İnsan Engelli De, Sağlıklı Da Olsa Şükretmelidir
Bildiğiniz gibi bende dengesizlik hastalığı var. Tekerlekli sandalyedeyim. Sadece iki kişi kolum ve belimden desteklerse beş-altı adım atabiliyorum. (dum. 2009 dan beri belden aşağımda hiç güç kalmadı.) Sürekli oturuyorum.
Gece yatarken bile sağdan sola dönemiyorum. Buna rağmen ben sürekli halime şükrediyorum. "Elhamdülillah Allah'ım bugünüme çok şükür" diyorum.
Bunun nedeni her zaman çevremdeki birçok hasta ve engellileri kendimle karşılaştırmamdır.
Görme özürlü birisi renkleri, ırmakları, denizi, doğa manaralarını, insanları, kuzuları, kedileri (vs.) göremez.
Sağır ve dilsiz birisi annesinin sesini duyamaz ve ona anne diyemez. Ayrıca müzik dinleyemez. Ona şimdi uzaklardasın şarkısını işaretle anlatabilir miyiz ?
Diyalize giren bir böbrek hastası acaba sıcak yaz günü bir litre şişe suyu kafaya dikip içebilir mi? Kenarından yağlar akan bir adana kebap yiyebilir mi?
Kendi başına tuvalete gidememeyi felçli birine sorun. (Bunu bende yapamıyorum.)
Dondurmalı baklava yiyememeyi şeker hastası bir çocuğa sorun.
Halı sahada top oynayamamanın ne olduğunu bacağı olmayan bir güneydoğu gazisine sorun.
Konuşma zorluğu çeken bir öğrenci derste tahtaya kalkınca yaşadığı psikoloji anlatılmaz.
Özgürce yemek yiyebilmeyi, bisiklete binmeyi, resim çizmeyi, bilgisayar kullanmayı eli ve kolu olmayan bir gence sorun...
Bu maddeleri sayfalarca yazmak mümkün. Allah eğer dileseydi herkesi mükemmel bir sağlıkla yaratabilirdi. O zaman sağlığın kıymeti anlaşılmayacaktı.
Nasıl ki gece gündüzün, kış yazın, siyah beyazın kıymetini anlatıyorsa hastalıklar da sağlığımıza şükretmemiz gerektiğini hatırlatır.
Bu dünya bir imtihan dünyası olduğundan engellileri yaratmasında aslında siz sağlıklılara da biz engellilere de ibretler vardır.
Ben yukarıda sayılanlardan sadece birkaç tanesini yapamıyorum. Her an kulaklığımla müzik dinliyorum ve güzellikleri görüyorum.
Allah hiçbir kuluna taşıyamayacağından fazla yük yüklemediğini Kuran'da belirtmiş. (BAKARA 286) Hem görmeyen hem de sağır birisi varsa bile çok nadirdir. Eminim o da insanlara bir çok yönden ibret olması içindir.
Ben nasıl şükretmeyeyim ?
Yarabbi hamdolsun bugünüme. Şükrümü arttır......
Amin
Celal Çelik Ankara ( Konya-Ereğli )
Bildiğiniz gibi bende dengesizlik hastalığı var. Tekerlekli sandalyedeyim. Sadece iki kişi kolum ve belimden desteklerse beş-altı adım atabiliyorum. (dum. 2009 dan beri belden aşağımda hiç güç kalmadı.) Sürekli oturuyorum.
Gece yatarken bile sağdan sola dönemiyorum. Buna rağmen ben sürekli halime şükrediyorum. "Elhamdülillah Allah'ım bugünüme çok şükür" diyorum.
Bunun nedeni her zaman çevremdeki birçok hasta ve engellileri kendimle karşılaştırmamdır.
Görme özürlü birisi renkleri, ırmakları, denizi, doğa manaralarını, insanları, kuzuları, kedileri (vs.) göremez.
Sağır ve dilsiz birisi annesinin sesini duyamaz ve ona anne diyemez. Ayrıca müzik dinleyemez. Ona şimdi uzaklardasın şarkısını işaretle anlatabilir miyiz ?
Diyalize giren bir böbrek hastası acaba sıcak yaz günü bir litre şişe suyu kafaya dikip içebilir mi? Kenarından yağlar akan bir adana kebap yiyebilir mi?
Kendi başına tuvalete gidememeyi felçli birine sorun. (Bunu bende yapamıyorum.)
Dondurmalı baklava yiyememeyi şeker hastası bir çocuğa sorun.
Halı sahada top oynayamamanın ne olduğunu bacağı olmayan bir güneydoğu gazisine sorun.
Konuşma zorluğu çeken bir öğrenci derste tahtaya kalkınca yaşadığı psikoloji anlatılmaz.
Özgürce yemek yiyebilmeyi, bisiklete binmeyi, resim çizmeyi, bilgisayar kullanmayı eli ve kolu olmayan bir gence sorun...
Bu maddeleri sayfalarca yazmak mümkün. Allah eğer dileseydi herkesi mükemmel bir sağlıkla yaratabilirdi. O zaman sağlığın kıymeti anlaşılmayacaktı.
Nasıl ki gece gündüzün, kış yazın, siyah beyazın kıymetini anlatıyorsa hastalıklar da sağlığımıza şükretmemiz gerektiğini hatırlatır.
Bu dünya bir imtihan dünyası olduğundan engellileri yaratmasında aslında siz sağlıklılara da biz engellilere de ibretler vardır.
Ben yukarıda sayılanlardan sadece birkaç tanesini yapamıyorum. Her an kulaklığımla müzik dinliyorum ve güzellikleri görüyorum.
Allah hiçbir kuluna taşıyamayacağından fazla yük yüklemediğini Kuran'da belirtmiş. (BAKARA 286) Hem görmeyen hem de sağır birisi varsa bile çok nadirdir. Eminim o da insanlara bir çok yönden ibret olması içindir.
Ben nasıl şükretmeyeyim ?
Yarabbi hamdolsun bugünüme. Şükrümü arttır......
Amin
Celal Çelik Ankara ( Konya-Ereğli )