Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Gerçek dost

hayrettin-nami1

Yeni Üye
Üyelik
30 Ocak 2011
Konular
10
Mesajlar
43
Reaksiyonlar
0
Çok düşündüm, acaba dünya da benim gerçek dostum var mı diye.Küçüklük ten beri yaşadığım kişileri dost bilirdim.Dostu ben yanlış anlamışım.Çünkü onlar; benim yanımda olanlar,benimle birlikte yaşayanlar ve arkadaşlarım mış.Bunlar eşim,oğlum,kızım,arkadaşlarım,akrabalarım,büyüklerim,küçüklerim vesaire.İnsanın gerçek bir dostu olması için yan yana oturup hoş sohbet edip derdi ile dertleşme si,için deki acıyı, neşeyi,sırrı paylaşması ve bu paylaştıklarını da kimse ye anlatmaması lazım.Şöyle bir düşünelim;öyle bir iş oldu ki canınız sıkıldı ,içiniz yanıyor, içinizdekini ve sırrınızı paylaşacak size gerçekten yardım edecek,sonrada hiç kimseyle paylaşmayacak dost bula bilir mi siniz.Varsa eğer böyle birisi,tahmin etmiyorum,onun la bir bütün olun,sevgisine karşılık verin.Bu düşünceler bana Azerbaycan da yaşanan bir olayı hatırlattı.Köyde bir delikanlının sevdiği varmış.Delikanlı sevdiğini bir türlü söyleyemiyor muş kıza.Delikanlı en sonun da arkadaşına söylemiş.O da sen bir kere söyle bakalım,kendini böyle tüketmekten iyidir,demiş.Delikanlı gidip kıza seni çok seviyorum ,seninle evlenmek istiyorum demiş. Kızda benim şartlarım var evleneceğim erkeğe demiş.Delikanlı nedir şartların deyince.oda şu karşı ki dağda büyük çe bir ateş yakacaksın;o ateş sabah tan yeri ağarınca ya kadar sönmeyecek.Eğer sönerse sana varmam,demiş.Delikanlı kabul etmiş.Köyden gözüken dağa arkadaşı ile koca bir ateş yakmış.Gece yarısı geçmiş ateş hala yanıyor sönmemiş.Tan ağarmasına az bir süre kalmış ,yakında ki odunlar bitmiş ,artık uzaklardan getirmeye başlamışlar.Kız ateşi köy den artık bir karalıyor bir yanıyor görüyormuş.Arkadaşı elindeki az bir odunu da atmış,ama başka yere gitse yetişemiyecek ateş karalacaktı.Karşı dan tan yeri ağardı ağaracak,ateş söndü sönecek, delikanlı da odun için uzaklara gitmiş gelmiyor ki gelsin.Sevdiği kız köyden ateşe baktığın da kah karalıp kah cıngıları çıkan ateşi görüp ümidini kesmişken;delikanlının arkadaşı, baktı ki tan yeri ağaracak,delikanlı da gelmiyor,o da tek benim arkadaşım ,dostum, sevdasız kalmasın,sevdiğine kavuşsun diye tan yeri ağarmadan kendini ateşe kaldırıp atmış.Soruyorum şimdi? hangimiz , bir arkadaşımız sevdiğine kavuşsun diye ateşe atarız,hangimiz kendimizi feda ederiz.İşte gerçek dost budur;o da mikroskopla bulunur.
İNSAN DARDA, ZORDA KALINCA. İÇİ SIKINTI DAN,KOR GİBİ YANINCA. KIYIYA ÇEKİLİP,KÜSER DOSTUNA. BAŞKA ÇIKAR YOL,BULAMAYINCA. O ZAMAN GELİR, GERÇEK DOST AKLINA. YALVARIR,YAKARIR,BOYNU BÜKÜK ALLAH A. DOST, DOSTU , HİÇ BİR ZAMAN UNUTMAZ. UNUTANLAR,YARIDA BIRAKANLAR,GERÇEK DOST OLAMAZLAR. ÇÜNKÜ GERÇEK DOST ARIYORSAN, ALLAH A SIĞIN . ALLAH TAN BAŞKA GERÇEK DOST BULAMAYIZ.
 
Geçek dostu mikroskopla değil, teleskopla yıldızlarda aramak lazım.Çünkü onlar yıldızlara gitti.yüce ruhlu insanları aşağılarda değil yukarılarda aramak gerekir.Birçok kavramın içi boşalmış. ruhlar çurümüş, giyim marka olmuş.mevkiler çerçeve,para saygın olmuş.maneviyat; gericilik.. iyi insan ''saftrik'' olmuş..dost,seni ezmiş,kişiliğin onunla tost olmuş..arkadaş,kafana düşen taş,ağrıyan baş olmuş..kardeş,kalleş olmuş.. bedenler yürüyen leş olmuş..hayat balık istifi dairelere sıkışmış,tv zehirli bal olmuş..''insanlık'' tek kelimeyle ''HAL'' olmuş..

Sokratese sormuşlar :

-Sence En uzun yolculuk ?
Sokrat:

- İyi bir dost, arkadaş bulmak için çıkılan yolculuktur..
 
Yüce ruhlu insanları , yukarılarda biz bulamayız.Onları oralarda bulmak için onlar gibi yüce olmak lazım.Bizler onlar gibi olmak olamazsakda yanların da bulunmak için, aşağılarda o insanları arayıp ,bulup, tecrübe,bilgi ve yaşantılarını örnek alıp onlar gibi yaşamaya özen göstermeliyiz.Yoksa bizlerde ne kadar iyi olursak olalım,sağlam bir daldan tutunmazsak kırılır,ağır ağır iyi insanlarda bataklığa gömülür gider.Evet insanlık anlattıkların gibi olmuş,ama bizler anlatıklarına düşmemek için çalışmalıyız,bir şeyler yapmalıyız.İnsanlık için çok şeyler yazıldı, çok şeyler proje edildi ama gerçek manada hala insanlık için hiç bir şey hayata geçirilemedi.Çünkü insanlık manevi yönden yoksun,aç, devamlı olarak, parayı pulu yani maddiyatı aşılar san insana mutlu olamaz.​ÇÜNKÜ GERÇEK MUTLULUK,MANEVİYAT TADIR.
 
hala ümitvar olmazsak bu yazıları yazmayız kardeş..
 
yazıları,kağıda değil,gönüle yazılırsa daha etkili olur.Önemli olan yazılanları ve anlatılanları alabilecek, anlayabilecek, yumuşak boş gönül bulmada.Yoksa,içi her türlü masiva ile dolmuş;bu aynı zararlı otlarla dolmuş tarlaya benzer. Ne ekersen ek verim alamazsın.Önce onları cımbızla çeker gibi teker ,teker çekeceksin,temizleyeceksin ki ondan sonra verim alasın.gönül de öyle.Ordaki kötü huyları,uzun zaman uğraşarak, teker teker alıp, iyiyi güzeli,hoş görüyü ,tevazuyu gönüle ekmek lazım.İşte o zaman verim alırız.Zaten ümitvar a gerek yok.Milletimiz ümit veriyor.Selamlar.
 
Ben yazılarımı,şiirlerimi,düşüncelerimi kitap tan veya şurdan burdan yazmam;gönülden yazarım.
 
gönülden gelen gönle gider..bloglar gönlün kaleminden dökülendir yoksa anlamı yok..
 
Yazılarımı okuyorsun,hemfikir olduğumuz konular var,ama beni anlayamadığın,çözemediğin konularda var,hocam.Yazıların da belkide benim anlayamadığım ,çözemediğim konular var.Her konu her yerde, bütün çıplaklığıyla açılmaz,kiminin terazisi kaldırır,kimininki kaldırmaz.Her şey için teşekkürler.Selamlar.
 
biz de terazimizin kaldırdığı kadar anlarız..:) yazan insanın topluma, hayata karşı bir duruşu var demektir.duruş yıkılış,teslim oluştan iyidir..
 
sayın hocam bir ilkokul talebesine herhalde üniversite dersi anlatılmaz.ne kadar anlatırsan anlat ,dinler ama anlamaz.biz bur da kimseyi incitmek kırmak gibi düşüncelerde değiliz.sözlerimi anlatamamanın acısı içindeyim.herkes ten özür diliyorum bir daha böyle konulara girmiyeceğim.selamlar.
 
hayrettin kardeş yazdıklarını beğenerek okuyorum. seni eleştirdiğimiz yok sadece görüşlere katkı olsun diye yazdım arzulamıyor, rahatsız oluyorsan yazmayız abi..
 
[FONT=Tahoma]Mevlana ve bir öğrencisi; dostluğun ve arkadaşlığın konu edildiği bir söyleşiden çıkmışlar, yolda birlikte yürüyorlardı. Biraz ileride yolun kenarında, iki köpeğin koyun koyuna sokulmuşlar, birlikte uyumakta olduklarını gördüler. Öğrencisi, biraz önceki söyleşinin de etkisi altında kalarak, bu görüntü karşısında çok duygulandı ve bu duygusunu Mevlana ile paylaşmak istedi;[/FONT]

[FONT=Tahoma]“ Efendim şu manzaraya bakın “ dedi. “ Ne denli yüce bir ders alınacak dostluk örneği, değil mi?”[/FONT]
[FONT=Tahoma]Mevlana, öğrencisinin bu heyecanı karşısında hafifçe gülümsedi ve kişisel çıkarların nice dostlukları yakıp kül ettiğini anımsattıktan sonra ona, unutamayacağı bir ders verdi:[/FONT]

[FONT=Tahoma]“ Evlat, sen onların arasına bir kemik atıver de, bak o zaman gör dostluklarını “ dedi.[/FONT]
[FONT=Tahoma]“ Bir dostluk, kişisel çıkar karşısında unutulmayacak denli sağlamsa, ancak o durumda bir değer ifade eder ve ancak o zaman onun adına ‘ gerçek dostluk ‘ denilir.[/FONT]
 
Üst Alt