Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

!!! Evlilikte dikkat etmemiz gerekenler-2 !!!

İdeal

Üye
Üyelik
3 Kas 2008
Konular
28
Mesajlar
183
Reaksiyonlar
0
101) Erkek, işten gelir gelmez, "Of! Çok yoruldum" diyerek hemen TV'nin düğmesine dokunuyor. Oysa önce
eşinin gününün nasıl geçtiğini, ayaküstü de olsa sormalıdır. Bu davranış kadında "eşimin ilk ilgi alanı ben
olduğuma göre demek ki beni çok seviyor" duygusu uyandırır. Eşi tarafından ilgi görmeyip ihmal edilen
kadın kendisini ev işine verir. Gözü sadece işini görür.
102) Erkekler ise eşlerini sahiplenmeli. Fakat onu kendi malı gibi değil; kutsal emanet olarak “gözbebeğim” diye
korumalı. Nefsanî duygular uğruna yuvalarını terk etmemeli.
103) Erkekler kendisine karşı yapılan hataları affederler; ama akrabasına, arkadaşına veya misafirlerine karşı
yapılan hataları asla affedemezler. Yani bir kadın kocasının yakın akrabasına, arkadaşına veya misafirlerine
yüz vermezse sevgi, saygı biter. Bunu söylerken bazı hanımları tenzih ederim: Kocasının akrabalarına, arkadaşlarına, misafirlerine kul köle olan hanım kardeşlerimiz var. Ama bazı hanımlar nefsine uyarak ve peşin
hükümlü olarak kocasının akrabalarına asla yüz vermiyor, işte o zaman da sevgi eriyiveriyor
104) Erkeklerin kadınların ne istediği konusunda teknik ve detaylı çalışmalara ihtiyacı var. Kadınların da hiç şüphesiz erkeklerin ne istediği üzerine kafa yormaları gerekiyor.
105) Eş adaylarının birbirini sağlıklı tanıyabilmesi için sevgiyi ikinci, aklı ve mantığı birinci plana almaları gerekir.
Evlenmeye hazırlanan gençlerde ise mantıktan çok duygular ön plandadır. Bu nedenle evlenecek genç, duygularının kontrolünde hareket eder ve eş adayını tanımaya çalışırken onun hakkında yanlış değerlendirmeler
yapar. Hatta ona karşı objektif olamadığı için doğru değerlendirmeler ile yanlış yargılara varabilir.
106) Eşimden onun hayatındaki yerimin önemini bana sık hissettirmesini beklerim Yabancı kadınlara olan tavrı
konusunda eşimin benden değil, ALLAH'tan korkup titremesi gerekir
107) Eşimizin kadınsı hassasiyetlerini görmezlikten gelir de hiddetlendiği zaman, "Bunda kızılacak ne var?" yüz
asmış, kaş çatmış ve yumruk sıkmış olarak karşısına dikilmezsek anlayışlı bir şekilde sükûnetimizi ve akl-ı
selimimizi muhafaza ederek sabrı kuşanırsak kazanan biz olacağız. Zamanla kişiler eşlerinin de kendileri gibi
olmaları beklentisi taşır ve çoğunlukla bunu başarıncaya kadar eşini değiştirme çabasından vazgeçmez.
108) Eşin ailesi ile iyi geçinememe"Evlilikte yanlış yapıldığında yanlış yapan eşin özür dilemesi çok manidar. Çünkü
kendisinden özür dilenen eş, anlaşıldığını hisseder. Uzlaşıldığını algılar. Hata varsa ve bu eşi tarafından anlaşıldıysa kişi eşi tarafından kabul edildiğini ve ilişkide kendisinin de var olduğunu hisseder ve rahatlar." Bu
durumda hayırda yarışma anlayışı ile tartışmayı kesen olmak ve Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) müjdesine
nail olmak için ilk özür dileyen olmak manevi anlamda kişiye kendisini iyi hissettirir. Allah Resulü (s.a.v),
"Haklı bile olsa çekişip didişmeyen kimseye cennetin kenarında bir köşk verileceğine ben kefilim" (Ebu
Davud) buyuruyor
109) Eşini değiştirmeye çalışmak: Sürekli "şöyle hareket et, şöyle davran, şöyle konuş" diyerek eşi, çocuk eğitir gibi
eğitmeye kalkışmak, sevginin ölüm tuzağıdır.
110) Eşinin aklını okuma: Çiftler arasında diyalog tek taraflı olmaya başladığında eşler birbirlerine mesafe koymaya başlarlar. Sürekli iğnelemeler, kavgalar, atışmalar artık kadın ve erkeği kendi dünyasına itmiştir. Erkek de
kadın da kendi dünyasında eşiyle konuşmaya baslar. Kafalarında kurdukları şeyler zaman zaman birbirlerinin
hareketlerin yorumlar çıkarmaya neden olur. "Senin ne demek istediğini biliyorum. Ben senin bakışından anlarım." gibi sözlerle esinin mimik ve hareketlerinden anlamlar çıkarılmaya başlanılır.
111) Eşinin beklentisini karşılamak yerine kendi isteğine göre davrananlar matematik hocasının sorusuna şiir
yazarak cevap veren öğrencinin durumuna düşüyor. Başarı ve mutluluk istiyorsak öğretmenin sorusuna kendi
bildiğimizi değil; öğretmenin istediği cevabi verelim. Hiçbir zaman aşırı beklenti içerisinde olmayan, özellikle
eşinizle ilgili beklentilerde onun imkânını ve konumunu göz önünde bulundurun. Yersiz ve aşırı beklentiler
sizi içinden çıkılmaz ailevi sorunlara sürükleyecektir. Hiçbir zaman başkalarını kendinize örnek almayın, on-
8
ların sahip olduklarına ulaşma arzusu içinde olmayın, gösteriş meraklısı olmak, eşinizle aranızda birçok sorun
çıkaracaktır. İstekleriniz hususunda öncelikle eşinizin durumunu göz önünde bulundurun ve sonra gerekli
olanları isteyin.
112) Eşinin kişiliğine karşı ağır eleştiri de bulunma: Eşinin kişiliğini küçük düşürücü, onur kırıcı sözler sarf etmek
sevgiyi zedeler. "Sen hep böylesin, hep beceriksizsin" suçlamalarına sitemkâr ve birazda hakaret içeren "Hep
kendi bildiğini okudun. Beni dinlemedin." sözleri suçlayıcı eleştirilerdir.
113) Eşinin olumlu özelliklerini olumsuzlarla eşleştirin. Eşinize baktığınızda ondaki olumsuz şeyler ilgi odağınız olmaya başladığında zihninizde hayat arkadaşınızın olumlu özelliklerini canlandırın. Olumsuzların yanına
olumluları yerleştirerek duygularınızı kontrol altına almaya çalışın. Örneğin dağınık olduğu için sinirleniyorsunuz ancak çok iyi bir eş olduğu için şükrediyorsunuz. Böylelikle bir hoşa giden davranış diğer hoşa gitmeyen
davranışı dengeleyip sinirlerinizi alt üst edemeyecek. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), "Bir kimse hanımına kin
beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir." buyurarak olumlu davranışlara
odaklanmanın eşleri rahatlatacağını ve birbirlerine duydukları muhabbeti artıracağını haber veriyor.
114) Eşiniz eve geldiği zaman Onu kapıda karşılayın ve güler yüzle hoş geldin deyin.
115) Eşiniz eve geldiğinde tüm işlerinizi bırakarak beraber oturarak konuşun, Onunla ilgilenin.
116) Eşiniz üzerinde hâkimiyet kurmaya çalışmayın, orta halli olmaya çalışın ve aşırıya gitmeyin.
117) Eşiniz yapmış olduğu hatayı anlayarak, sizden özür dilediği zaman sizde hemen kabul edin. Hata ne kadar
büyükse eşinizin size vereceği puanda o kadar çok olacaktır.
118) Eşiniz, "Hayatım" dediğinde oradaki "Hayatım” in gerçek anlamını yakalamaya çalışın. Kavga ederken bile
söylenen "Ama hayatım anlamıyorsun vallahi" formülünde karşınızdaki size bir mesaj vermeye çalışıyor ve
aslında size "hayatım" derken o kendi hayatını dile getiriyor. O hayatı görebilmeniz önemli. Her tartışmanın
altında bastırılmış bir istek vardır. Onun ne olduğunu bulun.
119) Eşinizden beklediğiniz ve istediğiniz değişim gerçekleşmiyorsa onu olduğu gibi kabul etmeyi gerçekleştirmeye
çalışın.
120) Eşinize değer verin. Hayatınızdaki ilk sırayı eşinize verin ve bunu, ona hissettirin. Böyle yaparsanız eşiniz kendini değerli görür. Değerli olduğunu anlayan eş, eşinin hatalarına değer vermez. Değersiz olduğunu düşünen
eşse, eşinin hatalarına değer verir. Bu da aile içindeki huzursuzluğa netice verir.
121) Eşinize duygularınızın ne olduğunu, o duyguyu hisseder hissetmez söyleyin. Türk filmlerinde çok olur, biri
"akım" derken diğeri başka bir şey anlar, insan karşısındaki hakkında aslında doğru olmayan bir hisse kapıldı
mı ayıkla pirincin taşını! Bu his geldiği anda işin aslını ortaya çıkartmak gerek, o nedenle duygu hissedilir
edilmez verdiğiniz tepki dile getirilmeli. Tabii bu işin bir istisnası var; eski kavgalar. Mesela kendinizi evde
yalnız hissettiniz diye, "Sen zaten iki ay önce eve de sabaha karşı gelmiştin" diye başlamamak lâzım. Bir anda
bir insan ya da bir durumun sizi çok kızdırması güç ama birikmiş kızgınlığı patlayabilir. Bardağı taşıran son
damla durumlarını yaşamamak için bardağın dolmasına izin vermemek gerekir.
122) Eşinize iyi davranın, ona saygı gösterin ve sevginizi göstermekten çekinmeyin.
123) Eşinize karşı dürüst ve samimî olun "Hayatta başarılı olmanın en büyük sırrı, dürüstlüktür" demişlerdir
Elbette bazen, özellikle de eşinize karşı olumsuz duygular taşıdığınız zaman, dürüst ve samimî davranmanız
çok güç olabilir Ancak yine de azarlama ve nefret etme yerine eşinize karşı dürüst ve samimî olmaya çalışın
Çünkü bu şekilde davranmanız, onu sizi dinlemeye, sizi anlamaya ve size karşı sorumluluk hissetmeye sevk
eder Davranış değişiklikleri, düşünce değişikliklerine yola açabilir Unutmayın ki eşinizle samimîce konuşmanız, aranızdaki itişmeyi azaltır ve sorunlarınızı sakin bir ortamda tartışıp çözüm bulmanıza yardımcı
olur
124) Eşinize karşı her zaman gerçekçi olun. Hiçbir zaman ona yalan söylemeyin. Birçok ailenin mutlu olmaları ve
birbirleriyle anlaşmalarının nedeni sadakatlerinde gizlidir.
125) Eşinize önemsendiğini ve sevildiğini hissettirin. Bunun için büyük şeylere gerek yoktur. Gün içinde edeceğiniz
iltifatlar, söyleyeceğiniz güzel sözler ona kendini çok özel hissettirecektir.
9
126) Eşinize zaman ayırın: Mümkün olduğunca eşinize zaman ayırın. Evde beraber olduğunuzda zamanınızı TV ya
da bilgisayar başında geçirmeyin. Aynı çatı altında iki yabancı insan olmayın Bilhassa hobileriniz uğruna
eşinize olan ilginizi ve dolayısıyla mutluluğunuzu gölgelemeyin
127) Eşinizi başka eşlerle kıyaslamayın. Kendi ana babanızla kıyaslamayın.
128) Eşinizi başkasının yanında özelliklede akrabalarıyla beraberken küçük düşürmeyin, aksine daha fazla saygı
gösterin.
129) Eşinizi incitmek için anne ve babasını eleştirmeyin.
130) Eşinizi kapıdan duayla uğurlayın: Özellikle ev hanımları sabah erken kalkmada zorluk yaşıyor ve eşlerini göndermeyi bir vazife addetmiyorsa, bunu bir daha düşünmeliler Eşinizi kapıdan uğurlamak onun kalbinin bir
yarısını evde bırakmasına vesile olur Hele eşinize, "Biz açlığa dayanırız; ama ateşe dayanamayız Bize helal
rızık getir Allah işini rast getirsin" demek onu helal kazanca motive eder
131) Eşinizi potansiyel olarak üstün özelliklere sahip olacak ve kendisini geliştire bilecek birisi olarak görün.
132) Eşinizi suçlamayın. "Yine ne yaptın? Bir şeyi de doğru yaptığını görmedim. Senin yüzünden başım dertten
kurtulmuyor." demek yerine "Bir sıkıntın mı var? Problemini çözelim. Senin problemin benim problemim
sayılır." Deyin.
133) Eşinizi suçlayarak tartışmaya girmeyin. Neden öyle davrandığını öğrenmeye çalışın; daha da olmazsa kendisine sorun.
134) Eşinizin ailesine muhabbetle davranın: Eşlerin birbirlerinin aile yakınlarına söyledikleri hoş olmayan sözler,
eşlerin duygularını da etkiler Sizin hanımınızın amcasına ya da hanımınızın sizin ablanıza ima yollu da ols a
söyleyeceği sözler, eşlerin kalplerindeki muhabbeti sarsar Siz sevginize, başkaları yüzünden zarar vermeyin
Eşinizin ailesine gösterdiğiniz muhabbet, eşinizin size göstereceği muhabbeti de artıracaktır
135) Eşinizin ailesiyle güzel ilişkiler kurmayı başardığınızda, onların sizi desteklediğini ve daha kolay mutlu
olduğunuzu görürsünüz. Nihayetinde evlilik kararı aldığınızda, onun ailesiyle de birlikte olma karan alıyorsunuz. Eşinizin ailesiyle iyi ilişkiler kurmayı başardığınızda bu size kendi ilişkinizin sağ lamlaşması olarak geri
dönecektir. Onlan ilk anda sevmeseniz dahi saymak zorundasınız.
136) Eşinizin ailesiyle ilişkisine müdahale etmeyin. Onları ziyaret etmesi, onlara vakit ayırması gerektiğinde anlayışlı olun.
137) Eşinizin akrabaları ve başkalarıyla görüşmesini engellemeyin. Sürekli kısıtlamalar getirerek Onu sıkmayın.
138) Eşinizin arkadaşları ve tanıdıklarıyla haddinden fazla samimi olmamaya çalışın.
139) Eşinizin çok özel birisi olduğuna inanmalısınız. O sayısız güzel ve olumlu yönlere sahiptir, bunları görün ve her
gördüğünüzde, ondaki gelişmeleri her fark ettiğinizde onu methedin.
140) Eşinizin duygularına kilit vurmayın. Eşinizin duygularını ve hatta kızgınlıklarını rahatça ifade etmesine izin verin. "Acaba bunu söylersem eşim ne der? Kavga çıkar mı? İyisi mi ben içime atayım." dedirtmeyin. Unutmayın,
düdüklü tencerenin havası alınmazsa patlar. Fay hattı yavaş yavaş kırılmazsa yer kabuğu depremle çatlar.
141) Eşinizin eksik ve yetersiz davranışlarını hoşgörü ile karşılayın. Eşinizi değil, kendinizi değiştirmeyi hedefleyin.
142) Eşinizin ellerinden tutun: El ele tutuşmanın stresi azalttığını biliyor muydunuz? ABD'de evli çiftler üzerinde
yapılan bir araştırmada eşlerin birbirlerinin ellerini tutmasının sinirlerin fark edilir bir şekilde gevşemesine
sebep olduğu görülmüş Siz de eşinizin elini tutun Duygularınızın daha rahat ortaya çıktığını göreceksiniz
143) Eşinizin evliliğe kadar farklı bir hayatı, geçmişi, alışkanlıkları, yaşanmışlıkları olduğunu asla unutmayın. Birinin
diğerini değiştirmeye çalışması, anlamsız bir çabadan ibarettir. Farklılıkların kabul gördüğü bir beraberlik
uyum içinde yürür.
144) Eşinizin güzel yönlerini tespit edin, bunları görmezden gelmeyin, yeri geldiğinde onun bu güzel yönlerini kene
sine söyleyin. Onun olumlu özelliklerinden sürekli överek bahsedin, bu şekilde birbirinize karşı sevginizi
çoğaltın yuvanızı sıcak tutun.
145) Eşinizin huysuzluklarına rağmen Allah rızası için ona iyi davranmaya devam edebiliyorsanız, niyetiniz güzel
demektir. “Ben ona iyi davrandım o da bana iyi davransın. Ben ona güler yüz gösterdim o da hemen benimle
10
ilgilensin. Yoksa bir daha yapmam.” Duygusal hayatımızda “al parayı, ver domatesi” şekline dönüştü. Para
yoksa domateste yok. Benim istediklerimi yapmazsan ben de senin istediklerini yapmam.
146) Eşinizin iş hayatını, kariyerini, ekonomik durumunu, psikolojik, fiziksel ve yaşsal durumunu iyice tanıyın. Onu
her yönüyle tanıdıktan sonra evde ve dışarıda yardımcısı olun. Hastalandığında, hamile olduğu zamanlarda,
doğum sonrasında yahut yolculuğa çıktı zaman hemen onun yardımına koşun ve yaşamın zorlukla rını beraberce paylaşarak mutluluğa ulaşın.
147) Eşinizin iyi işleri hakkında görüş bildirin Olumlu tepkiler ve teşvikler karşısında, erkekler ve kadınlar aynı
ölçüde reaksiyon gösterirler Eğer eşinizin sorumluca davranışlarını düzenli bir şekilde teşvik ederseniz, o da
sizin isteklerinizi yerine getirmeye daha çok rağbet gösterir
148) Eşinizin kişiliğine değil de davranışın sizdeki etkisine yönelik konuşursanız genelleme yapmaktan kaynaklanacak sorunlara da kapı açmamış olursunuz. "Bir eş olarak senden çok memnunum. Bununla birlikte
başkalarının yanında senden ricamı geri çevirdiğinde kendimi değersiz hissediyorum" türünden soruna odaklı
ve kendi duygularını iletmeye yönelik iletişim her zaman daha iyi sonuç verir. Unutmayın ki eşinizin davranışı
sonucu üzüntü yaşamanız size ait bir duygu. Bu duygunun sorumluluğunu üstlenmekten kaçınmayın ve
hissettiklerinizi kendisi ile suçlamadan paylaşın.
149) Eşinizin kişilik özelliklerini, yeteneklerini, güçlü ve zayıf yönlerini, duygusal ihtiyaçlarını, korktuğu ve
hoşlandığı şeyleri, temsil sistemlerini, sevgi dilini, beğeni ve beklentilerini bilirseniz, onu doğru tanımış; bu
bilgilere uygun davranışları gösterirseniz de, doğru davranmış olursunuz.
150) Eşinizin kişilik tipini keşfettiniz ve bu hoşunuza gitmedi diyelim. Hiç zorlamayın. Onun kişiliğini
değiştiremezsiniz. Ama o kişiliğe göre davranırsanız mutlu olursunuz. Kişilik değişmez, ama karşılıklı hoşgörü
ve anlayışla, daha esnek hâle getirilebilir. Kişiliği değiştirmeden de, davranışlar değiştirilir, kontrol altına alınır
ve yönlendirilir.Diyelim ki eşiniz mükemmeliyetçi bir kişilik tipine sahip. Evde her şeyi dağıtmanızdan elbette
rahatsız olacak. Çünkü, o her şeyin tertipli ve düzenli olmasını istiyor. Yapacağı işi önceden plânlamayı seviyor. Onun dünyasında rastgele işler, pejmürdelikler olamaz.
151) Eşinizin olumlu yönlerini sık sık ifade edin, hatta bunu bir ilke edinin.
152) Eşinizin olumlu yönlerini, olumsuz yönlerinden önce görün.
153) Eşinizin ruh hâlini anlamaya çalışın ve ona uygun biçimde davranın Eşinin ruh hâllerine vâkıf olan ve çeş itli
ruh hâllerinde ona karşı nasıl davranacağını bilen kimsenin şüphesiz başarılı bir hayatı olacaktır Eşinizin yüzü
güldüğü, sesi sevinç zili çaldığı, hareketleri güven dolu olduğu zaman onun güzel bir gün geçirdiğini anlamalı
ve diyalog ve konuşmak için iyi bir fırsat olduğunu bilmelisiniz Tam tersine, eşinizin iyi bir ruh hâlinde olmadığını hissettiğiniz zaman moralini daha da bozmayın; hayatın zorluklarından şikâyetçi olmayın, sizin için bir
şey yapmasını istemeyin, kendisine baskı yapmayın... Böylece ilişkilerinizin zarar görmesine müsaade etmeyin
154) Eşinizin sizi anlamasına izin verin. Bunun bir ilişkiyi olumlu tutmanın en iyi yolu olduğunu unutmayın. Ayrıca
eleştirinin, hakaretin ve savunmacı dilin panzehiri de budur. Eşinizin bakış açısına saldırmak veya onu
görmezden gelmek yerine, problemi onun bakış açısından görmeyi deneyin ve onun bakış açısının da haklı
tarafları olduğunu söyleyin.
155) Eşinizin sizin beyninizi okumasını beklemeyin. Hoşlandığınız veya hoşlanmadığınız şeyleri net bir şekilde ifade
edin.
156) Eşinizin söz ve fikirlerine değer verin Yanlış bir söz veya davranış gördüğünüzde sert ve kesin bir tavırla onu
düzeltmeye kalkmayın Onun doğrusunu yaşayışınızla gösterin ve düzelmesi için de zamana bırakın
157) Eşinizin söz ve fikirlerine değer verin. Yanlış bir söz veya davranış gördüğünüzde sert ve kesin bir tavırla onu
düzeltmeye kalkmayın Onun doğrusunu yaşayışınızla gösterin ve düzelmesi için de zamana bırakın.
158) Eşinizin yanında asla başka erkekleri överek konuşmayın ve başkalarının başarılarını Onun yüzüne vurmayın.
Herkesin başara bildiği ve başaramadığı şeyler vardır.
159) Eşinizin yanında sürekli durgun, sinirli ve asık suratlı olmayın. Her zaman güler yüzlü ve güzel ahlaklı olmaya
çalışın.
11
160) Eşinizin yanlış ve olumsuz bir davranışı karşısında yalnızca o davranışını kötüleyin; onun tüm varlığını değil
Aksi hâlde, eşinizin kişiliği bozulabilir, izzetinefsi zayıflayabilir ve bu da evlilik hayatınızda sizi çok üzebilir
161) Eşinizle ilgili onun arkasından anne ve babanızla olumsuz yönde konuşmayın. Siz eşinizle ilgili sorunları unutabilirsiniz ama anne ve babanız unutmaz.
162) Eşinizle konuşurken düşünmeden, kendinizi tartmadan tepki göstermeyin, ona sinirli yanıtlar vermeyin. O an
ortam uygun değilse konuşmayı başka bir zamana erteleyin.
163) Eşinizle konuşurken tamamen sakin ve soğukkanlı olun, sinirlenmemeye çalışın, sinirlenmeye başladığınızı
fark eder etmez konuşmayı hemen bırakın.
164) Eşinizle uyuştuğunuz ortak düşünce ve ruhi özelliklere önem verin, ikinizde de güzel düşünce ve hal hareketlerin gelişmesini sağlayın. Birlikte kendinizi geliştirmek, güzel ahlaki sıfatları kazanıp ve kötü sıfatları da
uzaklaştırmaya gayret edin.
165) Eşler arasında evliliği ilgilendiren konulardaki kararlarda fikri alınmayan taraf değer verilmediği, önemsenmediği ve kendi yaşamı üzerinde denetim sahibi olmadığı duygusuna kapılır ki bu da onun ruh sağlığını
etkiler, eşine duyduğu sevgi ve güven bağı zedelenir, evlilik zarar görür.”
166) Eşler arasında özel bir ilişkinin, mahremiyet alanının olması gerekir. Eşler arasında yaşanan sorunlar iki kişi
arasında çözümlenmelidir. Sorun ailelere yansıtıldığında problemler daha da büyüyebilir.
167) Eşler birbirlerini oldukları gibi kabul ederler. Uzun yıllar evli olan ve evliliklerinden çok memnun olan kişiler,
eşlerini iyi veya kötü yönleriyle değil, nasılsa öyle kabullenmişlerdir. Eşlerinin iyi yönlerini öne çıkarır, kötü
yönlerini görmezlikten gelir veya önemsemezler. Onları değiştirmek yerine kendilerini değiştirmeye çalışırlar.
168) Eşler geçmişte yaşadıkları kötü hatıraları eşlerinin yüzüne vurmazlar
169) Eşler genellikle kendi isteklerini karşı tarafa kabul ettirmeye çalışıyorlar.
170) Eşler, aileyi sevgi ortamına dönüştürmelidirler. Evinizde her zaman sevgi hâkim olsun.
171) Eşlerden biri karşı tarafı değiştirmeye çalışmak yerine kişi önce kendisini değiştirmelidir. Sorunlar karşısında
“eşim benim istediğim gibi olsun” şeklinde bir anlayışla hareket etmek, onu değiştirmeye çalışmaktır ve insan, doğası gereği her zaman değişime karşı tepki verir. Bu da problemleri daha da çıkılmaz hale getirir.
172) Eşlerden biri ne söylerse söylesin karşısındaki onu önyargı ile dinlediği takdirde, yanlış anlaşılmaların ortaya
çıkması kaçınılmaz oluyor. Konuşan kişiyi önyargısız dinlemek, eşler arasındaki iletişimi kolaylaştıran önemli
bir faktör. Bu nedenle, çiftlerin birbirlerini dinlerken kötü niyet aramaması, iyi niyeti daima ön planda tutması ve dinleyen kişinin takındığı tavra dikkat etmesi gerekiyor.
173) Eşlerden birinin kendisini terapist yerine koyması: 'Senin hasta olduğunu biliyorum, nedenlerini de biliyorum.
Senin ne zayıflıkların var hepsini keşfettim, ne yapman gerektiğini söylüyorum, beni dinlesen doktora filan da
ihtiyacın olmaz' gibi sözler doğru değildir. Eş ne kadar bilgili, tecrübeli olursa olsun kendini doktor yerine koymamalıdır.
174) Eşlerden birisinin olumlu veya olumsuz davranışı, diğerini etkiler. Bu yüzden eşinizi doğru tanımak, onun davranışlarını doğru yorumlamak zorundasınız. Eğer davranışın ardında yatan niyeti keşfedemezseniz, boşu
boşuna kendinizi üzer, yanlış değerlendirmelere gidersiniz.
175) Eşlerini hiç kimsenin eşiyle kıyaslamazlar Hep yapıcıdırlar
176) Ev idaresinde, "evin reisi erkektir" veya” evde kadının sözü geçer" gibi yanlış düşüncelere kapılmayın, evde
her zaman "haklılık hâkimdir" diye düşünün. İmam Bakır'ın Sallallahu Aleyhi Vesellem buyurmuş olduğu:
177) Evde pozitif ve bakımlı olun.
178) Evden çıkarken Onu yolcu edin, güler yüzle uğurlayıp, hoşça kal deyin.
179) Eve gelir gelmez pijamalarınızı giymeyin: İnsanlar, işe ya da bir gezmeye giderken güzel giyiniyor ve süsleniyor Ama eve gelince hemen rahatlamayı düşünüyor, pijamalarını giyip öyle oturuyor Bazı eşler neredeyse
uzun süre birbirlerini iyi giyimli görmüyor Eşler, işleri, dostları için giyindikleri, süslendikleri kadar eşleri için
giyinip-süslenmiyor Erkekler, eve gelir-gelmez pijamaların giymeyin Hanımlar, eşinizin geleceği saatte siz de
neden güzel giyinmiyorsunuz?
12
180) Evin idaresine önem verin ve alacağınız kararlarda birlikteliği koruyun. Evdekilerin her birinin görevi belli
olsun.
181) Evlenirken her zorluğa ve fedakarlığa katlanmayı göze alın. Hayal üzerine kurulan evlilik, ilk hayal kırıklığıyla
yıkılabilir.
182) Evlenirken önce farklılıklar kabullenilmeli. Evli çiftlerin öncelikle bunu hazmetmesi, saygı göstermesi gerekiyor. Önce o farklılığı kabul etmek gerekiyor; çünkü karşı tarafın da bir doğrusu var. Onun doğrusu sana
yanlış gelebilir; ama buna da saygı gösterilmeli. Bu durumda oturup konuşmalı, orta noktayı bulmaya
çalışmalı.
183) Evliliği, Allah’ın emri, Peygamber Efendimiz’in (s.a.) sünneti bilenler, örnek aileler kurmak mecburiyetindedirler.Zira, başkalarını da saadetlerine imrendiren sağlam ve tutarlı aile yapısı, günümüz dünyasının
en çok hasretini çektiği bir güzelliktir.
184) Evliliğin felsefesinden biride, eşlerin insani kemaller yolunda birbirlerinin yardımcısı olmasıdır. Eşinizin
kendisini geliştirmesini gönülden isteyerek, çaba harcayın. Bunun için gereken her şeyi hazırlayıp, yapmaya
çalışın. Böylelikle aile yuvanız monotonluktan kurtulup, sürekli yeniliklerle canlı kalacaktır.
185) Evliliğin kalıcılığı, devamı ve sıcak mutluluğu için bazen kendi isteklerinizden vazgeçin. Ailenizin mutluluğu
için fedakârlıktan çekinmeyin.
186) Evliliğinden mutlu olduğunu ifade eden çiftlerin ilişkileri incelendiğinde tartışma esnasındaki en önemli
farklarından biri eşlerine “özür dilerim” “seni kırmak istemedim” gibi cümleler kurmaları .
187) Evliliğinizde bir sorun olduğunda uzmanlara danışma fikri sizi korkutmasın. Evlilik danışmanları eşinizle
aranızdaki olası problemlerde iletişim kurmanızı kolaylaştırır.
188) Evlilik asla eşlerin rekabet edecekleri, birbirlerine güç gösterisinde bulunacakları, eksik arama vs. gibi kötü
duyguların canlanacağı bir ilişki değildir. Böyle düşüncelerle yola çıkanların zamanla içlerindeki yanlış niyeti
davranışlarına da yansıtarak eşleriyle sorun yaşamaları kaçınılmazdır.
189) Evlilik Fedakârlık ister, her zaman kendinizden bir şeyler vermeye hazır olun.
190) Evlilik ilişkisinde sevgi- saygı dengesinde kadın erkekten saygıyı; erkek kadından sevgiyi eksik etmemeli.
191) Evlilik kararı alırken, ben bu kişiyle hayatımı geçirebilirim, o benim için doğru kişi hissi olmalı. Onunla evliliği
hayal ettiğinizde, heyecanlanmanız, kalbinizin çarpması gerekir. En önemlisi "Ben, bu insanla evlenmek için
önüme çıkabilecek tüm zorlukları, aşamaları ve olası sıkıntıları göğüsleyebilir miyim?" sorusuna "Evet" diyebilmektir.
192) Evlilik maddi ve manevi her konuda ortaklıktır, kendi kazancınıza “benim” deyip, sadece kendiniz için harcamayın.
193) Evlilik nedir sizin tanımlamanıza göre?
Tanımı şu: Aynı hayat yolunda sırt sırta verip her koşulda beraber yürümek O ne acı çekerse sen de aynı
acıyı çekeceksin, o neden mutlu olursa sen de mutlu olacaksın Sırt sırta vermek; her koşulda paylaşma, dayanışma ve ilgiyi içeriyor Diyelim biri sana bir iftira attı Kocan senden önce herkesin önüne çıkabilecek
Veya kocan bir zora düştü sen herkesten önce kocana o desteği verebileceksin Bu sevgi ve saygı, paylaşım
bütünlüğünde değer buluyor İlgi, şefkat, romantizm evliliği canlı tutuyor Bu tanımına bakacak olursak
“gezelim” yok, “eğlenelim” yok, “sevişelim” yok Tabii ki bunlar da olacak evliliğin içinde ama evlilik demek
“gezelim, eğlenelim, sevişelim” demek değildir
194) Evlilik ruhunu oluşturun: Mutluluk ruh gibidir Ruh bedene girmeden beden canlanmadığı gibi; mu tluluk ruhunun olmadığı evlilikler de cansızdır Evin eşyalarına bile bir yabanilik siner Eşinizi mutlu etmeye çalışın ki, o da
size mutluluk olarak geri dönsün.
195) Evlilik sadece birlikte yaşamak değildir. Onunla evli olmanın yanında, sanki bir aktivite (takım) arkadaşıymışsınız gibi davranmaya ne dersiniz?
196) Evlilik yıl dönümleri bir şişe şampanya açmak için, doğum günleri sürpriz partiler için bahanedir. Bu tür günler
her yıl mutlaka kutlanmalı ve öylesine geçiştirilmemelidir.
197) Evlilik, kadın ve erkeğin birbirini anlayabilmeleri üzerine kuruludur. Ne kadar çok birbirlerini duyuyorlarsa,
fark ediyorlarsa, o kadar anlayabiliyorlar demektir.
13
198) Evlilikle ilgili sorunlarınıza ailenizi ve arkadaşlarınızı karıştırmadan kendiniz çözün.
199) Evlilikler canlı bir organizma gibidir. Beslenmek, bakılmak ister. Eşinize baskı yapmadan, evde hükümranlık
kurmaya çalışmadan ortak yollar bulunabilir. Evlilik ona değer vermek, saygı göstermek, 'ben' yolundan çıkıp
'biz' olmayı başarmak demektir.
200) Evliliklerdeki pek çok problem de geçmişle bağlantılı sorunların devam ettirilmesi yüzünden çözülemiyor.
“Eşim bana şunu yaptı, bunu yaptı, kayınvalidem bana şunu dedi, bunu dedi.” davaları hiç bitmiyor.
 
Üst Alt