Kendimle Röportaj
İnsan neden kendini keşfe uğraşmaz da hep başkalarının hayatlarına özenir, kendinden vazgeçip başka hayatların peşine düşer sonuç her zaman için hüsran olmuştur. Nedense insan, başkalarına kendini beğendirmek için uğraşır yada başkalarının mutlu/mutsuz hayatlarını rencide etmeyle zamanını harcar.Kim ne giymiş? kim kimi sevmiş? kim kaç para kazanıyor? kim kiminle nasıl geçiniyor? kim nasıl başarıyor? Bu soru işaretlerini istediğimiz kadar uzatabiliriz. Ve ya istadiğimiz kadar kocaman yapabiliriz Ama şu soruyu sormaktan kaçarız; “insanları olduğu gibi kabul edip sorgulamamak.”
bir söz var çok da severek okurum her defasında ; “Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik. Fakat bu arada çok basit bir sanatı unuttuk. İnsan gibi yaşamayı.”
Herkesi olduğu gibi kabul edip sindirebilirsek sanırım o zaman yaşamasını becerebiliriz.Aile içi şiddetten tutun da sanal ortamdaki şiddete kadar toplumun her zümresini ilgilendiren bu sorunun tek çözümü var; o’da insanın kendisiyle konuşması haftada bir de olsa insan kendini hesaba çekmeli muhasebesini yapmalı doğru yanlış sayılarını analiz etmeli yada şöyle ki Türkiye’nin en çok satan gazetesine Röportaj vereceksiniz ve karşınızda oturan Türkiye’nin en popüler kişisi ve onu sıkıştıracak sorular hazırlamalısınız kendinizle röportaj yapmalısınız sizi acıtan sorular neler? Sizi mutlu eden sorular hangileri? diye karakterinizi karşıya oturtup sorgulayacaksınız. Ve ondan sonra insanları yargılamaya başlamalısınız.
Toplum üç renkten oluşur; sarışın esmer kumral kişilerin renklerimi yoksa karakteri mi ilgilendiriyor sizi? Etnik olarak birçok mezhebe sahip kocaman bir ülkede yaşıyoruz.Hepimiz aynı marketten alışveriş yapıyoruz, aynı takımı tutuyoruz aynı otobüste yolculuk yapıyoruz, aynı okulları okuyup aynı yerde çalışıyoruz, aynı lokantalarda yemek yiyoruz, aynı sokakta dolaşıyoruz, belki de aynı apartmanda yaşıyoruz.Peki bizi birbirimizden uzaklaştıran sebep ne? Takımın şampiyon olduğu zaman ki sevincin aynı ise, neden bu kavga bu kaos farkımız sadece renklerimiz değil sanırım? sarışın esmer kumral...
Netice olarak insan kendisini tanımalı başkalarının kusurlarını araştırmak yerine kendi hatalarını görmeli.Kimseden hatasız olun diye bir beklenti içinde olmak abesle iştigal olur, ama hatada ısrar edenlere sesleniyorum.Sözüm hatada ısrar edenlere hatasız kul olmaz önemli olan hatanın farkına varmak size tavsiyem bu gece kendinizle bir röportaj yapın eminim çok şaşıracaksınız kendinize…
Dünya kurulduğundan bu yana iyi ve kötü hep mücadele etti Habil ve kabil (habille kabili karıştıran oluyor ama ben asla karıştırmam ) Tercihinizi yapın ya Habil olun ya kabil…
Ahmet Teker
İnsan neden kendini keşfe uğraşmaz da hep başkalarının hayatlarına özenir, kendinden vazgeçip başka hayatların peşine düşer sonuç her zaman için hüsran olmuştur. Nedense insan, başkalarına kendini beğendirmek için uğraşır yada başkalarının mutlu/mutsuz hayatlarını rencide etmeyle zamanını harcar.Kim ne giymiş? kim kimi sevmiş? kim kaç para kazanıyor? kim kiminle nasıl geçiniyor? kim nasıl başarıyor? Bu soru işaretlerini istediğimiz kadar uzatabiliriz. Ve ya istadiğimiz kadar kocaman yapabiliriz Ama şu soruyu sormaktan kaçarız; “insanları olduğu gibi kabul edip sorgulamamak.”
bir söz var çok da severek okurum her defasında ; “Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik. Fakat bu arada çok basit bir sanatı unuttuk. İnsan gibi yaşamayı.”
Herkesi olduğu gibi kabul edip sindirebilirsek sanırım o zaman yaşamasını becerebiliriz.Aile içi şiddetten tutun da sanal ortamdaki şiddete kadar toplumun her zümresini ilgilendiren bu sorunun tek çözümü var; o’da insanın kendisiyle konuşması haftada bir de olsa insan kendini hesaba çekmeli muhasebesini yapmalı doğru yanlış sayılarını analiz etmeli yada şöyle ki Türkiye’nin en çok satan gazetesine Röportaj vereceksiniz ve karşınızda oturan Türkiye’nin en popüler kişisi ve onu sıkıştıracak sorular hazırlamalısınız kendinizle röportaj yapmalısınız sizi acıtan sorular neler? Sizi mutlu eden sorular hangileri? diye karakterinizi karşıya oturtup sorgulayacaksınız. Ve ondan sonra insanları yargılamaya başlamalısınız.
Toplum üç renkten oluşur; sarışın esmer kumral kişilerin renklerimi yoksa karakteri mi ilgilendiriyor sizi? Etnik olarak birçok mezhebe sahip kocaman bir ülkede yaşıyoruz.Hepimiz aynı marketten alışveriş yapıyoruz, aynı takımı tutuyoruz aynı otobüste yolculuk yapıyoruz, aynı okulları okuyup aynı yerde çalışıyoruz, aynı lokantalarda yemek yiyoruz, aynı sokakta dolaşıyoruz, belki de aynı apartmanda yaşıyoruz.Peki bizi birbirimizden uzaklaştıran sebep ne? Takımın şampiyon olduğu zaman ki sevincin aynı ise, neden bu kavga bu kaos farkımız sadece renklerimiz değil sanırım? sarışın esmer kumral...
Netice olarak insan kendisini tanımalı başkalarının kusurlarını araştırmak yerine kendi hatalarını görmeli.Kimseden hatasız olun diye bir beklenti içinde olmak abesle iştigal olur, ama hatada ısrar edenlere sesleniyorum.Sözüm hatada ısrar edenlere hatasız kul olmaz önemli olan hatanın farkına varmak size tavsiyem bu gece kendinizle bir röportaj yapın eminim çok şaşıracaksınız kendinize…
Dünya kurulduğundan bu yana iyi ve kötü hep mücadele etti Habil ve kabil (habille kabili karıştıran oluyor ama ben asla karıştırmam ) Tercihinizi yapın ya Habil olun ya kabil…
Ahmet Teker