ENGELLİ EĞİTİMİNDEKİ USULSÜZLÜK VE İSTİSMAR
1997 tarihli ve 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname;
Özel eğitim desteği
Madde 14 - Özel eğitim gerektiren bireylere, her tür ve kademedeki eğitim ortamlarında devam ettiği eğitim programlarının amaçlarını gerçekleştirmek üzere özel eğitim desteği verilir. Bu amaçla bireysel ve grupla eğitim imkanları sağlanır.
Herhangi bir eğitim kurumuna devam edecek durumda olmayan zorunlu eğitim çağındaki özel eğitim gerektiren bireylere yetersizlikten etkilenme düzeyine bakılmaksızın temel yaşam becerilerini geliştirme ve öğrenme ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik eğitim programları uygulanır.
Yasa gereği sadece ağır düzeyde yetersizliği olan engelli öğrenciler kurul raporu almak koşulu ile okul eğitiminde pasif durumda olabilirler. Millî Eğitim Bakanlığı Evde Ve Hastanede Eğitim Hizmetleri Yönergesi (03/02/2010 Tarihli Ve 4 Sayılı Makam Onayı) madde 4 d) ‘Evde Bakım Hizmeti: Hekimlerin önerileri doğrultusunda hasta kişilere, aileleri ile yaşadıkları ortamda, sağlık ekibi tarafından rehabilitasyon, fizyoterapi, evde eğitim, psikolojik tedavi de dahil tıbbi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sağlık ve bakım ile takip hizmetlerinin sunulmasını,’ bu durumdaki öğrenciler için gerekli uygulamaya açıklık getirmiştir. Yönergeye göre okul eğitiminden, okul öncesi ve ilköğretim çağındaki özel eğitime ihtiyacı olan bireylerden, sağlık problemi nedeniyle örgün eğitim kurumlarından doğrudan yararlanamayacak durumda olanlara evde veya hastanede yatarak tedavi gördüğü sürede verilecek eğitimden faydalanmalıdır. Kısacası, okul eğitiminden faydalanamayacak durumdaki engelli bireyler ancak evde ya da hastanede eğitim alabilirler. Okula devam edemeyecek bir öğrencinin özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden destek eğitim alması yönetmeliğe aykırıdır.
18 mayıs 2012 tarihinde yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği 29. madde g) ‘Zorunlu eğitim çağında olan özürlü bireyin örgün eğitime devam ettiğinin belgelendirilmesi gerekir.’ İfadesi uygulamaya netlik getirmiştir. Geçmişte yasa ve kanunların öngörmesine rağmen yönetmeliklerde bu durum görmezden gelinmiştir. Uygulama engelli bireylerin haklarından çok özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin çıkarlarına hizmet etmiştir.
18 mayıs 2012 tarihine kadar okul eğitimi alamayacak durumdaki engelli bireyler evde bakım hizmetinden faydalanmaları gerekirken özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin gelir kaynağı olmuştur. Diğer yandan okula devam edebilecek durumda olmasına rağmen ülke genelinde eğitim alabilecekleri yeterli sayıda okul olmadığı için okullarda kayıtlı gösterilen ancak okula devam etmeyen öğrenciler de aynı açıklık nedeniyle özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine gelir kapısı olmuştur.
Sistemdeki aksaklıklar bazı usulsüzlükleri de beraberinde getirmiştir. Yıllardır okul idarecileri tarafından sağlık kurulu raporu olmaksızın öğrenciler pasife alınmış ancak rehabilitasyon merkezlerinden destek eğitim almaya devam etmişlerdir. Hatta 2011-2012 eğitim öğretim yılında 244 öğrenci e-okul sisteminde yurt dışında oldukları gerekçesi ile pasife alınmış ancak rehabilitasyon merkezlerinden destek eğitim almaya devam etmişlerdir. Binlerce engelli çocuk ise okul çağında olmalarına rağmen hiçbir okula kaydedilmemiş ama rehabilitasyon merkezlerine devam etmiştir. Kısacası; yıllardır engelli bireylerin okul eğitimden faydalanmaksızın rehabilitasyon merkezlerine devam etmesi için her türlü usulsüzlük yapılmış yasa ve yönetmeliklere aykırı uygulamalarla rehabilitasyon merkezlerinin ticari menfaatleri gözetilmiştir.
Resmi kayıtlara göre ülke genelinde okula kayıtlı olmasına rağmen okul eğitimi almayan 27 bin engelli öğrenci rehabilitasyon merkezlerine devam etmektedir. Ancak bu sayı zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen hiç okul kaydı yapılmamış öğrencilerle birlikte 50 bini geçmektedir. ( Ek-1 ülke genelinde duruma örnek teşkil edecek öğrenci listesi)
18 mayıs 2012 tarihli ilgili yönetmeliğin sadece 3 gün süreyle sisteme yansıması usulsüz çalışmaların kanıtı olmuştur. Ancak ne yazık ki uygulamanın yasa ve yönetmeliklere uygun olmamasından dolayı ilgili madde 3 günden sonra yeniden göz ardı edilmiştir.
Kısacası ‘bizler’ Yasa ve Yönetmeliklere rağmen engelliler üzerinden devlet bütçesini hoyratça istismar etmeye devam ediyoruz. Yetkililer ise bilerek veya bilmezden gelerek yıllardır bu istismar ve soyguna göz yumuyorlar.yıllardır yasa ve yönetmeliklere aykırı uygulamalar sistemdeki açıklıkların istismarı nedeniyle Devletin bütçesinden bizlere milyonlarca yersiz ödeme yapılmıştır.
Engelli öğrencilerin öncelikli okul eğitime devam etmelerinin sağlanması ve uygun koşulların sağlanması koşulu ile destek eğitimden faydalanması için gerekli çalışmaların yapılması; okula devam edemeyecek durumdaki engelli bireylerin ise Evde Bakım Hizmetlerinden faydalanmasını sağlamak devletin asli görevidir.
Gerekli düzenlemelerin yasa ve yönetmelikler doğrultusunda yapılmasını saygılarımızla arz ederim.
Metin Demircan
Özel Eğitim Okulu ve Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Kurucusu
1997 tarihli ve 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname;
Özel eğitim desteği
Madde 14 - Özel eğitim gerektiren bireylere, her tür ve kademedeki eğitim ortamlarında devam ettiği eğitim programlarının amaçlarını gerçekleştirmek üzere özel eğitim desteği verilir. Bu amaçla bireysel ve grupla eğitim imkanları sağlanır.
Herhangi bir eğitim kurumuna devam edecek durumda olmayan zorunlu eğitim çağındaki özel eğitim gerektiren bireylere yetersizlikten etkilenme düzeyine bakılmaksızın temel yaşam becerilerini geliştirme ve öğrenme ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik eğitim programları uygulanır.
Yasa gereği sadece ağır düzeyde yetersizliği olan engelli öğrenciler kurul raporu almak koşulu ile okul eğitiminde pasif durumda olabilirler. Millî Eğitim Bakanlığı Evde Ve Hastanede Eğitim Hizmetleri Yönergesi (03/02/2010 Tarihli Ve 4 Sayılı Makam Onayı) madde 4 d) ‘Evde Bakım Hizmeti: Hekimlerin önerileri doğrultusunda hasta kişilere, aileleri ile yaşadıkları ortamda, sağlık ekibi tarafından rehabilitasyon, fizyoterapi, evde eğitim, psikolojik tedavi de dahil tıbbi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sağlık ve bakım ile takip hizmetlerinin sunulmasını,’ bu durumdaki öğrenciler için gerekli uygulamaya açıklık getirmiştir. Yönergeye göre okul eğitiminden, okul öncesi ve ilköğretim çağındaki özel eğitime ihtiyacı olan bireylerden, sağlık problemi nedeniyle örgün eğitim kurumlarından doğrudan yararlanamayacak durumda olanlara evde veya hastanede yatarak tedavi gördüğü sürede verilecek eğitimden faydalanmalıdır. Kısacası, okul eğitiminden faydalanamayacak durumdaki engelli bireyler ancak evde ya da hastanede eğitim alabilirler. Okula devam edemeyecek bir öğrencinin özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden destek eğitim alması yönetmeliğe aykırıdır.
18 mayıs 2012 tarihinde yayınlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği 29. madde g) ‘Zorunlu eğitim çağında olan özürlü bireyin örgün eğitime devam ettiğinin belgelendirilmesi gerekir.’ İfadesi uygulamaya netlik getirmiştir. Geçmişte yasa ve kanunların öngörmesine rağmen yönetmeliklerde bu durum görmezden gelinmiştir. Uygulama engelli bireylerin haklarından çok özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin çıkarlarına hizmet etmiştir.
18 mayıs 2012 tarihine kadar okul eğitimi alamayacak durumdaki engelli bireyler evde bakım hizmetinden faydalanmaları gerekirken özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin gelir kaynağı olmuştur. Diğer yandan okula devam edebilecek durumda olmasına rağmen ülke genelinde eğitim alabilecekleri yeterli sayıda okul olmadığı için okullarda kayıtlı gösterilen ancak okula devam etmeyen öğrenciler de aynı açıklık nedeniyle özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine gelir kapısı olmuştur.
Sistemdeki aksaklıklar bazı usulsüzlükleri de beraberinde getirmiştir. Yıllardır okul idarecileri tarafından sağlık kurulu raporu olmaksızın öğrenciler pasife alınmış ancak rehabilitasyon merkezlerinden destek eğitim almaya devam etmişlerdir. Hatta 2011-2012 eğitim öğretim yılında 244 öğrenci e-okul sisteminde yurt dışında oldukları gerekçesi ile pasife alınmış ancak rehabilitasyon merkezlerinden destek eğitim almaya devam etmişlerdir. Binlerce engelli çocuk ise okul çağında olmalarına rağmen hiçbir okula kaydedilmemiş ama rehabilitasyon merkezlerine devam etmiştir. Kısacası; yıllardır engelli bireylerin okul eğitimden faydalanmaksızın rehabilitasyon merkezlerine devam etmesi için her türlü usulsüzlük yapılmış yasa ve yönetmeliklere aykırı uygulamalarla rehabilitasyon merkezlerinin ticari menfaatleri gözetilmiştir.
Resmi kayıtlara göre ülke genelinde okula kayıtlı olmasına rağmen okul eğitimi almayan 27 bin engelli öğrenci rehabilitasyon merkezlerine devam etmektedir. Ancak bu sayı zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen hiç okul kaydı yapılmamış öğrencilerle birlikte 50 bini geçmektedir. ( Ek-1 ülke genelinde duruma örnek teşkil edecek öğrenci listesi)
18 mayıs 2012 tarihli ilgili yönetmeliğin sadece 3 gün süreyle sisteme yansıması usulsüz çalışmaların kanıtı olmuştur. Ancak ne yazık ki uygulamanın yasa ve yönetmeliklere uygun olmamasından dolayı ilgili madde 3 günden sonra yeniden göz ardı edilmiştir.
Kısacası ‘bizler’ Yasa ve Yönetmeliklere rağmen engelliler üzerinden devlet bütçesini hoyratça istismar etmeye devam ediyoruz. Yetkililer ise bilerek veya bilmezden gelerek yıllardır bu istismar ve soyguna göz yumuyorlar.yıllardır yasa ve yönetmeliklere aykırı uygulamalar sistemdeki açıklıkların istismarı nedeniyle Devletin bütçesinden bizlere milyonlarca yersiz ödeme yapılmıştır.
Engelli öğrencilerin öncelikli okul eğitime devam etmelerinin sağlanması ve uygun koşulların sağlanması koşulu ile destek eğitimden faydalanması için gerekli çalışmaların yapılması; okula devam edemeyecek durumdaki engelli bireylerin ise Evde Bakım Hizmetlerinden faydalanmasını sağlamak devletin asli görevidir.
Gerekli düzenlemelerin yasa ve yönetmelikler doğrultusunda yapılmasını saygılarımızla arz ederim.
Metin Demircan
Özel Eğitim Okulu ve Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Kurucusu
