Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Büyülü hayatlar

vilanjik

Emektar Üye
Üyelik
2 Ağu 2009
Konular
167
Mesajlar
10,902
Reaksiyonlar
27
Yağmur yağdığı geceler o hiç uyumaz,çalışma masasında oturarak cama vuran yağmur damlacıklarının sesini huşu ile dinler,hülyalara dalardı.Hayalinde sırılsıklam ıslanmayı göze alarak,şehrin ıssız sokaklarında dolaşan ihtiyar bir adam olurdu.Sorumluluğu olmayan kuralsız,sınırsız yaşayan bu ihtiyara gizliden gizliye hayranlık duyardı.Yağmur ona hep ıssız sokakları,yersiz yurtsuzları çağrıştırırdı.Kendisini ıssız sokakların uzayan boşluğuna kaptırır,elindeki sımsıcak kahveden büyük bir yudum alırdı.Yağmurun odaya saldığı toprak kokusundan derince bir nefes çekip hayıflanırdı.Düşler alemindeki yolculuğu hiç bitmezdi. Şehrin kenar mahallelerinden birinde naylondan yapılmış derme çatma çadırda oturur,yağmurun naylonla temas anında çıkardıgı hoş musikiye dalar,ıslak zemin üzerine iki kat serilmiş yer yatağına uzanır derince bir uykuya dalardı.

105zgab.jpg


Kimdi düşlerinde büyüttüğü yersiz yurtsuz kahramanlar.Ne yer ne içerlerdi.Nelere sevinir nelere üzülürlerdi.Yaşamdan neler beklerlerdi.Bazen bunları tahmin etmeye boşu boşuna ugraşır dururdu.Tahminleri kendi yaşadığı bolluk dünyasının gerçeklerinden bir adım öteye gidemezdi.Onun düşlediği hayalini kurduğuda bu gerçekler değildi.beynindeki kurguları cevaplayıp doyurabilecek gerçeküstü masallardı.Yersiz yurtsuzun bu havada kalmış tanımı onu derinden derine donkişotvari kahramanlıklar yapmaya iterdi.Yersiz yurtsuz kapılarını zaman zaman davetsizce çalan dilenci degildi.Köprü altlarında yatıp kalkan tiner koklayan,zaman zamanda insanları dehşete boğan zavallı sokak çocuğuda değildi.Öyle olsa niye özensindiki böyle bir hayata.Yersiz yurtsuzun yaşamında masalımsı bir yan,insanları kendine hayran bırakan asil ögeler bulunmalıydı.
Çingene köşe başında eli ayağı morarmış sürekli soguktan burnu akan,sırtında sarılı bebeğiyle köşede çiçek satan zavallı kız değildi,eli ayagı kir pas içerisinde içinde olması gereken okulun kapısında ayakkabı boyayan çocukta değildi.Çingene romanlarda okuduğu filmlerini seyrettiği saçlarında çiçekler takılı raks eden güzel esmer kızdı.Ona göre gariban çingene yersiz yurtsuz hep bir başkasıydı.Büyülü camda seyrettiği filimlerden,okuduğu kalın ciltli pahalı kitaplardan tanırdı dünyayı.Oysa ne canlar vardı degeri beş kuruş etmeyen.Ne zevkler vardı uğruna milyarlar feda edilen.Böylesine çelişki dolu acımasız bir yaşamı onun algılayıp kavrayabilmesi imkansızdı.O karnı tıkabasa dolu yumuşacık döşeğinde derin bir uykuya dalarken. hintli bir fakirin büyülü yaşamına öykünerek huzurlu bir uykuya dalardı.
Hasan ARSLAN
http://www.hikayeler.net/etiket/büyülü/
 
Kimlerin hayatında çelişkiler olmuyor ki zamanla.Bu durum kimi hayatlara egemen oluyor,kimilerineyse nadiren uğruyor.Marifet tüm bu çelişkilere rağmen huzuru yakalayabilme de sanırım....Huzur ve uyku....işte olay bu!
 
Kanaat ikliminde bir salkım üzümü olan ve kendini bağ sahibi gören, elinde ki üzümü paylaşmak için çırpınan bir insanın hayatında ne kadar sevgi varsa; bu insanın davranışlarına tahammül edemeyen insanların kendi insanlıkları ile çeliştiğini söyleyebiliriz...
Yazı için teşekkürler Hasan...
 
Üst Alt