Engellilerin dünyasını ölüm daha bir yakından izlemektedir.Zaman zaman içine düştüğü umutsuzluk,istediklerini yapamama,aşk hayatında ki olumsuz gelişmeler,hayata küsme,engelinden dolayı hor görülme,toplum baskısı gibi nedenlerden dolayı zaman zaman ölümü düşündükleri çok olmuştur. Bunu çevremde gördüğüm engelli insanların sözlerinden, yazılarından, düşüncelerini anlatırken kullandığı cümlelerin çıkış noktalarında bunu yakalayabilmek çok zor değil.Ancak ölümü düşünmek demek mutlaka ölmek demek değil tabiki. Her an içinde bu duyguyu taşır ama gerçekleştirecek cesaret ve ruh hali yoktur.Mutlaka ölmek isteyenler kendince haklı nedenleri vardır.Vücudunda ki rahatsızlık tedavi edilemeyecek boyutta olup,günlük hiç bir ihtiyacını gideremeyenlerin artık kendinden umudunu kestiği bir an olmuştur. Bu anı ifade eden kelime sıkça kulağımıza gelen ÖTENAZİ gerçeğidir.
Ötenazi bilimsel açıklamasını şöyle yapıyor ilgililer :''Bir kişinin yaşamı belirli koşullar altında ağır ya da ölümcül bir hastalığın ya da rahat*sızlığın sonucu olarak, tüm değerini yitirdiği, yaşanır olmaktan çıktığı, yaşamak kişi için ağır bir yük olup, dayanılmaz acılar verdiği zaman, acı çeken hastanın, ya kendisi ya da hekimler tarafından, acı vermeden öldürülebileceğini söyleyen öğreti ya da teori.'' diye açıklanıyor.Evet bazı insanlar kendi ölümünü istemektedir.Hem sevdiklerine yük olmamak,hem kendine yük olmak istemiyordur artık.Bu düşünceye kendimce cevap arasamda bir türlü doğru olan kelimeye bulamıyorum.Ölüm bir son, kurtuluş gibi geliyor ama olayın dini,sosyal boyutunuda gözardı etmemek gerekir.
Sevgiyle kalın,umudunuz hiç bitmesin..
Yazar:Lodos Denizcisi