Bir hekim dir belkide kalbi en iyi tasvir eden hasta olunca. Gideriz umarsızca ve tek taraflı teslimiyetle hasta olmanın verdiği çöküntüyle. Yazılır çekilen röntgenlerin raporları. Okuruz anlamayız. Tanıdık başka bir hekime sorarız. Belki Biraz daha aydınlatır bizi. Anlarız hastalığımız ne. Bunların hepsi anjiolarda, raporlarda gözükürde, gözükmez nostaljik aşkların yırtıcı izleri. Vardır herkesin kalbinde eski yaraların izleri. Kimi derin, kimi eski, kimi yeni, kimi hafif bir çizik. Doktor çare olamaz görsede görmesede. Varsa kalbinde bir çizik, üzülme. Bu sanki yaralanmış ve yaraları iz bırakmış bir gladyatörün zaferi gibidir. Hani gösterir ya büyük kahramanlar savaş yaralarını. Övünür ya onlarla. Kaç kere vurulmuş ama ölmemiş derler ya. Yada atasözündeki gibi öldürmeyen yaranın seni her defa güçlendirdiği gibi. Gücünü eski yaralarından alır kahramanımız. Aslında yüreğinde çizik olan herkes gerçek bir hayat kahramanıdır. Çizeninde hakkını vermek lazım. Ne maharet. Hiç bir cisim kullanmadan karşındakinin kalbini çizeceksin laser ışını gibi...