Ezelden Ebede

İnfilaka ramak kaldı
Gün değmeyen gönlümün
Kapkaranlık bağrında


Sahraya düşmüş bir garibim gayrı
Sözler kifayetsiz,
Kırgınlıklar bedenimin adresi
Münhal kaldı bak gene
Büyük umutların tutsak nefesi


Dilimde yine o şarkı
Gözlerim soğuk bir resme adapte
Donuk bakışların da bir teselli arar
Fırtına öncesi sessizlik misali


Söz verdim kendi kendine
Susacağim diye
Yapamadım gözlerine aşkı yazdığım
Sevgilim yapamadım


Köhnemiş dünyamın
Barut misali ateşin de
Kıyamadım sana sevdalim


Oysa ben;
Bırakmak istedim yüreğimi yüreğine
Oysa ben;
Ölmek istedim gözlerin gözlerimde


Zarafetin adı sen
Gel gökyüzümde
Ol bana rengarenk desen


Sana olan sevgimi bir bilsen
Açtığım kollarıma bir gelsen
Kafandaki soruları bir silsen
Uzattığım elime bir dokunabilsen


Her şey çok güzel olacak
İçime tebessüm doğacak
Zakkum çiçekleri bir bir solacak
Huzurun ruhuma dolacak


Her şey senin için
Her nefes sana esri
Her doğan güneş sana sevgi
Her bakışın döndürür nevrimi


Kaşlarının tam orta yerinde başlar
Hudutsuz sevdamın ezeli
Göz bebeklerinde sürecektir
Benim sonsuz sevgim, ebedi



Eshat

Güzel sözler yüreğine sağlık sessizlik ve ömürlük sûkût