Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Nereye Gitsem Gözyaşı Var...

Üyelik
27 Ocak 2011
Konular
31
Mesajlar
4
Reaksiyonlar
0
Bazen bir kaplumbağa misali kabuğuma sığamıyorum.Gezmek istiyorum dünya'nın dört bir yanını,Mesela Sudan'da Kevın carter'ın ödül aldığı resmi merak ediyorum aslında merakım o resme değil,esas o resimde benim dikkatimi çeken olay,resimdeki zayıflıktan bitab düşmüş çocuk ve onun ölmesini bekleyen akbaba,ne oldu acaba,carter oradan ayrılınca o kuş o çocuğu yedimi?Bilmiyorum bilemiyorum.Zaten kevın'da bu yüzden bunalıma girdi ve kendini öldürdü.Böyle bir vahşete nasıl yürek dayanır.

Birleşmiş milletler'in arazisine beş metre dahi uzaklıkta değil sırf zenci diye ikinci sınıf insan muamelesi yapılan üç yada dört yaşlarında bir bebek,işte ben bunlara üzülüyorum gözlerimde yaş kalmadı.Ağlayacağım ağlayamıyorum.Hesap sormak istiyorum ama dilim damağıma dolanmış sanki nefesim gelmiyor içimden hiddetleniyorum soruyorum nerde ulan insan hakları nerede medeniyet diye söyleniyorum kendime afrika nın kavurucu sıcağında eriyorum,bitiyorum ama orada o resmi düşünüyorum ne oldu o bebeğe,ve aklıma şu soru geliyor hangi din bir bebeğin canına kıyar,hangi kitap'ta yazar bu diyorum.Ama soruma cevap bulamıyorum.Gözümün önünde Ahmet'mi Davut'mu Muhammed'mi adını dahi bilmediğim bir çocuk için hayıflanıyorum.Ve Sudan'da yapılanları kara defterime yazıyorum ve bu ülke'den aradığımı bulamamamın üzüntüsüyle çıkıyorum.

Ve ondan sonraki durağım Filistin'e geliyorum ilk gözüme çarpan insan çığlıklarının dehşet verici bir şekilde duyulduğu Küçük bir mahalle gördüklerim karşısında dehşete kapılıyorum.Kimseye hiçbirşey sormadan dalıyorum içeri ve yüzü yara içerisinde bir bebek görüyorum sedye'nin üzerinde bebek ağlıyor,validy (babam) diyor kadın (oğlum )velediy diyor kadın çaresiz ,anne dertli sessiz sessiz ağlıyor kolları kopmuş bacakları kopmuş çocuklar, anneler babalar,Birara çıkıyorum yavaş yavaş kudüs sokaklarında seyrederken
gözüme Mescid i Aksa takılıyor onunda hareketli günleri bitmiş.Mescid de insanlar gibi yaralı ağlamaklı.Duvarın dibinden sessiz sesiz giderken birden bir silah sesiyle ilkiliyorum.Gördüklerim karşısında dehşete kapılıyorum.Çığlıklarla bağıran koşan insanları görüyorum Mohammed diye bağrışmalarını duyuyorum.Dönüp baktığımda gördüklerim karşısında dehşete kapılıyorum ve dudağımda Allah sözü ile
genç Muhammed'in cansız bedeni nin yanına düşüyorum.Orada yanımdakiler sayesinde kendime geliyorum,ve buradanda israile beddualarla ayrılıyorum.

Filistin'de akıttığım gözyaşlarımın nemi kurumadan Irak'a geliyorum.Irak'ta filistin e göre biraz daha hayat kolay geçiyor
fakat orada'da yüzüm gülmüyor oynayan çocukların yanına gidiyorum.Kiminde el yok kiminde kol,kiminin gözü kör ne oldu bu çocuklara
diye soruyorum,bize ırak'a insanlık gelecek demişlerdi.Sordum bu mu insanlığın bedeli sağ ayağı kopmuş bir nineyi görüyorum ellerini açmış var gücü ile bağırıyor amerikan gavuruna,biz amerika yı Allaha havale ettik ey oğul diyor nine bizlere ve gözyaşlarını tutamıyor o ağlıyor biz ağlıyoruz.Hüzünlerden bir buket yapıp azık niyetine dert heybemize doldurup oradanda ayrılıyoruz.

Rotamızı huzuru bulmak adına Azerbaycan'a çeviriyorum bakın Sudan filistin ırak bakın siz rahatsınız diyorum ve doksan yaşında Ahmet dede,gözyaşlarıyla bizlere anlatıyor oğul yanvar 'ın yirmisini duydunmu diyor dede duymadım o nedir diyorum.Dedem başlıyor anlatmaya.iki oğlum şehit oldu oğul diyor,ve arkasından sıralıyor gelinim hamileydi,doğumuna az zamanı kalmıştı.bu kafirler geldi gözlerimizin önünde gelinimn karnını yardılar.Karnına taş doldurdular bebeğe dahi acımadılar gözlerini oydular,kafasına çivi çaktılar.Oğlum soyumu kuruttu bu zalim ermeniler,diye anlatırken diğer hacı dayı benim bir oğlumu vurdular sonra kafasını koparttılar son olarakta ev ile beraber yaktılar oğlum artık sinirlerim altüst oldu oğlum yaşasın Hocalı Yaşasın Karabağ!bu sözlerle avutuyoruz kendimizi...

Arkadaşlar bugünde yazımın sonuna geldim k.bkmayın bir gazeteci üslubuyla yazıyım dedim bu yazımı ama sanırım konu çok ağır oldu ama şehitler bizim canciğerimiz hangi ülke olursa hepinize hayırlı geceler selametle...
 
Üst Alt