Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Kalem 17,33 / yaratan rabbinin ismi ile oku. Alak 1.

erkan1983

Yeni Üye
Üyelik
1 Kas 2013
Konular
32
Mesajlar
5
Reaksiyonlar
0
Bismillâhirrahmânirrahîm

Biz, vaktiyle bahçe sahiplerine belâ verdiğimiz gibi, onlara da belâ verdik. Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi ve bir istisna yapmıyorlardı.
Fakat onlar uyuyorken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet onun ( mahsullerinin) üzerinde dolaştı.
Böylece (mahsul) simsiyah oldu.
Nihayet sabah olunca birbirlerine seslendiler.
Eğer devşirecekseniz, tarlanıza sabah erken gidin!
Bundan sonra aralarında gizlice konuşarak (evden) ayrıldılar.
Sakın bugün oraya (bahçeye) sizin yanınıza bir yoksul girmesin.
(Yoksulları) Engellemeye güçleri yetebilirmiş gibi erkenden gittiler.
Ama onu görünce: "Muhakkak biz şaşırmışız" dediler.
'Hayır. Doğrusu biz mahrum bırakıldık.'
Onların en makul düşüneni: “Ben, size eğer (Allah'ı) tesbih etmiyorsanız, olmaz (tesbih etmeniz gerekir) demedim mi?” dedi.
“Bizim Rabbimiz Sübhan'dır (yücedir, herşeyden münezzehtir). Muhakkak ki biz, zalim kimseler olduk.” dediler.
Bunun üzerine birbirlerine, kınayarak karşılık verdiler.
"Yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız" dediler.
Rabbimizin bize, onun yerine, ondan daha hayırlısını bedel olarak vermesi umulur. Muhakkak ki biz, Rabbimize rağbet eden kimseleriz.
İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi.
KALEM 17,33

Allah size(araplar ve diğer muhattablar) daha önce bahçe sahiplerine bela verdiği gibi sizede verdi.(verilen belanın mahiyetini,niceliğini Allah bilir)o bahçe sahipleri sabah olurken onu devşireceklerine /mahsulleri toplayacaklarını yemin etmişler ve bu yemini ederken bir istisnada yapmıyorlardı(bu yeminin daha önce yapıldığıdır).

fakat onlar daha uykudayken rabbimiz tarafından kuşatıcı bir afet onu /bahçenin üzerini dolaşıp bahçeyi simsiyah bir hale çeviriyor.yani devşirebilecekleri hiçbir şey kalmıyor. onlar bu arada planlarını harekete geçirmek üzere birbirlerine devşirilecek/toplanacak mahsulü erkenden devşirilmesi/toplanması konusunda birbirlerine çağrıda bulunuyorlar.

aralarında gizlice konuşarak yanlarına hiçbir yoksul gelmemesini tembih ederek onlara karşı olumsuz bir tavır içine girerek verilmesi gerekenleri vermeleri gerekirken (şükür)tam aksine vermemek /engellemek üzere bir karar veriyorlar(küfür/nankörlük).güçleri engellemeye yetermiş gibi.

daha sonra bahçelerini gördüklerinde bir an için yollarını şaşırmış olduklarını söylüyorlar hemen gerçeği anlayıncada kendilerinin mahrum bırakıldaklarını anlayıp, söylüyorlar.daha önce nasıl kendileri yoksulları mahrum bırakmayı düşünüp bu kararlılıkta olmuşlarsa bu kez kendileri tasarlayıp yapmaya azmettikleri mahrumiyetle karşı karşıyalar.

bahçe mahsulleriyle birlikte kapkara bir şekilde karşılarında.aralarındaki en makul düşünceli olanı ise daha önce dediğini tekrarlayıp : “Ben, size eğer (Allah'ı) tesbih etmiyorsanız, olmaz (tesbih etmeniz gerekir) demedim mi?” .

Allah görmüyormuş,işitmiyormuş,bilmiyormuş,habersiz,şahid değilmiş yani Allah bizimle değilmiş, müdahil değilmiş ,yokmuş gibi davranmayın yada Allah'ı tesbih edin onun sizi yarattığı amaca uygun,doğru hareket edin farkında olun . nihayetinde Allah'ı söz ile tesbih beri ediş o subhandır/münezzehtir.eksik,kusurlu davranan ,yanlış yapıp günah işleyen biziz diyerek birbirlerini kınamaları, her kişinin kendisini öz eleştiriye tabi tutması yada birbirlerinin yanlışlarını kınamaları.ve gerçeği fark ediş "Yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız" diyerek kendilerini kınamaları ve yaptıklarını görüp kabullenişleri. bize, onun yerine," ondan daha hayırlısını bedel olarak vermesi " ümit edişleri ,rabbe yönelişleri ve umutsuz olmadan bir dua /temenni ile isteklerini Allah'a sunuşları.bu rabbe rağbet edilerek/ona yönelerek.

İŞTE BU ANLATILANLAR AZAP ,AZAP İŞTE BÖYLEDİR.BU DÜNYADAKİ AZAP /MAHRUM OLUŞ OLARAK.BİRDE BÜYÜK AZAP VAR AHİRET AZABI.KEŞKE BİLSELERDİ....

PEKİ BİLİYORMUYUZ? ( Şu bir gerçek ki, onlara o en büyük azabdan önce yakın azabdan (dünyada) da tattıracağız. Umulur ki, dönerler. secde 21) KARA VE DENİZDE FESAT ÇIKIŞ(RUM 41),MAL,MÜLK,HASTALIK,ÇEVRENDEKİ SEVDİKLERİNİ KAYBEDİŞ VB GİBİ DAHA ÇOK ÇOĞALTABİLİP DETAYLANDIRABİLECEĞİMİZ ÖRNEKLER.

KUR'AN BİZLERE AZABIN BU BOYUTUNU VE DÜNYADAKİ AZAP TÜRLERİNDEN BİR KISMINI , GEÇMİŞ KAVİMLERİN KISSALARINDAN ÖRNEKLERİ GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR Kİ DERS ALALIM,İBRET ALALIM BİLELİM ,DÖNELİM BİZDE AYNI DURUMLARA DÜŞMEYELİM.İŞTE GEÇENLERİN BURADAKİ BAHÇE SAHİPLERİ DİĞER BAHÇE SAHİBİ (KEHF 32 ,44)VE DAHA NİCELERİNİN AKIBETİ...

Selam hidayete tabi olanlar üzerinedir .
 
Üst Alt