Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Küserim Sitem Etmem...

hodbin

Üye
Üyelik
10 Mar 2006
Konular
75
Mesajlar
146
Reaksiyonlar
0
Malum bazı insanlar, kişiliklerine karşı yapılan eleştiriler-saldırılar karşısında diğerlerine oranla biraz daha hassas oluyor ve kolayca alınıp küsebiliyor. Başkalarının önemsemediği durumlar, günlerce acı çekmelerine neden olabildiği için hayat, onlar ve biraz da çevresindekiler için muhtemelen daha çileli. Onları küstürmeden, istikrarlı bir ilişkiyi sürdürmeye çalışmak da yorucu. Neyse ki “sitem” denen güzel bir mekanizma var… O mekanizma sayesinde, küsmenin neden olduğu olumsuzluklar fazla büyümüyor. Vatandaş bir şeye alınıp küstüğünde, karşı tarafa sitemli sözler ve tavırlarla bunu belli ediyor… O da eşek olmadığı için, bazen yalan da olsa durumu düzeltici bir şeyler söyleyerek vatandaşın gönlünü alıyor.

Yani “sitem” ilişkinin sibobu oluyor, küslüğün etkilerini azaltıyor. Ama bir de hem alıngan hem ketum olanlar var ki bunlara bir parça ben de dâhilim. Bunlar küstüklerin de sitem etmiyorlar... En vahim durum bunlarınkidir. Çünkü Küserler fakat sitem etmedikleri, belli etmemeye çalıştıkları için, karşı taraf ortada bir küslüğün olduğunu ya hiç fark etmez ya da en fazla hafif bir serinlik hisseder. Sitem etmeyi gurur kırıcı bir şey sayarlar. Kendilerini Sanki karşı taraftan sevgi, ilgi veya başka bir şey istiyormuş gibi hissederler. Hani önceki bir yazımda, bahsettiğim: otobüste iki dakika bakıştığı kız, muavine gülerek para uzatsa ihanete uğramış hissedip, küsen tip vardı ya… İşte tam o.


Hikâyeye devam edelim… Fakat iki dakika bakışmış olmasınlar da, iki saat sohbet etmiş olsunlar… Sonra kız, ineceği yere vardığı için arabadan iniyor olsun… gelir, bizimkinin önünden geçer... ona bakıp gülümser. İster ki, bizimki bir şey söylesin , “sensiz yapamam, beni bırakma, otobüsten inme” desin, hadi bunlar abartılı oldu, “bir daha nasıl görüşebiliriz” vs. desin… ama kız, daha nasıl bir psikolojiye tesadüf ettiğinin farkında değildir. Bizimki küstüğünü belli etmek istemediği için hafif tebessüm eder, sonra kıza “git muavinden iste ne istiyorsan” demek geçer zihninden ki böyle dese ne kadar çocukça da olsa daha iyidir aslında çünkü kız en azından ne olduğunu anlayacaktır… ama O “iyi günler” demekle yetinir. Kız, bozulmuş ve üzgün arabadan iner ve yavaş yavaş gözden kaybolur… Belki yüzyılın en büyük aşkı olacak bir ilişki, bizimkinin hastalıklı gururu ve ketumluğu yüzünden başlayamadan bitmiştir.


Lakin bu halimin son yıllarda epey yumuşadığını söylemek isterim. Verdiğim tepkinin mantıksız olduğu konusunda aklım gönlüme biraz daha söz geçirir oldu.
 
:) böyle durumlarda annem hep, "ohooo! tavshan daga küsmüsh, dagin haberi yok!" der... küsüp de sitem etmemek/edememek ile tavshan-dag ikilisi arasinda nasil bir bag kurdugunu anlamamishimdir hic ama söyleyish shekline bayildigim icin cok seviorum o sözü =)...

yine de tavshanin daga küsmesi sacma gelmishtir hep bana... sacma demiym de, haksiz... tabiati geregi oracikta öylece (masumca) duran, yerinden dahi kipirdayamayan daga ne diye küser ki tavshan?... hangi hakla?...

iki dakikacik bakishtigi kiza, muavine gülerek para uzatti diye küsen tipi shimdi burda okuyunca anlam kazanmaya bashladi o söz gözümde; böyle "anlamsiz"/haksiz küsmeleri tarif etmek icin ortaya cikmish olmali demek ki :)... [SIZE=1](not: o hikayen gözümden kacmish, linkini buraya ekler misin, bi okiym?)
[/SIZE]
öte yandan susmak da bir sitemdir, "bagirip cagirarak" yapilan sitemden cok daha etkili, cok daha yikici olabilir... hatta sitem olmaktan cikip ceza haline gelebir... otobüslerdeki ilishkiler icin gecerli deil tabe :p...

aklinin mi gönlüne, günlünün mü aklina biraz daha söz gecirdigindendir, bilmem ama o halinin artik yumashadigina, senin adina sevindim :)...
 
Yazıyı bilmediğine göre bloğuma yeterli dikkati göstermemişsin deyip küssem miki, gerçi bu yorum kıtlığında lutf ettiğin için yollarına güller de dökmem lazım :) en iyisimi bu ikisi birbirini götürsün biz başa dönelim :)

Bu halimi haklı buluyor değilim ama duygular bizi dinlemiyor, biz duyguları dinliyoruz genelde ve benim duygularımın bir kısmı ergenlik çağlarını aşamamış :) (deneyimsizlikten midir ecep, yani bir dolu kadınla o otobüs sahnesini yaşasaydım "e artık sende olgunlaş biraz" derdim heralde kendime ) ama sitem etmeyi çok beceremesem de küsmeleri azalttım epey... Evet susmak da sitemdir ama en azından küstüğün şeyi karşı tarafa söylemeye tenezzül ettiğini hissetmezsin :)

Link : Ha demeden hayran olur - Bloglar - Engelliler.Biz Platformu
 
Çabuk kırılanları, küsenleri hiç sevmem. Bu tip insanlar yaşamak için hep birilerinin gücüne muhtaçtır. Tabii, sözüm meclisten dışarı :)

@Rekursion,
Uydurma olacak, ama muhtemelen göçebe olarak dağda yaşayan atalarımız dağdaki yaşam koşullarından dolayı sık sık tavşan yiyordu. Avlayacak tavşan bulamayınca da bu söz söylenmiştir. Muhtemelen dağ da ormanlık alanlara yakındı :)
 
Bu dağ tavşan meselesi, boşuna alınganlığı bir parça ifade eder ama oradaki asıl espiri tavşanın ufak, dağın büyük oluşu galiba... Dağ kocaman ve muhtemelen yüzlerce tavşan dolaşıyor üzerinde, yani tavşanı tınmıyor :) Otobüsteki kız çok popüler olsaydı, her gün otobüste onlarca erkek gözünü ondan alamıyor olsaydı da bizimki kıza küsseydi, bu atasözü daha bir cuk otururdu :)
 
Empatinin zararları işte.Empati, ne zaman kim için kullanılmalı diyeceğim ama hep karşımızdakinin yerine kendimizi koyarak bana şöyle davranıldığında bozulabilirim şu durumda kırılabilirim o yüzden benim hoşlanmayacağım bu davranışları ben karşı tarafa yapmayım diye düşünüyoruz:confused:Peki karşı taraf için böyle bir düşünce var mı,o da bizim kadar düşünerek konuşup,hareket edebiliyor mu,hayır genelde hayır ve bu da sizi 1-0 yenik başlatıyor zaten ve kırılma riski altındaki siz oluyorsunuz.İdare etmek,uyum sağlamak,sıkıntılı olayların en orta yerinde dengeleyici kişi olmak yani hayatta ne kadar yıpratıcı durum varsa içinde olmak :( empatik bir sitem yolu olmalı ki bizim de kırılmaz sanılan kalbimizin kırılabildiğini farketmeli karşımıdzdakiler :confused:
 
minerva;bt9470' Alıntı:
Empatinin zararları işte.Empati, ne zaman kim için kullanılmalı diyeceğim ama hep karşımızdakinin yerine kendimizi koyarak bana şöyle davranıldığında bozulabilirim şu durumda kırılabilirim o yüzden benim hoşlanmayacağım bu davranışları ben karşı tarafa yapmayım diye düşünüyoruz:confused:Peki karşı taraf için böyle bir düşünce var mı,o da bizim kadar düşünerek konuşup,hareket edebiliyor mu,hayır genelde hayır ve bu da sizi 1-0 yenik başlatıyor zaten ve kırılma riski altındaki siz oluyorsunuz.İdare etmek,uyum sağlamak,sıkıntılı olayların en orta yerinde dengeleyici kişi olmak yani hayatta ne kadar yıpratıcı durum varsa içinde olmak :( empatik bir sitem yolu olmalı ki bizim de kırılmaz sanılan kalbimizin kırılabildiğini farketmeli karşımıdzdakiler :confused:
Seni üzeceğim ama empati becerisi yüksek olanlarla olmayanlar arasında böyle bir dengesizlik hep olacak. Çünkü sen karşıdaki kişinin gözlerinden elli türlü anlam çıkarıp, ona kıyamazken; o açık açık söyleyince bile sana zor hak verecek... :(
 
Aşırı alıngan ve sürekli küsen insanların tüm yakınlara kolay gelsin diyorum..hele bir de bu kişiler bunu bir meziyetmiş gibi fütursuzca yapıyorlarsa karşındakini değilde hep kendilerini düşünüyorsa cidden klinik vaka...Bunlardan uzak dururum :)
Amaaa birde kendi içinde alınan ve cidden çok kırıldığında bunu açıkça söyleyenler vardır ki tebrik edilesi kişilerdir. Bazen karşımdaki benim bi sözüme alnır hatta bunu içinde büyütür büyütür bambaşka anlamlar katar..sonra söyler..işte ozaman o şahsa"hadi canım naş!" derim :)...hayatım zaten yeterince karmaşık,zor bir de bu tür ilişkilerle uğraşamam diye düşünmüşümdür hep. Gerçekten değer verdiklerime açıklamalarda bulunurum, özür dilerim, anlayışlı olurum gerisi ne anlamak istiyorsa onu anlıyor zaten!
 
Üst Alt