Hayatın emeklilik primi...
Sigortalı bir işte çalışan her insanın maaşından sigorta primleri adı altında paralar kesilir bilirsiniz. Bizim maaşımızdan kesilen bu paralar ile emekli olmuş insanların emekli maaşları ödenir.
Aslında yıllarca maaşımızdan belli miktar kesilen bu paralar, kendi emekliliğimize bir yatırımdır.
Allah insanları dünyaya gönderirken herkese bir sermaye vermiştir. Bu sermaye ömür dakikalarıdır.
Namaz bir yatırımdır. Beş vakit namaz, abdestle birlikte günde yaklaşık sadece bir saatimizi alır.
Kalan 23 saat vaktimizi dünya işlerine harcayabiliriz. Yani günlük ömür sermayemizin sadece 24'te birini ahirete prim olarak yatırıyoruz.
Yeni kanuna göre herhalde 60-65 yaşında emekli olacağız. Kimbilir belki de otuz sene boyunca çalıştığımız süre sonunda maaşımızdan kesilen primler ile 15-20 yıl emekli maaşı alabileceğiz. Sonra ölüm ansızın kapıyı çalacak.
Ahiret hayatında ise, dünya hayatında yatırdığımız primlere göre sonsuz emeklilik hayatı var. Katrilyonlarca yıl cennet hayatı...
Tabi ki herkes ebedi genç, ölümsüz ve çalışmak yok, herşey bedava...
Dünyada, otuz yıl prim ödeyerek en fazla 15-20 yıl emeklilik...
Ahirette ise, dünyada yaşarken yapılan ibadetler ile sonsuz (katrilyon sayısı bile az) bir emeklilik.
Bazen dünyaya ve günahlara öyle dalıyoruz ki dünyaya niye geldiğimizi unutuyoruz. Lanet şeytanın hilelerine kapılıp günahlar işliyoruz.
Sonunda pişman olduğumuzda ise şeytan yine vesveseye devam eder. Bunca günahından sonra biraz zor affedilirsin diye vazgeçirmeye çalışır tövbemizden.
Oysa Allah, Kuran'da yüzlerce ayette ve Peygamberimiz SAV yüzlerce hadisinde tövbe edenlerin affedileceği müjdesine rağmen yine nefsimize uyuyoruz.
Peygamber Efendimiz SAV buyuruyor ki:
(Hak teâlâ buyurdu ki, kulumun, günahı göklere kadar yükselse, benden ümit kesmeyip, af dilerse affederim.) [Tirmizi]
Cenab-ı Hak buyuruyor ki:
"De ki, ey çok günah işlemekle haddi aşan kullarım, Allah’ın rahmetinden [bizi affetmez diye] ümidinizi kesmeyin!
Çünkü Allah, [iman ehlinin] bütün günahlarını hiç şüphesiz affeder.
Elbette O, sonsuz mağfiret ve nihayetsiz merhamet sahibidir."
[Zümer SURESİ, 53.AYET]
Hadi hayatımıza temiz bir sayfa açalım. NAMAZA başlayalım.
Geçen gün ömürdendir.
Celal Çelik Ankara ( Konya-Ereğli )
Sigortalı bir işte çalışan her insanın maaşından sigorta primleri adı altında paralar kesilir bilirsiniz. Bizim maaşımızdan kesilen bu paralar ile emekli olmuş insanların emekli maaşları ödenir.
Aslında yıllarca maaşımızdan belli miktar kesilen bu paralar, kendi emekliliğimize bir yatırımdır.
Allah insanları dünyaya gönderirken herkese bir sermaye vermiştir. Bu sermaye ömür dakikalarıdır.
Namaz bir yatırımdır. Beş vakit namaz, abdestle birlikte günde yaklaşık sadece bir saatimizi alır.
Kalan 23 saat vaktimizi dünya işlerine harcayabiliriz. Yani günlük ömür sermayemizin sadece 24'te birini ahirete prim olarak yatırıyoruz.
Yeni kanuna göre herhalde 60-65 yaşında emekli olacağız. Kimbilir belki de otuz sene boyunca çalıştığımız süre sonunda maaşımızdan kesilen primler ile 15-20 yıl emekli maaşı alabileceğiz. Sonra ölüm ansızın kapıyı çalacak.
Ahiret hayatında ise, dünya hayatında yatırdığımız primlere göre sonsuz emeklilik hayatı var. Katrilyonlarca yıl cennet hayatı...
Tabi ki herkes ebedi genç, ölümsüz ve çalışmak yok, herşey bedava...
Dünyada, otuz yıl prim ödeyerek en fazla 15-20 yıl emeklilik...
Ahirette ise, dünyada yaşarken yapılan ibadetler ile sonsuz (katrilyon sayısı bile az) bir emeklilik.
Bazen dünyaya ve günahlara öyle dalıyoruz ki dünyaya niye geldiğimizi unutuyoruz. Lanet şeytanın hilelerine kapılıp günahlar işliyoruz.
Sonunda pişman olduğumuzda ise şeytan yine vesveseye devam eder. Bunca günahından sonra biraz zor affedilirsin diye vazgeçirmeye çalışır tövbemizden.
Oysa Allah, Kuran'da yüzlerce ayette ve Peygamberimiz SAV yüzlerce hadisinde tövbe edenlerin affedileceği müjdesine rağmen yine nefsimize uyuyoruz.
Peygamber Efendimiz SAV buyuruyor ki:
(Hak teâlâ buyurdu ki, kulumun, günahı göklere kadar yükselse, benden ümit kesmeyip, af dilerse affederim.) [Tirmizi]
Cenab-ı Hak buyuruyor ki:
"De ki, ey çok günah işlemekle haddi aşan kullarım, Allah’ın rahmetinden [bizi affetmez diye] ümidinizi kesmeyin!
Çünkü Allah, [iman ehlinin] bütün günahlarını hiç şüphesiz affeder.
Elbette O, sonsuz mağfiret ve nihayetsiz merhamet sahibidir."
[Zümer SURESİ, 53.AYET]
Hadi hayatımıza temiz bir sayfa açalım. NAMAZA başlayalım.
Geçen gün ömürdendir.
Celal Çelik Ankara ( Konya-Ereğli )