Psişik güçler telekinezi, telepati, levitasyon gibi güçlerin İslam Dinine göre bir sakıncası var mıdır? Sihir ve büyüye girer mi?
Bu işle uğraşanların bildirdiğine göre, Telekinezi, parapsikoloji bilim dalının incelediği önemli bir psişik güçtür. Telekinezi, düşünce gücünü yoğunlaştırarak canlı veya cansız maddeler üzerinde etkiler yapılabilmesi gücüne denir.
Buna verdikleri meşhur misallerinden biri, zardaki istedikleri numaranın gelmesidir.
Bu konuda sadece bir kaç misalin söz konusu edilmesi, realize edilmiş çok fazla örnek olmadığını göstermektedir.
a. Bu tür rast gelmeler birer tesadüf olabilir..
b. Bu konuda fazla sebeplere bağlanarak bir nevi şirke düşme riski içerisinde olanlar için özel bir imtihan da olabilir. A
c. Haddini aşmış olanların o yanlış yollarında devam etmelerini sağlayacak bir mekr-i ilahî olabilir..
d. Bu iş herkeste az çok var olan ve görülen hiss-i kablel-vuku denilen bir önsezi olabilir. Bu önseziler bir nevi ilhamdır. Bu tür ilhamlar için takva sahibi olmak gerekmez, fasık/günahkar müminler veya kâfirler için de geçerlidir.
e. Kişilerin samimi arzuları, özellikle ihtiyaç hissettikleri andaki yoğun istekleri bir nevi makbul dua hükmüne geçebilir. Nitekim, bu işin uzmanlarından biri olan Stanford, dualarında telekinezi yasasına dayandığını fark etmiştir. Duaların gerçekleşmesinde, dua eden kişinin yoğun konsantrasyon içinde düşünce enerjisini yoğunlaştırıp, göndermesiyle telekinetik etkisi söz konusudur.
Duayı kabul etmek, ancak her şeyin dizgini elinde, anahtarı yanında olan Allaha ait bir meseledir.
Yine işin uzmanlarının bildirdiğine göre, Telepati; düşünceler arasında doğrudan doğruya bağlantı kurulması, iki zihin veya ruh arasında imaj, fikir, sembol tarzında ortaya çıkan etki alış verişidir. Eski alimlerin eskimez ifadeleriyle telepati minel kalbi ilel kalbi sebila= kalpten kalbe açılan bir iletişim hattıdır. Bu da bir nevi ferasetin kerametidir.
Bu işle uğraşanların iddialarına göre, Levitasyon; insanın kendi öz enerjisini kullanarak -ki bu enerjiye düşünce gücü, ruh gücü, psişik enerji gibi isimler takılır- yer çekimine karşı koyması olayıdır
Bu konuda bazı misaller veriliyor. Bunların ne derece doğru olduğunu, sihirbazlıktan uzak bir realite olup olmadığını bilemiyoruz. Çok güvendiğimiz bir dostumuz anlatmıştı: bir adam, bir nevi kerametvârı bir pozisyonda, uzaktan bir porselen tabağı- bir çok kimsenin gözü önünde- bir masanın üzerine atmış ve oradan da betona çakılan tabak kırılmamıştır. Herkes şaşırmıştı. Ben onu yalnız bir kenara çektim ve Allahtan kork, dedim, sen cinleri kullanarak bu oyunu yapıyorsun ve bunu bir keramet gibi gösteriyorsun.. demiş ve adam da bunu kabul etmiş..
Bu sebeple diyoruz ki, bu gibi işlerin en tehlikeli yanı, bunların psişik güç dedikleri bazı mevhum varlık veya yeteneklerden -bağımsız olarak- geldiğine inanmaktır. Çünkü, bu tür düşünce sahipleri, insanların olağanüstü güce sahip olduğunu iddia ederler. Bu güçler de sanki bulundukları takdirde yapmayacakları şey yoktur.. Halbuki, Allahtan başka sonsuz güce hiç kimse sahip değildir.
Bununla beraber, bu işleri bir şekilde gerçekten veya gözbağı olarak başaranlar, kendilerinde olağandışı bir güce sahip olarak kabul ettikleri için gittikçe bir nevi şımarıklık içinde firavunluk damarları kabarabilir. Bu açıdan bu tür işlerden uzak durmakta fayda olacağını düşünüyoruz.
Selam ve dua ile...