15 Ekim 2013 tarihinde geçirdiğim motosiklet kazası sonucu sol bacağımın üst kemiğinden 8cm kaybettim ve diz kapağım parçalandı. 16 Ekim 2013 tarihinde bacağıma fiksatörler takıldı ve 15 gün kadar hastanede yattım. Takılan fiksatörler ilizarov fiksatörleri değildi normal fiksatörlerdi. Daha sonra doktorların yaptığı konsültasyon sonucu 21 gün içersinde İlizarov metodunu uygulayacaklarını öğrendim. Bu metod sayesinde bacağımın uzayacağını ve ileride sorunsuz olarak hayatıma devam edebileceğim söylendi.
İlk olarak; normal fiksatörün bacağınıza takılı olması bile son derece ızdıraplı ve kısıtlayıcı bir durum. İlizarov ameliyatını olmayı beklerken; artık ilk ameliyatta yapılan bir ihmalden mi yoksa işin doğasında olan bir durumdan mı olduğunu kestiremediğim bir emboli geçirdim. 5 kişiden bir kişinin hayatına mal olan emboliyi atlatmak için yine hastaneye yatmak zorunda kaldım ve 1 hafta yoğun bakımda geçirdim. Daha sonra yeniden emboli geçirmemek adına Coumadin tedavisine başlandı ve bu ilaç sayesinde kanım aşırı sulandırıldığı için İlizarov ameliyatı 2 ay kadar gecikti.
En sonunda, dünyanın en iptidai, en ızdıraplı, bakımı en zor olan ameliyatı olan İlizarov halkalarından 5 adet etimin ve kemiğimin 11 yeri delinerek 7 saat süren ameliyat sonucu sol bacağıma monte edildi. Burada belirtmem gereken YAŞASIN FİKSATÖR!!!! demek. Fiksatörle hayat İlizarovdan çok daha kolaymış.
Daha sonrasında doktorların bitmek bilmeyen zulümleri başlıyor. Yürütmeye çalışmaları, bitmek tükenmek bilmeyen hastaneye gelgit demeleri ve istedikeri tekikler, veremeye imtina ettikleri ağrı kesiciler ve sizi ağrıya mağruz bırakmaları daha İlizarovun başlangıcı denebilir.
8 cm uzatma için ortalama 80-100 günlük bir süre ve kemiğin eski yoğunluğuna gelmesi için bir 100 günlük süreye daha ihtiyaç duyulduğu söylendi. Ben şu an 65 nci günündeyim uzatmanın başladığı günden bu güne kadar. 35 gün sonunda uzatma işlemlerinin biteceğini ve kemiğimin eski yoğunluğuna gelmesini beklemek için 2. 100 günlük periyoda başlayacağım.
Bu arada, mutlaka bilinmesi gereken gerçeklerden bahsetmek istiyorum. Kesinlikle ve kesinlikle sigara ve türevlerinin içilmemesi gerek. Bu kemiğin uzamasını ve yoğunlaşmasını engelleyen 1. Unsur. Sigara içmeye devam etmek istiyorsanız İlizarovu bacağınızdan çıkartın ve topal yaşamaya alışın. Çünkü bacağınız uzamayacak ve kemiğiniz güçlenmeyecek.
Gece uykularına elveda deyin. Sürekli sabit yattığınız için gece uykularınız sık sık bölünecek ve ciddi sırt ve eklem ağrıları yaşayacaksınız, bacağınızdaki halkaların verdiği acı hacirinde. Tam uykuya daldım dediğiniz anda İlizarovlu bacağınızda kasılmalar başlayacak ve bu ekstra acıya sebep olacak.
Sürekli aynı yerde sabahtan akşama oturacağınız için psikolojiniz bozulacak ve etrafınızdakilerle uğraşıp onları üzmeye başlayacaksınız. Bunun için bir psikologtan yardım ve yeşil reçeteli ilaçlar almak size yardımcı olacaktır. Ancak konuyu abartmamak gerek yoksa bu ilaçlara bağımlı hale gelebilirsiniz.
Belli bir süre (bir kaç ay kadar) yıkanmak yasak olacağı için hijyen konusunda sıkıntı yaşamak mümkün. Ancak bu sorunu kısmen de olsa hasta temizleme bezleri ile gidermeniz mümkün. Günün %95 lik dilimde yatar ve oturur pozisyonda olacağını için kilonuza dikkat etmeniz gerekir. Aşırı kilo almak hareketlerinizi daha da kısıtlayacaktır. Ne kadar çok hareket ederseniz ağrılarınız o denli daha az olacaktır. Ancak bacağınızdaki halkaların vereceği acı ve ameliyat sonrası oluşacak kesiklerin vereceği acı haraket etmenizi o kadar engelleyecek. Tuvalete bile gitmekten imtina edeceğiz zamanlar olacak.
Bacağınıza monte ettikleri demirlerin etinize giren kısmında oluşacak olan yanma hissi canınızı çok yakacak ve inlemenize sebep olacak. Aynı şekilde bu demilerin girdiği yerlerin temiz tutulması, günlük olarak dezenfekte edilmesi,oluşan yara kabuklarının temizlenmesi ve doktorunuzun tavsiyesi doğrultusunda iltihaplanmaya başlayan yerlere antibiyotik enjekte edilmesi yapmanız gereken en önemli işler. İltihap kapması durumunda bu demrlerin yerlerinin değişmesi gerekiyor ve budayeni bir Ameliyat demek. Yeni Ameliyatta yeni yaralar ve yeni acılar demek.
Yüzeysel olarak deneyimlerim bu minvalde. İleride olacakları da sizinle paylaşacağım. Ancak şu ana kadar size anlattıklarım İlizarov denen bu metodun son derece iptidai, son derece zahmetli, son derece ızdıraplı olduğunu gösterir niteliktedir. Bu metodun uygulandığı tün hastalara Allahtan sabır ve kuvvet diliyorum.
İlk olarak; normal fiksatörün bacağınıza takılı olması bile son derece ızdıraplı ve kısıtlayıcı bir durum. İlizarov ameliyatını olmayı beklerken; artık ilk ameliyatta yapılan bir ihmalden mi yoksa işin doğasında olan bir durumdan mı olduğunu kestiremediğim bir emboli geçirdim. 5 kişiden bir kişinin hayatına mal olan emboliyi atlatmak için yine hastaneye yatmak zorunda kaldım ve 1 hafta yoğun bakımda geçirdim. Daha sonra yeniden emboli geçirmemek adına Coumadin tedavisine başlandı ve bu ilaç sayesinde kanım aşırı sulandırıldığı için İlizarov ameliyatı 2 ay kadar gecikti.
En sonunda, dünyanın en iptidai, en ızdıraplı, bakımı en zor olan ameliyatı olan İlizarov halkalarından 5 adet etimin ve kemiğimin 11 yeri delinerek 7 saat süren ameliyat sonucu sol bacağıma monte edildi. Burada belirtmem gereken YAŞASIN FİKSATÖR!!!! demek. Fiksatörle hayat İlizarovdan çok daha kolaymış.
Daha sonrasında doktorların bitmek bilmeyen zulümleri başlıyor. Yürütmeye çalışmaları, bitmek tükenmek bilmeyen hastaneye gelgit demeleri ve istedikeri tekikler, veremeye imtina ettikleri ağrı kesiciler ve sizi ağrıya mağruz bırakmaları daha İlizarovun başlangıcı denebilir.
8 cm uzatma için ortalama 80-100 günlük bir süre ve kemiğin eski yoğunluğuna gelmesi için bir 100 günlük süreye daha ihtiyaç duyulduğu söylendi. Ben şu an 65 nci günündeyim uzatmanın başladığı günden bu güne kadar. 35 gün sonunda uzatma işlemlerinin biteceğini ve kemiğimin eski yoğunluğuna gelmesini beklemek için 2. 100 günlük periyoda başlayacağım.
Bu arada, mutlaka bilinmesi gereken gerçeklerden bahsetmek istiyorum. Kesinlikle ve kesinlikle sigara ve türevlerinin içilmemesi gerek. Bu kemiğin uzamasını ve yoğunlaşmasını engelleyen 1. Unsur. Sigara içmeye devam etmek istiyorsanız İlizarovu bacağınızdan çıkartın ve topal yaşamaya alışın. Çünkü bacağınız uzamayacak ve kemiğiniz güçlenmeyecek.
Gece uykularına elveda deyin. Sürekli sabit yattığınız için gece uykularınız sık sık bölünecek ve ciddi sırt ve eklem ağrıları yaşayacaksınız, bacağınızdaki halkaların verdiği acı hacirinde. Tam uykuya daldım dediğiniz anda İlizarovlu bacağınızda kasılmalar başlayacak ve bu ekstra acıya sebep olacak.
Sürekli aynı yerde sabahtan akşama oturacağınız için psikolojiniz bozulacak ve etrafınızdakilerle uğraşıp onları üzmeye başlayacaksınız. Bunun için bir psikologtan yardım ve yeşil reçeteli ilaçlar almak size yardımcı olacaktır. Ancak konuyu abartmamak gerek yoksa bu ilaçlara bağımlı hale gelebilirsiniz.
Belli bir süre (bir kaç ay kadar) yıkanmak yasak olacağı için hijyen konusunda sıkıntı yaşamak mümkün. Ancak bu sorunu kısmen de olsa hasta temizleme bezleri ile gidermeniz mümkün. Günün %95 lik dilimde yatar ve oturur pozisyonda olacağını için kilonuza dikkat etmeniz gerekir. Aşırı kilo almak hareketlerinizi daha da kısıtlayacaktır. Ne kadar çok hareket ederseniz ağrılarınız o denli daha az olacaktır. Ancak bacağınızdaki halkaların vereceği acı ve ameliyat sonrası oluşacak kesiklerin vereceği acı haraket etmenizi o kadar engelleyecek. Tuvalete bile gitmekten imtina edeceğiz zamanlar olacak.
Bacağınıza monte ettikleri demirlerin etinize giren kısmında oluşacak olan yanma hissi canınızı çok yakacak ve inlemenize sebep olacak. Aynı şekilde bu demilerin girdiği yerlerin temiz tutulması, günlük olarak dezenfekte edilmesi,oluşan yara kabuklarının temizlenmesi ve doktorunuzun tavsiyesi doğrultusunda iltihaplanmaya başlayan yerlere antibiyotik enjekte edilmesi yapmanız gereken en önemli işler. İltihap kapması durumunda bu demrlerin yerlerinin değişmesi gerekiyor ve budayeni bir Ameliyat demek. Yeni Ameliyatta yeni yaralar ve yeni acılar demek.
Yüzeysel olarak deneyimlerim bu minvalde. İleride olacakları da sizinle paylaşacağım. Ancak şu ana kadar size anlattıklarım İlizarov denen bu metodun son derece iptidai, son derece zahmetli, son derece ızdıraplı olduğunu gösterir niteliktedir. Bu metodun uygulandığı tün hastalara Allahtan sabır ve kuvvet diliyorum.
