın asırlardır Hak aşıklarının gönlüne ılık meltemler estiren Hikmet pınarı bir Kuran tefsiri olan eşsiz eseri Mesnevi’den alıntılara devam ediyoruz.
Şimdi yine sözü çok uzatmadan 36. Mesnevi yazısına başlamak istiyoruz:
BÜTÜN DİNLERİN ÖZÜ BİRDİR
Ayrı ayrı yanan kandillerden hep aynı ışık gelir!
© Etrafa solgun ışıklar saçan bu kandiller ile, içindeki yağı yakan fitil başkadır. Yâni ayrı ayrı maddelerden yapılmıştır. Fakat ışığı, verdiği aydınlık birdir. Başka aydınlık değildir; ötelerden gelen ışıktır. Yâni Allah'ın ışığıdır, Allah'ın nurudur!
© Eğer içlerinde yağ yanan kandillere bakacak olursan, gerçeği anlayamaz, şaşırır kalırsın. Çünkü onların, aynı ışığı etrafa yaydıkları hâlde sayı ları bir değildir, ikilik vardır.
© Fakat ayrı ayrı yanan kandillerden gelen aynı ışığa, aynı nura bakarsan, ikilikten de, sonu olmayan sayıdan da kurtulursun,
® Ey varlığın özü olan insan! Mümin ile ateşe tapanın, Yahudi'nin ayrılığı, aykırılığı hep bakış ve görüş yüzündendir. Mânâya değil de şekle, surete bakmaktan ileri gelmiştir.
© Yâni, dinlerin dış yüzleri, 'suretleri, şekilleri, ibâdet tarzları, mâbedleri ayrıdır ama, hakîkatları birdir. Bir kısmı Allah'ın takdir buyurduğu hidâyet yolundadır, bir kısmı dalâlet yolundadır. Her iki yol da, Hakk'ın çizdiği yoldur.102
Mesnevi’nin Farsçadan dilimize çevrilmiş en güzel tercümesi olan bu kitapta Sertarik Mesnevihan Hz. Şefik Can (1909-2005) dedemiz bu beyitle ilgili sayfanın altına şu dipnotu yazmış:
102 Al-i İmrân Sûresi'nin 19. âyeti; "Allah'ın indinde, Allah'ın katında din; İslâm'dan ibarettir!" diye buyurmaktadır. Gerçekten, Hz. Âdem'den bizim sevgili Peygamberimiz Efendimiz'e kadar bütün peygamberlerin tebliğ ettikleri din birdir. Hepsi de Allah'ın varlığını ve birliğini bildirmişlerdir. Aralarındaki cüz'î farklar zamanın îcabı ve ümmetlerin istidadı dolayısıyledir.
Fakat Yahudiler olsun, mecûsîler olsun bu nükteyi farkedemediklerinden sapıklığa düşmüşlerdir. Bu sapıklığa düşüş de Hakk'ın takdiridir. Ziya Paşa merhum bu hakikati sezmiş de; "Birdir nazar-ı Hakk'ta mecûsî ile müslümân." Demiştir.
İMAN NURU İLE AYDINLANAN HAKİKATI KAVRAR
Filin nasıl bir hayvan olduğu ve şekli hususunda ihtilâf edilmesi.
® Bir fil karanlık bir ahırda bulunuyordu. Hindliler onu halka göstermek için getirmişlerdi.
© Fili görmek için o karanlık yere bir çok kişi toplanmıştı.
© Karanlıkta fili gözle görmeye imkân olmadığı için, herkes ellerini sürüyor, o şekilde onu anlamaya çalışıyordu.
® Meraklılardan birinin eline filin hortumu geçti. O adam; "Fil bir oluğa benziyor!" dedi.
® Başka birinin eli filin kulağına dokundu. Fil ona yelpazeye benzer zanmnı verdi.
® Birisi elini filin ayağına sürdü. O adam da; "Filin şeklini direk gibi gördüm." dedi.
© Birisi de elini filin sırtına koyduğu için; "Bu fil taht gibidir." dedi.
© Böylece herkes filin bir yerine dokundu; neresine dokundu ise, onu nasıl sandı ise, fili ona göre anlatmaya çalıştı.
© Onların sözleri; dokunuşları, sanışları yüzünden birbirine aykırı düştü. Birisi ona "dal" dedi, öbürü "elif adını taktı.
® Eğer onların her birinin elinde bir mum, yâni hidayet nuru bulunsa idi, sözlerindeki ayrılık, aykırılık olmazdı.
® Duygu gözü, elin avucuna benzer. İnsanın avucu, filin her tarafını birden kavrayabilir mi?
DÜŞÜNCELER
Mesnevi’nin 3. Cildindeki bu hikayelerde Hz Mevlanamız bize iki şey öğretti. Bütün dinlerin özünde Allah’ın varlığı ve birliğine inanmak vardır. Allah’ın varlığı dünyevi duygu ve gözlerle asla anlaşılmaz, iman nuru ile bakan görür. Allah ondan razı olsun.
Şefik Can dedemizin tercümesinden alıntılar yapmama izin veren, Rahmetli Şefik Can Hocamızın talebesi, yaşayan son Mesnevihan sevgili Hayat Nur Artıran Hanımefendiye çok teşekkür ederiz.
Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak inşallah.
Cenabı Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize nasip etsin.
Celalin Penceresinden