Bugünlerde birkaç farklı ben buluyorum içimde. Girdiğim her yön farklı duyguların kapısını açıyor içimde. Hangisi olduğuma şaşırıyorum ve hangisinin gerçek ben olduğumla ilgili endişe duyuyorum
Yaşadıklarımın ne kadarı normal veya ne kadarının anormal olduğunun farkına varamayacak kadar çok yönüm gizliymiş meğer içimdeki "ben"de. Yaşamı buluyorum kendime sakladığım karmaşada. Yaşama ait ne kadar duygu varsa çeşitli zamanlarda benimle. Gülerken aklıma takılan herhangi bir olayda gözümden yaş gelebiliyor veya endişeliysem gelen bir telefonla keyiflenebiliyorum. Özlerken yanımda hissedip birden soğuduğum da oluyor.
Gizli kalan taraflarımı açığa çıkardıkça kendimi keşfim beni mutlu ediyor. Her yeni özelliğimde oh be iyi ki bu duygu bende varmış diyorum ve onu yaşıyorum. Tadını çıkararak. Eksikliğinde çekeceğim sıkıntıyı aklıma getirerek daha çok yaşıyorum ilmek ilmek duyguları.
Her saat başı farklı duyguları yaşamayı şart koştum kendime. Bir çeşit oyun sadece kendimle oynadığım. Her yeni duygu bir öncekini aksi olacak. Oyunun kuralı bu. Bir saat hüzünlüysem diğer saat başında gülme zorunluluğum var gibi.
Sessiz sedasız akan zamanın dinginliğine karşın, zamanın hızla akıp geçtiğini bize her defasında hatırlatan saatin tik takları yeterince yoruyor bizi aslında. Ne kadar sessiz kalsa da dil ve çaresiz olsa da insanoğlu bildiğimiz bir şey var ki; yaşadığımız anın ne durumda olacağına yine biz karar veriyoruz. Tercihlerimiz var tamamen bizim seçtiklerimizle.
O nedenle; içimizde kaç çeşit duygu varsa hepsini geç kalmadan yaşamak gerek. Ağlamak, üzülmek, acı çekmek, sıkılmak da buna dahil. Unutulmamalı, kötü diye adlandırılan veya acı veren duygular bize güçlü olmayı öğretir. Bize ait olumlu/olumsuz tüm duyguları doyasıya yaşamalıyız. Az veya çok, derinden veya yüzeysel. Bu kişiye bağlı ancak tüm duygulardan bir demet mutlaka serilmeli önümüze geçmişi analiz ederken.
En çok sevgiyi yaşamalıyız, yeşertmeliyiz aslında iç dünyamızda. Böylece çok şey daha bir çekilebilir olurken, hayata karşı dik duruşumuz da bizi cesaretlendirir. Güzel duygular daha fazla eşlik eder bize hayatımız boyunca.
Yaşadığınız duygunun adını çabuk kavramanız ve hayata pozitif bakmanın rahatlığını yaşayın derim ben..
Yaşadıklarımın ne kadarı normal veya ne kadarının anormal olduğunun farkına varamayacak kadar çok yönüm gizliymiş meğer içimdeki "ben"de. Yaşamı buluyorum kendime sakladığım karmaşada. Yaşama ait ne kadar duygu varsa çeşitli zamanlarda benimle. Gülerken aklıma takılan herhangi bir olayda gözümden yaş gelebiliyor veya endişeliysem gelen bir telefonla keyiflenebiliyorum. Özlerken yanımda hissedip birden soğuduğum da oluyor.
Gizli kalan taraflarımı açığa çıkardıkça kendimi keşfim beni mutlu ediyor. Her yeni özelliğimde oh be iyi ki bu duygu bende varmış diyorum ve onu yaşıyorum. Tadını çıkararak. Eksikliğinde çekeceğim sıkıntıyı aklıma getirerek daha çok yaşıyorum ilmek ilmek duyguları.
Her saat başı farklı duyguları yaşamayı şart koştum kendime. Bir çeşit oyun sadece kendimle oynadığım. Her yeni duygu bir öncekini aksi olacak. Oyunun kuralı bu. Bir saat hüzünlüysem diğer saat başında gülme zorunluluğum var gibi.
Sessiz sedasız akan zamanın dinginliğine karşın, zamanın hızla akıp geçtiğini bize her defasında hatırlatan saatin tik takları yeterince yoruyor bizi aslında. Ne kadar sessiz kalsa da dil ve çaresiz olsa da insanoğlu bildiğimiz bir şey var ki; yaşadığımız anın ne durumda olacağına yine biz karar veriyoruz. Tercihlerimiz var tamamen bizim seçtiklerimizle.
O nedenle; içimizde kaç çeşit duygu varsa hepsini geç kalmadan yaşamak gerek. Ağlamak, üzülmek, acı çekmek, sıkılmak da buna dahil. Unutulmamalı, kötü diye adlandırılan veya acı veren duygular bize güçlü olmayı öğretir. Bize ait olumlu/olumsuz tüm duyguları doyasıya yaşamalıyız. Az veya çok, derinden veya yüzeysel. Bu kişiye bağlı ancak tüm duygulardan bir demet mutlaka serilmeli önümüze geçmişi analiz ederken.
En çok sevgiyi yaşamalıyız, yeşertmeliyiz aslında iç dünyamızda. Böylece çok şey daha bir çekilebilir olurken, hayata karşı dik duruşumuz da bizi cesaretlendirir. Güzel duygular daha fazla eşlik eder bize hayatımız boyunca.
Yaşadığınız duygunun adını çabuk kavramanız ve hayata pozitif bakmanın rahatlığını yaşayın derim ben..