Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

İnsan Niçin Yaratıldı?

celal1973

Yeni Üye
Üyelik
18 Eyl 2008
Konular
462
Mesajlar
13
Reaksiyonlar
0
1İnsan Niçin Yaratıldı?

Merhaba sevgili gönül dostlarımız, yarın yılın son haftasına başlıyoruz. Cenabı Allah, huzurlu, hayırlı bir hafta geçirip 2017’yi güzel şekilde kapatmamızı nasip etsin.

Allah'ın ve Resulünün SAV selam ve bereketi üzerinize olsun.

Bu haftaki yazımızda KISA KISA bazı konulardaki tefekkürlerimizi anlatacağız. Aşağıda tefekkürümüzün neticesinde başlıktaki soruyu sorduk ve internetten cevabını araştırdık.

Peygamber Efendimiz SAV buyurmuşturki:

“Bir saat tefekkür bazen bir sene ibadetten daha hayırlıdır.” Bu hadisi şöyle anlamak mümkündür:

- Zihni, bir saat Allah’ın azametiyle meşgul etmek, onun isim ve sıfatlarının kâinattaki yansımalarına çevirmek, Allah’ın emir ve yasakları çerçevesinde çizilmiş hukukullah ve hukuku’l-ibad (Allah ve kul hakkı) konusundaki taksiratını düşünmek, bir yıl nafile ibadet yapmaktan daha hayırlıdır.


NE KADAR ŞANSLIYIM

Ben ne kadar şanslıyım. Dünyada yedi milyardan fazla insan var. Pek çok din bulunuyor.

Dünyada bu kadar çok inanç sistemi olmasını ben şuna benzetiyorum. Dünya hayatının bir imtihan olmasına... Her inanç doğru olursa neyle imtihan olacağız ki…

Bir öğretmen neden acaba yaptığı sınavda soruda 5 tane şık verir.?

Sebebi öğrencilerin hangisinin doğru cevabı verdiğini anlamak içindir. Ve aslında sadece bir tanesi doğrudur, diğer dört şık yanlıştır.

(Bu verileri 2008 de internetten almıştım. Şimdi de hemen hemen yakın)

1.Hıristiyanlık - 2.1 milyar - şimdi 2.2 milyar
2. Seküler/Dinsiz/Ateist - 1.4 milyar - şimdi 1.6 milyar
3. İslam - 1.2 milyar - şimdi 1.6 milyar
(
İSTİKBAL İSLAMINDIR
Yazar: Şadi EREN ( Prof. Dr.), 22-2-2007
1910'lu yıllar, İslâm âlemi'nin en zor ve en sıkıntılı yıllarıdır. Hemen hemen bütün İslâm devletleri ecnebi sömürgesi altındadır. İslâm âlemi'nin lideri ve hilafetin merkezi olan Osmanlı Devleti, 1. Dünya savaşı depremiyle çökmüştür. "Alem-i İslam'a indirilen darbelerin, en evvel kalbime indiğini hissediyorum" (Tarihçe-i Hayat, s. 123) diyen Bediüzzaman SAİD NURSİ, dehrin olaylarından şiddetle muzdarib iken, mana âleminden bir teselli alır. Şöyle ki:

" Bir Cum'a gecesinde nevm ile âlem-i misale girdim. Biri geldi, dedi: Mukadderat-ı İslâm için teşekkül eden bir meclis-i muhteşem seni istiyor.

Gittim, gördüm ki; münevver, emsalini dünyada görmediğim selef-i salihinden ve asarın mebuslarından her asrın mebusları içinde bulunur bir meclisi gördüm." (Sünuhat, s. 30)

Bu meclis, Osmanlı'nın mağlubiyetini ve İslâm'ın mukadderatını ele alır. Karşılıklı soru-cevaplardan sonra, meclisten çıkan karar şudur: " Evet, ümitvar olunuz ! Şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada, İslam'ın sadası olacaktır."( Sünuhat, s. 36)
)
4. Hinduizm - 900 milyon - şimdi 1 milyar
5. Budizm - 708 milyon
6. Çin geleneksel dini - 394 milyon
7. Afrika geleneksel inançları -100 milyon
8. Sihizm - 23 milyon
9. Musevilik - 14 milyon
10. Bahailik -12.5 milyon
11. Mormonizm - 12 milyon
12. Yehova'nın Şahitleri - 6.7 milyon
13. Şinto - 4 milyon
14. Zerdüştlük - 2.6 milyon

Cenab-ı Allah’a sonsuz hamdolsun. Garip Celal’e lütuf üstüne lütuf yağdırmış.

Milyarlarca insanın içinden seçmiş müslüman olarak dünyaya göndermiş. Ehli sünnet içinde yaratmış. Gerçek imanla şereflendirmiş, namazla huzuruna almış, namazda baklava yediriyor, yani gözyaşıyla dua ettiriyor. Duada cennette Cemal’ini istemeyi nasip ediyor.

ELHAMDÜLİLLAH Sana binlerce hamdolsun Allah’ım. NE KADAR ŞÜKRETSEM AZDIR.

DÜŞÜNMEK İBADETTİR

Dünyayı geniş açıdan tefekkür ettim. Allah, herşeyi biz insanlar için yaratmış.

Yılanın zehiri bile faydalı. Antibiyotiklerde antiseptik olarak bir miktar zehir oldugunu biliyor muydunuz? Hammaddesi su ve ot olan ineklerin karnındaki fabrikadan, insanın vücudunun ihtiyacı protein kaynağı süt üretiliyor.

Agaçlar çamurlu su içiyor, gübre yiyor, insana çeşit çeşit meyveler veriyor.

Allah denizde balıkları da insan için yaratmış. Yaşama devam edebilmemiz için tatlı su kaynakları akarsuları akıtmış. Yağmuru rahmet vesilesi kılmış.

Allah yağmur ve karı insan için tane tane yağdırıyor. Yoksa, çığ şeklinde de yağdırabilirdi değil mi? Tüm dünyayı nefes almamız için oksijenle doldurmuş.

Dünyaya ısı ve ışık kaynağı güneşi yaratmış. Milyonlarca yıldır yanmak maddesi bitmiyor. Gece lambası yıldızları ve ayı yaratmış. Dinlenmemiz için geceyi ve çalışmamız için gündüzü oluşturmak için, dünyayı kendi etrafında basket topu gibi döndürüyor.

Sıkılmayalım diye yazı, kışı, baharı yaratıyor. Vücudumuzun muhtaç olduğu vitamin, minarel, proteinleri biliyor ki, yerden midemize uygun gıdaları bitiriyor.

Yeryüzünü bir sofra yapmış. Üzüm, kavun, portakal, elma, muz, hurma, şeftali.... Et, balık, tavuk, yumurta ... Elsiz bir böcekle bize ipek giydiriyor... Zehirli bir böcekle bal sunuyor....

Tavuğun tornası yok, tezgahı yok, trak fabrika gibi fix yumurta çıkarıyor.

Daha bu liste çok uzar. Çünkü Rabbimiz Kuran’da:
“Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız, saymakla bitiremezsiniz. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Nahl suresi, 18. ayet) Der.

Allah, herşeyi insan için yaratmış. Peki insanı ne için yaratmış?

Aşağıda konuyla ilgili internetten derlediğimiz bilgileri paylaşmak istiyoruz.

SUAL: İNSAN NİÇİN YARATILDI, VAZİFESİ NEDİR?

CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bütün varlıkların hülasası, özü olan insan, eğlence için, oyun için, yiyip içmek, gezmek, yatmak keyf sürmek için yaratılmadı. Kulluk vazifelerini yapmak için, Rabbine itaat, tevazu, kuvvetsizliğini, ihtiyacını göstermek, Ona sığınmak ve yalvarmak için yaratıldı.

Muhammed aleyhisselamın bildirdiği ibadetlerin hepsi, insanlara faydalı şeylerdir. İnsanlara yaradığı için emredilmiştir. Yoksa, hiçbir ibadetin Allahü teâlâya faydası yoktur. Candan teşekkür ederek, minnet ile ibadet yapmalı, tam teslim olarak emirleri yapmaya ve yasaklardan kaçınmaya çalışmalıdır.

Allahü teâlâ hiçbir şeye muhtaç olmadığı halde, kullarını, emir ve yasaklar vermekle şereflendirdi. Her şeye muhtaç olan, biz kulların, bu büyük ihsana, bol bol teşekkür etmemiz, bunun için de, emirleri yapmaya candan sarılmamız gerekir. (73. Mektub)

ALLAH İNSANI NİÇİN YARATTI

Bu sorunun en doğru cevabını elbette ki insanı yaratan ezeli ve ebedi varlık Allahu Teala vermektedir. İlahi kelamda Rabbimiz şöyle buyurmaktadır, mealen:

“Ben cinleri ve insanları ancak beni tanısınlar ve bana kulluk yapsınlar diye yarattım.” (Zariyat/56).

Rabbimiz cinleri ve insanları elbette ki kullarının ibadetine muhtaç olduğu için yaratmadı. Zira O Es-Samed’tir ki hiç şeye muhtaç değildir. Hadisi Kudside “Ben gizli bir hazineydim bilinmek istedim ve mahlukları yarattım.” buyurmakla da kulları tarafından bilinmeye muhtaç değildi.


RİSALEİ NUR’DA GEÇEN İNSANIN DÜNYADAKİ VAZİFELERİ

Nur Küllîyat'ında insanın vazifesiyle ilgili birçok bahis mevcut. Bunların bir özeti olarak birkaç maddeyi takdim edelim:

***- Ruhuna bir İlâhî ikram olarak takılan, ilim, irade, görme, işitme gibi sıfatlarını Allah’ın sıfatlarını bilmeye bir vasıta olarak kullanmak. Kendi ruhundan İlahi sıfatları bilmek için açılan bu marifet pencerelerini iyi değerlendirmek.

***- Akıl kuvvetini hikmet dairesinde, şehvet kuvvetini iffet dairesinde, gazap kuvvetini şecaat dairesinde kullanmak.

***- Muhabbetini ancak Allah’a vermek ve mahlukatı da yine Onun namına, Onun isimlerine ayna olmaları, kemaline işaret etmeleri, cemalinden haber vermeleri cihetiyle sevmek.

***- “İbadatın bütün enva’ına müstaid bir fıtratta” yaratıldığının şuurunda olup, bütün ibadet çeşitlerinin ayrı ayrı feyizlerinden azami ölçüde nasiplenmeye çalışmak.

***- Kendisine verilen “kalb, sır, ruh, akıl hattâ hayal ve sair kuvvelerin hayat-ı ebediyeye yüzlerini çevirmek.” Böylece bunların her birini kendine mahsus ibadetiyle meşgul etmek.

***- Duygularının her biriyle Allah’ın rahmet hazinelerinden birini açmak, ondan güzelce faydalanmak ve küllî şükretmek.

***- Aczini ölçü alarak Allah’ın kudretini, fakrına bakaran Onun rahmetini, noksanlıklarını düşünerek Onun kemalini tefekkür etmek. Rabbini sonsuz kemal, rahmet ve kudret sahibi, kendi nefsini ise yine sonsuz aciz, fakir ve noksan bilmek.

***- Ruhunu günahlardan, bedenini de her türlü kirlerden, pisliklerden uzak tutarak İlahi huzura çıkmak.

***- Kendini Allah’ın en mükemmel eseri olma cihetiyle meleklerin, ruhanilerin seyrine, temaşasına güzelce sunmak.

İşte insan bu gibi ulvî gayeler için yaratılmıştır. Ama ne yazık ki, bir çok insan, kendini unutmuş ve bu gayelerden gafil olarak sadece dünya hayatını rahat bir şekilde geçirmek için çabalar.

Bütün kâinatın ibadetlerini temsil etme kabiliyetine sahip olduğu hâlde, sadece çevresindeki bir gurup insanın teveccühlerini kazanmayı ve kendisini onlara beğendirmeyi hayatına gaye edinir.

Bir süre sonra kendisi de o insanlar da dünyadan göçüp gitmekte ve bütün bu gayeler de onun bedeniyle birlikte âdeta toprağa gömülüp kaybolmaktalar.

*****

Ya Rabbi, ölünceye kadar ibadet etmemizi, ömrümüzün hayırlı amellerle sona ermesini nasip et ve bizlere Cennetini ihsan eyle!

AMİN amin amin.


Celalin Penceresinden
 
Üst Alt