Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Mesnevi Okumaları - 8

celal1973

Yeni Üye
Üyelik
18 Eyl 2008
Konular
462
Mesajlar
13
Reaksiyonlar
0
1Mesnevi Okumaları - 8

Çok Kıymetli Gönül Dostlarımız,

Bu hafta Mesnevi’den epeyce okuduk ama Hz. Şefik Can dedemizin ruhuna Fatiha göndererek sade ve anlaşılır Mesnevi tercümesinden bir kaç damla tattırmak istiyoruz.

Şefik Can dedemiz bir dipnotunda yazdıkları bir şey düşündürdü:

Rûh, ezelde, rûh âleminde çok mutlu idi. Oradan ayrı düşüp yeryüzünde topraktan yaratılmış olan bedene haps edilince çok muztarip oldu. Güzeller güzeli sevgiliden ayrı düşmesi, sonra ten hapsine girmesi onu perişan etmiştir.

Evet hepimiz elest bezminde iken (Araf suresi, 172) imtihan olunmak için can kuşu olan ruhumuz ten kafesine, yani bedene hapsolmuştur. Genelde kafesler ferah, geniştir.

Aciz engellilerin, Celal’in kafesi ise çok dardır. Ama gerçek olan şu ki, dar, geniş, hepimiz ten kafesinde mahkumuz. Davayı kazanırsak hapisten kurtuluruz inşallah.

Davamız ahiretteki büyük mahkemede… Bize açılan dava şudur; ezelde verdiğimiz Allah’ım seni seviyorum, aşığım sözünü sabır ve şükür sergileyerek ispat etmemiz…

Hz Mevlana derki: “Aşk bir davaya benzer, cefa çekmekte tanığa. Sen hiç şahitsiz bir dava kazanıldığını gördün mü?”

Sabredip aktif şükrediyorum. (İbadet ederek) Bu Friedreich Ataksisi ve Şeker hastalığım büyük mahkemede şahitlerim olacak inşallah.

Şimdi yazıyı kısa tutmak için etkilendiğimiz bazı beyitleri paylaşmak istiyoruz:

NEFİS ÇOK ÖVÜLÜNCE FİRAVUNLAŞIR, ŞEYTAN BİLE ONDAN KAÇAR

Nefis çok övülme yüzünden firavunlaştı. Sen, alçak gönüllü ol; hor, hakîr ol; ululuk taslama.

Elinden geldikçe kul ol; sultan olma. Top gibi zahmetler çek, mihnet lere katlan; çevgen olma... (Çevgen, oyunda kullanılan golf sopası)

Yoksa, senin şu lûtfun, iyiliğin, servetin, güzelliğin kalmayınca, seninle düşüp kalkanlar, senden usanırlar, yüz çevirirler.

Vaktiyle seni övenler, aldatanlar, senin yüzüne gülenler seni görünce; "İşte şeytan!" derler.

Bir ihtiyaç için seni kapılarına varmış görünce; "Mezardan başını çıkarmış bir hortlak!" diye bağırırlar; senden kaçarlar.

Şeytan insanın yanına kötülük için gelir, şerre teşvik için gelir. İnsanlığını kaybetmiş bir kişinin yanında şeytanın ne işi var? Böyle bir kişi şeytandan da beterdir.

Sen insan olduğun müddetçe, şeytan, senin arkandan koşar, sana gaflet şarabını tattırır.

Fakat, sen, şeytanlaşınca, sende şeytanlık huyu hâkim olunca, hiç bir işe yaramayan şeytan bile senden kaçar.

Sen, bu hale gelince, vaktiyle senden ayrılmayanlar, eteğine sarılanlar bile senden kaçar giderler.

VELİLER

Hz. Mevlana velilerden, yani insan-ı kamil olan evliyalardan bahsediyor:

Şunu bilmiş ol ki velîler, vaktin Isrâfilleridir. Ölüler, onların gönül nağmeleri ile dirilirler.

Onların seslerini duyunca her ölünün canı'* kefene bürünmüş bir halde, ten mezarından sıçrar, çıkar.

O dirilip kalkan ölü, der ki: "Bu ses, diğer bütün seslerden bambaşka. Diriltmek, Allah sesinin yapacağı bir iş.

Biz ölmüş, tamamiyle çürümüş idik ki Allah'ın sesi geldi, hepimiz, dirildik ve kalktık.

Velinin sesiyle ölünün dirilmesi mecazi anlatımdır. Ölü, kalbi manen ölmüş, hakikati görmeyen kişidir. Velinin sesi ise, o veliden çıkan etkileyici sözleridir. Ki o da Ney’e üflemek gibi, Allah’ın veliyi konuşturmasıdır.

Şefik Can dedemiz burada şöyle dipnot düşmüştür:

Velîler, gölge varlıklarından kurtuldukları ve yokluk mertebesine erdikleri için, tam manâsıyla Hakk'ın tecellîsine mazhar olmuşlardır. Bizler de kendi manevî varlıklarımızı onların nuru ile, onların lütuf ve insanıyla idrâk edebilmekteyiz.

Bu ermişlerin yokluğu sayesindedir ki, manevî varlığımızın zevkini ve mânâsını tanımış olduk. Bir bakıma da velîler yoklukta var olmuşlardır. Onlar bize yok gibi görülen gerçek varlıklar, biz var gibi görünen yoklarız.

***

Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak.
Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize nasip etsin.


Celalin Penceresinden
 
Üst Alt