Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

!!! Evlilikte dikkat etmemiz gerekenler-3 !!!

İdeal

Üye
Üyelik
3 Kas 2008
Konular
28
Mesajlar
183
Reaksiyonlar
0
201) Evlilikte "Seni seviyorum" dan daha güzel bir söz varsa o da "Sen haklısın" dır. Eşlerin gerektiğinde sorunlar
karşısında birbirlerine "Sen haklısın" diyememesi zıtlaşmayı körükler ve sorun ne olursa olsun, eşler birbirinin
kişiliğini sorgulamaya başlar.
202) Evlilikte ben değil de “biz” duygusu üzerine hareket edebilmeli çiftler. Çünkü evlilikte iki kişilik düşünce
önemlidir. Eşinin görüşlerini de dikkate almalıdır taraflar. Yani biz algısı oluşan evlilikler sağlıklı yürür. Ben algısıyla hareket edilen evliliklerse maalesef kısa sürer.
203) Evlilikte bir paylaşma söz konusudur. Görevler karşılıklı yerine getirilirse huzur ve mutluluk daha kolay elde
edilir.
204) Evlilikte doğru kişiyi bulmak kadar evliliğe nasıl bir anlam yüklendiği ve evlilikten nelerin beklendiği de son
derece önemlidir. Beklentiler gerçekçi olup olmadığı ve kadın ile erkeğin beklentilerinin birbirleriyle benzeşip
benzeşmediği evlilikteki uyumun kalitesini belirler.
205) Evlilikte ebeveynlerin karışması Çiftlerin yüzde 50'si anne, baba veya kardeşleriyle ilgili evlilik problemleri
yaşıyor Bu durumda ne yapmalısınız? Öncelikle yeni kurduğunuz birliktelikle ilgili sınırlarınızı iyi çizin Eşinizin
ailesinin hatalarından ötürü onu suçlamayın Ailenizle ilgili başkasından duymak istemeyeceklerinizi başkasına
söylemeyin Evliliğinizle ilgili sırlarınızı ailenizle paylaşmayın
206) Evlilikte ekonomik meselelerden, ev işlerine, çocuk bakımına kadar her konuda rolleri ve görevleri açık ve net
olarak konuşun ve görev paylaşımı yapın.
207) Evlilikte en önemli şey sevgi ve saygı. Bu ikisini yitirmediğinizde evliliğinizde çözülmeyecek sorun yoktur.
208) Evlilikte her şeyin ortaklaşa olduğunu kabul edin, işleri ve kararları tek başınıza yapmayın, eşiniz ve
çocuklarınızdan da yardım alın. Kadın ve erkek evlenerek ortak bir yaşam kurmalarıyla en önemli hayat
sermayeleri olan kalplerini, ruhlarını, duygularını, isteklerini, maddi ve manevi tüm imkânlarını ortaya koymuşlardır, birbirlerini kabul ederek, onaylayarak, birbirlerine destek olarak ortaklığın en güzel örneğini
oluştura bilirler. İyi bir müdür, beraber çalıştıklarının potansiyel güçlerinden en güzel şekilde faydalananlardır, sizde eşinizin ve çocuklarınızın yeteneklerinden hem yararlanın ve hem de gelişmesi için ortam
hazırlayın.
209) Evlilikte her şeyin ortaklaşa olduğunu kabul edin, işleri ve kararları tek başınıza yapmayın, eşiniz ve
çocuklarınızdan da yardım alın.
210) Evlilikte ilk zamanlar çatışmaların olması doğaldır. Önemli olan, bu çatışmaların beraberce üstesinden
gelmeyi bilmektir.
211) Evlilikteki mutluluğun sevgi, saygı ve güvenden geçtiğini bildikleri için o noktalara çok dikkat ederler.
Hayatlarının birinci planına kendilerini mutlu etmeyi değil eşleriyle birlikte mutlu olmayı koyarlar. Beraber
oldukları zamanları güzel geçirmeye özen gösterirler. Pozitif düşünürler. Bencil değillerdir. Güzel ve yumuşak
huylu, hoşgörülü ve affedicidirler. Kin tutmaz, intikam peşinde koşmazlar. Eşlerinin yerine karar vermez;
kararları birlikte alırlar. Eşlerinin küçük hatalarına takılmazlar. Ufak tefek problemlere takılmazlar.
212) Falcılık yapmayın. Bir insanı ne kadar yakından tanırsanız kafasından geçenleri o kadar rahat okumaya
başlarsınız. Ancak önemli konularda işin bu yönüne fazla güvenmemek gerek. Ya yanlış okumuşsanız. Konu
önemliyse sormaktan çekinmeyin, sorun. Durum apaçık belli olsa bile, işin doğrusunu sorm ak aslında yanlış
bir düşünceyle yola devam etmekten kat be kat iyidir
213) Fark Edebilmek:-Kadın: "Bu gün ……… işlerini yaptım ve çok yoruldum." Bey: "-Seni anlıyorum; ama bir de
şöyle düşünsene: Hayatımız kolaylaştıran birçok alet var. Çamaşır makinası, elektrikli süpürge. Hepsi birer
nimet… İyi ki var, eskiden hiç biri yokmuş. Bu nimetleri iyi kullanmak lâzım… Eğer çok yoruluyorsan belki
bugün yoğun çalıştığın içindir. Bir de bu işleri sıraya koyup, gücün yettiği kadar çalışabilirsin. Böylece daha az
14
yorulursun. Hepsini aynı gün yetiştiremeyebilirsin!.." diyerek alternatif tavsiyelerde bulunabilir. Böylece hem
eşini anladığı duygusunu hissettirmiş olur ki, bu kadınlar için her şeyden daha önemlidir. Hem de ona destek
olarak bir çıkış yolu sunmuş olur.
214) Farklı sosyal ve kültürel bir geçmişiniz varsa önemli günler, bayramlar, adet ve gelenekler hakkında beklentilerinizi açıkça belirtin.
215) Fazla beklentide olmayın : Evlilikten çok şey bekleyenler, mutsuz olurlar. Evlilik güzel şey! Fakat o güzelliğe
ulaşmak emek ister, alın teri ve çaba ister. Bunu bilerek ve evlilikten olağanüstü mutluluk beklemeyerek
evlenenler, daha çok mutlu olurlar.
216) Fedakârlık mutluluk kilidini açar Fedakârlık, karşılık beklemeden iyilik yapmaktır. Özveride bulunmak,
sevmediği şeyleri bile eşinin hatırı için yapabilmektir. Yaptıktan sonra “ben işte senin için şunları şunları
yapıyorum, sen hâlâ benim iyiliğimi bilmiyorsun” dememektir. Dikkat edilirse bütün mutlu evliliklerde fedakârlık ön plandadır. Çünkü fedakârlık mutluluk kilidini açan anahtardır.
217) Fikir ayrılıkları rahatsız edici değildir. Hatta eşinizi daha iyi anlamanız için size fırsat yaratır. Onu dikkatli
biçimde dinleyin ve tam olarak ne söylemek istiyor bunu anlamaya çalışın.
218) Fikir uyumu önemli derken ölçüyü kaçırmayın. En önemli noktadır bu, ama tek önemli nokta değildir. Bu noktada özellikle bir fikir grubu içinde olan ve idealleri yolunda yaşayan kişilerin çokça düştüğü bir hata vardır:
İyisine kötüsüne bakmadan, sırf aynı fikirleri paylaştığı için uyumsuz biriyle evlenmek. Sadece fiki r birliğini
önemseyip kişilik uyumunu yok saymak gibi bir hataya düşmeyin. Fikirleri size uyanlar içinde huyu da size
uyan birini mutlaka bulursunuz.
219) Fikirlerin uyuşmaması halinde, hanımının ayrı fikirde oluşunu olgunlukla karşılamak gerekir, (insanlar her
şeyde ayni düşünmek zorunda değildir)
220) Geceye asla küs girmeyin! Gün içinde birçok şey yaşamış ve hatta şiddetli bir kavga etmiş olsanız da yatak
odanıza asla dargın girmeyin. Yatmadan önce mutlaka tüm sorunlarınızı halledin. Aranızda çözülmemiş ve
açıklığa kavuşmamış bir problemin olması ertesi günün de keyifsiz ve can sıkıcı olacağı anlamına gelir.
Tartışmaları uzatan taraf olmayın. Yatak odanız sizin için özel bir dünya. O odaya sorunlarınızı taşımayın
221) Geçmiş sıkıntı ve üzücü olayları aklınıza getirmeyin ve sürekli bunu eşinizle paylaşmayın. Şimdiki anınızı en
güzel şekilde yaşamaya çalışın ve geleceğe dair ümitsizliğe kapılmayın.
222) Geçmişi geçmişte bırakın! Hiçbir zaman geçmişte yapılan hataları tekrar tekrar eşinize hatırlatmayın Herhangi bir tartışma esnasında, birden bire konuyla ilgili ya da ilgisiz eşinizin çok eskiden yaptığı bir hatayı
gündeme taşımayın. Bu konuyu saptırmanızın yanı sıra olayı uzatmanıza da neden olacaktır.
223) Geçmişi hatırlatma: Evlilik hayati boyunca insanların olumsuz hatıraları olmuştur. Kavgalar, tartışmalar, atış-malar ya da unutulan anlar, yapılan yanlış davranışlar olagelmiştir. Evlilik hayati boyunca bu kötü hatıraların
eşler tarafından tekrar tekrar ısıtılarak ortaya konulması ilişkileri zedeler.
224) Geleceğe yönelik birikim yapmayı, kimin adına yapılacağını, ortak hesap açmayı birlikte kararlaştırın,
kararlarınızı hayata geçirin.
225) Genelleme "Hep böylesin. Böyle yaparsın. Zaten senden başkası da beklenmez. Bencilsin. Hiç değişmiyorsun.
Bu huyunu annenden, babandan kapmışsın. Bir gün de iyi yanını göremeyecek miyim?" tarzındaki ifadeler,
eşi bir kalıba sokan ve damgalayan ifadelerdir. Mantıksal olarak düşündüğümüzde, mademki eşiniz
söylediğiniz gibi "hep öyle", yıllardır değişmiyor; peki siz ne oranda değiştiniz? İşe kendinizi değiştirmekle
başlayın. Hâlbuki saygı, sevgiyi besler. Her kaba söz ve davranış, sevgi duvarından koparılan tuğladır.
226) Genellemede bulunma: Eşinize bir kalıp biçerek o kalıba sokan ifadeler kullanmak, onu kötü bir fiille damgalamak da büyük hatalardan biridir. "Ben senin için değiştim, sen benim için hiçbir şeyden vazgeçmedin.
Çok bencilsin..." sözleri evliliği yıpratır.
227) Gerçek sevgi, karşıdaki insanı bütün alışkanlıklarıyla birlikte kabul eder. Siz biriyle asla ileride geçer düşüncesiyle evlenmeyin. Çok büyük bir ihtimalle bunlar değişmeyecektir. Siz karşınızdaki kişiyi iyi ve kötü huylarıyla
şimdi olduğu gibi kabul etmelisiniz ki o da sizi olduğunuz gibi kabul etsin. Ha siz kendiniz, sevdiğiniz insan o
huyunuzu sevmiyor diye kendinizi zorlayarak değiştirebilirsiniz. Bu sizin bileceğiniz ve yapacağınız bir fedakârlıktır; fedakârlık ise karşılık istemez. Karşıdaki anlayışlı ise işin farkına varır ve kendine çeki düzen verir.
15
228) Gerçek sevgi, saygısız olmaz ve daima, en derin sevgilerde bile bir saygı mesafesi bulunmalıdır.
229) Gerçek yüz"ün gizliliği: Birçok eş"Evlenmeden önce böyle değildi. sözlülük, nişanlılık döneminde bambaşkaydı. Ne oldu anlayamadım? Bir insan nasıl böyle değişir?" diye hayretini belirtmektedir. Evlenince insanlar niçin değişir? Hep söylenir ya:"cicim ayları işte!.. Evlilikten öncesinde taraflar daha anlayışlı olur,alttan
alırlar.kaçamak,ortak heyecan ve paylaşmaların fazla olduğu bu dönemde,doğaldır ki günübirlik heyecanlar,his ve zevkler ön plandadır.Gün bittiğinde herkes evine döneceğinden ve de ci ddi sorumluluklar üstlenilmediğinden kırılacak çok şey olmaz;küçük ayrıntılar göze batmaz.Evlilik sonrasında ise roller belirginleşir:Eşlik sonrasında ise roller belirginleşir:Eşlik annelik, babalık, ev hanımlığı, aile reisliği vs... işte bu rollerde hazımsızlık varsa,eşler bu rollerini bası aracı olarak kullanıyorlarsa çatışma olabilir. Araya giren sosyal,
kültürel, ekonomik, ve ruhsal sorunlar da kişileri değiştirebilir.
230) Gerçekçi beklentiler üzerine kurulan evliliklerde temel sağlam olduğu için sorunlar yaşansa bile yenidentoparlanılır. Evlilikte yüksek beklentilerin karşılanmaması, kişinin hayal kırıklığı yaşamansa neden olur. Bu
yüzden evlilik, uzun bir yolculuğa çıkmak gibi düşünülmeli, iyi ve kötü zamanlarında olabileceği hesap
edilmelidir. Önemli olan evliliğin paylaşım noktasında nasıl yaşanabileceğinin bilinmesi ve ortak değerlere
sahip olmaktır.
231) Gerçekten mutlu ve huzurlu bir yuva kurmayı istiyorsanız kendinizi olduğundan farklı göstermeye çalışmayın.
"Olduğu gibi görünmek ve göründüğü gibi olmak" özellikle evlenecek iki kişi için son derece önemlidir.
232) Gerekli olduğu zaman yaptığınızdan emin olabilmeniz açısından, onun için önem taşıyan detayları mutlaka
öğrenin.
233) Gezmeye gidiyormuş gibi giyinin, evde oturun. Eşlerin iyi giyinmesi, süslenmesi ve birbirlerine değer verdiklerini hissettirmeleri çok önemlidir Ama bugün bu ters işliyor. İş ve arkadaşlar için iyi giyinilirken, eşler
birbirlerine bu yönde değer vermezler. Siz de haftada bir gün güzelce giyinin; ama dışarı çıkmayın, evde baş
başa vakit geçirin
234) Görevinizi ve sorumluluklarinizi bilin ve severek yapın
235) Gücünün yetmeyeceği işleri ondan bekleme
236) Güllerin Efendisi, "hayırlı erkeğin, annenin çocuğuna lütuf ve merhameti gibi hanımını şefkatle karşılayan,
acıyan, lütfeden, tatlılık ve yumuşaklıkla muamele eden erkek olduğunu bu davranışlarının yüz şehitlik
makamıyla eşitlendiğini" söylüyor.
237) Günümüzde çiftlerin en önemli bahanesinin 'şiddetli geçimsizlik' olduğunu belirten Yavuz, bireyleri mutsuzluğa sürükleyen faktörlerin başında kendileriyle barışık olmamaları ve kendi kapasitelerinin çok üstünde
beklentilere sahip olmalarını gösteriyor.
238) Güzel geçimin sırrı biraz da veliler gibi düşünmede saklıdır. Büyük veli İmam Şa’rani (k.s) bir kişiye, “Sen
eşinin doğru, güzel huylu ve ahlaklı olmasını istiyorsan, kendin yüce Allah’a karşı doğru olmaya bak. Birçok
insan bunu bilmediğinden kendi nefsinin huylarına bakmaz. Eşinin ahlakından şikayet eder. Eğer bu inceliği
bilmiş olsalardı önce kendi kusurlarına bakar, onları düzeltirlerdi ve böylece eşlerinin kötü ahlakı da
kendiliğinden düzelmiş olurdu” buyurur. Hz. Mevlana da “Dostuyla hoş geçinen dostsuz kalmaz. Müşteriyle
iyi anlaşan iflas etmez” der.
239) Güzellikleri takdir etmek, kötülükleri hoşgörüyle gizlemek erdemli insanların kârıdır.
240) Hadiseler karşısında soğukkanlı davranırlar Problem oluşturmaya değil, çözüme odaklanırlar
241) Hakaret: Hakareti eleştiriden ayıran nokta, eşlerin birbirlerini aşağılama niyeti ve psikolojik olarak karşısındakinin kötü hissetmesini sağlama arzusudur. Sözler ve vücut dili aracılığıyla, eşler birbirlerinin kalplerini kıracak
hakaretler yağdırırlar. Sonuçta, her iki taraf da birbirine yönelik çok olumsuz düşünceler içine girer. Böylesi
şeyler yaşandığında, eşler en başta birbirlerini nasıl sevdiklerini hatırlamaz hâle gelirler. Sonuç olarak, birbirlerine iltifat etmez, memnuniyet ifadelerinde bulunmazlar.
242) Hakk'ın rızasının arandığı ve kazanıldığı yer olan yaşamda evlilik bir yoldaştır.
243) Haklı olmak yerine mutlu olmayı tercih edin. Eşlerin karşılıklı tavırlarını onaylamaları, desteklemeleri, saygı ve
güven duymaları gerekiyor."
16
244) Hangi sözü veya davranışı sizi incitmişti? Geçmişte sizi yaralayan veya inciten olaylara geri dönüp birlikte bir
göz atın bazen. Bunu zaman zaman ve sırayla yapın.
245) Hanımı kızınca, susmalıdır Böylece kadın, pişman olup, özür dilemeğe başlar Çünkü o zayıftır Susunca mağlup
olur.
246) Hanımlar, televizyon açıkken, eşiniz bilgisayar başındayken ya da ortada çocuklarınız koştururken eşinizle
sohbet etmeye kalkmayın. Size cevap vermeyecektir; boş yere kocam bana değer vermiyor, beni dinlemiyor
diye üzülmeyin. Hele erkek dikkat isteyen bir iş yapıyorsa hiç konuşmaya çalışmayın.
247) Hatanızı, suçunuzu kabul edin, savunmaya geçmeyin.
248) Hayatımızda bazen eşimizin şu yakınmalarıyla karşılaşabiliriz: "Sen beni hiç dinlemiyorsun" veya "Eğer beni
dinleseydin ne istediğimi bilirdin" ve... Acaba bugüne kadar bu gibi yakınmalara hiç dikkat ettiniz mi?
Dinlemek, insanoğlunun ihtiyaç duyduğu en zor davranışlardan biridir Araştırmacılar, insanın iletişime verdiği
zamanın %45'ini "dinlemek", geri kalanını ise "konuşmak", "okumak" ve "yazmak" ile geçirdiğini ispat
etmişlerdir Bununla birlikte birçok insan hâlâ "dinlemenin bir beceri olduğunu bilmiyor, onu "işitmekle aynı
sanıyorlar Oysa "dinlemek", dikkat gerektiren iradî bir eylemdir; fakat "işitmek", dikkat gerektirmeyen istem
dışı bir eylemdir Buna göre, müşterek hayatın gereklerinden birinin de, "dinleme sanatı" olduğunu bilmeli ve
onu öğrenmeliyiz.
249) Hayattaki zorluklar ve krizler, sizin liyakatinizin mihenk taşıdır Krizleri aşarak liyakatinizi, ciddiyetinizi ve gücünüzü ispat ediniz
250) Hayattan daha çok keyif almak için, her zaman güler yüzlü, iyi ahlaklı ve sevecen olmaya çalışın. Hiçbir zaman
suratı asık ve morali bozuk bir şekilde olmayın. Kendiniz hep neşeli olun ve eşinizi de neşeli kılmaya çal ışın.
Olumsuz düşüncelerin ailenize hâkim olmasına izin vermeyin, menfi düşünmek tüm mutluluğunuzu elinizden
alacaktır.
251) Hazır göz göze gelmişken, eşinizin en son neler yaşadığını, yaşadıklarından ne hissettiğini anlamaya çalışın.
Bu, kadınların en çok sevdiği empatinin ilk egzersizidir ve başarısızlığa uğrama ihtimaliniz neredeyse sıfırdır.
SIK SIK eşinize onunla birlikte olmaktan memnun olduğunuzu, onu takdir ettiğinizi ve yaptıklarına hayran
olduğunuzu söyleyin. (Bu tavsiyelerin, basmakalıp şeyler olduğunu düşünenlerdenseniz, 24 saatinizi kesintisiz
kucaktan hiç inmeyen bir bebekle geçirmeyi deneyin; kadınların ne kadar hayran olunası, takdir edilesi,
memnun olunası işler yaptığını dehşetle fark edeceksiniz.) Çok küçük ve sıradan işlerde bile, daracık zamanlarda bile, eşinizin ilgilerine ve tercihlerine önem gösterin.
252) Hep fedâkârlık bekleyen, kendisi fedâkârlıkta bulunmaya hiç yanaşmayan, Küçük şeylerle mutlu olamayan,
herşeyi tenkid edenler (eleştiren), nimeti, iyilik ve güzelliği fark etmeyenler, başkalarını suçlayıp duran, ama
kendi eksiklerini görmeyen didaktik (buyurucu, öğretici) üslupla konuşan, Tebrik ve takdir cimrisi olan,
öfkesine hükmedemeyen, şüpheci, endişeci ve dedektif huylu olanlar, maddî olarak kendinden üstündekilere
imrenirken, kendinden aşağıdakilerden ders ve ibret almayan, sır saklamayı bilmeyen boşanma ve ayrılma
lafını sıkça ağzına alan, eşini başkalarıyla kıyaslayan tipler genellikle evliliği zora sokarlar
253) Her genç hayaller kurarak evlenir. Kimi "kalbine mukabil bir kalp" bularak mutluluğu yakalar, kimi yakalayamaz. Hayat arkadaşaına "iyi ki evlendim" diyenler olduğu gibi feryadü figan edenler de vardır. Yeni evlenecek
gençler, "Ah!" demek istemiyorlarsa şu noktalara dikkat etmelidirler. Önce kendinizi tanıyın. Eşinizi
tanımadan önce kendinizi tanıyın. Nasıl birisiniz? Sinirli, sakin, kıskanç, bunun gibi hangi huylarınız var?
Evleneceğiniz aday nasıl olmalı ki, onunla anlaşabilesiniz? Evlilikten ne bekliyorsunuz? Evlilik sizin için ne
ifade ediyor? Neden evleniyorsunuz? Evlilik sizin için bir fantazi mi? Yoksa hayat arkadaşlığı mı?
254) Her gün sizin için en önemli işlerden bir de; eşinizle beraber oturmak, konuşmak, görüş alışverişinde bulunmak olmalıdır, işlerinizin çokluğu, akrabalar, çocuklar ve diğer meşguliyetler sizi eşinizden uzaklaştırmasın.
255) Her gün taze bir başlangıçtır. Her yeni güne bu inançla başlayın ve evliliğinizin yıllar geçtikçe eskimesine izin
vermeyin.
256) Her ikiniz için aynı şeyi ifade eden kelimeler edinin. Dolunay, dondurma, şekerleme, kırmızı vs. gibi. Bu
kelimeler sizin için normal anlamlarının dışında ikinci bir anlam taşıyor olmalı. Böylece kimsenin bilmediği,
sadece ikinize ait ortak bir diliniz olacak. Bir tartışmada veya konuşma sırasında duygularınızı uzun uzadıya
17
ifade etmek yerine bunlardan birini söylemeniz yeterli olur. Eşiniz o anda rahatsız olduğunuzu kolayca anlayacak, konuşmayı başka bir zamana erteleyecektir.
257) Her ne kadar haklı olsanız bile, kesinlikle tartışmaktan sakının. Tartışmak eşler arasındaki sevgiyi öldürür. En
çok seven siz olun ve susun. Daha sonra sakin bir zaman da güzellikle anlattığınız zaman mutlaka kabul edecektir
258) Her şeyden evvel evlilikteki mutluluğun sevgi, saygı ve güvenden geçtiğini bildikleri için o noktalara çok dikkat ederler. Hayatlarının birinci planına kendilerini mutlu etmeyi değil eşleriyle birlikte mutlu olmayı koyarlar. Beraber oldukları zamanları güzel geçirmeye özen gösterirler. Pozitif düşünürler. Bencil değillerdir. Güzel
ve yumuşak huylu, hoşgörülü ve affedicidirler. Kin tutmaz, intikam peşinde koşmazlar. Eşlerinin yerin e karar
vermez; kararları birlikte alırlar. Eşlerinin küçük hatalarına takılmazlar. Ufak tefek problemlere takılmazlar.
259) Her şeyin fazlası zarardır. Erkeğe hizmet edeceğim diye bunu erkeğin başında pişerek yapmamak gerek.
Nefes almasına izin vererek ve onun isteklerini de dikkate alarak davranmak gerek. Erkek kendisi için saçını
süpürge edecek bir kadın değil, kendisi için süslenip saçını savuracak bir kadın görmek ister. Bu yüzden kadın;
yemek ve ev işlerini abartmamalı, dinlenmeye ve kendine bakmaya zaman ayırmalı. Erkeklerin çoğu akşam
çok iş yapmış yorgun ve asık yüzlü bir kadın görmektense; az iş yapmış fakat güler yüzlü bir kadın görmeyi
tercih eder.
260) Her sözünüzün, kullandığınız her kelimenin karşı tarafın psikolojisinde olumlu veyahut olumsuz çok büyük
etki bıraktığını unutmayın. Her zaman sevgi dolu, samimice, yumuşak bir şekilde konuşmaya çalışın. Tatlı dilli
olmak ve saygı göstermekle her şeyin üstesinden gelinecektir. Kesinlikle hakaret edici, kötü kelimeler ve
aşağılayıcı bir şekilde konuşmayın.
261) Her zaman eşinizle uyum içerisinde olmaya çalışın, anlaşmazlıklara düşmekten uzak durun. Bunun yolu da
"iyi duymak ve iyi dinlemekten" geçer, kafanızdaki önyargıları bir kenara bırakarak, önce düşüncelerini
açıklamasına izin verin.
262) Her zaman kendinizi hakli eşinizi kusurlu bulmayin.
263) Her zaman ortak karar alın ve aldığınız kararlara ailelerinizi karıştırmayın.
264) Herkes hatalıdır, herkesin bir takım yanlışları olabilir, siz hataları görmezden gelen kusurları örten olmalısınız.
Kılı kırk yarmak ve hep akla geldikçe kusurları yüze vurmak, daha çok nefreti peşi sıra getirecektir.
265) Herkesin kendisi için “en değerli” olanı vermesi iyi niyetli ancak teknik olarak yanlış bir davranıştır; hem iyi
niyetli hem de teknik olarak doğru davranış eşi için “en değerli” olanı vermektir.
266) Hiçbir zaman aşırı beklenti içerisinde olmayan, özellikle eşinizle ilgili beklentilerde onun imkânını ve konumunu göz önünde bulundurun. Yersiz ve aşırı beklentiler sizi içinden çıkılmaz ailevi sorunlara
sürükleyecektir. Hiçbir zaman başkalarını kendinize örnek almayın, onların sahip olduklarına ulaşma arzusu
içinde olmayın, gösteriş meraklısı olmak, eşinizle aranızda birçok sorun çıkaracaktır. İstekleriniz hususunda
öncelikle eşinizin durumunu göz önünde bulundurun ve sonra gerekli olanları isteyin.
267) Hiçbir zaman aşırı beklenti içerisinde olmayın, özellikle eşinizle ilgili beklentilerde onun imkânını ve konumunu göz önünde bulundurun. Yersiz ve aşırı beklentiler sizi içinden çıkılmaz ailevi sorunlara
sürükleyecektir. Hiçbir zaman başkalarını kendinize örnek almayın, onların sahip olduklarına ulaşma arzusu
içinde olmayın, gösteriş meraklısı olmak, eşinizle aranızda birçok sorun çıkaracaktır, istekleriniz hususunda
öncelikle eşinizin durumunu göz önünde bulundurun ve sonra gerekli olanları isteyin.
268) Hiçbir zaman ev işlerini önemsiz, basit ve dışarı işlerini çok zor olarak kabul etmeyin. Eşinizin evde yapmış
olduğu işlerin sizin için ne kadar değerli ve önemli olduğunu ona anlatın. Siz onun işlerini takdir ettikçe, o daha çok severek yapacaktır, böylelikle aranızdaki sevgi bağıda çoğalacaktır.
269) Hiçbir zaman herkesi ilgilendiren kararları tek başınıza vermeyin, eşinizin ve çocuklarınızın da görüşlerine
başvurun.
270) Hitap ederken güzel sözler kullanın: Eşlerin birbirleri hakkında ima edici, itham edici, yargılayıcı, denetleyici
sözler sarf etmesi ve bunun davranışlarla da yapılması hep olumsuz sonuçlar doğurur Eşlerin birbirine
güvenini silip atar Evlilikte güven kalktığı zaman da huzursuzluk başlar itham edici tavırlar, "sen bana göre
değilsin" mesajı verir Bu tavırlar sevgiyi öldürür
18
271) Hz. Ali (a.s) şehit olurken, son olarak şöyle vasiyet etti: "Hepinize programlı olmayı ve takvalı olmayı vasiyet
ediyorum." Her gününüz için belirlenmiş programınız olur ve onu uygularsanız birçok sorununuzda hallolacaktır, ayrıca bu şekilde ömrünüzden daha çok faydalanacaksınızdır.
272) İki cihan güneşi Efendimiz (s.a.v) eşi bir şey yapamadığında ona kızmaz, başka hanımlarla kıyaslamaz kalkıp
kendisi yapardı.
273) İkinizi ilgilendiren herhangi bir konuda cümleye "Ben" kelimesi ile b aşlamanız eşiniz tarafından saldırgan bir
tutum gibi algılanabilir.
274) İlgi, sevgi çeşmesinin musluğu, ilgisizlik kör tapasıdır.
275) İlişkinizi daha iyiye taşımak için, evlilik konusunda sizden daha tecrübeli kişilerden tavsiye almaktan
çekinmeyin.
 
Üst Alt