Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Ölümsüzlük Ağacını Arayış

celal1973

Yeni Üye
Üyelik
18 Eyl 2008
Konular
462
Mesajlar
13
Reaksiyonlar
0
Ölümsüzlük Ağacını Arayış

Merhaba sevgili gönül dostlarımız,
Yüce Allah’tan hayırlarla dolu güzel bir HAFTA geçirmenizi niyaz ederiz.

Allah'ın, Resulünün SAV ve de sevdiklerinin selam ve bereketi üzerinize olsun.

Efendim bu hafta yine Hz Mevlana’nın asırlardır Hak aşıklarının gönlüne ılık meltemler estiren Hikmet pınarı bir Kuran tefsiri olan eşsiz eseri Mesnevi’den alıntılara devam ediyoruz.

Şimdi yine sözü çok uzatmadan 30. Mesnevi yazısına başlamak istiyoruz:


ÖLÜMSÜZLÜK AĞACINI ARAYIŞ

Meyvesinden yiyenin ölmeyeceği bir ağacı arayış

• Bir bilgin masal olarak dedi ki: "Hindistan'da bir ağaç vardır.

• Kim o ağacın meyvesinden yerse, ne ihtiyarlar, ne de ölür."

® Bir pâdişâh bu sözü sâdık bir dostundan işitti. O ağaca, meyvesine âşık oldu.

® Dîvan adamlarından bilgili birisini, o ağacı bulmak ve meyvesinden getirmek için Hindistan'a gönderdi.

• Adam o ağacı bulmak için Hindistan'da ve çevresinde yıllarca dolaştı durdu.

® Bu istenen şeyi elde etmek için şehir şehir gezdi; ne ada, ne dağ, ne de ova bıraktı.

O ağacı kime sordu ise, sorulan kimse onun sakalına güldü. "Böyle bir ağacı arayan delidir." dedi.

® Çok kimse de şaka ederek onun ensesine vurdular da; "Sen şu dünya dertlerinden kurtulmuş, muradına ermiş, saf bir kişisin." dediler.

• "Senin gibi gönlü temiz, saf bir kişinin bu araştırması boş olur mu? Lâf olsun diye hiç arar mısın?"

® Bu şekilde onunla alay etmeleri, eğlenmeleri de ona başka bir tokat oluyordu. Bu manevî tokat, onu maddî tokattan daha çok sarsıyordu.

© Alay ederek onu övüyorlar; "Ey azîz varlık!" diyorlardı "Filân yerde çok ulu bir "ağaç vardır.

® O ormanda yemyeşil, pek yüce, yaygın, her dalı kalın bir ağaç vardır."

• Pâdişâhın adamı herkesten bir çeşit haber duyuyor ve o ağacı bulmak için çok gayret sarfediyordu.

® Adam Hindistan'da yıllarca dolaştı. Pâdişâh da ona mallar, paralar gönderiyordu.

® O gurbet diyarında bir çok yorgunluklara katlandı. Nihayet bıktı, usandı ve ağacı aramaktan âciz kaldı.

® Çünkü ona aradığından hiç bir iz görünmedi; boş bir haber peşinde koştu durdu.

® Böylece onun ümit ipliği koptu ve aradığını artık aramaz oldu.

• Geriye dönmeye, pâdişâhın yanına varmaya karar verdi. Hem ağlıyor, gözyaşı döküyor, hem de durmadan yol alıyordu.

© Pâdişâhın adamının ümitsizliğe düşüp memleketine dönerken yolda konakladığı yerde, kerem sahibi, kutupluğa ermiş bir şeyh vardı.

• 'Garip adam ümitsiz bir hâlde; "Ben o kutbun huzuruna gideyim. Onu ziyaret ettikten sonra yine yola düşerim." dedi.

• "Belki onun duası benim yoldaşım olur. Çünkü gönlümün arzu ettiği şeyden ümîdi kestim."

® Gözü yaşlı olarak şeyhin huzuruna vardı. Bulut gibi gözyaşı yağdırıyordu.

• "Şeyhim!" dedi "acımanın ve esirgemenin tam zamanı. Ümitsizim; lütfetmenin, iyilik etmenin vakti bu saattir."


ÖLÜMSÜZLÜK AĞACI ASLINDA NEYMİŞ?

• Şeyh; "Açık söyle!" dedi. "Ne derdin var? Bu ümitsizlik nedendir? İstediğin ne idi? Ne yapmak istiyordun? Neye yüz tutmuştun?"

® "Pâdişâhlar pâdişâhı, bir ağaç bulmak için beni seçti." dedi.

® "Dünyada eşi pek zor bulunur bir ağaç varmış. Onun meyvesinde âb-ı hayat gizli imiş.

® O ağacı yıllarca aradım. Sarhoşların alayından, beni maskara yerine koymaktan başka hiç bir belirtisini bulamadım."

® Şeyh güldü ve ona dedi ki: "Ey gönlü temiz, saf kişi! Bu ağaç, bilgili kişilerdeki bilgi ağacıdır. Yâni bilgi sahibindeki bilgidir.

® O bilgi ağacı, çok büyük, çok yüksek, çok yayvandır. Allah'ın uçsuz bucaksız, her şeyi kaplayan büyük denizinden meydana gelmiş bir 'âb-ı hayat'tır.

© Ey hiç bir şeyden haberi olmayan kişi! Sen surete, görünüşe kapılmışsın da, bilgi ağacını bayağı ağaç sanmışsın. O yüzden de o ağacın dalından meyve koparamamışsın.667

Mesnevi’nin Farsçadan dilimize çevrilmiş en güzel tercümesi olan bu kitapta Sertarik Mesnevihan Hz. Şefik Can (1909-2005) dedemiz bu beyitle ilgili sayfanın altına şu dipnotu yazmış:

667 Sevgili Peygamberimiz Efendimiz; "Cennet ağaçlarından bir ağaca rastladığınız zaman, onun gölgesinde oturun ve yemişinden yiyin!" diye buyurmuş. Sahabeden birisi; "Yâ Resûlallah! Cennet ağacına biz hayatta iken nasıl rastlıyabiliriz? Yâni bu hal bize bu dünyada nasıl mümkün olur?" diye sormuş.

Peygamber Efendimiz de bu soruya cevap olarak; "Gerçek bir bilgine rastladığınız zaman cennet ağaçlarından bir ağaca rast gelmiş olursunuz." diye buyurmuş. Dikkat edersek, bu hadisle Resû-lullah Efendimizin ilme ne kadar kıymet verdiği bir kere daha belirmiş olur.

® O bilgiye, bazen ağaç, bazen güneş, bazen deniz, bazen de bulut adı verilir.

9 Aslında o tektir, fakat yüzbinlerce eseri var, yüzbinlerce belirtisi vardır. Belirtilerinin en değersizi, en aşağısı da ölümsüz bir ömürdür.

© O, bilgi olarak tektir, ama binlerce eseri, izi olduğu için, o tek bilginin sayısız adı var. ' ' s

© Bir adam senin baban olur, ama o bir başka birinin de oğludur.

® Bir başkasına kahırdır, düşmandır, başka birisine ise lûtuftur, iyiliktir.

© Bir tek insan olduğu hâlde onun yüzbinlerce adı vardır. Onun bir vasfını bilen, diğer vasıflarına karşı kördür.

® Kim onu bir ad olarak ararsa, bir ada takılıp kalırsa, senin gibi ümitsizliğe düşer, perişan olur gider.

© Sen, bu ağaç adına ne diye sarılıp kalırsın, ne diye muradına eremiyor, talihsiz oluyorsun?

© "İlim (=bilgi) Hakk'ın sıfatlarındandır. Sen addan geç de sıfatlara bak: O sıfatlar seni zâta götürsün, yâni seni Hakk'a ulaştırsın.

® Halkın ayrılığa, aykırılığa düşmesi ad yüzündendir, mânâya ulaşan rahat eder.


DÜŞÜNCELER

Hz. Mevlanamız, Mesnevi’nin 2. Cildinin bu bölümünde gerçek alimlerin sözlerinin abı hayat yani hayat suyu olduğunu ve o bilgilerin bizi Allah’a ulaştıracağını anlattı, Allah ondan razı olsun.

Şefik Can dedemizin tercümesinden alıntılar yapmama izin veren, Rahmetli Şefik Can Hocamızın talebesi, yaşayan son Mesnevihan sevgili Hayat Nur Artıran Hanımefendiye çok teşekkür ederiz.

Bu yazıdan tek gayemiz Allah rızası için faydalı olmak inşallah.
Cenabı Allah Mesnevi’yi okuyup anlamayı ve uygulamayı cümlemize nasip etsin.


Celalin Penceresinden
 
Üst Alt