Görmesem daha iyiydi seni orada o gece
Aradan yıllar geçti silinmedin hafızamdan
Her gece gibi bir geceydi seni görene kadar
Birer birer çıktılar yerlerinden hatıralar..
hatıralar..unutulmaz..
Duygularıma esir oluyorum seni görünce
İnsan bin kere mi yanıyor bir kere sevince
Ruh bedenden ayrılıyor çekimine girdim
Bir kere daha yandım ama canım gördüğüme sevindim
Duygularıma esir oluyorum seni görünce
İnsan bin kere mi yanıyor bir kere sevince
Ruh bedenden ayrılıyor çekimine girdim
Bin kere daha yanarım sana canım gördüğüme sevindim
Sen bakma şarkının Görmesem daha iyiydi dediğine.
Yaklaşık 30 yıl sonra ilk kez bu kadar mutlu, bu kadar heyecanlı ve bu denli huzur doluydum.
Dile kolay ;en değerlim dediğimi, yıllarca kalbimin tahtında sultanım olmuş ve sonra da uzun bir yolculuğa çıkmış, seni, görmeyeli nerdeyse otuz yıl olmuştu. Nerdeyse 11bin gün, yüzünü görmeden geçen kocaman ömür. Hala bendeki yerine ve bazen sadece birkaç metre uzağımda olmana rağmen bunu yapabilmek, senin için, seni görmemek belki de başarabildiğim en büyük irade göstergesiydi. Ve dün akşam, yıllar sonra, senin yanı başımda olduğunu bilmek hayatımdaki en güzel gerçeklerden biriydi.
Bunca zamana rağmen, seni her gördüğümde, sana ilk yazdığım andaki heyecanı yaşadığım için gurur duyuyorum yüreğimdeki duyguyla.
Hani hazır çorbalar var ya, sebzeli olan mesela. Adamlar içindeki tüm sebzeleri kurutuyorlar, paketliyorlar ve sen aradan yıl geçse de, bir litre suda kaynatınca, Vay be diyorsun. Ne güzel yapmışlar, sanki yeni hazırlanmış gibi.
İşte ben de vay be diyorum seni yıllar sonra karşımda görünce. Yüzüne bakınca ve ısınınca gülüşünle. İçimde açan çiçekler solmamış görüyorum, ilk mesajımdaki gibi canlı. Kırmızı tokalı gülüşünle, kafatasımdan ayakuçlarıma kadar dolaşan titreme geçmemiş hala. Sanki her nefesimde, ciğerimde sana ait soluk odasına hiçbir koku sızmamış anlıyorum. Bakışlarım dalınca konuşma penceresine, aylar önce sana yazdığım ilk özel mesajda emanet bıraktığım kalp atışının hala orda olduğunu görüyorum. Vay be diyorum, pencerenin karşısında hissedince seni, yanıtlarını okudukça , değer verilecek biri varmış diyorum bir yerlerde. Huzur hala saklı. Yanı başımda dolaşan sesini dinleyince hala duyabiliyormuşum diyorum bana ruh katan şarkıları.
Düşüncelerin , fikirlerin , ideolojin ,geçmişin , yaşadıkların, yaşayamadıkların , ertelediklerin Dönmeye başlayınca başım yine aylar sonra, fark ediyorum ki ben hala sarhoş olabiliyorum. Yanında olduğum kısacık bir an için sahip olduğum, olabileceğim her şeyi vermeyi göze aldığımı fark edince, Vay be diyorum. Ben hala
Dün akşam seni tekrar görmekle, uzun zamandır hayatımda yaşadığım en güzel karanlığı yaşattın bana. Uzunca soluksuz kaldığımı hissediyordum, bir önceki akşam olduğu gibi...
Dedim ya, kırmızı tokalı gülüşünle dün akşam bedenime ruh, ruhuma ilham kattın yine.
Çok güzel gördüm. Güzel insanlar ve yaratılan, üretilen, var olan birçok güzel şey.Ama sen, bende, gerçekte, güzel kelimesinin karşısındaki tek anlamsın. Farkında olmadan 30 yıllık bir tarih yazdım bu dünya üzerinde.
Bir hikâye.Ve sen bu hikâyenin belki ilk sayfalarında olmayan, belki adınla son sayfalarında da olmayacak ama her satırında, her kelimesinde ve her noktasında yaşayacak tek anlamsın. Sonu nasıl biterse bitsin bu hikâyenin ana teması çoktan yazılmış bilesin.
Yanımda olmasan da yüreğimde açtığın ve hiç küçülmeyen o büyük duygu için sana teşekkür ederim.
Yazan: europea