Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Kalanların Kaderi...

hodbin

Üye
Üyelik
10 Mar 2006
Konular
75
Mesajlar
146
Reaksiyonlar
0
Majör depresyonu olanların daha sık ve özellikle bayramdı seyrandı gibi şenlikli günlerin ardından hissettiği bir duygunun ifadesi olarak dört mısralık bir şiir yazmıştım… Demin gene dökülüverdi ağzımdan o mısralar…

Sessizlik çöküp, el ayak çekilince
Başlıyor bir garip yakalamaca

Sarılıyor boğazıma sarıldıkça

Kurtulmak istedikçe ellerinden

Bu duygu, engelli olunca daha çok ısırıyor insanı. Çünkü o zaman hayat, adı “kalmak” olan bir kader çiziyor size. Makro planda da mikro planda da bu kader sizi bırakmıyor. Masada oturmuş sohbet ederken çoğu zaman sıkılıp, sinirlenip ya da gönlünüzün peşine takılıp gitme lüksü sizin değil; birilerinin hayatından çıkıp, başka birilerinin hayatına girmek lüksünün gene çoğu zaman size değil başkalarına ait olması gibi. Tekerlekli sandalyenizi iten kişiden iğrenmeniz, bu iğrentiyi yüzüne kusmanıza yetmez; ailenize tahammül etmeniz gerekir. Hayat yumruğunu sırtınıza dayamış; cesur, kibirli, gururlu, gözü tok, cool (İngilizce) biri olmak yerine; yavşak, aç gözlü, utanmaz biri olmanız için itmektedir.

Hep birileri gider ve giderken sanki sizi terk edip de gider. Hayatınızda sıkça kocaman kocaman boşluklar oluşur. Siz beklersiniz, biri gelip o boşluğu kapatsın diye. Çünkü gitmekten, yollara düşmekten, hayatınıza anlam katacak bir şeyler aramaktan mahrumsunuzdur.

Bu yüzden, engelli için bir tutkudur gitmek. Ve yalnızca engelliler için değil; on altı yaşında, Anadolu’nun her hangi bir şehrinde, televizyonla, kitapla; ötelerin hayali zihnine dolan ama bir sürü zincirle bağlanmış genç kızlar ve bütün gidemeyenler için de…
 
"Hep birileri gider ve giderken sanki sizi terk edip de gider. Hayatınızda sıkça kocaman kocaman boşluklar oluşur. Siz beklersiniz, biri gelip o boşluğu kapatsın diye."
Ve o bekleyiş hiç bitmez. :(
Çok güzel bir yazı olmuş.
 
Gitmek; gelirken bıraktığın izlere basarak gerçekleşmişse; o artık gitmek değil ebedi olarak kalmaktır.Eğer ilişkiler boşluk doldurmak üzerine kurulursa; insanın karayollarında ya da belediyede çalışan; açılan çıkurları dolduran bir işçiden farkı kalmaz..
 
anlatılması gereken ne varsa özetle bu yazıda buldum. gerçekten de engelliyseniz hayatta tamda ''gitmekten, yollara düşmekten, hayatınıza anlam katacak bir şeyler aramaktan mahrumsunuzdur.'' budur. siz bişeyler arayamazsınız bulamazsınız hep başkaları sizi bulur belkide hiç kimse bulmaz kendi iç dünyanızda yaşarsınız buna yaşamak denirse.

ve .'' Masada oturmuş sohbet ederken çoğu zaman sıkılıp, sinirlenip ya da gönlünüzün peşine takılıp gitme lüksü sizin değil'' çok doğru bi cümle bulunduğum ortamdan çoğu zaman sıkılıyorum. ama katlanıyorsun mecburen o ortama :) ortamı bırakma gibi bi lüksüm yok..
 
şmtk;bt7546' Alıntı:
"Hep birileri gider ve giderken sanki sizi terk edip de gider. Hayatınızda sıkça kocaman kocaman boşluklar oluşur. Siz beklersiniz, biri gelip o boşluğu kapatsın diye."
Ve o bekleyiş hiç bitmez. :(
Çok güzel bir yazı olmuş.
Bu işlere belli olmuyor, bitebilir de :)
 
hüseyin19;bt7547' Alıntı:
Gitmek; gelirken bıraktığın izlere basarak gerçekleşmişse; o artık gitmek değil ebedi olarak kalmaktır.Eğer ilişkiler boşluk doldurmak üzerine kurulursa; insanın karayollarında ya da belediyede çalışan; açılan çıkurları dolduran bir işçiden farkı kalmaz..
Kendin gidiyorsan, fazla sorun yok zaten. Ebediyete de gitsen, başka yere de gitsen üstünlük duygusu sende oluyor :)
 
Lalezar;bt7592' Alıntı:
anlatılması gereken ne varsa özetle bu yazıda buldum. gerçekten de engelliyseniz hayatta tamda ''gitmekten, yollara düşmekten, hayatınıza anlam katacak bir şeyler aramaktan mahrumsunuzdur.'' budur. siz bişeyler arayamazsınız bulamazsınız hep başkaları sizi bulur belkide hiç kimse bulmaz kendi iç dünyanızda yaşarsınız buna yaşamak denirse.

ve .'' Masada oturmuş sohbet ederken çoğu zaman sıkılıp, sinirlenip ya da gönlünüzün peşine takılıp gitme lüksü sizin değil'' çok doğru bi cümle bulunduğum ortamdan çoğu zaman sıkılıyorum. ama katlanıyorsun mecburen o ortama :) ortamı bırakma gibi bi lüksüm yok..
Bir yazara yapılabilecek en güzel iltifat "budur" sanırım :)
 
Hissettiklerimize tercüman olmuş bu güzel yazı kalan olmak o kadar tanıdık ki bu duygu.Hayatınızı değiştirecek düşünce gücüne, para gücüne bile sahip olsanız bu sizin bir yerde alıp başınızı gidip hayata yeni bir yerde yeni bir başlangıç yapmanız için yinede yeterli gelmeyebiliyor.Bağımlı bir engeliniz varsa kalan olmanın hüznü ile değilde kaldığınızda hayat nasıl daha çekiliri kendi yapabilecekleriniz sınırında bulma yolunda bir adım atabiliyorsanız hayat biraz daha az acıtıcı olabiliyor:confused:
 
Ben de diyorum gönlüme : sahip olduklarınla arzuladıkların arasındaki mesafeyi kısa tut diyorum. İkna olursa oluyor, olmazsa bir yerlerde depresyona tosluyor zati :)
 
Sanırım tüm bunların alt metninde tercih eden konumunda olmamak sıkıntı. Bizim taşlarımız önceden kurulu gelmiş yoksa gitmek de güzel kalmakta. Çok güzel bir yazı olmuş:)
 
yasminella;bt9605' Alıntı:
Sanırım tüm bunların alt metninde tercih eden konumunda olmamak sıkıntı. Bizim taşlarımız önceden kurulu gelmiş yoksa gitmek de güzel kalmakta. Çok güzel bir yazı olmuş:)
Sağol. Bence de fena olmamış :)
 
Duygularımın bir kısmını nasılda güzel kaleme getirmişsin yaaa...Gitmek...Hoşlanmadığın bir ortama tahamül etmemek...Hoşlanmadığın kişiye tahamül etmemek...Beni boğan, sıkan iş yerindeki kişilere katlanmak zorunda kalmamak..Tatilde, lokantada, sinemada,tiyatroda ve bir sürü şeyde sadece ayaklarımın beni götürdüğü yere gitmek...ve en güzelide o tercihin tamamen bana ait olması..Gitmek ve Kalmak...
 
Üst Alt