Konuyu yeni görüp kendi deneyimimi paylaşmak istedim. Benimki biraz ağır oldu
evde kendi kendime hareket yapmaya çalışırken bacağımı biraz zorlama sonrası bi çatırtı duydum,evet duydum
korktum ama hemen doktora gitmeye de pek yanaşmadım. Önceleri şişme morarma olmadı,bir kaç gün sonra bacağımın üst kısmı morardı ve şişti. Hastaneye gittim tabi randevu al,et eyle derken belirli bir süreç geçmiş bulundu. Fizik tedaviye gittiğimde nedense doktor röntgen filmi vermek yerine mr verdi ve ertesi gün mr çektirdim.
Çekilirken teknisyen oluyor sanırım,kırık yok korkmayın diye anneme telkinde bulunmuş hatta
onun verdiği rahatlıkla mr sonucunu beklemeye başladım ki 10 günde ancak çıkıyor,sonuç çıktı tekrar randevu alma çabası derken bir aydan fazla bir zaman geçti ve ben randevu zamanı gelmeden acillik oldum. Akciğerime pıhtı atmış, hem de öyle böyle değil,bir lobun tamamen tıkalı olduğu falan söylendi neyse acilde yoğun bakıma aldılar derken bana bir ilaç verdiler,damardan artık ilaçtan mı artık emboliden mi neyden bilmiyorum ben fenalaştım. Sonrası karanlık
kalbim ve solunumum durmuş yani ölmüşüm,tam 12 dakika neyse uyandığımda entübe edilmiş bir halde reanimasyonda yatıyordum. Köprüden önceki son çıkış yani
bir kaç gün entübe halde devam ettim orda yatmaya sonra önce o gırtlağıma kadar soktukları zıkkımı ( böyle dediğim için üzgünüm ama gerçekten çok zor bir durum) çıkardılar. Sonra normal servis.
Ortopedi servisi gelip bacağımdaki kırığa baktığında kırığın yamuk da olsa kaynamaya başlamış olduğunu ama ameliyat olmamın daha sağlıklı olacağını kendimin karar vermem gerektiğini söylediler. Siz neyi tavsiye edersiniz dediğimde ameliyat dediler ve ben kabul ettim. Sağ bacağım femur kemiğine koca bir plaka yerleştirildi ameliyatla. Yani diz üstünden kalçaya kadsr bir bölge. Çok zor bir süreçti. Hiç bir işimi kendim yapamadığım gibi sürekli yatağa bağlı kalmak ve bir yandan ameliyat yerimde durmayan bir kanama falan. Günde dört defa pansuman yapmak zorunda kaldığımız oluyordu. Ya sırtüstü ya sol tarafa yatabiliyordum. Yatakta dönmeme annem yardım ediyordu ki normalde ben her işini yapabilen biriydim. Tak ı annem yapıyordu bezimi o değiştiriyordu. Dedim ya çok ama çok zor bir süreçti.
Zamanla ameliyat yerim düzeldi,dikişlerim alındı falan. Şimdi o bacağım dizden çok zor bükülüyor. Tak yaparken falan sadece tek bacağımı açabiliyorum. Oturduğum zaman dizden çok zor kıvrılıyor,ayağım hep önde her yere çatpmaya müsait duruyor. Ama ameliyat olduğuna pişman mısın derseniz değilim. Keşke daha erken müdahele edilseydi ve pıhtı olayını yaşamasaydım. Ölüme gidip gelmeseydim. Gerçi pıhtı atma işinin %100 kırıktan mı olduğundan emin değiller. Malum omurilik felçli bireyler sürekli oturduğumuz için emboli riskimiz hep mevcut. Fakat bende ne olduysa kırıktan sonra oldu yani emboli vardıysa bile kırık bunu daha da arttırdı.
Özetle ben kırıktan çok korkuyorum,bi yerimde en ufak bir kırık olacak da yine pıhtı atsr mı bi yerlerime endişesi hep var. Belki yersiz bir korku bilmiyorum zira ömür boyu kan sulandırıcı kullanması gereken bir hasta oldum. O yüzden kırık dediler mi bir an korku kaplıyor içimi
ben en ağır örneklerden biri olabilirim yani herkeste böyle seyredecek diye bir şey yok ama benim deneyimlemem bu şekilde gerçekleşti. Biraz ağır bir deneyim oldu ama tabiri caizse ölüme kafa attım geldim
herkese geçmiş olsun. Anlattıklarım umarım size panik yaşatmaz. Sağlıklı günler.