Malum bazı insanlar, kişiliklerine karşı yapılan eleştiriler-saldırılar karşısında diğerlerine oranla biraz daha hassas oluyor ve kolayca alınıp küsebiliyor. Başkalarının önemsemediği durumlar, günlerce acı çekmelerine neden olabildiği için hayat, onlar ve biraz da çevresindekiler için muhtemelen daha çileli. Onları küstürmeden, istikrarlı bir ilişkiyi sürdürmeye çalışmak da yorucu. Neyse ki “sitem” denen güzel bir mekanizma var… O mekanizma sayesinde, küsmenin neden olduğu olumsuzluklar fazla büyümüyor. Vatandaş bir şeye alınıp küstüğünde, karşı tarafa sitemli sözler ve tavırlarla bunu belli ediyor… O da eşek olmadığı için, bazen yalan da olsa durumu düzeltici bir şeyler söyleyerek vatandaşın gönlünü alıyor.
Yani “sitem” ilişkinin sibobu oluyor, küslüğün etkilerini azaltıyor. Ama bir de hem alıngan hem ketum olanlar var ki bunlara bir parça ben de dâhilim. Bunlar küstüklerin de sitem etmiyorlar... En vahim durum bunlarınkidir. Çünkü Küserler fakat sitem etmedikleri, belli etmemeye çalıştıkları için, karşı taraf ortada bir küslüğün olduğunu ya hiç fark etmez ya da en fazla hafif bir serinlik hisseder. Sitem etmeyi gurur kırıcı bir şey sayarlar. Kendilerini Sanki karşı taraftan sevgi, ilgi veya başka bir şey istiyormuş gibi hissederler. Hani önceki bir yazımda, bahsettiğim: otobüste iki dakika bakıştığı kız, muavine gülerek para uzatsa ihanete uğramış hissedip, küsen tip vardı ya… İşte tam o.
Hikâyeye devam edelim… Fakat iki dakika bakışmış olmasınlar da, iki saat sohbet etmiş olsunlar… Sonra kız, ineceği yere vardığı için arabadan iniyor olsun… gelir, bizimkinin önünden geçer... ona bakıp gülümser. İster ki, bizimki bir şey söylesin , “sensiz yapamam, beni bırakma, otobüsten inme” desin, hadi bunlar abartılı oldu, “bir daha nasıl görüşebiliriz” vs. desin… ama kız, daha nasıl bir psikolojiye tesadüf ettiğinin farkında değildir. Bizimki küstüğünü belli etmek istemediği için hafif tebessüm eder, sonra kıza “git muavinden iste ne istiyorsan” demek geçer zihninden ki böyle dese ne kadar çocukça da olsa daha iyidir aslında çünkü kız en azından ne olduğunu anlayacaktır… ama O “iyi günler” demekle yetinir. Kız, bozulmuş ve üzgün arabadan iner ve yavaş yavaş gözden kaybolur… Belki yüzyılın en büyük aşkı olacak bir ilişki, bizimkinin hastalıklı gururu ve ketumluğu yüzünden başlayamadan bitmiştir.
Lakin bu halimin son yıllarda epey yumuşadığını söylemek isterim. Verdiğim tepkinin mantıksız olduğu konusunda aklım gönlüme biraz daha söz geçirir oldu.
Yani “sitem” ilişkinin sibobu oluyor, küslüğün etkilerini azaltıyor. Ama bir de hem alıngan hem ketum olanlar var ki bunlara bir parça ben de dâhilim. Bunlar küstüklerin de sitem etmiyorlar... En vahim durum bunlarınkidir. Çünkü Küserler fakat sitem etmedikleri, belli etmemeye çalıştıkları için, karşı taraf ortada bir küslüğün olduğunu ya hiç fark etmez ya da en fazla hafif bir serinlik hisseder. Sitem etmeyi gurur kırıcı bir şey sayarlar. Kendilerini Sanki karşı taraftan sevgi, ilgi veya başka bir şey istiyormuş gibi hissederler. Hani önceki bir yazımda, bahsettiğim: otobüste iki dakika bakıştığı kız, muavine gülerek para uzatsa ihanete uğramış hissedip, küsen tip vardı ya… İşte tam o.
Hikâyeye devam edelim… Fakat iki dakika bakışmış olmasınlar da, iki saat sohbet etmiş olsunlar… Sonra kız, ineceği yere vardığı için arabadan iniyor olsun… gelir, bizimkinin önünden geçer... ona bakıp gülümser. İster ki, bizimki bir şey söylesin , “sensiz yapamam, beni bırakma, otobüsten inme” desin, hadi bunlar abartılı oldu, “bir daha nasıl görüşebiliriz” vs. desin… ama kız, daha nasıl bir psikolojiye tesadüf ettiğinin farkında değildir. Bizimki küstüğünü belli etmek istemediği için hafif tebessüm eder, sonra kıza “git muavinden iste ne istiyorsan” demek geçer zihninden ki böyle dese ne kadar çocukça da olsa daha iyidir aslında çünkü kız en azından ne olduğunu anlayacaktır… ama O “iyi günler” demekle yetinir. Kız, bozulmuş ve üzgün arabadan iner ve yavaş yavaş gözden kaybolur… Belki yüzyılın en büyük aşkı olacak bir ilişki, bizimkinin hastalıklı gururu ve ketumluğu yüzünden başlayamadan bitmiştir.
Lakin bu halimin son yıllarda epey yumuşadığını söylemek isterim. Verdiğim tepkinin mantıksız olduğu konusunda aklım gönlüme biraz daha söz geçirir oldu.