Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Pasif İyilik!

hodbin

Üye
Üyelik
10 Mar 2006
Konular
75
Mesajlar
146
Reaksiyonlar
0
Bu sabah TV de Vera Cruz diye bir western vardı. Seneler önce bir kere daha izlemiştim. Amerikan sinemasında belirgin bir karakter var. Bu karakter kendi işine bakar. Kimseye iyilik yapma çabasında değildir. İçinde bir yerlerde bir parça iyilik vardır ama utanır gibi onu kimselere göstermez. Ancak şartlar onu zorlayınca, kerhen tutar birisinin elinden. Kasabayı eşkıyalar basar, ırzına geçilmedik kız, öldürülmedik insan bırakmazlar… bizimkinde tık yok. Ne zaman ki ona viskisini uzatan kıza dokunurlar, bizimki o zaman, “ bırakın ulan kızı” der ve kasabada yapılmadık kahramanlık bırakmaz, vatandaşın sevgilisi olur. Clint Eastwood hep bunu oynadı Bruce willis bunu oynuyor. Ben de o karakteri oynuyorum galiba…:)


Batı kültürü iyiliğin fazlasını sıkıcı, safça hatta zararlı buluyor. Pasif bir iyilik anlayışı var, ancak kendi menfaatine dokununca harekete geçen bireysel bir kültür… Doğuda tevazu ve diğergamlık yüceltilirken batıda insanın bencil bir yaratık olduğu kabulü var. Kurulan sistemler, herkesin kendi menfaatini güdeceği varsayımına dayanıyor. Demokrasi, hukuk vs. hepsi birbirleriyle yaptıkları kıran kırana mücadelenin üstünde mecburen kurulmuş. Yanlış değil, insan bencil ve bunu es geçen sistemler başarılı olamaz. Yani sistemin menfaatini bireyin menfaatiyle özdeş hale getiremeyen sistemler… ama gerçeği tek başına kucaklamıyor. İnsan aynı zamanda vicdanı olan bir varlık. Değer üreten ve değerler uğruna menfaatlerinden tavizler veren… Osmanlıdaki vakıf sistemi, insanların birbirini yağmalamalarının önüne geçmek için bir sürü kavganın ardından yine onlar tarafından bulunmuş rasyonel bir sistem değil. Toplumun-İslam’ın diğergamlık empozesinin vardığı bir nokta.
 
arı balı,koyun sütü ağaç meyveyi,güneş ışığı,gökler yağmuru kendine tek bırakmıyor etrafını da ondan faydalanıyor..balı yiyen hasta iyileşiyor sütüiçen çocuk gelişiyorçeşit çeşit myveyi verev ağacın myveleri pzarları süslüyor,cana can katıyor..güneşin ışığı her şeyi ısıtıyor olgunlaştırıyorkışları bahara çeviriyor.
yağmur komutu tüm tohumları patrlatıyor..herkes kendi için istediği iyiliği başkası için de isterse..cennet aramasın zaten yaşadığı yer cennet olur...
 
bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın şiarıyla yola çıkanların sonu daima o yılanla kesişiyor aslında yaptığın kahramanlık veya iyilik değildir yaptığın ileride olabileceklerin önüne geçebilmektir biraz erken davranmış olsaydın sende Clint Eastwood gibi kızın ırzına geçmesini beklemez kıza bişey olmadan tedbirini almış olurdun

(sözüm meclisten dışarı:))
 
fate;bt5018' Alıntı:
bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın şiarıyla yola çıkanların sonu daima o yılanla kesişiyor aslında yaptığın kahramanlık veya iyilik değildir yaptığın ileride olabileceklerin önüne geçebilmektir biraz erken davranmış olsaydın sende Clint Eastwood gibi kızın ırzına geçmesini beklemez kıza bişey olmadan tedbirini almış olurdun

(sözüm meclisten dışarı:))
Aslında iyilik, rasyonel bir davranıştır, uzun vadede yapanın da menfaatine uygundur, diyorsun :)
 
Fate' Alıntı:
bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın şiarıyla yola çıkanların sonu daima o yılanla kesişiyor aslında yaptığın kahramanlık veya iyilik değildir yaptığın ileride olabileceklerin önüne geçebilmektir
Aynen öyle; )Yani bi nevi ;iyilik değildir pasif olan;tam tersi iyilikle kötülükler pasifize edilir çoğu zaman...Boşuna dememişler ;iyilik yapan iyilik bulur,iyilik yap denize at ;kul bilmezse Halık bilir,iyiliğe iyilik her kişinin,kötülüğe iyilik er kişinin karı...vs..vs..Ne güzelmiş bunları diyenlerin zamanları...Hani şu giyilene değil denilene bakılan zamanlar...
 
Üst Alt