Sayın Kız Babası,
Biliyorum ki ömrünüzde ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorsunuz. Belki de haberiniz bile olmayacak bu yazıdan. Ve bende ilk defa hadsizleşerek size bu satırları yazıyorum. Emin olun aklımdan geçen her şeyi tek tek söyleyebilirim. Ama sizin sabrınızdan emin değilim. Söyleyeceklerim benim zoruma gittiği gibi sizinde gidebilir.
Kızınızı uzun zamandır tanıyorum. Ve bu uzun sürede hem arkadaş hem eş olarak birlikte uzun zaman geçirdik. Birbirimizi sevdiğimiz gibi üzdüğümüz zamanlarda oldu. Ne sizleri benim yerime ne de beni sizlerin yerine koymadı. Bu konuda hep destekçisi olduğumu belirtmek isterim.
Yan yana, telefonda, mesajda, sanalda bir çok kez konuştuk. Benimde onunda arşivinde vardır yazışmalarımız, fotograflar. Biz belli yaşlara erişmiş bireyler olarak ciddi konular üzerinde durduk. Geleceğe yönelik konuşmalarımız yoğundur. Belli bir eğitim, belli bir kariyere ulaşmak için çabalarken; eşiniz hadsizlikleri ile sarsıldık durduk. 3 yılı geçkindir kızınızı belli konularda tehdit edip onurunu kırmakta, ve sömürücü bi politika içerisindedir. Şahsımdan şikayetçi olacağı hiç bir şey yaşamadığı için bugüne kadar üzerime gelmediğini gelemediğini belirtmek isterim.
Kızınızla aranızdaki bağ oldukça sağlam ve gurur verici. Hiçbir zaman bu bağın yıpranması taraftarı olmadım. Ancak, kızınızın bir ilişki içerisinde olması sizin neden yüreğinize iner bunu anlamış değilim. Her baba, ilk bunları duyduğunda içinde bi acı hissedermiş. Bunu günlerdir kız babalarına sorup araştırdım. Ama hepsinin bitiş cümlesi, kızımızın birlikte olduğunu bilip tanımak ve duruma göre önünü almak hissinden doğan bir acı imiş. Ama size inme inecekmiş, nedendir bilemedim. Hastalık üzerinden kurulan baskı, kızınızı ruhsal sıkıntılara sokmakta, eşinizin bilmesine rağmen sizden saklamaktadırlar. Kızınız, bu yüzden her gece dualar ediyor. Benim canımı al onlara ver , diye. Ve siz üzülmeyin diye yüzünüze gülüyor hep.
Eşiniz, dini sömürülerde de bulunuyor çok. Süt hakkı Allah rızası deyip baskıcı zihniyetine devam ediyor hergün. Aklından geçenleri dışa yansıtan bi kadın değil. Bu yüzden büyük sorunlar yaşatıyor bize. Sanıyor ki ben suçluymuşum gibi sizleri görünce başımı eğeceğim ve yolumu değiştireceğim. Sanıyor ki iki günlük bi yaşantı içerisindeyiz. Ama bizi nasıl yıpratacağını iyi biliyor. Kızınızı yalan söylemeye itiyor. Ve ben bundan çok rahatsızım. İnancın bu denli ayak altında olması beni uzaklaştırıyor.
Kızınız bi çok kez benle dışarı çıkacağını söylemek için yanınıza gelmiştir, siz farkında olmadan. Gizliliği seçen biz değil tavırlarınızdır. İzninizin doğrultusunda görüşmek istedim hep. İzin vermiyorum, dediğiniz hiçbir an bir araya gelmek istemedim. Ama mecbur kaldığımız anlar olmadı değil. Eşiniz olayı o kadar abarttı ki artık takip etmelere falanda başladı. Ve karşısındakinin bi yetişkin değil 2 yaşında bi çocuk olduğu kanısını ilk defa yansıttı bize. Bununda böyle olduğunu kendisinin bananeci çocuk tavırlarından öğrendik. Banane banane istemiyorum, kulağımı kapatıyorum, duymuyorum diyen bi çocuk gibi. Ve her seferinde ağlattı kızınızı. Onu rahatlatan, sakinleştiren yine ben oldum. Her ötelediğinde bana sarıldığını bile bile üzdü hep.
Sevmeyi bi fetva ile bize yasaklayan dilde Müslüman, maddeperest eşiniz yüzünden kızınız olan iradesini kaybetmiş, normal bi birey olmaktan uzaklaşmaktadır. Egoist tavırlarını gün gün aşılamaya çalışmakta, narsist tavırlar sergilemektedir. Ki dilden uzak bi inanç anlayışına sahip olduğunu söylemek isterim.
Bu ilişkiyi benle yada başkası ile yaşarsa, maddi yönden kesintiye uğrayacağını vurgulamış bi kaç kez. Benim bugün arkadaşım, yarın kardeşim, öbür gün yarimdir ki maddi yönden baskıları üzerinden alıp sizlere başka bi duygu yükleyebileceğimden siz emin olmasanız da kızınız iyi bilmektedir. Sürekli parasal konularda sorunlarınızın olduğu, diline, yüzüne yansımaktadır ki huzursuzluğa neden olduğunuz kanısına varıyorum.
Neyse.
Sevdiğini söyleye söyleye uzaklaştı benden. Onu savunabilecek, koruyabilecek, sakinleştirebilecek bi durumda değilim artık. Ve her zamanki gibi bu büyük görev siz babasına düşmektedir. Bunları hatırlatmakta, gizde kalanları ortaya çıkarmakta bana düşmektedir. Unutmayın, Şeytan gizde saklıdır.
Kızınızın koymuş olduğu tavır ve şuan ki izlediği yol değildir benim zoruma giden. İradesizleştirilmesi ve robotlaştırılmasıdır. Akıl sahipliğinin elinden alınmasıdır. Bir , kız annesi-babasıyız, hegemonyasından uzaktır.
Uzun lafın kısası, sizin eşinizle birlikteliğinizdeki ateşin, bize neden yasak olduğunu bilmek hakkımızdır diye düşünüyorum. Yada aklılarınızdan geçenlerin.
Haddimi aşıp kurduğum her cümle için özür dilerim. Ancak bunlar sadece benim değil, toplumun size karşı olan yansımalarının bir kısmıdır. Negatif yansımalardan kurtulmanız, isterseniz bunlardan had almanız dileği ile.
Ama diyeceksen, diyorsan, şahsıma piç. Piçlik mi babacığım biz o skaladan çoktan geçtik.
Mekri
Biliyorum ki ömrünüzde ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorsunuz. Belki de haberiniz bile olmayacak bu yazıdan. Ve bende ilk defa hadsizleşerek size bu satırları yazıyorum. Emin olun aklımdan geçen her şeyi tek tek söyleyebilirim. Ama sizin sabrınızdan emin değilim. Söyleyeceklerim benim zoruma gittiği gibi sizinde gidebilir.
Kızınızı uzun zamandır tanıyorum. Ve bu uzun sürede hem arkadaş hem eş olarak birlikte uzun zaman geçirdik. Birbirimizi sevdiğimiz gibi üzdüğümüz zamanlarda oldu. Ne sizleri benim yerime ne de beni sizlerin yerine koymadı. Bu konuda hep destekçisi olduğumu belirtmek isterim.
Yan yana, telefonda, mesajda, sanalda bir çok kez konuştuk. Benimde onunda arşivinde vardır yazışmalarımız, fotograflar. Biz belli yaşlara erişmiş bireyler olarak ciddi konular üzerinde durduk. Geleceğe yönelik konuşmalarımız yoğundur. Belli bir eğitim, belli bir kariyere ulaşmak için çabalarken; eşiniz hadsizlikleri ile sarsıldık durduk. 3 yılı geçkindir kızınızı belli konularda tehdit edip onurunu kırmakta, ve sömürücü bi politika içerisindedir. Şahsımdan şikayetçi olacağı hiç bir şey yaşamadığı için bugüne kadar üzerime gelmediğini gelemediğini belirtmek isterim.
Kızınızla aranızdaki bağ oldukça sağlam ve gurur verici. Hiçbir zaman bu bağın yıpranması taraftarı olmadım. Ancak, kızınızın bir ilişki içerisinde olması sizin neden yüreğinize iner bunu anlamış değilim. Her baba, ilk bunları duyduğunda içinde bi acı hissedermiş. Bunu günlerdir kız babalarına sorup araştırdım. Ama hepsinin bitiş cümlesi, kızımızın birlikte olduğunu bilip tanımak ve duruma göre önünü almak hissinden doğan bir acı imiş. Ama size inme inecekmiş, nedendir bilemedim. Hastalık üzerinden kurulan baskı, kızınızı ruhsal sıkıntılara sokmakta, eşinizin bilmesine rağmen sizden saklamaktadırlar. Kızınız, bu yüzden her gece dualar ediyor. Benim canımı al onlara ver , diye. Ve siz üzülmeyin diye yüzünüze gülüyor hep.
Eşiniz, dini sömürülerde de bulunuyor çok. Süt hakkı Allah rızası deyip baskıcı zihniyetine devam ediyor hergün. Aklından geçenleri dışa yansıtan bi kadın değil. Bu yüzden büyük sorunlar yaşatıyor bize. Sanıyor ki ben suçluymuşum gibi sizleri görünce başımı eğeceğim ve yolumu değiştireceğim. Sanıyor ki iki günlük bi yaşantı içerisindeyiz. Ama bizi nasıl yıpratacağını iyi biliyor. Kızınızı yalan söylemeye itiyor. Ve ben bundan çok rahatsızım. İnancın bu denli ayak altında olması beni uzaklaştırıyor.
Kızınız bi çok kez benle dışarı çıkacağını söylemek için yanınıza gelmiştir, siz farkında olmadan. Gizliliği seçen biz değil tavırlarınızdır. İzninizin doğrultusunda görüşmek istedim hep. İzin vermiyorum, dediğiniz hiçbir an bir araya gelmek istemedim. Ama mecbur kaldığımız anlar olmadı değil. Eşiniz olayı o kadar abarttı ki artık takip etmelere falanda başladı. Ve karşısındakinin bi yetişkin değil 2 yaşında bi çocuk olduğu kanısını ilk defa yansıttı bize. Bununda böyle olduğunu kendisinin bananeci çocuk tavırlarından öğrendik. Banane banane istemiyorum, kulağımı kapatıyorum, duymuyorum diyen bi çocuk gibi. Ve her seferinde ağlattı kızınızı. Onu rahatlatan, sakinleştiren yine ben oldum. Her ötelediğinde bana sarıldığını bile bile üzdü hep.
Sevmeyi bi fetva ile bize yasaklayan dilde Müslüman, maddeperest eşiniz yüzünden kızınız olan iradesini kaybetmiş, normal bi birey olmaktan uzaklaşmaktadır. Egoist tavırlarını gün gün aşılamaya çalışmakta, narsist tavırlar sergilemektedir. Ki dilden uzak bi inanç anlayışına sahip olduğunu söylemek isterim.
Bu ilişkiyi benle yada başkası ile yaşarsa, maddi yönden kesintiye uğrayacağını vurgulamış bi kaç kez. Benim bugün arkadaşım, yarın kardeşim, öbür gün yarimdir ki maddi yönden baskıları üzerinden alıp sizlere başka bi duygu yükleyebileceğimden siz emin olmasanız da kızınız iyi bilmektedir. Sürekli parasal konularda sorunlarınızın olduğu, diline, yüzüne yansımaktadır ki huzursuzluğa neden olduğunuz kanısına varıyorum.
Neyse.
Sevdiğini söyleye söyleye uzaklaştı benden. Onu savunabilecek, koruyabilecek, sakinleştirebilecek bi durumda değilim artık. Ve her zamanki gibi bu büyük görev siz babasına düşmektedir. Bunları hatırlatmakta, gizde kalanları ortaya çıkarmakta bana düşmektedir. Unutmayın, Şeytan gizde saklıdır.
Kızınızın koymuş olduğu tavır ve şuan ki izlediği yol değildir benim zoruma giden. İradesizleştirilmesi ve robotlaştırılmasıdır. Akıl sahipliğinin elinden alınmasıdır. Bir , kız annesi-babasıyız, hegemonyasından uzaktır.
Uzun lafın kısası, sizin eşinizle birlikteliğinizdeki ateşin, bize neden yasak olduğunu bilmek hakkımızdır diye düşünüyorum. Yada aklılarınızdan geçenlerin.
Haddimi aşıp kurduğum her cümle için özür dilerim. Ancak bunlar sadece benim değil, toplumun size karşı olan yansımalarının bir kısmıdır. Negatif yansımalardan kurtulmanız, isterseniz bunlardan had almanız dileği ile.
Ama diyeceksen, diyorsan, şahsıma piç. Piçlik mi babacığım biz o skaladan çoktan geçtik.
Mekri
