Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Evlilikte tercihiniz engelli mi yoksa engelsiz biri mi olur?

  • Konbuyu başlatan derya_1986
  • Başlangıç tarihi
D

derya_1986

Bir engelli olarak evlilik konusunda nasıl düşünürsünüz?
Tercih olarak engelli mi yoksa engelsiz mi dersiniz?
Aslında ben bu konuda iki ağır engellinin evlenmesine karşıyımdır. Çünkü hayat çok uzun ve çileli bir yoldur. Bu yolda evli olan eşlerin, birbirlerine destek olarak hayatlarını sürdürmeleri çok ehemmiyet arz eder. Aynı yastıkta bir ömür paylaşılacak kişiyle, sürdürülmesi düşünülen hayatta insanların birbirlerini tamalayarak ve kimseye muhtaç olmadan yaşamalarıda mutlu olmak için çok önemlidir.
İşte bu şekilde düşnüldüğü zaman, Evlilik konusunda iki engellinin evlenmesi eğer birbirlerine destek olarak, hayatı yaşayabiliyorlarsa çok güzel olur diye dşünüyorum.
Zira herkes evlilikte mutlu olmak için evlenirler. Bu mutlu ortamı sağlamakta herşeyden evvel güzel bir hayatla başlar.....
 
  • Beğen
Reaksiyonlar: oxzd
Evlilik: doğru insan bu.... ben bu insanla bir ömür sadık ve mutlu bi şekilde yaşarım dediğim insandır...

Engelli mi? engelsiz mi¿ : Ben o insanı sevdim mi elektrik aldım mı o insan engelli yada engelsiz fark etmez benim için...

Ağır engelli hafif engelli konusuna şu açıdan bakarsak hayatta veya evde yaşanılan sıkıntılar anlamında ağır engelli birinin az engelli veya engelsiz biriyle olması doğru bi karar olur fakat başka açıdan bakarsak birbirini seven ve bu zorlu yolda bu büyük cesareti gösteren insan olunca zorluklar aşılabilir düşüncesindeyim...

Güzel hayatla başlar demişsin bunu ekonomik olarak algılıyorum... elbette bizlerin normal insanlara göre harcamalarımız daha fazla oluyor ekonomik anlamda en az bir partnerin ekonomik özgürlüğü ve karşısındakine rahat bi yaşam garanti etmesi lazım yoksa ekonomik sorunlar aşk ve evlilik hayatına da yansır düşüncesindeyim...
 
Doğru insanın engellimi engelsizmi olacağını nasıl seçicen :D kader işi bu gönül yeri gelir engelliyi sever yerig elir engelsizi sever... ama engeline göre karar verilip sevilmez öle sevgi aşkmı olur...
 
davul bile dengi dengine çalarmış derler.bir evlilikte ilerki yıllarda sorunlar olmaması için bence engelli insan yine bir başka engelliyle evlenmesi daha doğru olur bu benim düşüncem tabi..
 
Şimdide bu seçenek içerisinden birini seçelim “aşık olarak evlenmek.” Başta dediniz ya aşk engel tanımaz. Aşk engel tanımaz tanımasına da şöyle bir tablo düşünelim tekerlekli sandalyede yaşayan iki engelli bir birlerine sırıl sıklam aşık bunların ikisi de başkalarının yardımına ihtiyaç duyarak yaşıyor olsunlar. Bu iki insanın evliliği onların yaşamına mutluluk katar mı?Sorulması gereken soru budur ben ce bu durumdaki iki insanın evlenmesi mutluluktan ziyade kendiyaşamlarını zehir etmekten başka bir işe yaramaz. İki engelli evlenebilir ancak birinden birininin mutlak suretle diğerini idare edebilecek ölçüde sağlıklı olması gerekir.
Ev temizliği, çocuk bakımı en azından asgari düzeyde de olsa bu işleri yapılabilmesi lazım
 
derya 1986 çok dogru anlatmışın içimden geçenleri anlatmak istediklerimi anlatmışın

mesala ben tekerlekli sandelyede yasıyom ben baskasına muhtacım birde tekerlekli sandelyede yasayan biriyle evlensem ikimizinde hayatı zehir olur

her insan gibi bende evlenmeyi çok istiyom ama umutsuzum malesef...kim asık olur yada kim evlenmek isterki tekerlekli sandalyede yasayan birini...imkansız bence
 
Çok uzaklardan gelen bir ses....Aşık olmak eğer günah ise bütün insanlar günahkardır diyebiliriz o zaman!!!Peki aşık insan pişman mıdır? Hayır...Önce birşey saplanır yüreğine sonra yanlızlık (Sensizlik) yüreğini kaplamaya başlar,mutsuz biri ,çünkü o yanında yok,sevdiğinden çok uzaklarda ve bir gün kavuşacağkları anı bekliyolar,sanki ebediyen gitmiş gibi yanlızlığın verdiği acı ve hiç bitmek bilmeyen bir bekleyiş,oysa şimdi yanında olsa kollarıyla onu sarsa, kulağına ^^Seni Seviyorum^^dese....belki de en büyük özlemi budur, kimbilir...oysa giderken bir söz vardı, sakın ağlamayalım demişlerdi ama malesef ikisi de sözünü tutamadı,Hani biz sonsuza kadar mutlu olacaktık? Hani birbirimizi terketmiyecektik? Neden beni tek başıma bırakıp gittin aşkım.? Kaza haberin geldiğinde inanamadım…Herşeye rağmen bu kaza bu engel seni benden uzaklaştrmadı aksine daha fazla bağladı,ben senin yüreğine aşıktım bedenine değil....

Her insan bir engelli adayı değil midir? en büyük aşklar yaşanırken ve bu aşklar yaşanırken iki taraftan biri engelli olursa bu aşk biter mi? eğer bitiyorsa ortada zaten aşk yoktu, şu kadarını söyliyeyim aşk hiçbir engeli tanımaz,engelli veya engelsiz eş adayları için önemli olan beden değil yürek olmalı çünkü kalıcı olan yanlız odur.............
 
Aşk engel tanımaz, dış görünüm önemli değil içi güzel olsun masallarını unutalı yıllar oluyor. Hayattan edindiğim acı tecrübeler sayesinde farklı olmanın çok zor olduğunu anladım. Normal iki insan bile bazen tam olarak anlaşamıyorken, engelli olsun olmasın anlaşamadıktan sonra fark etmez, hayat bir şekilde zehir olur.
 
Valla gönül işi bu engelli engelsiz ayırt edemeyiz.Karşılıklı aynı duyguları yaşıyor ve anlaşabiliyorsak ne mutlu bize,taşı sıksak suyunu çıkartırız,gerisi boş :D
 
he gönül işi sen secemiyorsun gönül buluyor bulacagını
 
gönülyarasınında dediği gibi gönül bu kimi isterse onu bulur o yüzden büyük konuşmamak lazım :D
 
Kader kısmet bu işler Allah kimi nasip ederse oda nasıl olursa...
 
Merhaba,

Engellilerin sosyal sorunların yanında 2. sırada gelen sorunlarından biri de ikili aşk ılıskılerı.Ulkemız de ınsanlarımız her ne kadar onemlı olan ruh sevgı deger vs dese de öz'de malesef ki bu boyle degıl.Evlılık veya aşk erkekler ıcın daha kolay ıken bayanlar ıcın daha zor.Erkek bır engellıyle bir bayan evlenmek ıstedıgın de bu kabul gorebılıyor ama nedense bır erkek engellı bır bayanla evlenmek ıstedıgın de yada ılıskı yasamak ıstedıgın de bırcok sorun ortaya cıkartılıyor,engelsız bır erkek engellı bır bayanla ılıskı yasamak ıstemıyor.Her ne kadar "sorun olmaz benım ıcın yasarım"dese de cogunlukla bu boyle degıl.Bır bayan engellı bır bay ıle cok rahat ılıskı yasayabılıyor ama erkek malesef...Malesef boyle bır dengesızlık var.

Eğer olay kultur ve maddı ozgurlugu ele almaksa,

Üniversite mezunuyum,yazarım,danısmanım ve sektorunde öncü bir amerıkan reklam ajansında grafık tasarımcıyım.Yayınlanmıs kıtabım ve bırcok makalem var.Semınerler -röportajaşlar verıyorum.Karıyerım olması gerektıgı gıbı maddı ozgurluk ıse,calısan bır iş kadınıyım kendi paramı kazanıyorum cok sukur ama yalnızım.

Sımdı bu durumda tek bır sonuca varılıyor.Olay ne egıtım ne karıyer ne de somut baska seyler.Olay sadece aşamamışlık,yüreksızlık.

Yürekli insanlarla karsılasmanız dileğimle...

Sevgilerimle...
 
Ayça hanım gerçekten okadar güzel sözcükler döktürmüssünüz ki ellerinize sağlık diyorum, ve aynen katılıyorum.
 
Ayça hanım güzel söylemişsiniz tamam karşı taraf yüreksiz diyelim. Peki birde diğer açıdan bakalım, acaba onlarda sizi ulaşılamaz görüyor ve yaklaşmaya korkuyor olabilir mi? Çünkü bu saydığınız meziyetler karşı taraftada yoksa size yaklaşmak biraz zordur bence...:)
 
Teşekkürler :)
İşte şanssızlık double bende :)

Hayatın zorluklarını biliyorum, 3 yaşımda hastanelerle tanıştım. Kaybettim, üzüldüm, acı çektim ama çok şükür bügün bu noktadayım. Hayatta gerçek mutluluklar ne biliyorum, neye üzülmeli neye üzülmemeli... Hayatta önemli olan şey en iyi çekenler bilir. Kısaca damdan düştüm ve düşmenin ne olduğunu biliyorum. Geçen bir danışanım su soruyu sordu ve beni çok şaşırttı...

Şuan sahip olduğun kimlikler mi yoksa mutlu bir ilişki mi dedi?

Düşünmeden mutlu bir ilişki dedim çünkü ilişki demek ruhsal doyum demektir. Ruhsal doyuma ulaşmış biri her şeyi başarır. Kariyer eğitim sosyallik vs çünkü güç alır. Ben 3 yaşımda hayatın gerçek yüzüyle tanıştım, ergenlik çağında tek yapabileceğim okul ev arasında mekik dokumaktı. Sosyallik sıfırdı bunun nedeni de özgüvensizlikti. Şöyle düşünün, bir antreman da süreklü sağ kolu çalıştırırsanız sağ kolunuz gelişir. Bense verdiğim mücadeleler zamanında olan özgüvensizlik vb sebeplerden dolayı yatırımımı kariyerime yaptım. Şuan bu konumda olmamın tek nedeni bu.

Ama şunu da düşünmek gerek... Mevlana’nın dediği gibi
Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder
 
Tabii ki kafada bitiyor ama o kafa "kafalar" olması gerekiyor :) Tek kafa bir yere kadar :))))
 
Sevgiyi arama konusunda engelsiz olan birine gönül verdim bir zamanlar, o elinin tersi ile itekledi. Ama ben engelimden dolayı, onun engelsiz olmasının bana avantaj getireceğini düşünerek hiç hareket etmemiştim. Hatta onunla sohbet ederken ben engelli olduğumu dahi unuturdum. Nitekim engelli olduğumu hatırlatanda kendisi oldu. Halkımız arasında dolaşan zırva bir söz varya; davul bile dengi dengine diye. İşte bu sözün bir benzerini sarf etti. Ha belki kendi duyguları, hayalleri doğrulturusunda dedi, yada bunun benim için en iyisi olduğunu düşündü ve bu sözü söyledi. Bilinmez, detayı onda gizliydi, zaten bayanları kim çözmüş ki ben bir sözle çözeyim :)

Neyse, dedim demek ki gerçekten davul dengi dengine. Bu gerçekten kaçmayayım, artık engelli olduğumu kabul ettim ya, engelli birisi ile denk geldim... İyi, hoş, güzeldi ama biraz kafa yapısı uymasada olur gibiydi. Ama onun günlük işlerini bir kaç aparatla yaptığını öğrendim. Kendimi artık iyi biliyorum, sınırlarımı, gücümü, altından kalkacağım yükü... Düşündüm, bu kızcağız ilerde benim gücüme muhtaç kaldığında ben yetersiz kalıcam, çünkü zayıfım, gücüm az, ve de bende engelliyim. Bu gerçeklerden kaçmadım, kaçsam belki de yanlış adımlar atıp benim değilde, onun için yanlış kararlar alacaktım. O beni sevmiş olabilir, ancak onun iyiliği için bitirmek en mantıklısı idi. Bazen insan değer verdiği bir insanı, eğer ilerde zarar görecekse bırakıp gidebilmeli..

Sonuç; şimdi diyorum, acaba bu engelli kız için benim düşündüklerimi, o engelsiz kızda benim içinmi düşünmüştü? Aman acaba o engelsiz kızın verdiği kararı anlayabilmek için karşıma bu engelli kızımı çıkardı? Yoksa daha başka derslermi vardı arka planda? Ben şunu derim hep, karşımıza çıkan her insan, aslında boş yere çıkmıyor. Ya bir ders vermek için, ya da hayattan ders alabilmek yolunda sana vesile olmak için çıkar. Ben bu yaşadığım iki gönül olayından dersimi aldım. Yaradanın anlatmaya çalıştığını anladım..

Engelli, engelsiz farketmez, eğer ki iki taraftan birisi gönlünü ortaya koymuyorsa, hayatının kararını alamıyorsa, evlilik falan olmaz. Engellide olsa, engelsiz de olsa her iki tarafta karşılıklı çıkmalı bu yolu, gerisi gelir sonra..
 
Tavsiye etmem. Biri sağlıklı olmalı, gerçekler yalan söylemez:((
 
Sevgili Nur-u Dilara

Düşüncelerine katılıyorum. Yine dönüp dolaşıp konu yüreğe ve cesarete çıkıyor. İnsan isterse herşeyin çözümü var. Eğer bir bayan ev işi yapamayacak diye evlilik düşünülmüyor ise onunla günümüz de temizlik şirketleri var. Yemek konusuna gelince şartlar kadının durumuna göre inşa edildiğinde sorun ortadan kalkar. O da olmuyorsa bugün geçimini sağlayıp ayakta durmaya çalışan bir sürü insan var iş diye çırpınan. Bir yardımcı tutulur bir şekilde halledilir. İnsan yeter ki istesin çözüm bulmayı. Burda tabi şu geliyor gündeme, bunların hepsi paraya bakar. Doğru! İşte kısır döngü de bu noktada.
 
Tamam ben hatalıymışım. Bir daha yapmamaya çalışacağım.
 
İki tercihe bakıyor bence olay.. Sağlam olan taraf içinde, sakat olan taraf içinde iki tercih..:)
Sağlam kişinin sakat eş tercihi düşmanları sevindirecek, dostları üzecek bir tercih olur. Bir Allah kulu bile canı gönülden yanında durup, destek olmaz. Hatta ve hatta sanki çok büyük bir ayıp işlemişin gibi, hata etmişin gibi bir sakatı sevmekle, düşmanlar; "hıh layığını buldu, oh olsun, yaşasın bir sakatlada sürünsün, o zaten daha iyilerine layık değildi, benim layık olan, ondan daha iyi eşim olacak benim" derler..:) Diyorlaaar.:):) Dostlar da" vaaah vaaah, yazııık! onca zaman durdu durdu da gitti bi sakata vardı, ailesinin hayallerini suya düşürdü, Allah yardımcısı olsun" derler, acırlar..

Burada sağlam kişinin önünde iki tercih var. Ya bu seslere kulak tıkayıp bildiğini okuyacak, ya da etrafına toplanan insanların mükemmellik anlayışına göre eş tercihi yapacak. Yani desinlere gidecek. Yaniiii en iyi eş, en iyi iş yarışmasına dahil olacak..:)

Sanki sakat olan taraf için olay farklı mı? Bence değil.. Toplum insana ister istemez hırs yaptırıyor.. "Sakattır, bulduğuyla yetinsin, tercih hakkı olabilemez" derler.. Sakat olupta en iyi eş, en iyi iş, en iyi şu, en iyi bu hırsına girenlerde var. İlk başta dediğim gibi, benim gözlemlerime göre her iki tarafında önünde iki seçenek var. Ya kalbinin sesini dinlicek, nerde kimle huzurlu olacaksa ortadaki şartlara aldırış etmeden onu seçecek, yada hırs yapıp desinlere gidecek.. Benim bu zamana kadar gördüğüm insan manzaralarından gözlemlediğim bu.. İlk etapta hiç kimse "aman ben bi sakatı seversem onla yaşabilir miyim acaba" demez, düşünmez. Annem ne der, babam ne der, alalem ne der vs.vs..

Sağlam olan tarafta, sakat olan tarafta hangi seçeneği seçerse seçsin hesap sorulamaz, kızılamaz, küsülemez bence.. Allah yolunu açık etsin der, hayır duanı eder gidersin.. Ama bence insan kimin yanında huzurlu ve mutluysa onun yanında kalmalı. O insanın şartları ne olursa olsun, herhaliyle kabulümdür diyebilmeli de nerdeeee...:)
 
İnsan "ne derler" diye yaşıyorsa, zaten hiç ilişkiye kalkışmasın. Bu sağlıklı diye adlandırılanlar için de geçerli.

İnsan "ne derler" diye düşünüp mü karar verecek kimi sevip sevmediğine?

Ayrıca "hıh layığını buldu, oh olsun, yaşasın bir sakatlada sürünsün" diyen bir zaihniyetin insanlığından şüphe ederim. Eğer biri bu düşünceli insanlar ile karşı karşıya kalıyor ise insanlarla olan iletişimini sorgulasın derim ben.
 
Ayça hanım;

"Onun olmasın hiçbirşeyi, herşeyin en iyisi benim olsun, diğerleri beni gölgede bırakmasın" zihniyetindeki insanlara işlemiyor iletişim taktiklerinin hiçbiri..:) Burada sorgulanması gereken kişiler arası iletişim değil. Zaten bu sözleri sarfeden insanlar hayatta sürekli kaybetmiş, ezik insanlar. İçlerini hased bürümüş insanlar, başkalarının sahip olduklarında gözleri kalan aç insanlar. Yani onlar etraflarında sürekli kazanan, iyi yaşayan insanları görmekten huzursuz olan tipler.. Çevrelerindeki insanların geneline karşıda böyleler..

Verdiğim örneğe yaptığınız yorumdaki gibi o insanların insanlığından şüphe etmekte haklısınız..:)
 
Merhaba;
Bende kesinlikle katılıyorum size. İki engelli insanın hayatını birlikte sürdürebilmesi gerçekten çok zor. Ama bu engeline göre değişir. Ben şahsen evleneceğim kişinin engelsiz veya çok az engelli olmasını tercih ederim.
Saygılar
 
Olgun kardeşim herkes senin gibi düşünürse, o zaman kimse evlenemez. Sap gibi kalırsın...
 
Bacıbey sorun zaten bu zıhnıyetlerı bilip birde onlara prim vermekte. O tür insanlara verilecek en güzel cevap sırt sırta verip mutluluklarıyla cevap vermek. İşte bunu yapabilen yok o ayrı :)))))
 
Üst Alt