Öldürmeyeceksin..

Yaşama hakkı kutsaldır.Herhangi bir insanı haksız yere ve kasten öldürmek hem büyük bir insanlık süçu hem de büyük bir günahtır.

İslam dini adam öldürmeyi büyük günahlardan sayar ve bunu toplumla ilişkilendirerek:

...Kim bir cana kıymamış ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış bir kimseyi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de onun hayatını kurtarmak suretiyle yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur.(Maide-32)

Yine başak bir ayette kürtaj ile ilgili olarak da:

'' Geçim endişesiyle çocuklarınızın canına kıymayın.Biz onların da sizin de rızkınızı veririz.Onları öldürmek büyük bir suçtur(.isra-31)

İncile göre de mutlu olmanın yolu tanrının buyruklarına uymak ve adam öldürmemektir.Yine Tevrat'taki on emirden biri de ''ÖLDÜRMEYECEKSİN ''

Doğudaki dinlerde de öldürmek yasaklanmıştır
Buda'ya göre nirvanaya götüren yollardan biri de hiç bir canlıyı öldürmemektir.

Yaşam hakkı kutsaldır.
Ödüren ya öldürülür ya ömür boyu zindanlarda çürür.Belki ölmez, belki zindana girmez ama insanların vicdanında o zaten ölmüş veya azad edilmez bir vicdan mahkumudur.Ocak yıkarak ocak yapılmaz. Kan kanla değil, kan su ile temizlenir.Gün geçmesin ki insan eli kanalanmasın.

Kimi kardeşini, kimi anasını ,babasını ,komşusunu, karısını öldürüyor..Kimi boş bir ideoloji uğruna masum insanları öldürüryor..Güya daha özgür bir dünya için.. peehh..!kanın bir damlası dökülmeyi görsün, kandan sel olur..O sel herkese zarar verir.

Ey Allahın kulları kardeş olunuz !..
Babanız bir, anneniz bir, özünüz bir..Ve sizi birbirinize bağlayacak bağlar ..binlerce bir..neden küçük ayrıntıları gözünüzün önüne getirip büyütüyorsunuz.?.Hem kendinizi hem çevrenizi yakıyorsunuz?

''Yüz sen sonra siz yoksunuz.''.o uğruna mücade ettiğiniz şeyler sizin için uçup gidecek. Asıl yurdunuza eli kanlı mı eli tertemiz mi gitmek istersiniz..?

Ne ocağınızdan, ne de ocaklardan feryatlar yükselmesin artık..
Ne kandan beslenen bir sivrisinek, ne leşe konan akbaba, ne de karga olma..Hele yırtıcı bir kaplan, aslan ve timsah ya da hain bir yılan olma.. Bak..! Bunların hepsi hayvan.. Ama sen insansın.. İNSAN olarak kal..

hüseyin19

insan ö
öldürmede maharetli olanlar:

6 Agustos 1945 sabahi ilk atom bombasi “Enola Gay” isimli bir bombardiman uçagi ile Hirosima’ya atildi. Saniyenin onbinde biri kadar kisa bir sürede gerçeklesen patlamanin ilk etkisi gözleri kör eden bir isikti. Ardindan gelen 300.000 °C’lik isi etkisi ise yaklasik 3 km çapindaki her seyin yanmasini sagladi. Daha sonra ise patlamanin etkisiyle baslayan ve saatte 1800 km ile esen alev rüzgari çevredeki her yükseltiyi dümdüz etti. Ama asil kalici etkiyi patlamadan bir kaç dakika sonra baslayan bir yagmur gerçeklestirdi. Yagmur ile tüm radyoaktif serpinti bölgeye inmis oldu. Saniyelerle ölçülebilecek bir zaman dilimi içerisinde Hirosimayi yok eden bu korkunç bombanin bilançosu yaklasik 80.000 ölü ve 100.000 yarali olarak belirlenmistir.
9 Agustos 1945 günü ise ikinci atom bombasi Nagazakiye atildi. Bu sehirdeki insanlarin daha önceden uyarilmasi buradaki ölümlerin daha az olmasini sagladi. Ancak, her iki sehirde de radyasyondan kaynaklanan ölümler 15 Agustos 1945’ten sonra görülmeye baslandi. Gönüllü olarak kurtarma çalismalarina katilan veya akraba ve dostlarini harabeler içinde arayan bir çok insan farkinda olmadan yüksek miktarda radyasyon almislardi. Radyasyondan kaynaklanan ölümler, bombanin patladigi anda meydana gelen sok, isi ve yikim etkisiyle gerçeklesen ölümlerden kat kat fazla olmustur. Bu sonuç; 250.000 ölüm..atom bombasinin insanlik için ne denli tehlikeli bir silah oldugunu ortaya koymustur.

bu konuda nazımın yazdığı güzel bir şiir vardır paylaşalım:


Kız Çocuğu
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin,
şeker de yiyebilsinler.

N. HİKMET

otuz ülkenin öyle veya böyle katıldığı veya etkilendiği 1 dünya savasında 10 milyon insan öldü 15 milyon insan sakat kaldı.milyonlarca kadın dul milyonlarca çocuk yetim kaldı..kahrolası daha fazla mal, hammadde petrol ve toprak için..ya insan..hep kaybetti..kazandıkça kaybetti..

Yaklaşık 35 milyon insanın öldüğü 60 milyon insanın sakat kaldığı 2.0dünya savaşında bilanço daha ağır..bu savaşta SSCB 20 milyon yurttaşını yitirdi. Polonya’da Nazilerin burada öldürdüğü 3 milyon Yahudi’yle birlikte yaklaşık 6 milyon kişi öldü. Almanya 4 milyon, Japonya 2 milyon, ABD 298 bin, İngiliz Uluslar Topluluğu 544 bin ve İngiltere 350 bin insanını yitirdi. Çin’in ise 2 milyondan fazla askerinin öldüğü sanılmaktadır.

öldürmelerin zirve yaptığı yıllar materyalizm yeryüzünü kasıp kavuruyordu



.Allah korkusu yok hesap verme düşüncesi yok öldür öldürebildiğin kadar.. şimdi..öldürenler kahramanlıkla değil lanetle anılıyorlar..

gerek günümüzde, gerek tarihte insanlıktan nasibini almamış insan görünüşlü vahşi hayvan oğlu hayvanlar yeryüzünde cehennemi çoktan oluşturmuşlar.

Hüseyin 1915 te kürtler ve türkler kaç ermenı öldürdü, kaç ermenı tehcir edildi bunları neden yazmıyorsun?
doğuda kaç kişi faili meçhul cinayetlere kurban gitti bunları neden yazmıyorsun?
ırakta mezheb çatışmaları yüzünden patlatılan bombalarda kaç kişi öldü bunları neden yazmıyorsun
bunları müslümanlar yaptı diye mi göz ardı ediyorsun?
İslam dininde adam öldürmek suç. Çok güzel. ama kan davası güdenlerin çoğu müslüman değil mi? neden insanlar mensup oldukları dine uymuyorlar?
Ben sadece kendisine müslüman olanlardan nefret ederım. kendı kapısındaki çöpü görmez, komşunun kapısındaki çöpü görür.

rotindaa
kardeşim ben biraz yakın tarihten örnek vererek günümüze doğru yaklaştım. insan öldürmenin dinlisi dinsizi olmaz. bir insanlık suçudur öldürmek. 1915 olayları ayrı bir başlıkta incelenecek kadar detaylı bir konu ermeniler 1900 lere kadar hep osmanlıya sadık hatta tarihte milleti sadıka olarak geçen bir milletti ancak onlar da fransız ihtilaliyle başlayan milliyetçilik rüzgarına kapılıp isyan edip bağamsızlık faaliyetlerine başlayıp kan dökünce kanları döküldü. zorunlu tehcir uğradılar yani ermeniler zavallılar hiç bir şey yapmadıkları halde öldürülmediler onlar da ruslarla birleşip erzurum kars van da kan gölünde bir çok masumu boğdular.

faili mechullerde asit kuyularında diyarbakır cezaevinde yassıadada istiklal mahkemelerinde, dersimde maraşta... kan düşünce toprağa sel olur rotindaa..

amacımız kanı hatırlatarak kandan beslenmek değil kanı durdurmak ''yeteeer.. demek. haklı haksız..yeter ya yeter.. bıraksınlar insanlar ecelleriyle ölsünler artık..

arif35
bende daha ekleyecektim o klibi sen çok yaşa..

Ben kesinlikle ne eşkiyalık yapan ermenileri savundum nede askere kurşun sıkan herhangi birini sadece bir kaç kişi bahane edilerek öldürülen masum insanları kast ediyorum. Amacınız kanın durmasıysa amacınıza can kurban. ama söylemeyerek olmuyor işte söylemek lazım. insan önce kendı yakınında olan hataları dile getirmelidir. Ve doğuda yaşayan bir kürt olarak kan davası yüzünden ölen o kadar insanı görünce dinlerinde samimi olduklarına olan inancım kalmadı.

Cvb için tşkler Hüseyin.

kan davası 1400 önce bizzat peygamberimizin son veda hutbesinde kaldırılmış rotindaa öldüren yeterince ceza almayınca bir kaç yılda dışarda gezince kan davaları nasıl biter? adam 73 kişiyi öldürdü 5 yıldızlı bir hapishanede yaşıyor..bu nasıl adalet sistemi bu nasıl insana saygı.? önce hukuk sistemi islah edilmeli ki kan davaları bitsin din zaten kan davalarını bitirmiştir cehalet devam ettirmiştir.

Hüseyin devletin kanunları ayrı konu. Biraz daha açık konuşmak gerekirse şunu kast ediyorum. Buralarda şöyle bir durum var, kişi namaz kılsın, oruc tutsun, hiç anlamadığı halde arapça kur an okusun tmmdır o kişi görevlerını yapmıştır o artık cennete gider. Yani aslında zere kadar olsun bilgisi yoktur. Ne namaz esnasında okuduğunu duaları anlıyor nede arapça okuduğu kur an ı. Şimdi sorarım bu cahilliğin sebebi bunlar değil mi? kişi Allahın emir ve yasaklarını nerden öğrenecek?

Kur an illa arapça okunmalı diyorsanız önce arapça dilini öğretin. arapça okuyup anlama seviyesine gelince arapça okusun. yok arapça öğrenmediyse türkçe yada kürtçe okusun daha iyi. Kişi günde 5 vakit kıldığı namaz esnasında okuduğu duaları anlıyor olsaydı daha çok içselleştirir daha çok iman sahibi olurdu.

Yani bu topraklardaki müslümanların ilim bilim sorunu var. Bildiklerınıde felankesten öğrendiklerı sadece Bizzat kur an dan kendisi bişey öğrenmiş değil. Konudan yersiz oldu ama aslında ilgisi var bu kadar müslüman kan davası güdüyorsa bunun altında yatan nedenlerı sorgulamak lazım.

rotinda bir kere kuran metinleri orjinaldir değiştirmek başka dile çevirmek olmaz ama namazda okunan kısa surelerin anlamı öğrenilebilir hatta ayetler tek tek çözülerek bir kaç haftada en azından namazda lazım olan ayetlerin anlamları öğrenilebilir bu bizim tarihimizde tek olan bir olaydır başka islamı kabul eden toplumlar bu hataya düşmediler neydi bu hata? ezan türkçeye çevrme; yine tek parti döneminde 18 yıl türkçe okutuldu ama millet hiç bir zaman benimsemedi.kuran türkçe parçalar halinde türkçe okundu ama milletin kalbine girmedi. 600 küsur yıl süren osmanlı imparatorluğundan eser kalmaması ve insanların manevi bağları kopması açısından ve batıcılık uğruna harf inklabı yapılarak kur' an'ın dili ile milletin dilini ayırdılar.

şimdi üniversiteyi bitirmesine rağmen bir çok insan kur anı orjinalinden okuyamıyor.

sorun çok kardeşim.. türk ulusçuların yaptığı hatanın aynısını kürt ulusçılar yapmaya çalışıyor önce ezanı kürtçe okuma denemeleri sonra kur an ı kürtçe okuma..aynı kafa..yeter ya bu milliyetçi- ırkçı yaklaşımlardan illallah.. ya islamı kabul et onun dediği gibi yaşa yada red et, ucube bir isalamın kimseye bir faydası olmaz. herkesin kafasına göre bir islam olmaz.toplum islama uymak zorunda islam toplumlara uymaz.sorun da burda.ama duaya gelince herkes en içten bir şekilde kendi dilinde dua edebilir bunda dini açıdan bir sakınca zaten yoktur.

Hüseyin seni anladım inan benım derdim dil deil. insanların anlamasını istiyorum sadece. 5 vakit namaz kılan bir insan ettiği duaları anlarsa içseleştirir inancı daha sağlam olur. kur an konusunda bilgim yok arapça okumak farzmı bilmiyorum farz olsa bile bir müslümanın kur an ın anadilindeki mealinide okuması şart olmalı neyi okuduğunu bilmelidir. hatta tesvirler okutulalı.

Ben yakından çevremden biliyorum. ne bi konuyu tartışırken nede ele alırken dini düşünmezler çünkü bilmiyorlar. 5 vakit namazda kılıyorlar. kur an insanlara yol göstermek için indirildi madem öyle ilk şart kur an ı okumak değil anlamak olmalıdır. oysa bir çok kişi önemli olan okumaktır anlamak değildir diyor. belki sana göre önemli olan okumaktır fkt anlamadan okumanın sonuçları gözlerımızın önünde işte. özel hayatıma girip örnekler vermek istemıyorum fkt bu tür 5 vakit namaz kılıp büyük hatalar yapan çok kişi gördüm şunuda anladım dini bilmiyor sadece yaşıyor.

kardeşim kuran okumak kadar anlamak çok dah önemlidir Allah bize sade robot gibi okuyun demiyor okuduğunuzu anlayın ve yaşamınıza uygulayın diyor ama namazda genelde kısa sureler okunur arapça bilinmesede o ezberlenen küçük sureler okunur bu da namazın şartlarındandır ama kuran okunup anlaşılsın diye indirilmiştir. zaten kuran iyi anlşılsaydı toplumsal sorunlar kendiliğinden çözülürdü.

kürt isyanları gerekçe gösterilerek istiklal mahkemeleri kuruldu. bu mahkemeler, düzene muhalif tüm kesimleri susturmanın, sindirmenin aracı haline dönüştürüldü. kastamonu milletvekili a. kadir kemal şöyle diyordu: "korkup çekinmeye lüzum yoktur. icap ederse, bu memleketi kurtarmak için 500 bin kişiyi idam etmeli ve bundan asla çekinmemelidir." öyle de yapıldı.

istiklal mahkemeleri’nin kaç kişiyi astığı resmi olarak bilinmiyor. bazı yazarlar "istiklal mahkemelerinde idam edilenlerin kurtuluş savaşında ölenlerden daha fazla olduğunu" ileri sürerler. (ki bu sayı, hastalıklar dahil, 32 bin civarındadır.) sadece iki yılda, şark istiklal mahkemeleri 420, ankara istiklal mahkemesi 240 idam cezası vermiştir.

bolu’da kurulan istiklal mahkemesi başkanı osman bey’e ilişkin bir alıntı, bu mahkemelerin nasıl çalıştığını anlatmaya yeter: “39. ve 40. sehbalara asacak adam yoktu. ihtiyar bir köylü, yanında oğlu önünde odun yüklü merkebi geliyordu. emrettim, ikisini de astılar.” (kemalistler ülkesinde cumhuriyet ve diktatörlük-2, sf. 27)

bu asmalarla ilgili karoğlunun klibi

EVt Hüseyin doğru dedın. Keşke tüm müslümanlar senın gibi düşünse.

mesela dersim katliamı..keşke hiç yaşanmasaysı bazı kaynaklara göre 45.000 insan katledildi.yine sahnede tek parti dönemi var.benim anlamadığım hala alevi kardeşlerimiz nasıl chp ye oy veriyor.katliam emrini inönü veriyor.

Pandoranın kutusunu isıe Başbakan Erdoğan açmıştı, Dersim'de yaşananılanları "katliam" diye nitelendirerek... Buna benzer bir açıklamayı daha önce de İhsan Sabri Çağlayangil yapmıştı, mağaralara kaçan insanlar dışarı çıkarmak için zehirli gaz bombalarını atıklarını söylüyordu....

O dönem Dersim harekatında yer alan emekli generallerden Muhsin Batur ise "Anılar ve Görüşler" adlı kitabında katliamı doğrularcasına "okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum" diyecekti...

Harekata katılan iki asker konuştu
Ve şimdi Dersim'de isyanın var olup olmadığı, katliam yaşandı mı tartışmalarının odağında yönetmen Özgür Fındık "Kara Vagon-38 Dersim Sürgünleri" adlı belgeselle karşımıza çıkıyor. 5 Mayıs'ta Bilgi Üniversitesi'nde galası yapılacak olan belgeselde Dersim katliamında sürgüne gidenler, gittikleri yerlerden acı ve gözyaşlarıyla "yaşanılanları" ve "sürgünleri" anlatıyor...
Belgeselin en önemli yanı ise o dönemde Dersim'deki harekata katılmış orduda görevli iki askerin anlatımı. Askerlerden birinin adı Haydar Dede...

Belgesele konuşan Hayder Dede anlatıyor:
"Bir alay komutanımız geldi, Konya'dan. Dedi ki; 'Arkadaşlar, vatandaşlar dünyada dört hain vardır' dedi. 'Biliyor musunuz?' Biz nereden bilelim dört haini. 'bak' dedi. 'Biri fani (veya veli), biri kurt, biri domuz, biri de Kürt' dedi. Bu dördünü de aynı anda söyledi.""Adamları vurduk, vurdular. Şimdi şöyle kol kola taktılar. Şöyle kol kola taktılar beş yüz, alt yüz kişiyi ağır makineli tüfeklerle şöyle öldürdüler. Harçik ırmağına koydular, ırmak kıpkırmızı aktı. Yanız bir kadın kendisini suya attı, kaçtı kurtuldu."
Yine Haydar Dede adlı asker anlatıyor: "Bomba atıp içeri girdiler. Yetmiş üç kişiyi içerden çıkardılar, yedisi erkekmiş. Gerisi kadın ve çocuk."
Belgesele konuşan askerler birisi de Eskeri Akyol. Dersim olaylarının yaşandığı dönem 2. Tabur 9. Bölük'te askerlik yapan 101 yaşındaki Eskeri Akyol, yaşanılanları vahşet olarak nitelendiriyor begeselde...
74 yıl sonra konuşan Akyol, Dersim'e Diyarbakır'dan 7 gün 7 gece yürüyerek gittiklerini söylüyor: "Gittikten sonra bizi Ali Boğazı'na verdiler. Gittiğimizde askerler evleri yakıyordu. Ulaştıkları tüm evleri yakıyorlardı..."
Katliamdan kurtulabilenlerin mağaralara saklandıklarını, kimisinin ise Munzur nehrini aşarak İngilizlere ve Ruslara sığındıklarını anlatıyor Akyol...

Üzerlerine gazyağı döküp yakıyorlardı"
Mağaralara girmekten korkuyorlarmış askerler, ama "girin" talimatı üzerine askerler mağaraları ateşe veriyor; bu kısmı Akyol şu sözlerle anlatıyor: "Bombaları atmak zorundaydık mağaralara. Sonra gidip baktığımızda öyle çoğu yaşlı benim gibi. Getirip üst üste yığıyordu askerler ve üzerlerine gazyağı döküp ateşliyorlardı... Öyle canlı canlı..."
Eskeri Akyol anlatıyor yine: "Çok öldürüldüler! Askerlerden de, ahaliden de çok insan öldürüldü. Yukarı Kutu deresinde ceset kokusundan durulamıyordu. İnsanları öldürüp atmşlardı.Öylesine felaket görülmemiştir. Askerler Allah'ın merine karşı geliyorlardı ha..."
Askeri Akyol, röportajı yapan muhabirin "Tahminen kaç kişi öldürdünüz?" sorusuna, "Valla ne bileyim işte koşturarak ateş ediyorduk... Kalkıp yalan mı söyleyeyim. Askerdik 'ateş' dediklerinde mecburduk ateş etmeye..." sözleriyle cevaplıyor.
Akyol yutkunarak, gözyaşlarını akıtarak anlatıyor vahşeti... Zamanla öldürmelerin son bulduğunu ve sürgünlerin başladığını söylüyor...

sonra sürgünler..bir çok aile kırklareli manisa,samsun,aydın yoresine sürüldü..

İslâm dini, hayatı muhafazaya pek büyük bir ehemmiyet verir. Katli büyük günahlardan sayar ve bir insanı öldürmeyi, bütün insanlığı öldürmek kadar büyük bir cinayet kabul eder.

“Kim haksız yere bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.” (Maide Sûresi, 32)

İslâm dinine göre: “Bir masumun hayatı, kanı, hattâ tüm toplum için olsa da heder olmaz. İkisi nazar-ı kudrette bir olduğu gibi, nazar-ı adalette de birdir.” Yani, Allah’ın kudreti için bir insanın yaratılmasıyla bütün insanların yaratılması arasında fark olmadığı gibi, Onun sonsuz adaleti nazarında da bir insanın hukuku, bütün insanların hukuku kadar önemlidir; aralarında fark yoktur
.
Kuran-ı Kerim, hayata kast edenleri dünyada ölüm cezasına çarptırdığı gibi, ahirette de cehennem azabına mahkum etmiştir. Hayatı veren Allah olduğu gibi, alacak olan da yine Odur.

İnsanın kanı ve canı Allah katında’de pek mühimdir. Nitekim ahirette ilk görülecek davalar kan davalarıdır. Hayatın muhafazasında, Müslümanlık değil, insanlık şarttır.

İslâm dininde, değil insanları, zararsız hayvanları bile gereksiz yere öldürmek yasaklanmış, hayvan hayatı bile muhafaza altına alınmıştır. Çünkü İslâm dini merhamet ve adaleti esas tutar.

Evt gerçekten, dersim katliamına rağmen alevilerin chp ye oy vermeleri çok şaşırtıcı, akıl almaz bir durum.

Biz diyoruz ki ''BİR İNSANIN KALBİNDE ALLAH KORKUSU OLMAZSA ONU KANUNLARLA TEHDİTLERLE TEDBİRLERLE DURDURAMAZSINIZ.''Kanunlar tedbirler,tehditler dünyasında engellerdir ama ahirette de yaptığı kötülüğün katlin hesabını vereceğine inanan insan karıncayı bile öldüremez. yahu şeytanların bile bağlandığı ramazanda insan öldürmek hiçbir gerekçeyle açıklanamaz.kahrolsun böyle bir düşünce, ideoloji,hayata bakış sistemi..MÜSLÜMANLARIN MÜSLÜMANSA GERÇEK MÜSLÜMANLIĞI YAŞAMAKTAN BAŞKA YOLU YOKTUR.

yukarıda okuduğum geçmişteki savaşlar tabiki insanlık için çok kötü utanç vesileleridir ama tek sevinerek okuduğum 2 . dünya savaşında nazilerin 3 milyon yahudiyi öldürmeleri ALLAH CC .Adolf tan razı olsun çünkü o zaman köklerini bu pisliklerin tam temizleyebilmiş olsa tümünü o aşağılıkların sabun yapabilmiş olsaydı bugün dünyamız daha güzel yaşanabilir olurdu diye düşünüyorum düşünsenize o zaman müslümanlara en büyük kötülüğü yapan yahudiler dünyada yer yüzünde azınlık o zaman özelikle kudüste Gazzede suçları müslüman olmak olan binlerce kardeşimizi nasıl şehit edebilirlerdi yüce kitabımızda dahi onlar lanetlenmiş topluluklardır o yüzden o alçak milletin başınada inşaallah daha büyük felaketler her türlü kötülükler hiç eksik olmasın inşaallah

hitler almanyasında öldürülen yahidilerin çoğu fakir yahudilerdir. kendi itiraflarında aslında kendisini yahudileri öldürmeye teşvik edenlerin de zengin yahudiler olduğunu söyler sebep; yahudiler almanyada çok rahattılar ama devlet olabilme süreci yaşayabilmeleri için arzı mevut dedikleri kudüs e gitmeleri gerekiyordu ki öyle oldu 1948 yılından beri o toprakları kana doyurdular..