Hayko Cepkin’i ilk gördüğümde neden diye sormuştum, neden kendini bu kadar çirkinleştirmek istemiş ki? Bunu söylediğimde daha gözlerini fark etmemiştim… Sonra dank etti: Ne kadar uğraşsa güzel olamazdı, saklayamazdı… Çirkinlik bir mühür gibi tam yüzünün ortasına vurulmuştu… O da yapabileceği en akıllıca şeyi yaptı.
Mahkûmiyetini bir tercihe dönüştürdü. Kendini daha çirkin daha çirkin yaparak çirkinliğiyle dalga geçti. İnsan kusuruyla dalga geçebildiğinde artık onu aşmış, daha üst bir aşamaya çıkmıştır. Bu Cyrano de Bergerac’ın burnu için de böyle, benim cimriliğim ve kibrim için de Hayko Cepkin’in gözü için de…
Mahkûmiyetini bir tercihe dönüştürdü. Kendini daha çirkin daha çirkin yaparak çirkinliğiyle dalga geçti. İnsan kusuruyla dalga geçebildiğinde artık onu aşmış, daha üst bir aşamaya çıkmıştır. Bu Cyrano de Bergerac’ın burnu için de böyle, benim cimriliğim ve kibrim için de Hayko Cepkin’in gözü için de…