yıllardır yaşadıklarımı/bebeğimle yaşadıklarımızı beynime yazdım..........beynim basılmayı bekleyen bir roman gibi.. geçmişte kaldı ama çok acılar çektik, ben ve özge cim yaaa................çektiğimiz acıları uykuya yatırdım yıllardır.. arada bir uyanıyor.. yaz beni diyor.. her an'ımızı yazmak istiyorum ama yazmakta zorlanıyorum.. kaç kez yazıp yazıp sildim.. devamını getiremiyorum.. yazdığım her kelimeyi yaşıyorum........... gözlerim doluyor.. ağlıyorum........... yaşanmışlıkları yazmak hiç kolay değil.. ben; yaşanan/hissedilen duyguların kolay kolay kaleme alınıp kağıda dökülemeyeceğine inanıyorum.......... yüreği yazmak hiç kolay değil.. çok zordur.. hele bu yürek acı ve üzüntülerle yoğrulmuşsa..!!!
özge doğduğunda anne oldum......... özel (engelli) bir çocuğun özel annesi oldum.. engelli bir çocuğun annesi olmak nasıl bir duygudur bilir misiniz..?! engelli bir çocuğun annesi olmak; anne olmaktan çok daha bambaşka bir varlık olmak.......... bambaşka bir varlık olmak nasıl bir duygudur..?! anlatılmaz.. yaşanır.. anlamak için yaşamak gerek..
engelli bir çocuk dünyaya getirdiğinde sadece bir anne olmuyorsun.. dünyaya getirdiğin çocuğun ta kendisi oluyorsun.. onun hissettiği tüm duyguları hissediyorsun.. onun gözüyle bakıyorsun hayata ve herşeye..!!! ikiniz adına güçlü olmak istiyorsun.. bir panter kadar güçlü.. sabırlı olmak istiyorsun.. tesbihin doksandokuzuncu taşı asla düşmesin istiyorsun..!!!
çocuğunla birlikte sende engelli oluyorsun..!!!
özge doğduğunda engelli olduğunu bir zaman ailemden sakladım.. hiç kimse bilmesin istiyordum.. bir süreç yaşıyordum.. med-cezir lerdeydim.. önce ben kabullenmeliydim.. (bebeğim benim..) bir çocuk engelli doğduğu an'da, annesi bile gel-gitler yaşıyorsa, o an'da başlıyor mücadele..!!!
gel-gitlerim engelli bir çocuğun annesi olduğum için değildi.. çocuğumun yaşayacağı zorlukları düşündüğüm içindi.. çok şükür yaşadığım süreci kolay atlattım.. bebeğimi kabullendim..!!!
iki yaşından sonra engelinin farkına vardı.. bana hiç sormadı.. ''anne ben neden böyleyim'' diye.. sormasına fırsat vermedim.. dedim ya; ben ''o'' olmuştum.. ne düşündüğünü, ne hissettiğini düşünüyor ve hissediyordum.. soru gelmeden ben; sohbet/cevap tarzında kızıma engelini anlatıyordum.. onun için sormasına hiç gerek kalmadı..
..ve dışarı çıkmalarımız.. insanların bakışına maruz kalmalarımız..!!! küçücük çocuk dışarı çıktığında çocukluğunu yaşayamıyordu.. tasasız/dertsiz ''çocuk'' olması gerekirken, o insanlarla mücadele ediyordu..!!! ''bakana bakma'' oyunu oynuyordu.. kendisine bakıldığını hissediyordu/hissediyordum.. ve tepki veriyordu.. kaşları çatılıyor, yüzündeki tebessüm kayboluyordu.. bir çok kez hem büyük insanlardan, hem küçük çocuklardan ''sakat'' kelimesini duyardık.. ve özge hemen tepki verirdi.. ''ben sakat değilim, doğuştan bacağım kısa..''
evet, kızım sakat/özürlü/engelli değildi.. doğuştan bacağı kısa bir ''insan'' dı..!!!
ama ''engelsiz'' insanlar, ''insan'' olduğumuzu anlayamadılar.. bize uzaydan gelmiş farklı bir ''yaratık'' gibi baktılar.. bizde tıpkı sizin gibiydik/gibiyiz.. yani ''insan'' ız..!!! bunu kabullenmek bu kadar zor mu..?!!!
bedensel engel nedir?! engelsiz insanların engel olarak gördüğü ''bedende ki engel'' i ben neden engel olarak göremiyorum..?! yoksa benim düşüncelerim/yüreğim/beynimde mi bir engel var (!)
özge doğuştan ''bacağım kısa'' dedi ve kendine güvenen bir çocuk olarak yetişti.. 1. sınıfa giderken 23 nisanda folklora bile katıldı.. öğretmeni başta tepki verdi.. engelsiz insanlar ''sakat bu, bir şey yapamaz'' diye düşünür ya..!!! özge ısrarla katılmak istedi.. ve katıldı.. folklor giysileri ve sol bacağında 6 santim yükseklik olan ayakkabısıyla çok güzel/başarılı bir oyun sergiledi.. insanların ''sakat'' olarak gördüğü bebeğimle gurur duydum..!!! bir kez daha verdiği mücadeleyi kazanmıştı..!!!
iki buçuk yaşında ilk ameliyatını oldu.. ilizarov yöntemi ile uzatma yapıldı.. bacağımızda kocaman demirler.. özge ye geçmiş olsun'a bir bayan gelmişti.. özge kucağımda; bayan bacağına bakıyor.. nerdeyse ağlayacak bayan..!!! ahh ah! vahh vah! özge tebessüm etmeye başladı.. bayan ne yapıyor diye..?! bir bana bakıyor, bir bayana bakıyor.. biz birbirimize bakıştıkca tebessüm ediyoruz.. bayan gittikten sonra özge ''anne bu kadın ne yapıyordu öyle, deli mi ne..'' diye sordu.. çocuk kendi üstüne alınmadı bile.. çünkü; biz kendimizi zavallı/acınacak olarak görmüyoruz.. bizi öyle gören engelsiz insanlar.. ve bizimde kendimizi acınacak/zavallı hissetmemizi sağlamaya çalışıyorlar..!!!
anlatmak istediğim;
çocuksan, hele birde engelliysen, işte o an'da başlar hayatla ve engelsiz insanlarla mücadelen..!!!
.............................