Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Gündem] Sağlık Kurulu Raporları ile ilgili önerilerimiz

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

OturanBoğa

Yönetici
Üyelik
9 Ocak 2003
Konular
674
Mesajlar
58,398
Reaksiyonlar
749
17 Aralık 2010 Güncel: http://www.engelliler.biz/forum/sag...ari-hakkinda-yonetmelik-16-aralik-2010-a.html

__________________________

Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nın başlattığı çalışma ile ilgili bizden de görüş talep edildi...

reyhan gazel' Alıntı:
Sevgili dostlar,

Sağlık kurulu raporlarında yaşanan sıkıntıların çözümü için girişimlerimizi başlattık. Yakında yönetmelik değişikliği gündemde. Bunun için yaşanan sıkıntılardan çok önerilerinizi ve çözümlerinizi bekliyorum. Buraya düzenli yazabilirsek derli toplu şekilde sizlerin görüşleri olarak toplantılara sunacağımdan emin olabilirsiniz.

Kusura bakmayın vakitsizlikten daha önce yazılmış yazıları toparlamakta zorluk çekiyorum. Yardımcı olursanız hepimiz için daha az sıkıntılı bir yönetmelik ile yaşamımızı sürdürmeye devam edebiliriz.

Sevgiyle kalın

Konuyla ilgili önerilerim:

1- Allah aşkına öyle bir heyet oluşturulsun, öyle bir rapor verilsin, rapor sonucu öyle bir veri tabanında tutulsun ki, bir kez "sürekli" ibareli sağlık kurulu raporu alan kişiler bir daha sağlık kurulu karşısına çıkmak zorunda kalmasınlar.
Omurilik felçliyim. Dünya yıkılsa değişmeyecek bir sakatlığım var. Her iş için sağlık raporu çıkarmak cehennem azabı gibi! Kimse benden yeni sağlık raporu istemesin. Bende bir kart olsun ve ben o kartı gösterdiğimde tüm sakatlık değerlendirmem teyit edilsin.

2- Varolan yönetmelikten önce usulüne uygun olarak alınan raporlarla kazanılan hakların geçerliliği için daha vurgulu bir düzenleme yapılsın.

3- %40'ın altında sakatlığı olan kişiler için de kademeli (istihdam, emeklilik vb.) haklar verilsin.

4- Kurula giren kişiye, başvurusunun ilgili yönetmeliğin ekinde yer alan Tüm Vücut Fonksiyon Kaybı Oranlarını Gösterir Cetvel'in hangi maddesinin hangi fıkrasına göre değerlendirildiğini belirten bilgilendirme notu verilmesi zorunlu olsun.

5- Başvuran kişinin hastalığının/durmunun uzmanı olan doktorlar tarafından muayene edilmesi yeterli olmalıdır. Onun dışındaki uzmanlar için muayene şartı aranmamalı, ikincil uzmanlar başvuran kişi Heyet önüne çıktığında gerekli imzaları atmalıdırlar.

6- Raporda, tespit edilen sakatlık oranı her ne olursa olsun, "çalışabilir-çalışamaz" değerlendirmesi yapılamaz. Bununla birlikte, sakatlığın/hastalığın ilerlemesine neden olabilecek hangi performansa dayalı işlerde çalıştırılamayacağına dair gerekli bilgi notunun düşülmesi zorunludur (ör: “ayakta durmayı gerektiren işlerde”, “görmeyi gerektiren işlerde” çalışması sağlık açısından sakıncalıdır).

7- Malum, hastahanelerdeki mimari koşullar çok olumsuz. Rapor almak için başvuran kişiler tekerlekli sandalyeleriyle kat kat merdivenlerden karga tulumba taşınmak zorunda bırakılıyor. Akıl almaz bir rezalet... Bunun önlenmesi için, en azından başvuran kişinin sakatlığı/hastalığı ile doğrudan ilgili olmayan branş muayenelerinde ve sadece doktorun gözle/elle muayene edeceği hallerde, doktorun sakat kişinin olduğu yere inmesi ve hastayı görmesi sağlanmalıdır. Doktor göz ucuyla hastayı görecek diye sakat kişinin merdivenlerde debelenmesi gerçekten çok can sıkıcı ve bezdirici oluyor.

8- Sağlık kurulu raporlarınının veriliş amacı kısmındaki olası tüm haklar eksiksiz olarak doldurulmalıdır (H sınıfı ehliyet alabilir, Özel tertibatlı otomobil kullanabilir, 2022 maaşı alabilir, Evde Bakım aylığı alabilir, gelir vergisi indiriminden yararlanabilir, sakat statüsünde çalışabilir, özel eğitim alabilir vs.vs.vs.)

9- Hem mükerrer rapor verilmesinin önüne geçilmesi, hem kişilerin her konuda ayrı ayrı rapor almak için günlerce eziyet çekmesinin önlenmesi, hem de sağlık çalışanlarının işgücünün azaltılması için, bir kez rapor çıkartan ve raporu "sürekli" ibareli olan kişilerin kurula girmeksizin başhekimin (sıcak) imzasının ve kaşesinin olduğu rapor nüshaları alabilmesi sağlanmalıdır.
Kişi daha önce sağlık raporu aldığı hastaneye başvuracak, sürekli ibareli sağlık kurulu aldığını hatırlatacak ve hiç bir muayene veya kurul karşısına çıkmaksızın, sadece başhekim ya da yetkilendireceği bir görevlinin karşısına çıkarak, yeni bir rapor nüshası alabilecek.

İlk aklıma gelenler bunlar :)
 
Bülent Bey teşekkürlerimi sunuyorum her türlü desteğinize ihtiyacımız olduğunu tekrar bildiriyorum. Çünkü sizlerin görüşlerinizin alınmadığı yönetmelik değişikliği uygun olmaz. Bu platform zaten böyle önemli hedefler için kurulmadı mı?

En azından evlerinizden sisteme katkı yapmanızı çok önemsiyorum ve bilmenizi istiyorum ki, elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım, hep hazır oldum bundan sonra da olacağım.

Lütfen tüm önerilerinizi paylaşın. Bülent Bey gibi maddelerseniz daha kolay savunabilirim.

Sevgiyle kalın
 
1.Vergi indirimi için ayrı,özürlü kimlik kartı için ayrı,Ötv muafiyeti için ayrı vs vs vs tek rapor alayım bütün işlerimi o raporla halledeyim
2.Sağlık raporunu 3 ayda zor alıyoruz onun için bi düzenleme olabilir
 
Bir de, sağlık kuruluna giren arkadaşların istisnasız hepsi bilir ki, heyet 10 saniye bile bakmaz başvuran kişiye. Hatta düpedüz defeder başından... Bu bir yana, başvuran kişi ne sonuca dair soru sorabilir ne de kendisiyle ilgili değerlendirmenin işgücü kaybı cetvelinin hangi maddesi gereğince değerlendirildiğini öğrenebilir.
Önerim:

4- Kurula giren kişiye, başvurusunun ilgili yönetmeliğin ekinde yer alan Tüm Vücut Fonksiyon Kaybı Oranlarını Gösterir Cetvel'in hangi maddesinin hangi fıkrasına göre değerlendirildiğini belirten bilgilendirme notu verilmesi zorunlu olsun.
 
mehaba

slm reyhan hanım önce teşekkür ederim size ugraşlarınız için ama saglık kurulu raporu işi nasıl işliyor kime ne oranda rapor verilir anlamadım gittii:) şimdi bir arkadaşa rapor almaya gittik çocugun resmen işi boşalmış böbreginin birisi amaliyatlan alınmış dalak alınmış parenkras bezleri alınmış bu arkadaşa verilen oran nedir biliyormusunuz %27 di ne kadar saçma geldi bana ya sizce oran nasıl:böbrek için %10 dalak için%10 parenkreas içinde%7 vermişler nedir şimdi bu oran dogrumudur bencede yanlış diyorsanız dogru olarak oranları söyleyin ama kesin olsun. böbregin oranı nedir dalagın ve parenkrasın aydınlatırsanız sevinirim ve toplamda kaç olması gerekir.
 
Heyet raporu için başvurulduğunda bilmem kaç uzman doktorun imzası şart koşuluyor. Ben örneğin omurilik felçliyim, benim değerlendirmem için Ortopedi, nöroloji, üroloji veya fizik tedavi doktorlarının görüşü bağlayıcıdır. Bu kişiler beni görüp tanı belirtiyorsa, bu yeterli olmalıdır.
Oysa halen işler böyle yürümüyor! Ben durumumla ilgili bu uzmanların yanı sıra, göz, kulak-burun, psikoloji ne bilim işte, envai çeşit doktora da muayene olmak zorunda bırakılıyorum. Bu da sağlık raporu alma işini aylarca uzatıyor ve hem de doktorlar açısından işgücü kaybına yol açıyor.

Önerim:

5- Başvuran kişinin hastalığının/durmunun uzmanı olan doktorlar tarafından muayene edilmesi yeterli olmalıdır. Onun dışındaki uzmanlar için muayene şartı aranmamalı, ikincil uzmanlar başvuran kişi Heyet önüne çıktığında gerekli imzaları atmalıdırlar.
 
Sevgili Dostlarım,

görme engelli arkadaşlarla görüştüğümde tüm vücut forksiyon kaybı oranının yönetmelikte belirtilmesini uygun bulmadılar. Önerilerinizi yazarken tüm engel gruplarımızı da düşünürseniz daha akılcı, herkesi kapsayan bir yönetmeliğe destek vermiş oluruz. Buna göre değerlendirmenizi bekliyorum. Lütfen yazmaya devam edelim.

Bülent Bey bu mesajımı daha görünür hale getirebilir misiniz? Ne kadar çok katkı alabilirsek o kadar az sıkıntılı yönetmelik hazırlığı olur diye düşünüyorum.

Desteklerinizi bekliyorum, yolumuz açık olsun

sevgiyle kalın
 
Yarın konuyu ana sayfaya taşırım Reyhan hanım.

" tüm vücut forksiyon kaybı oranının yönetmelikte belirtilmesini uygun bulmadılar" ne demek? Yani çekincelerini tam anlayamadım?
 
Raporlarda özelikle geriye dönuk cok buyuk haksızlık var..İLk olarak bu kişilerin magduriyeti giderimesi gerekiyor..
1.Sigortalılık baslangıc tarihi bu yeni yönetmelikten önce olanlar eski yönetmelige uygun vergi oranı verilmeli...Bunun sebebi aynı yerde çalısan ama kendisinden daha hafif özrü oldugu halde sırf 6 ay önce basvuru yaptı diye emekli hakkı verip daha ağır özürlü olan kişiye sırf gec kaldın sen deyip olamassın denemez bence...Bunu diyebilmen icin işe girdikten sonra vergi indirimi basvurusu yapmayı zorunlu kılarsın bir tarih verirsin..KİMSE İŞE GİRER GİRMEZ EMEKLİ OLMAYI DÜŞÜNMEZ..Kİ bizim gibi ortopedik özürlüler hastaneler ne kadar zorlandıkları icin bunu ertelemeleride cok normaldir..
2.Yönetmelikte Bülent kardesimin dediği gibi 40 ın altında kalanlara vergi indirimi vermesen bile kademeli olarak emekli olma hakkkı vermeli...kimse %20 engelliyi normal vatandaşla aynısın sen deme hakkına sahip değil...
3.Her ilde Maliyenin sağlık kurulu olmalıki bu hastaneye gidişi boşuna bir zaman kaybı olmaktan cıksın...o sağlık kurulu baksın ve versin...böylece zamandan tasarruf olur...


KESİNLİKLE GERİYE DÖNÜK UYGULANMAMALI...AYNI ANDA İŞE GİRMİŞ VE AYNI ÖZRÜ OLAN KİŞİLER ARASINDA BU HAKSIZLIGI HİÇBİR AKIL MANTIK KABUL EDEMEZ...
 
1 - Sağlık Kurulu Raporları için yapılacak yeni yönetmelikte “süreklidir” ibaresi bulunan raporların geçerlilik süresi 6 ayla sınırlı tutulmamalıdır.

2 - Sağlık Raporlarının oranları sabit olmalıdır. Her hangi bir kurumun bunu değiştirme yetkisi olmamalıdır. Örneğin maliyeye giden bir rapor değiştirilmemelidir.

3 – Sağlık Kuruluna girecek engelliye hastanede gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.

Şimdilik aklıma gelenler…
 
Görme engellilerimiz "tek engellilik" demek istediler. Yani "sadece gözümüz görmüyor ama tüm vücut forksiyon kaybı oranı bizleri mağdur ediyor" diyorlar. Bence de haklılar.

Engellilik sadece tek bir açıdan düşünülmemeli. Biz Kurum olarak tüm engel gruplarını kapsayacak çalışmalar yapmaya çalıştığımız için herkesin görüşünü alıyoruz. İşitme engellilerimiz için de benzer şekilde düşünmeliyiz, zihinsel fonksiyon kaybı olan engellilerimiz için de...

Sevgili dostlar,

önerilerinizi maddelerseniz daha net anlayabileceğim ve anlatabileceğim. Bu nedenle açık, anlaşılır yazmaya gayret edelim. Bu arada Devletimizde işler hemen sonuçlanmıyor. İşin bir çok boyutu bulunuyor ama biliniz ki, tüm önerileriniz mutlaka ilgili yerlere iletilecektir. Bunun için rahat olunuz, bu aşamaya gelinmiş olması da emin olun ki, Kurumumuzun konunun peşini bırakmamasından kaynaklanmaktadır.

Sevgiyle kalın
 
Reyhan Hanım Acıktan Yazın derken burdan mı yazın demek istediniz ?
Reyhan Hanım Meraba..
Yazdıklarınızdan çok yogun oldugunuzu biliyorum..özel mesajlara cevap vermekte zolanıyorsunuz farkındayım...ama artık nereye ne yollıyayım , ne yapayım diye düşünmekten kendimde baska hastalıklar çıkarıcam.Reyhan Hanım bir bacagım protez dizim yok.Olan bacağında yarısı yok ve digerinden çok çok kuvvetsiz...ince...işe girerken %50 olan engelli raporumu 2000 yılında işe girerken almıstım...süreklidir yazar raporda ve ağar işlerde çalısamaz ibareside var...ben bu rapor gecersiz diye düşünüp vergi indirimine 2007 de basvurdum...sırf 2006 dan önce basvurmadığım için magdur ediliyorum...ankara %20 ile geri cevrdi....ama doktor 44 veriyor...sırf protezleyim diye hesaplarken bacağın kısalığı, inceliği, kuvvetsiligi görmezden geliniyor...yani dizinin altından kesik biriyle beni aynı kefeye koyuyorlar...ben kayıp düşügüm zaman kalçamdada problem oldugu için muhtemelen bacağım kırılıyor...kar üstünde adım bile atamıyorum...nasıl bir zihniyet bu...Lütfen bu konularda bişey yapılıp yapılmıyacagı hakkında bir bilgi verirseniz cok sevinirim...çıldırmak üzereyim...78 yılından beri doğuştan engelli biri olarak yaşadım...ama 2006 da bir yönetmelik değişikligiyle herşey elimden alınmıs gibi hissediyorum....ben yanımdaki örneklerden gördügüm için nasıl olsa alabiliyorum dedim... itmedim hastaneye...çünkü hiç kimse çalısmaya basşar başlamaz emekli olmayı düşünmez...bunu geriye dönük uygulamak cok buyuk bir hata....lütfen yardım edin....
 
Reyhan Hanım..Yönetmelikte Bacaktan sorun olan , protez veya yardımcı cihaz kullananları sadece bir tabloya bakarak özür oranı verdiriyor...ortopedik özürlülerin problemi genelde burdan cıkıyor...Bana doktor dediki...Yönetmelik tablo 3.4 e göre değerlendir dediğinde senin bacagının yarısının olmaması , dizinin olmaması, kuvvetsilik gibi değerleri veremniyorum...sadece yürüme bozukluguna göre oran verebiliyorumd dedi...Çok sacma ama böyle istiyorlar Ankaradan dedi....BEN PROTEZİMİ ATIP GİTSEM ALACAKTIM BU RAPORU BELKİDE..İNSANLARAI SAHTEKARLIK YAPMAYA TEŞFİK EDİYORLAR...SANKİ HER UZUN BACAK PROTEZİ KULLANAN AYNIYMIS GİBİ MUAMELE YAPIYOR YÖNETMELİK...
 
Sevgili dostlar,

özel mesajlarıma pek bakamıyorum. Beni affedin lütfen. Gerçekten çok yoğun bir gündemle yaşamaya çalışıyorum. Gün içinde emin olun ki oğlumu bile unutur hale geliyorum. Bu nedenle sağlık kurulu raporları ile ilgili öneri ve çözümler burada derli toplu olursa ulaşmam kolay olur. Madde halinde olursa daha iyi olur tabii.

Beni anladığınızı umuyorum.

Sevgiyle kalın
 
Sayın Reyhan hanım ve değerli arkadaşlar,

2006 yılında yürülüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin Geçici 1. Maddesinde, bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce alınan raporların geçerli olduğunun belirtilmesine,

Yargıtay 10. Dairesinin, Sakatlığı nedeniyle yaşlılık aylığı alan kişilerin kurum tarafından yaptırılan kontrol muayenelerinde Kontrol Tarihi Değil bu aylığın bağlanma tarihindeki hükümler esas alınacağına dair kararı bulunmasına rağmen,

Bu sitede de uzunca zamandır yazıldığı üzere Emekli Sandığı, erken emeklilik için yapılan müracaatlarda, 2006 yılı öncesi alınan raporları geçersiz saymakta ve yeni yönetmelikte belirtilen özürlülük ölçütlerine göre değerlendirme yapmaktadır.

Bu hususta Emekli Sandığının uyarılması gerektiğine inanıyorum.

Ayrıca, 2006 yılında yürürlüğe giren özürlülük ölçütüne göre, rapor oranları düşen arkadaşların hastalıklarını ve önceki rapor oranlarını, sonradan düşürülen rapor oranlarını burada ayrıntılı olarak yazmaları, yeniden düzenlecek özürlülük ölçütü oranlarının tespiti çalışmalarına katkı sağlayabilir.

Ben bu konuda mağdur olan arkadaşımdan bir örnekle başlayayım; daha önce çift taraflı kalça çıkığına % 45 oranında özürlülük oranı uygulanırken, şimdi %25 oran uygulanmaktadır. Dahası doktorlar bu rahatsızlıkta hangi oranı verecekleri konusunda da tereddütlü davranmaktadır.

Saygılarımla.
 
Merhaba Reyhan Hanım;
Sağlık Kurulu raporu bulunan bir engellinin elinde % 40 ve üzeri raporu varsa;artık yeniden rapor istenilmemelidir.
2000 yılından itibaren vergi indiriminden yararlanıyorum. Yönetmeliklte Vergi indirim belgesi NİHAİ olarak verilir, raporu olanlardan yeniden rapor istenmez denilmelerine rağmen, malesef herşey için ayrı ayrı rapor isteniliyor. Nedense hepte yeni tarihli rapor isteniyor. Doğrusu ben sorunun Yönetmelikten kaynaklandığını düşünmüyorum.
 
Merhaba Reyhan Hanım;

1. Cetvel uygulaması Avrupa ya göre yapmaya çalışmışlar fakat onların unuttukları birşey var,
orada özürlülük ölçütü %20 den başlıyor. Benim söylemek istediğim buna bir çare bulsunlar. Ya cetvel uygulamasını kaldırsınlar yahut özürlü oranı %20 den başlasın.

2. Sürekli yazan bir sağlıkraporu aldığımızda tekrar tekrar bizi çağırmasınlar, o rapor ile vergi indirimizi, ötv ve emekliliğimizi yapabilelim. Bu rapor çilesindende kurtulalım umarım en kısa zamanda bunlara bir çare gelir...
 
1. Şimdiye kadar hatırladığım kadarı ile, vergi indirimi için, araç ithalati için, İş kurumu için ve ayni işlem için birden fazla rapor çıkartmış bulanan birisi olarak tek ve süresiz bir rapor çıkartılmasını istemekteyim. (omurilik felçlisi birisi olarak) Zira rapor çıkartmak alt yapısı engelliler için yeterli olmayan ve konuyu bilmeyen doktorlardan gerçekten resmen eziyet çekiyoruz. Sırada beklemekte ve malesef burada sağlam insanlardan gördüğümüz anlayışsız tutumda çabası...Bu arada fiziksel özürlüler için Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastaneleride rapor vermelidirler.
 
Merhaba Reyhan Hanım,
1.Sakatlık oranlarını madem ki bu yeni yasa düşürüyor o zaman özürlülük oranlarınıda o na göre ayarlasınlar.
2.Benim anlamadıgım hastanenin bizlere vermiş oldugu saglık kurulunda 8 veya 9 tane dokturun bire bir bakıpta vermiş oldugu raporun Ankara'dan bizleri görmeden oranları nasıl degiştiriyor buda bir sahtecilik olmuyormu?
3.Raporlarda (SÜREKLİDİR) olanlarında tekrar rapor çıkartırılmaması gerekir.
4.Bu yeni yasayla beraber çok sayıda kişi madur olmuştur.Vergi indirimi olamadanda biz sakatların emeklilik hakımızın yeniden verilmesini istiyoruz.
 
Reyhan hanım, "tüm vücut forksiyon kaybı oranının yönetmelikte belirtilmesini uygun bulmadılar" ne demek? Yani çekincelerini tam anlayamadım?

Görme engellilerimiz "tek engellilik" demek istediler. Yani "sadece gözümüz görmüyor ama tüm vücut forksiyon kaybı oranı bizleri mağdur ediyor" diyorlar. Bence de haklılar.

Engellilik sadece tek bir açıdan düşünülmemeli. Biz Kurum olarak tüm engel gruplarını kapsayacak çalışmalar yapmaya çalıştığımız için herkesin görüşünü alıyoruz. İşitme engellilerimiz için de benzer şekilde düşünmeliyiz, zihinsel fonksiyon kaybı olan engellilerimiz için de...

Sanırım burada bir yanlış anlaşılma var. Daha doğrusu, tüm vücut kaybı oranını değerlendiren kişilerin bir yanlış anlaması var.
Oysa Sağlık Bakanlığı'nın çok net bir değerlendirmesi vardır bu konuda. Der ki:
i) Rapor formunun “çalışabilir”, “çalışamaz” satırlarında özürlünün çalışma gücü kaybı derecesine göre çalışıp, çalışamayacağı tespit edilecektir. Çalışma gücü kaybı derecesine göre “çalışamaz” denen bir özürlünün özür grubunun gerektirdiği işlerde çalışamayacağı anlaşılacaktır. Örnek, % 65 Çalışma Gücü Kaybı derecesi ile değerlendirilmiş olan ortopedik özürlüye çalışamaz denmiş ise bu, özürlünün bedenen yapabileceği işleri kapsamaktadır.
j) “Çalıştırılamayacağı iş alanları” satırında ise; özürlünün özürü nedeniyle yapmaması/yaptırılmaması gereken iş alanları mutlaka belirtilecektir. Örnek; özür grubuna göre “Ayakta Durmayı gerektiren İşlerde”, “Görmeyi Gerektiren işlerde” çalışamaz şeklinde ifade edilecektir.
Kaynak: Genelgenin "e - Özürlü Hizmetleri"nin düzenlendiği 99. sayfası
Bu ifadeye rağmen özellikle iş başvurularında "%100"ü görüp "çalışamaz" denilen arkadaşlarımız var evet. Belki bu da şöyle bir madde ile çözülebilir:

6- Raporda, tespit edilen sakatlık oranı her ne olursa olsun, "çalışabilir-çalışamaz" değerlendirmesi yapılamaz. Bununla birlikte, sakatlığın/hastalığın ilerlemesine neden olabilecek hangi performansa dayalı işlerde çalıştırılamayacağına dair gerekli bilgi notunun düşülmesi zorunludur (ör: “ayakta durmayı gerektiren işlerde”, “görmeyi gerektiren işlerde” çalışması sağlık açısından sakıncalıdır).
 
merhaba;

bu foruma önerilerini yazan arkadaşlar daha önce yazan arkadaşların ne yazdıklarına bakarlarsa aynı konuyu tekrar tekrar yazamaktan kurtulmuş olurlar.buda reyhan hanımın işini kolaylaştırır diye düşünüyorum..

mesela sürekli raporu olanlardan bir daha rapor istenmemesi ve tek bir raporla bütün işlemlerinin yapılması isteği zaten ifade edilmiş..tekrar yazmanın bir anlamı yok bence..
 
1)Hastanelerde engellilerin Sağlık Kurulu Raporu için hazır dilekçe bulunsun.
2)İlaç ve protez alımındaki raporlar dışında süreli rapor verilmekten vazgeçilsin.
3)Sakatlık oranları yeni yönetmelikle kısıtlanmış olup kısıtlamanın ortadan kaldırılması için gerekli değerlendirilmelerin tekrar gözden geçirilmesi gerekmekte.
4) Kurumlar arası geçişte ve kurumlara başvuruda alınan Sağlık Kurulu Raporu,tüm kurumlar için geçerli olsun.
5)Sağlık Kurulu raporu veren heyete itiraz hakkı olmasın. Örnek: Yetki verilen hastalar tarafından verilen rapora Maliyenin üst kurulunda değerlendirilip,sakatlık derecesi düşürülmesin.
6)Hastalık hangi branşı ilgilendiriyorsa,ilgili doktorun imzası alındıktan sonra doğrudan Sağlık Kuruluna gönderilsin
7)Engellilerin sağlık kurulu rapor çıkarması durumunda gerekli tereddütlerin ortadan kaldırılması için, Sağlık Bakanlığının yayınladığı tebliğe istinaden ücretsiz olduğu belirtilsin.
8)İlgili yasalarla daha önce alınan raporların tümü geçerli olsun.
9)Böbrek,Kalp,işitme engelliler,görme engellilerin vücut fonksiyon kaybı oranları değerlendirilirken,diğer hastalık kaybı oranları da değerlendirilsin
10) Yönetmelikte diyaliz hastaları için verilen raporlar uzun süreli,iyileşme ihtimali yoksa sürekli şekilde geçerli olsun.
 
arkadaşlar hepinize sayğılarımı sunuyorum bir çift sözde bensöylüyüm dedim benim dikkatimi çeken konu devletin hastanesi rapor veriyor devletin diğer kurumu buna
istinaden aldığımız sondaları iki ayda bir reçete yazdırmak zorundasın ayrıca uzman
olmayınca kabul görmüyor kurumlar arasında bağlayıcılık olması gerekmezmi.
 
1)maliye bakanlığı sağlık kurulu gelen raporları aynen olduğu gibi kabul etsin
2)bir böbrek yokluğu %10 bir testisin yokluğu %10 çok saçma önceki özürlülük ölçütünde tek böbrek %30 tek testis %10 du yani işin kurnazlığına kaçılmış maksat engel oranlarını düşürmek ve insanları mağdur etmek.yazı ve rakamlarla engel oranı düşmez
 
Sevgili dostlarım,

gerçekten sizin yazdıklarınızla işimin daha kolay olduğunu düşünüyorum. İnşallah hep birlikte hepimizi üzmeyecek bir yönetmelik değişikliğini yaptırabiliriz.

Ayrıca, bir arkadaşımın belirttiği gibi tüm yazılanları okuduktan sonra yorum yapmamız, bilgi tekrarı olmaması açısından önemli. Buna lütfen dikkat edelim.

Kişisel olarak "çalıştılamayacağı iş alanı" ya da " çalışamayacağı iş alanı" ifadelerinden rahatsızlık duyuyorum. Buna ancak yaşamın kendisi karar verebilir diye düşünmekteyim. Çünkü biliyoruz ki, insanlar umulmadık işleri başarabiliyorlar. Baştan bir sınırlama ve olumsuz tutum bizleri daha çok üzmüyor mu? Sizlerin de görüşü elbette benim için çok önemli lütfen bu konuya da değinin.

sevgiyle kalın
 
2006 yılındaki yeni Yönetmelikle, Sağlık Raporlarında ki oranların önemli ölçüde düşmesiyle, eskiden engelli statüsünde olan arkadaşlarımızın, şimdi ne engelli, nede engelsiz gibi bir durumda olmaları engelli arkadaşlarımızı mağdur etmiştir. Bu durumda olup da bir işe girmek isteyen kişi %40 sağlık raporu alamadığı için engelli statüsünde işe giremezken, normal kadrodan işe girmek içinde, tam teşekküllü Sağlık Raporu da alamamaktadırlar. İşte burada mağduriyetin çözülmesi gerekmektedir.

Çözüm ise, Rapor oranlarının belirlenmesinde kullanılan Yönetmeliğin tekrardan düzenlenerek engel oranları %40 yakın olan kişilerin tekrardan engelli statüsünde olmaları sağlanabilir. Tabi bu sadece sorunun bir kısmını çözer. Diğer taraftan %40 oranın daha altında Sağlık Raporu alan kişilerin belli bir statüde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunun için ise %39 dan başlayarak kademeli bir şekilde Öncelikle emeklilik konusunda olmak üzere belli haklar tanınmalıdır.

Ayrıca ilgi ve alakanızdan dolayı çok teşekkür ediyorum.
 
öncelik le reyhan hanım konuya duyarlı olmanız biz ortapedik engelliler için sevindirici. beklentilerimiz.öncelikle kendimden örnek vereyim benim sag dizaltından kesik bacagımla saglık rapor çıkardıgımda bana %40 vermesi gerekki sakat sıtatüsünde sayılayım şu anki deyerlerde saglık raporumda %34 geçiyor bunu önce düzeltmemiz gerekir yani dizaltından kesik bacagı olan en az %40 sakatlık derecesi alması lazım ki sakat sayılsın aksi taktirde tüm sakatlık haklarımız elimizden alınmış oluyor tekrar dile getiriyorum diz altından kesik bacaga en az %40 sakatlık derecesi verilmesi gerek sakatsayılabilmesi için şu anki kanunda sakat sayılmıyorum ben %34 dereceyle EN AZ %40 DERECE ALMAM GEREKKİ SAKAT SITATÜSÜNDE SAYILAYIM BİRDE SÜREKLİ RAPOR ALIMLARDA. SÜREKLİ GEÇMESİ BÜTÜN KURUMLARDA ŞARTI OLMASINI İSTİYORUM AYNI ZAMANDA MALİYE BAKANLIGINDAKİ KOMİSYONA DEVLET HASTANELERİN GÖNDERMİŞ OLDUKLARI RAPORLARINA MÜDAHALE ETMESİNİ EN GELLENMESİNİ İSTİYORUM ÖZÜRLÜYÜ GÖRMEDEN DERECESİNİ DÜŞÜRÜYORLAR BUDA HAKSIZLIK KANUNU BUŞEKİLDE ELE ALIRSANIZ SORUNDA ORTADAN KALMIŞ OLUR BİR BAŞKA KONUYADA DEYİNMEK İSTİYORUM İSTANBULDAKİ ÖZÜRLÜLERİN ÜCRETSİZ SEYAHETİNİ KALDIRICAKLAR BU SENE BUNUDA BİR ÇÖZÜM İSTİYORUM AMA LÜTFEN DİZALTINDAN KESİK BACAGI OLAN ÖZÜRLÜNÜN %34 DERECE VEREREK ÖZÜRLÜLÜYÜNÜ ELİNDEN ALMASINLAR %40 DERECE VEREREK SAKATLIK HAKLARINI İYADE ETSİNLER TEK BİR RAPORLA TÜM HAKLARDAN YARARLANALIM HER İŞLEME AYRI RAPOR KALKSIN ARTIK YETERİNCE İŞKENCE ÇEKTİK DİYE DÜŞÜNÜYORUM GENÇ YAŞTA 2 SENEDE SAÇLARIM AGARDI HAKETTİYİM EMEKLİMİ %40 RAPORLA ALMAK İSTİYORUM ŞUANKİ DERECEYLE %34 SAKAT SAYILMIYORUM EN AZ %40 ŞARTI VARDIR %40 KA DAHİL OLMAK İSTİYORUM SAYGILARIMLA TAGI ÇEÇE
 
özürlü kimliğine işlevsellik kazandırılmalı

Engelliliğimin sürekli olduğunu belirten resmi sağlık kurulu raporum ve resmi özürlü kimliğim mevcut. Bize bu kimlik verilirken, bir daha rapor istenmeyeceği,bu kimliğin bir kanıt olacağı söylenmişti özürlüler idaresi tarafından. Hatta özürlüler idaresinin yazılı notu da hala bendedir. Fakat çok büyük bir yalan ve haksızlıkla karşı karşıyayız yıllardır. Bunun sorumlusu da özürlüler idaresidir. Zira, devlet binbir güçlükle alabildiğimiz özürlü kimliğini tanımıyor. Özürlüler idaresi yıllardır sus pus bu konuda. Bu kimliğe işlevsellik kazandırılmalı bir an önce. Çünkü bizzat özürlüler idaresi yalan söyledi bize. Özürlü kimliği olan ve sürekli engelli konumunda bulunan kişilerden tekrar tekrar rapor istenmesi adaletsizlik ve bunun da ötesinde çok büyük bir kepazeliktir.
 
İş kurun sitesinden özürlü ibaresiyle herhangi bir şehirden özel sektörden iş aratın.(kamu demiyorum binde bir çıkar ilan).İlanların %99 u beden işçisidir..Ayda bir de bir tane büro memuru düşerki onda da şöyle yazar 'ofisler arası dolaşıma engeli olmayan özürlüler başvuruda bulunabilir'.Kardeşim sen bir ayağı olmayan adama bile %20 vereceksin sonra ofisler arası fing atabilecek BEDEN İŞÇİLERİ arayacaksın.Sonrada ben devletim diyeceksin.
LAfımızı sesimizi duyacak bir insan oğlu varsa artık Allah rızası için duysun..
Süreklidir ibareli raporlar yok sayılmasın.DEfalarca bizi aynı doktorların karşısına çıkarıp çökmeye yüz tutmuş hayatımızı daha mutsuz etmeyin..
Nadiren söyleyecek söz bulamamışımdır,şu an da söyleyecek birşey bulamıyorum.
Belki son olarak şunu söyleyebilirim.Şu raporlar için çabalayan bizler yani binlerce insan normal olabilmek için herşey,hertürlü fedakarlığı yapabilirdi.Bİz bir seçim yapmadık...Seçme hakkımız hiç olanıda elimizden alıyorlar.
Bana ilk %40 lık rapor verildiğinde istememiştim bile.Bu kadar mı özürlüydüm ben diye düşünmüştüm.Sonra buna göre bir hayat kurdum kendime.Şimdi pat diye sağlıklımı oldum?Özetle Allah ayrdımcımız olsun..
Ve diyorum ki elimizden oy hakkımızıda alamazlarya kime oy vereceğinizi iyi seçin arkadaşlar.Çok iyi seçin...
 
sağlık rapor oranlarımız düşürülüyor ne sakat nede sağlam sayılıyoruz bizler . eskisi olduğu gibi sağlık raporları oranlarımız lütfen tam olarak verilsin mağdur olmayalım.benim sağ bacağım felçli ama yürüyebiliyorum eskiden % 40 derecede sürekli ibareli rapor aldım ama şimdi almaya kalkışsam % 15 - 20 bile zor verirler , işte bu uygulamanın ortadan kalkması hepimiz için çok iyi olur saygılar...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt