Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Engelli ve cinsellik

_DELAL_

Aktif Üye
Üyelik
3 Eyl 2009
Konular
52
Mesajlar
3,036
Reaksiyonlar
0
Daha çok engelli camiası içinde bulunan bir insan olarak gözlem yapma imkanım çok oluyor.iyi derecede davm sendromlu bi genç kızı inceledim.bir erkek gördüğünde bir iki konuşmadan sora dokunmak,başını dayıyor,yakın olmaya çalışıyor.daha başkalarınıda inceledim.örneğin ağır derecede sandalyede olup biçok açıdan hareket kısıtlılığı olan.bayanlara yaklaşımlarını izliyorum yada baylara.dokunuşları,konuşmaları,jestleri biraz duygusal biraz görünmez erotizm var ,yada bu yönde adına ne derseniz.bu tamamen masum ve insani bişi.bu insan çok ağır engelli olabilir,ama aklı tamamen başındaysa illaki insani ihtiyaçlarada sahiptir .tensel ve tinsel ne varsa.bu duygusal yaklaşımları iyi derecede dawm sendromlularda daha açık görebiliyorum.cinsel duyguya sahip olanlar sanırım ilaç kullandırılıyorlar o güdüye engel olmak için.her anlamda yaşam hakkı olan bu insanları karantinaya almak doğru gelmiyor bana.bazen suistimal edilmelerine meydan bırakmadan bu duyguyu devlet eliyle yaşamalarını sağlamak daha doğru ve insani bi yaklaşım diye düşünüyorum.cinsellik bir tabu bu toplumda .engelli olmayanlar bile bu konuda konuşamaz ve insan olmanın gereğini yaşayamazken engellilerde bu daha fazla sanırım. bu birazda bilinç ve eğitimle ilgili.ama etiket eğitimi degil sadece tabiki..bu duygunun bastırılmış yada konuşulamamasının temelinde ayıp,günah ve pis düşüncesi yatıyor sanırım.
insanın yaratılışına önem veriyorsak bir bütün olarak görmeliyiz insanı.duygularıyla bedeniyle güdüleriyle.yaratana inanmışsak ona güvenmeliyizde aynı zamanda,ayıp olan pis olan bişiyi niye insana versinki.ayrıca her insana bu hayatta kendini deneyimleme şansı verilmiş.onu güdümlemek asıl ayıp ve pis olan.evet neden cinselliği konuşamıyor ve yaşayamıyoruz.özelliklede engellilerde cinsel sorunlar zorluklar neler. bunları konuşalım istiyorum.aslında bunları engellilere indirmekte yanlış olabilir çünki bu sorunu toplum olarak yaşıyoruz .ama ben burdan başlamak istedim sanki bu konuda biraz daha bağnazız gibi geliyor.....biraz cesur yaklaşımar olsun ltf.inanın çok güzel şeyler çıkacak eminim.
 
neden konuşamıyoruz,toplumun baskısı tabiki.birde doğduğumuz andan itibaren bize verilen bu konudaki eğitim.toplum eğitimi:rolleyes:.cinsel organlarımızdan utanmayı (özelliklede bayanlar)çocukken öğreniyoruz.evlerimizde çıplak dolaşamıyoruz yanlızken bile sanki izleniyormuşuz gibi.cinsellikle ilgili sorularımız geçiştiriliyor.erkekse ilk deneyimi parayla eğitimsiz insanların yanında öğreniyor duygu olmadan ergen gibi önemli bi dönemde.engelli biriyse çoğu bunu da yapamıyor belkide.hoş yapsada belkide hayatında unutamayacağı bi travma yaşıyor çoğu.kızlar bunu deneyimlemek şöle dursun evlenemediyse hayatı boyunca bunu yaşayamıyor.yaşayanlarda dışlanıyor.o kadar banal bi düşünce oluşturulmuşki pornoyla cinsellik aynı görülüyor nerdeyse.neden konuşamıyoruz,dışlanma korkusu,yanlış anlaşılma korkusu,kötü kadın ,iffetsiz kadın olarak görülme korkusu.hani kadın anlayışımız farklıya hanımefendilik.
 
Engelliler ve cinsellik. Bu iki kelime bugüne kadar yan yana çok az geldi. Çünkü toplum engelli bireylerin bir cinsel hayatı olduğuna inanmak istemiyor. Tekerlekli sandalyede oturan bir kişi, aseksüel kabul ediliyor. Oysa cinsellik en az engeli olmayanlar kadar önemli onlar için de. Kimi ereksiyon olabiliyor orgazm olamıyor, kimi hiçbir şey hissetmiyor, kimi orgazmın beyinde başlayıp beyinde bittiğine inanıyor. Kimi ereksiyon için iğne, kimi hap kullanıyor. Kimi bunu usta bildiği ağabeylerinden, kimi doktorlardan öğrenmiş.


Tüm bunları keşfederken bir uzmandan yardım alınması gereklidir.Benden büyük yaşta "usta" dediğim kişilerin deneyimlerine kulak kabarttım. Ama tüm engellilere şunu söylemek isterim: Bu işi profesyonel yardım alarak çözmeli herkes. Ereksiyon sağlamak için çeşitli alet veya ilaçları doktor kontrolünde öğrenmek ve uygulamak akıllıca olur.
 
hangi sorunları yaşıyoruz cinsellikte.bi kere bu konuda kendimize yeteri kadar güvenimiz yok.bedenimizden utanıyoruz,yeterli olamamaktan çekiniyoruz.memleket ve milli mesele haline getiriyoruz.engelimizin vermiş olduğu bi eziklik yaşıyoruz.ve bilmiyoruz.bugünlük aklıma sadece bunlar geliyor. geldikçe yazacam:D
 
tşk .benim toparlayamadıklarımı yazmışsın yüreğine sağlık bdrttn
 
Bedensel bir özrü olan kimselerin özürlerinin tüm cinsel birleşme duruşlarını olanaksızlaştırdığına pek ender olarak rastlanır. Genellikle söz konusu duruşlardan biri ya da bazıları kişinin özel durumuna uygundur. Yatarak, oturarak, ayakta durarak ya da diz çökerek cinsel birleşmede bulunmak olanaklıdır. Kadın erkeğin önünde ya da erkek kadının önünde; kadın erkeğin üstünde ya da erkek kadının üstünde farklı farklı duruşlarda birleşmede bulunulabilir. Bu duruşlardan biri ya da diğeri kişinin sakatlığına göre en uygun bulunabilir. Hatta sakatlığı olan kimselerin farkında olmadıkları teknikler de vardır. Örneğin penisin tam sertleşmesi gerçekleşmeden de cinsel birleşmeyi olanaklı hale getiren yöntemler ile penis ve klitorisin fazladan uyarılmasını sağlayan gereçler söz konusudur. Bu gibi yöntemler konusunda bilgi edinmek, bedensel özrü olan pek çok insanın yaşamını değiştirebilir. Batıdaki özürlüler örgütleri bu konularda bilgi alışverişini geliştirmeye çalışmaktadırlar. Bir takım basit gereçler kullanılarak özürlü organlar rahatlatılabilir. Örneğin yumuşak bir yastık bedenin duruşlarını kolaylaştırabilir. Bunun yanı sıra sertleşme için masaj aygıtlarından, yapay penis ya da dölyoluna varıncaya kadar çeşitli yapay gereçlerin kullanımı da yardımcı olabilir. Cinsel birleşme tümüyle olanaksızsa eşlerin birbirlerinin cinsel organlarını elle okşamaları da zevkli bir doyum yolu olabilir. Ağız yoluyla da denenebilecek bu gibi sevişme yollarının kolaylıkla öğrenilip uygulanabilecek teknikleri vardır. Sakatlıkları yüzünden cinsel organları tam bir duyarlıktan yoksun kalmış olan pek çok insan, bedenlerinin başka yörelerinde cinsel uyarımlara karşı daha büyük bir duyarlığın geliştiğine tanık olurlar. Bu farklı uyarım bölgelerinin okşanması ve buralara yumuşakça dokunulması, kişiye yoğun bir haz kaynağıdır. Tüm bedenlerinin duyarlığı kısıtlanmış, tümüyle hareketsiz kalmış kimseler bile eşleriyle birbirlerine dokunmaktan, kucaklaşmaktan büyük cinsel haz aldıklarını bildirmektedi
 
BUNUNLADA ANLIYORUZKİ ENGELLİLER CİNSELLİKTEN UZAK DEGİL .ONLARINDA Bİ CİNSEL HAATLARI OLABİLİYOR.CESARETİNE SAĞLIK .DEMEKKİ ONLARDA İNSAN VE İNSANİ DUYGULARI VAR.TEŞEKKÜRLER BDRTTN
 
bedo yazıları daha öncede okumuştum beğenmiştim bu çokk önemli bir sorun ve engelllilerle bağdaştırınca çok çok daha önemli çoüu zaman halledilemez bir mesele oluyoor bunun sebebi topllumumuzun engelliye bakışıdır......delkal tabiki cinsellik bizlerden uzak değil ve gelecek:) dermişim ,,,,,,,,,,,,böyle önemli bir konuda yorumlarınıza yüreğinize sağlık diyorum saygıllar,,,,,
 
Cinsellik bizim gibi doğu kültürünü dibine kadar yaşayan ülkeler de tabu olarak kabul edilir ki bunu da zaten herkes bilir.Hatta biz o kadar ilerletiriz ki bunu tabu nun sözlük anlamı bile zayıf kalır genelde.Din ve toplum kurallarını yorumlayanlar cinselliğin herhangi bir şekilde konuşulmasının ,tartışılmasının ayıp olduğunu terbiyesizce olacağını çocukluktan itibaren bilinç altına yerleştirir söz ve davranışlarla.Bunun gibi toplumun diğer bir empozeside belki de evrimle beraber gelen kendi gibi olmayandan ya da kendi toplumu için-anlamsız- zayıf gördüğünden kaçmasıdır.Hayvansal güdülerle kendi toplumunda kendi gibi insan ister ne fazla ne eksik,bu şekilde rahat eder.Marjinal insanları itelemeleri bu yüzdendir ortalama insandan daha farklı düşünceleri olduğu için,engellileride bu yüzden istemez kendi toplumunda kafasındaki ortalama insandan düşük gördüğü için.
Belki de bu sebeple tabu olarak kabul edilen bu iki konu yanyana gelemiyor.Çünkü bilinçaltı buna müsade etmiyor ,sen engellisin karnın doyuyor ya daha ne istiyorsun veya ah! oğlum napcan o kızı evi bile temizleyemez lafları ülkede cinselliğin tek yolu olan evlilik sürecini baltaladığı için engellininde cinsel hayatı hiç yoktan hallice oluyor.Erkekler bazen hayat kadınlarıyla idare etse de -ki avrupa ülkelerinin bazılarında devlet karşılıyor- kadınlar için bu durum,günah,toplum baskısı ve ayıp yüzünden tam bir çıkmaza sürükleniyor.
Bunları zaten biliyoruz batı cephesinde yeni birşey var mı? diyenler içinse asırlarca toplumun tüm katmanlarına bulaşmış olan bu düşünceleri düzeltmek çok zor.Ama bireysel olarak mücadele sürmeli,yılmadan düşünce bazındaki engelleri kaldırarak,çünkü cinselik hayat demek ve hayat ne kadar güzel hepimiz biliyoruz...
 
peki ama özürlü evlenmeden birleşme yaparsa her istediyinde bunun günahı varmı yada çeşitli yollarla kendini tatmin etse
 
Yukarıda yazılanların hepsi engelli yada engelsiz tüm Ortadoğu halkları için geçerli bir durum. Cinselliği en vahşi şekilde bastırılanlar kadınlardır ki bu konuda engelli kadınlarımız dahada şanssız. Bu şanssızlığı tetikleyen ilk etken dış görünüşe verdiğimiz önemdirki bunu hepimiz yapıyoruz. Engelli bir erkek yeri geldiğinde engelli bir bayanla sırf engelli diye ilgilenmediği veya en baştan redettiği durumlar oluyor. İkinci etken ekonomik durum engelsizler dahi bu gün ilişkilerinde karşı tarafında çalışmasını yada mali olanaklarının iyi olmasını arzuluyor kaldıki engeli olup parasıda yoksa "Mahmudo Kurban Niye Doğdun" türküsü çalıyor.

Bu söylediklerimin çok daha değişik sebeplerle alt kategorilere ayrılabilir. Uzun sosyolojik tahliller çıkarılabilir.

Aslında bu konuda diğer arkadaşlarında yazılarından anladığım kadarıyla Engellilerde Cinsellik Deneyimi Yaşanmalı ama Nasıl? sanırım biz bu nasılı çözmeliyiz ki bu engelli bayanlar için dahada karmaşık bir durum.
 
Tagı çeçe günah ve sevap konularına girmicem.cünki girersem yeni bir tartışma konusu başlatmış olurumki buda asıl konudan sapmak olur.ama şu kadarını söleyeyim ben engelli engelsiz ayırmadan evlilik öncesi cinsel deneyimden yanayım.kendini tatmine gelince,bu insanın kendine kalmış bişidir .ruh ve zihniyle özelinde bedeniyle dansetmesidir,rahatlamasıdır,mutlu olmasıdır.kişinin tamamen kendine ait bir durumdur.bunun neresi kötü.bence atalardan gelen iletileri tekrar gözden geçirmeliyiz.
 
Hepinize katılıyorum:) çok doğru diyorsunuz.:D
 
delal cesaretıne hayran kaldım supersın:)))))))) konulara tam gırerken gırememe toparlama sıralama içerik bakımından içtenlıkle yazılmış güzel bir yazı tesekkurler...
 
İLGİNE BEN TEŞEKKÜR EDERİM DANGER
 
ben ce cinsellik evlilik kurumu içinde olabilir çünkü bizim inancımız ve değer yargılarımıza baktığımız dan dolayı böyle ben bile bazen cinsel ihtiyaçım karşılamak için bu söylemekten geri kalmamyı genel eve gitmem gerekiyor çünkü eğer gitmesem bu duyguyu nasıl bastırabilirim bu toplumda bu işi çok baskı altına alındı
 
Hayat Müjde



kadında bir yan var ki
regli gibi bitip tükenmeksizin kanayıp durur
gebe kalıncaya değin yeniden doğmaya
ilk defa kadınlığımı keşfetmeye çalıştığım şu günlerde
gördüm ki içimdeki kanayan çentik, kanayan eksikliğim ben
meğer bi sevgi dilencisiymişim

bedenimi, ruhumu, mantığımı uyuttum
derinlere asla kendim olamadım
engelim kondu önüme
asi yüreğim baş kaldırdı sanırdım yalan
toplumun çarpık normlarını
Meğer içselleştirmişim kabullenerek
ey esaretim asla kendi duruşumu savunamayacak mıyım

ben ki bir odesyayım
içindeki denizkızlarından korkan
ruhunun çığlıklarına karşı kulaklarına bal mumu tıkayan
hala 4 yaşındaki yalnız kız çocuğu kırmızı pabuçlar kuran
sevgi dilencisi gizli gizli ağlayan
annesinin gözüne bakan ne zaman sıra bana gelecek bekleyen
boşunalık zamanın beşiği
bendimi salınarak uyuttum
uyaramam o uyuyan güzel, şehveti
ben asla bi kadım olamam
buna izin vermez bileğimde zincir gerçekliğim

bana bu ölümü reva görüyorsa sevdiklerim
ki bilmeden de olsa, bedenim onların olsun
üzülsünler istemem, kahrolsunlar: ruhum bana kalsın yeter
bende sessiz avuçlarına eririm

bir yanım daim yarım
kanayan daima bir diğer yanım
olsun onların hastalıklı düzeni bozulmasın
ruhum eksilsin eksildikçe
yeter ki ben emeğe
asla ihanet etmeyeyim
sevi ihanetse, sevmem o halde kendimi de
bu zincir benimle gömülsün
gömülsün de çürüsün toprak olup yeşerelim yine
o mavi ülkede
umut olsun tutsaklığım
çiçekler devşirsin bilinmezime
Umut büyütüyorum görün işte
Rahmimden süzülen kanla duyun
Benden yana tanrının esirgediği ne eksikse
Onda yaratarak, yaratıldım yeniden dokunun
Sevkle okuyun doğurduklarımı
Nurten Aktaş
 
ENGELDE OLSALAR KENDİMİZİ SEVELİM AMA,RUHUMUZU ,BEDENİMİZİ ,HERŞEYİMİZİ HER HALİMİZİ SEVELİM.:eek:
 
[FONT=verdana]densel özürlü kimselerin de her insan gibi doğal bir takım gereksinimi vardır. Oysa toplumlar, herhangi bir sakatlığı olan kimseleri cinsellik dışı olarak görmeye çok yatkındır. Dolayısıyla bedensel özürleri olanlar, kendileri hakkındaki bu olumsuz görüşü üstlenerek gerçekte cinsel istek ve yetileri başka insanlardan farklı olmasa bile bu duygularını baskı altında tutarlar. Özürlü kimseler ister istemez cinsel yaşamlarında bazı sorunlarla karşılaşacaklardır. Fakat bunların içinde en önde gelen sorun başkalarının önyargılarıdır. Geri kalan sorunların çözümü ancak bu engel aşıldıktan sonra giderek kolaylaşacaktır. Bazı sorunlar özel istek ve çabayla hiç olmazsa kısmen çözülebilir ve kişi, kendine büyük ruhsal sağlık kazandıracak bir mutluluk kaynağına kavuşabilir.[/FONT]

[FONT=verdana]İnsan cinselliği beynin ön kısmı ile merkezi sinir sistemi aracılığıyla yönlendirilir. Cinsel birleşmenin hemen öncesinde başlayıp birleşme sırasında devam eden değişiklikler, yani erkekte sertleşme ile kadında klitoris ve dölyolunun büyüyüp genişlemeleri, bu merkezlerden denetlenir. Merkezi sinir sistemi, omurilikte bulunan sinir ipçiklerinden oluşur. Cinsel uyarım mesajları, omuriliğin kuyruk sokumundaki tabanından cinsel organlara bağlı sinir lifleri tarafından taşınır. Eğer yan belden aşağı felçlilerde olduğu gibi omurilikte bir kopukluk varsa, omurilik bir zarar görmüş ya da gelişmemişse, bu durum cinsel mesajların iletilmesine engel olur. Sinir sistemindeki kopukluğun konumuna, tam ya da kısmi oluşuna göre cinsel organların işlevleri de ya tümüyle ortadan kalkar ya da düşme gösterir. Aynı biçimde, omurilikten cinsel organlara giden sinirlerin tümüyle ya da kısmen zarar görmesi de organların işlevlerinde bütünsel ya da kısmi bir olumsuz etki yaratır.[/FONT]

[FONT=verdana]engellilerde bazen de doğrudan cinsel organların işleviyle ilgili olmayıp dolaylı bir biçimde ortaya çıkan sorunlar olabilir. Örneğin engellilikten ötürü bazı duruşlar ya da bazı hareketler olanaksızlaşmıştır. Belli hareketler kişiye rahatsızlık ve acı verebilir.[/FONT]

[FONT=verdana]Romatizma ile eklem iltihabı böyle durumlara yol açabilen hastalıklardır. Öte yandan beyin felci geçirmiş kimselerde denetim altına alınamayan istek dışı adale kasılmalarının neden olduğu kol bacak hareketleri de cinsel birleşmeyi engelleyici etmenler olarak görülebilir. Kişi, eğer cinsel birleşme sırasında soluk alamaz oluyor ya da cinsel heyecan yüzünden kalp çarpıntısı yaşıyorsa, hatta bazılarında görüldüğü gibi cinsel birleşme sara nöbeti başlatabiliyorsa, bunlar gerçek yaşamsal tehlikeler sayılırlar ve dolayısıyla bireyin cinsel yaşamını olanaksızlaştırırlar.[/FONT]

[FONT=verdana]Görme ve işitme engellilerin sorunları ise çok başka bir yöndedir. Bu gibi engelleri olan kimseler için sorun, daha çok kişisel iletişimin olanaksızlığında yatar. İşitme engelliler için başkalarıyla anlaşmak, haliyle güçtür. Kullandıkları işaret dilinde henüz cinsellikle ilgili kavramlar için resmen belirlenmiş işaretler de yoktur. Görme engelliler ise dış dünyayla olan temaslarında genellikle aracılık eden kimselere gereksinim duyarlar. Ayrıca karşılarındaki kişinin yüz ifadesini görememek, bu gibi engellilerde cinsel iletişim açısından oldukça büyük eksiklik yaratır. Görme ve işitme engellilerin eğitiminde cinsellik üzerinde fazla durulmaz. Bu gibi eksikler ancak günümüzde Batı ülkelerinde yeni yeni fark edilmeye, bunları giderici önlemler alınmaya başlanmıştır. [/FONT]

[FONT=verdana]Engellilerin bedensel sorunlarına bir takım ruhsal sorunların eşlik etmesi de göz önünde bulundurulması gereken bir başka gerçektir. Bedensel engelleri yüzünden kendilerine güvenemeyen kimseler dolayısıyla cinsel ilişki kurma konusunda başarısız olabileceklerdir. Ne var ki toplumumuzda henüz varlığını sürdüren komşuluk, hısımlık gibi ilişkiler ve köklü aile kurumu, engelli genç kimselerin kendileri gibi sorunlu karşı cinsten insanlarla tanışıp evlenmesinde bugün de bir rol oynamaktadır. Bu durum yine de geçimini sağlayacak bir kazanç yolunu elde edebilmiş engelliler için söz konusu olmaktadır. Öte yandan bir aile geçindirecek kazanç, kişiye karşı cinsel yaklaşmada da gerekli olan belli bir özgüveni sağlar. Sonuç olarak bedensel özürlü kimselerin kendilerine toplum içinde özgüven sağlayacak bir konuma kavuşabilmeleri, bu kimselerin cinsel sorunlarının çözümü için bir ön koşul olarak belirmektedir. Bunun yanı sıra engellilerin eğitiminde cinsel konular üzerinde durulması, gereken konularda etraflıca aydınlatılmaları da son derece önemlidir.[/FONT]

[FONT=verdana]Bedensel bir engeli olan kimselerin engellerinin tüm cinsel birleşme duruşlarını olanaksızlaştırdığına pek ender olarak rastlanır. Genellikle söz konusu duruşlardan biri ya da bazıları kişinin özel durumuna uygundur. Yatarak, oturarak, ayakta durarak ya da diz çökerek cinsel birleşmede bulunmak olanaklıdır. Kadın erkeğin önünde ya da erkek kadının önünde; kadın erkeğin üstünde ya da erkek kadının üstünde farklı farklı duruşlarda birleşmede bulunulabilir. Bu duruşlardan biri ya da diğeri kişinin engeline göre en uygun bulunabilir. Hatta engeli olan kimselerin farkında olmadıkları teknikler de vardır. Örneğin penisin tam sertleşmesi gerçekleşmeden de cinsel birleşmeyi olanaklı hale getiren yöntemler ile penis ve klitorisin fazladan uyarılmasını sağlayan gereçler söz konusudur. Bu gibi yöntemler konusunda bilgi edinmek, bedensel engeli olan pek çok insanın yaşamını değiştirebilir. Batıdaki engelliler örgütleri bu konularda bilgi alışverişini geliştirmeye çalışmaktadırlar. Bir takım basit gereçler kullanılarak engelli organlar rahatlatılabilir. Örneğin yumuşak bir yastık bedenin duruşlarını kolaylaştırabilir. Bunun yanı sıra sertleşme için masaj aygıtlarından, yapay penis ya da dölyoluna varıncaya kadar çeşitli yapay gereçlerin kullanımı da yardımcı olabilir. Cinsel birleşme tümüyle olanaksızsa eşlerin birbirlerinin cinsel organlarını elle okşamaları da zevkli bir doyum yolu olabilir. Ağız yoluyla da denenebilecek bu gibi sevişme yollarının kolaylıkla öğrenilip uygulanabilecek teknikleri vardır. Engelleri yüzünden cinsel organları tam bir duyarlıktan yoksun kalmış olan pek çok insan, bedenlerinin başka yörelerinde cinsel uyarımlara karşı daha büyük bir duyarlığın geliştiğine tanık olurlar. Bu farklı uyarım bölgelerinin okşanması ve buralara yumuşakça dokunulması, kişiye yoğun bir haz kaynağıdır. Tüm bedenlerinin duyarlığı kısıtlanmış, tümüyle hareketsiz kalmış kimseler bile eşleriyle birbirlerine dokunmaktan, kucaklaşmaktan büyük cinsel haz aldıklarını bildirmektedir.[/FONT]

[FONT=verdana]Engellilerin cinsellik konusunda tek gereksinim duydukları şey, bu konuda aydınlatılmaktır. Bu bağlamda karşılarına çıkan en büyük engel de kuşkusuz toplumun engelliler konusundaki önyargıları olmaktadır. Bedensel engelli kimseler de sevgi, aşk, evlilik ve cinsel beraberlik gereksinimi duyan insanlardır. Bazı konularda yardım isteyebilirler. Bu yardım her şeye değer, çünkü sonuçta iki insanın mutluluğunu yaratacaktır.[/FONT]
 
düşle;bt7478' Alıntı:

tek kelime ile harika.
izin verirseniz face book sayfamda paylaşmak istiyorum.



Hayat Müjde



kadında bir yan var ki
regli gibi bitip tükenmeksizin kanayıp durur
gebe kalıncaya değin yeniden doğmaya
ilk defa kadınlığımı keşfetmeye çalıştığım şu günlerde
gördüm ki içimdeki kanayan çentik, kanayan eksikliğim ben
meğer bi sevgi dilencisiymişim

bedenimi, ruhumu, mantığımı uyuttum
derinlere asla kendim olamadım
engelim kondu önüme
asi yüreğim baş kaldırdı sanırdım yalan
toplumun çarpık normlarını
Meğer içselleştirmişim kabullenerek
ey esaretim asla kendi duruşumu savunamayacak mıyım

ben ki bir odesyayım
içindeki denizkızlarından korkan
ruhunun çığlıklarına karşı kulaklarına bal mumu tıkayan
hala 4 yaşındaki yalnız kız çocuğu kırmızı pabuçlar kuran
sevgi dilencisi gizli gizli ağlayan
annesinin gözüne bakan ne zaman sıra bana gelecek bekleyen
boşunalık zamanın beşiği
bendimi salınarak uyuttum
uyaramam o uyuyan güzel, şehveti
ben asla bi kadım olamam
buna izin vermez bileğimde zincir gerçekliğim

bana bu ölümü reva görüyorsa sevdiklerim
ki bilmeden de olsa, bedenim onların olsun
üzülsünler istemem, kahrolsunlar: ruhum bana kalsın yeter
bende sessiz avuçlarına eririm

bir yanım daim yarım
kanayan daima bir diğer yanım
olsun onların hastalıklı düzeni bozulmasın
ruhum eksilsin eksildikçe
yeter ki ben emeğe
asla ihanet etmeyeyim
sevi ihanetse, sevmem o halde kendimi de
bu zincir benimle gömülsün
gömülsün de çürüsün toprak olup yeşerelim yine
o mavi ülkede
umut olsun tutsaklığım
çiçekler devşirsin bilinmezime
Umut büyütüyorum görün işte
Rahmimden süzülen kanla duyun
Benden yana tanrının esirgediği ne eksikse
Onda yaratarak, yaratıldım yeniden dokunun
Sevkle okuyun doğurduklarımı
Nurten Aktaş
 
Taze engelli biri olarak bende engelli ve cinsellik konusuna birşeyler yazmak istedim.. herseyden önce cinsellik bir kadın ve erkeğin yaşaması gereken, tıpkı yeme,içme, uyuma ihtiyacı gibi bir ihtiyaçtır ve daha çok ruhsal ıhtıyactır. engelsiz ınsanlar fizyolojik sorun yok ise bunu korkusuzca yasarlar. ve bana göre engelini kabullenmıs,kendısını aşmış engellilerde bunu korkusuzca yasarlar. evet toplumumuzda cinsellik fazla konusulmayan bir olgu. bu kültürümüzden, örf ve adetlerımızden kaynaklı bir olay. cinselliğin toplumumuzda, ağırıkla üreme çoğalma nesil devamını sağlayan bir olğu olarak düşünüldüğünü zannedıyorum..oysa cinsellik onun dısında ruh saglıgıyla çok yakından ilgilidir. cogu engellı grubu kısmen yasıyordur cınsellıgı, hıc yasamıyor dıyemeyız.. her engellı kişi, kişisel,dinsel dusuncelerı cercevesınde bırsey yasar. ama ya hayatlarını baskalarının yardımı olmadan ıdame ettiremeyen engelli grubundakı engellıler bunu ne kadar ve nasıl yasarlar..yada illada yaşamalılarmı? evet istiyorlarsa yasamalılar ve her ınsan gıbı sevmek sevılmek duygu paylasımını herkes gıbı onlarda yaşamalıdır. bu konuyla ılgılı devlet desteklı bılgılendırmeler sosyal olusumların yapılandırılması düünülebilir. buda bana gore sadece ınsanları tanıstırma aynı ortamda bulusmalarını saglama evlerınden cıkıp dıs dunyaya acılmalarını saglayabılır. bunun ötesinde, cinselliği yasamak ıcın egıtım almaya gerek yok.. o egıtımı kısının ruhu zaten verıcektır o kısıye..ve kısaca herseyden onemlısi, cınsellıgı sadece saglıklı ınsanların yasayabılecegı olgusu oldugu dusuncelerınden sıyrılmalı engellıler. bu sıyrılma bır adım olmakla beraber getirecektir gerisini..
 
cinselliği konuşmayan bir varlık gösterin bana.aklı eren her insan konuşuyor yorumluyor birbirleriyle.ayıp günah pis olgusunu tam anlayamadım.insanın evlenmeden önce bence bakir ve bakire olması lazım.illa bu deneyimi birbirimizin üzerine çıkarak mı anlayacağız evlenmeden önce.cinsellik hakkında bir sürü makale kitaplar var.o zaman millet birbirinin üzerine çıksın .. engellilerden şu da bir gerçek sağlıklı bir insan her haltı yer insanların gözünde övünç abidesi olur.bizden biri en basit dışardan bir bayana baksak haline yanmaz da yaptığı işe bakın derler.toplumun algısını değiştirmek lazım.
 
RAMAZAN68 SİZ BÖYLE DÜŞÜNÜRSENİZ TOPLUMUN ALGISI NASIL DEĞİŞECEK.OSHO DERKİ DEĞİŞİM ZİHİNDE BAŞLAR .ÖNCE ZİHİN DEGİŞİR SONRA EYLEMLER:)
 
Zihin fukara olunca, akil ukala olurmus. bu da bizim namık abi den saygılar:p
 
üniversite son sınıfa kadar eş anlamlı kelimeler öğreteceklerine bu tarz konularda eğitim versinler..bu da bnm elimde değil
 
birde bu konuda en çok sıkıntı eş bulmakta...çünkü engellisiniz ve size cinsiyetsiz gözü ile bakılıyor...ben evlenmek istedim defalarca ama olmadı ve kendime partnerde bulamadım...partner bulmak parayı bas yap değil kesinlikle o direk kadına hakarete girer ve ben buna asla izin vermem ama duygusal bişler yaşanmalı ve sonrasında ne olucaksa olmalı bence...öteki türlü kadna haakarete ve hatta şiddete giriyor
 
hüso41;bt12204' Alıntı:
birde bu konuda en çok sıkıntı eş bulmakta...çünkü engellisiniz ve size cinsiyetsiz gözü ile bakılıyor...ben evlenmek istedim defalarca ama olmadı ve kendime partnerde bulamadım...partner bulmak parayı bas yap değil kesinlikle o direk kadına hakarete girer ve ben buna asla izin vermem ama duygusal bişler yaşanmalı ve sonrasında ne olucaksa olmalı bence...öteki türlü kadna haakarete ve hatta şiddete giriyor

[FONT=Tahoma]Parayı bastırıp partner bulmak neden kadına hakarete girer ki? anlamadım...Tanıştığınız bayana ben size para vereyim benimle birlikte olun demeyeceksiniz tabiiki.. Bu işi meslek olarak icra eden; gayet de işine saygı duyan kıişiler var..Amaçları zaten bu işten para kazanıp geçim sağlamak.. Bu işler maalesef sizin izin verip vermemenize göre yürümüyor.. Alan memnun satan memnun.. Kafanıza göre bir partner bulana kadar ihtiyacınız karşılanır.... Maalesef ne kadar karşı olsak da "düzen" bu..[/FONT]
 
pardon da benden izin alıcaklar diye bi cümle kurmadım bunlar benim düşüncem...onlar mecburiyetten her türlü insanın pislikleriyle uğraşıyor ve ben bunu kendim için kabul edemem ki kaldı ki bunu mecburiyettten veya bi, çok kişi gibi zorla yapıyorlar bu hiç hoş bi durum değil sen kabul edebiliyorsan mani değil hiç bişey buyur yap...
 
[ ...partner bulmak parayı bas yap değil kesinlikle o direk kadına hakarete girer ve ben buna asla izin vermem...] Düşüncelerinize elbette saygı duyarım ancak burada bir ifade bozukluğu var. Şöyle ki "izin verme" eylemi insanın kendi dışında gerçekleşecek bir oluşa, duruma rıza göstermesidir..Siz izin vermem derken kendinizin eylemini kastederseniz kendi içinizde izin verme durumu olur ki.. İnsan kendisinin gerçekleştireceği (veya gerçekleştirmeyeceği) bir eyleme kendi içinde nasıl izin verir veya vermez onu anlamadım ben..
 
Üst Alt