Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Gençlikten Psikoza: Almanya'dan Türkiye'ye Uzanarak Uzun ve Zorlu Bir Yolculuk

two2kay

Yeni Üye
Üyelik
25 Ocak 2022
Konular
7
Mesajlar
19
Reaksiyonlar
2
Merhabalar, burada hastalık hikayemi anlatmak istiyorum, inşallah birileri bana tavsiyede bulunabilir.

Ben Almanya'da doğmuş ve büyümüş olan 31 yaşındaki bir gencim. Sekiz yıl takımda futbol oynadım. 15 yaşındayken sigaraya başladım ve takımda bir kavga yüzünden futbol oynamayı bıraktım.

Yaklaşık 16 yaşımda cannabis (marihuana) kullanmaya başladım, ilk başta çok komik bir şeydi. Birkaç kere denedim ve bıraktım. 2008'de okuldan atıldım; belki de dikkat eksikliği yüzünden çok yaramazlık yapıyordum. Sonra 2009 yılında eski hatıralarımla birlikte geri döndüm. Bunun yanında abim ve babam ticaret ile uğraşıyordu ve ben onların yanında çalıştım ama fazla bir şey yapmadım, sadece yeteneklerimle, mesela abime grafik desen resim çizmeyi öğrettim. O bunu uyguladı ve böyle devam ettik. 2011'de babam dükkân açtı aslında benim hatırıma ama abim benden 7 yaş büyük olduğu için babam dükkânı abime bıraktı. Bir şey hatırlatmak istiyorum, ben şimdiye kadar hiç düzenli bir şekilde bir yerde çalışmadım. 2012 yılında tekrar cannabis kullandım ama bu sefer sokaklarda takıldım ve çok içtim, günde 1-2 gram kadar. Sonra üç ay sonra psikoz oldum, takip edildiğimi düşündüm ve ünlü bir sanatçı mehdi olduğunu sandım, hatta kendimi bazen İsa zannediyordum. Her şeyi kendi üzerime aldım, mesela müzik dinlerken benimle ilgisi olduğunu düşünüyordum. Bu zamanlarda babam beni hastaneye götürdü, o zamanlarda eski hatıralarımla ayrıldım. Ama abim tekrar beni onunla beraber getirdi, yardıma ihtiyacım olduğunu bildiğinden dolayı. Aslında o zamanlarda (2012) ilaç kullanmam gerekiyordu. Bana hastanede amisulprid ilacı yazdılar, ama o zamanlarda o ilacı kullanmadım çünkü doktorların bana karşı olduğunu düşünüyor ve beni öldürmek istediklerini sanıyordum. Bu psikozdan kaynaklanıyordu. Böylece hayatıma devam ettim. Çalışmaya başladım ve çalıştım, esnaf olarak bir yerde, sonra eski hatıralarımdan bilinçli şekilde ayrıldım, zaten onun yüzünden çok sıkıntı yaşadım, yani o beni gerçekten sevmediğini düşünüyorum. Neyse, bu ayrı bir konu. Sonra yavaşça içimden bir his geldi ve dinime düşkün olmaya başladım. İçimden namaz kılmak geldi ve bizim Almanya'da küçük bir Küba camisi vardı, oraya gittim ve oradan Arap camisine gittim. Bu Arap camisi Vehhabilerdi. Böylece o mescitte kaldım ve yavaşça dini düşüncelere daldım. Bu 2017'ye kadar böyle devam etti ve bu zamanlarda abimle ve babamla çok kavgalar oldu, hata bende olabilir. Ne de olsa rahatsızdım ama kimse farkında değildi, herkes düşünüyordu ki Okan artık dindar oldu. Ama halbuki ben psikozdan sonra tedavi olmadım ve yanlış yollara düştüm. 2017'de tekrar algı bozukluğu yaşadım, o zamanda Türkiye'deydim ve temelli Türkiye'de yaşamak istiyordum. Üç ay sürdü orada kalmam, sonra dediğim gibi tekrar psikoz oldum ve algı bozukluğu yaşadım. Türkiye'de ne yaptığımı sordum kendime.

Öylece Almanya'ya geri döndüm, sigaraya başladım ve namazı bıraktım. Tekrar eski Okan olmaya çalıştım ve eski hayatımı geri istemiştim. Bir şirkette 6 ay çalıştım ve 6 ay sonra iç huzursuzluğumdan dolayı tekrar namaza başladım. Sandım ki bu iç huzursuzluğu namazı terk ettiğimden dolayı geliyor. Bu sefer daha acayip Vehhabileri izledim internetten. Bunların hepsi aklımda takıldı ve bilinçaltımı mahvetti.

Bir zaman sonra benimle bir şeyin doğru olmadığını düşünmeye başladım ve gerçekten depresyon yaşadım, bütün gün yataktaydım ve ne yapacağımı bilmiyordum. Psikolojik olarak gerçekten çok hastaydım. Hastaneye gittim tedavi olmak için ama dini takıntılar maalesef çok aşırıydı. İlaç kullanmak üç haftadan fazla sürmedi.

Ve hep Müslüman bir psikolog gerektiğini düşünüyordum çünkü diğer inançlılara güvenemiyordum.

Şükürler olsun bir ara Türkiye'deydim. Orada babamın tanıdığı bir hocaya gitmiştim 2021 yılında. Oradan bana bir profesöre gitme ihtiyacım olduğunu söyledi ve babam parayı toplayıp hastaneye gitmeme vesile oldu. Kendime son bir şans verdim çünkü intihar etmeyi düşünüyordum. Bu özel hastaneye gittikten sonra elektrokonvülsif tedavi oldum ve ilaçlarımı ayarladılar: 30mg Abilify, 60mg Fluoxetin, 400 mg Amisulprid.

Yaklaşık iki buçuk yıl geçti ve kendimi biraz normal hissediyorum. Gerçekten buraya gelmek için çok zor bir yoldu. Ama nasıl devam edeceğimi bilmiyorum. Çok tuhaf rüyalar görüyorum, mesela bugün eski bir sınıf arkadaşımın babasıyla birlikte elektrokonvülsif tedavi olduğunu gördüm. Bazen yorgunluktan çok uyuyorum. Kilolarım çok arttı ve sigarayı bırakamıyorum. Bazen dini psikozlar geliyor.

Bana yardım edebilecek birisi var mı?
 
@okan1993,

Geçmiş olsun.

Bağımlılıklarımız bizleri esir ediyor maalesef: Sigara, alkol, uyuşturucu, yemek ve benzerleri.

Kilo ve sigara için yazmışsınız durumunuzu ama varsa alkol ve uyşturucu onlardan da uzak durmalısınız.

İlaçlarla önemli mesafe kaydetmiş gibisiniz. Eğer ilaçları bırakıp, doktor takibinden çıkarsanız tekrar rahatsızlanırsınız ve geriye gidersiniz.

Solian'ı ben de kullanıyorum: sizin gibi günlük 400 mg. ama cinsel bir sorun yaşatmadı bana. Bu durumu doktorunuza söylerseniz ilaçlarınızı ve/veya dozlarını yeniden ayarlar.

Ben 25 yıl sigara içtim. 2,5 yıldır içmiyorum. yaşım 48.

Kilom 140'ı görmüştü şuan 118. Takip ettiğim bir diyetim var.

Takviyeler kullanıyorum. D vit.; Omega 3; b12; Q10 ve Magnezyum. Diyetim'de meyve pek olmadığı için arada C Vit.'de alıyorum.

Düzenli bir işim var.

Arada sıkıntı bende de oluyor ama işte günde 8 - 10 bin adım atınca yorulup uyuyabiliyorum.

Tavsiyem:

Vitamin mineral vb. değerlerine baktır, eksiklerini tamamla.

Gün içinde yeterince kendini yor.(yürüyüş vb. ile)

İlaçlarını bırakma ve bağımlılıklarını azaltmaya bak.

Kilo için de ben karatay diyetiyle biraz yol aldım; şuan glutensiz beslenmeye çalışıyorum.

Bol şanslar.
 
Merhabalar;

Bu tarz hatta daha gergin basliklara cok sik ugruyorum ama ya birsey soylememeyi tercih ediyorum yada cok az sey soyluyorum galiba.

Neyse. Aslinda bu baslik altinda da soyleyebilecek cok birseyim yok. Ama nedense lokman suresindeki su tarz mesajlar/nasihatler canlandi zihnimde.

1) (hani lokman ogluna demistiki) "oglum Allah'in bir oldugunu hicbir zaman unutma/inkar etme
Cunku bunu yapmazsan buyuk bir zulum etmis olursun. (Aklimda kalan veya hatirladiklarimi yaziyorum ihtilaf durumunda dogru bilgi icin orijinal metne bakiniz) "
2) Anne babaya asi davranma (eger yasli iseler sakin ha "öf" bile deme.)

Gecmis olsun.
 
Son düzenleme:
Yukarıda yazdığın şikayetlerin tek sorumlusu (marihuana)

Özellikle ergenlik döneminde kullanılan her türlü uyuşturucu veya kimyasal madde...bunlar beyine hasar verir ve psikoz semptomları ortaya çıkarır.

İllaki (marihuana) bağlamak doğru değil ama; büyük bir oran madde veya uyuşturucu kullanımı nedeni ile psikoz hastası olur...özellikle gelişim çağında kullanılmış ise.

Siz bayağı erken yaşta kullanmaya başlamışsınız.. umarım bundan sonra kullanmazsınız.

@okan1993,
 
merhaba arkadaslar,

1993 yılında doğdum. Çocukluğumdan itibaren futbol hayatımın merkezindeydi. Sahada vakit geçirmek, bana her şeyden kaçabileceğim bir alan sunuyordu. Aynı dönemde, rap müziğe olan ilgim de giderek arttı. Müzik, bir nevi kendimi ifade etme şeklim olmuştu; dinlediğim şarkılar, içimde yaşadığım karmaşayı dışa vurmanın bir yolu gibiydi.

Ancak okul hayatım hiç kolay değildi. Daha küçük yaşlardan itibaren dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuyla mücadele ediyordum. Derslere odaklanmakta zorlanıyor, sürekli kıpır kıpır oluyordum. Bu durum, akademik başarımı olumsuz etkiledi ve iki kez sınıfta kaldım. Sonunda, okuldan atıldım. Bu, üzerimde büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Kendimi başarısız ve dışlanmış hissetmeye başlamıştım.

Gençlik yıllarımda, futbol ve müzik benim kaçış alanlarım olmaya devam etti ama o dönemde başka bir kaçış yolu daha buldum: Esrar kullanmaya başladım. Başta bunun beni rahatlattığını ve zihnimi boşalttığını düşünüyordum, fakat zamanla işler kontrolden çıktı. Psikoz belirtileri yaşamaya başladım. Zihnimdeki düşünceler ve gerçeklik arasındaki sınır belirsizleşti. Ciddi ruhsal sıkıntılar çekiyordum, ama o zamanlar neyle karşı karşıya olduğumu anlamak zordu.

2010 yılı benim için dönüm noktalarından biri oldu. Ahmet Kaya'nın konuşmalarını dinledim ve bu beni derinden etkiledi. Onun sözleri, adeta içimde bir şeyleri tetikledi. Müziği ve konuşmaları, o dönemde hissettiğim boşlukla başa çıkmama bir parça da olsa yardımcı oldu. Yıllar geçtikçe, 2014 yılında İslam'la daha derin bir ilişki kurmaya başladım. Din, hayatımda bir denge unsuru olabilirdi diye düşündüm ve bu süreçte çeşitli dini gruplarla tanıştım. Ancak bu da beklediğim kadar basit değildi. Zihnimdeki çelişkiler, inançlarım ve yaşadığım dini çatışmalar beni daha fazla yıprattı. İnanç yolculuğumda huzur bulmaya çalışırken, bir yandan da daha fazla karmaşaya sürüklendim.

2017'de, yaşadığım psikoz tekrar şiddetlendi. Bu sefer hastaneye gitmek zorunda kaldım ve bana şizofreni teşhisi kondu. Bu teşhis, hayatımın kontrolümden tamamen çıktığı bir dönemin başlangıcı oldu. Zihnimde savaşlar verirken, günlük hayatımı sürdürmek daha da zor hale gelmişti. 2021 yılında, elektrokonvulsif tedaviye başvurdum. Bu tedavi, bir umut ışığı gibi görünse de, zorlukları vardı ve süreç oldukça yorucuydu.

Son yıllarda ise depresyon, algı bozuklukları, uyku düzenimde büyük sorunlar ve hızla artan kilo problemleriyle boğuşuyorum. Geceleri neredeyse hiç uyuyamıyorum, sabahları ise yataktan çıkmak için bile güç bulamıyorum. Günlük işler bile bana ağır gelmeye başladı. Psikolojik destek alıyorum, ama içimdeki boşluk hala kapanmış değil. Kendimi çoğu zaman kaybolmuş ve çaresiz hissediyorum. İntihar düşünceleri sık sık zihnimi meşgul ediyor ve bu düşüncelerle başa çıkmak, her gün verdiğim en büyük mücadelelerden biri haline geldi.

Artık yardıma ihtiyacım olduğunu biliyorum. Tek başıma bu sorunlarla baş edemiyorum ve her geçen gün daha da derine battığımı hissediyorum. Kendi içimdeki karmaşadan çıkmak, yeniden hayatıma tutunmak için bir çıkış yolu arıyorum, ama bu yolu bulmak her geçen gün daha da zorlaşıyor.
 
Merhaba öncelikle iki şeye dikkat etmek gerek. Birincisi yeterli tıbbi yardım almak, ikincisi kendi hayatını kazanmak. En başta sizi takip eden bir doktor olsun, maddi olarak mümkünse mesai dışı hasta bakan doçent veya profösere gidin, üniversite hastanelerinde varlar. Doktor teşhiş koyduğu zaman ilaç dener, ilaçlar temelde aynı şey için olsa da farklı belirtileri tedavi etmekte daha iyi olabiliyor. Bir ilaç denendiğine iyileşme göstermiyorsanız tekrar tekrar doktora gidin. İyileşme sürecinizi başlatacak ilaçları bulduğunuzda doktor ne zaman kontrol isterse aksatmadan gidin, iyi olsanız bile! Doktor size kontrol hatırlatması yapmasa bile yine de üç ayda bir gidin, iyi olsanız bile! İyileşme süreci başladığında hayatınızı kazanmaya çalışın, yeteneklerinize göre bir iş bulun, yeteneklerinize göre iş bulamasanız dahi evde beklemeyin genel geçer işlerde çalışırken yeteneklerinize göre işler için arayışa devam edin. Doktorunuza engel durumunuzu sorun, olumluysa kurula girin. Ekpss ile memur olmaya çalışın.
 
@depre, cok sagol cevabin icin bunlari uygulamak isterim..su an türkiyedeyim. almanya da yasiyorum, 3 hafta tatile geldim. aslinda benim isteyim türkiye de tedavi olmak ne yapabilirim? kayerideyim su an. bildiginiz birsey varmi.

isin gercegi, kirami bile ödemedim almanya da öyle ucak biletimi aldim geldim belki bana yardim olan olur diye, geri dönme umudum yok, intihar düsüncelerim cok fazla
 
Türkiye'de tedavi olmak için çifte vatandaşlığı olanlara yönetmelik nasıl işliyor bilmiyorum fakat sgk hattı olan 170'i arayarak bilgi alabilirsiniz. Tahminimce genel sağlık sigortası ücreti ödeyip sağlık hizmetlerinden faydalanırsınız. Bu işi çözdükten sonra Erciyes Üniversitesi Tıp'ı arayarak mesai dışı hasta bakan doçent veya profösörlerin randevu ücretlerini sorun, ben Ankara'da 500 tl'ye randevu alıyorum, tahminimce benzerdir. Güç yetmezse üniversite hastanesine değil, şehir hastanesine gidin. Sebebi şu, bazı üniversite hastanelerinde uzmanlık kazanan doktorlar sürekli yer değiştiriyor, düzenli aynı doktoru bulamıyorsunuz.
 
Üst Alt