Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sevgililer Günü

ahmet_hoca

Yeni Üye
Üyelik
21 Eki 2010
Konular
47
Mesajlar
43
Reaksiyonlar
0
Genç çift sabah erkenden uyanmış ve kadın işe gitmek üzere olan kocasına güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Adam aceleyle kahvaltısını ederken karısı söze başladı ve
- biliyormusun dün çok güzel bir kazak gördüm keşke onu alsaydık dedi.

Adam iyice düşündü ve dört gün sorna sevgililer günü olduğu aklına geldi. Tamam canım alırız derken bu işi dört gün uzatıp sevgililer gününde karısına o kazağı almayı ve o zamana kadar karısını nasıl oyalayacağını düşünüyordu. Akşam eve geldi ve karısını onu kapıda karşıladı. Hani benim kazağım deyince adam ya hayatım işler çok yoğundu yarın hallederim hem nasılsa kazak bitecek değil ya dedi ve çeriye geçti. Bir günü kurtarmıştı ve önünde sadece üç gün daha vardı. Üç gn sonra hem karısının istediği kazağı alacaktı hemde sevgililer günü hediyesinden kurtulacaktı. Akıllı bir adamdı ve bir taşla iki kuş vuracağı için kendi kendiyle gurur duyuyordu.

Yine sabah erkenden kalktı ve karısıyla kahvaltı ettikten sonra kapıdan çıktı. Arkasına dönüp baktı ve eşinin ona el salladığını gördü. O da döndü el salladı ve bir günü daha kurtarmanın planlarını yapmaya başladı. Arabasına bindi işyerine geldi ve kazağı yine almamak için eşini aradı. Canım işlerim çok yoğun ve senin kazağı yarın alsam olurmu dedi. Karısı tabiki canım sen nasıl istersen diyerek cevap verdi ve adam bir zafer daha kazanmış olmanın verdiği gururla arkasına yaslandı. Çok zeki bir adamdı ve sevgililer gününe sadece bir gün kalmıştı. Bir taşla iki kuş vuracaktı.

İş yerinde işlerini bitirdi ve karısı anlamasın diye cep telefonunu sessize alıp parkalarda dolaştı. Vakit iyice geçipte mağazalar kapanınca arabasına bindi ve kendine yorgun adam süsü verip doğruca evine yöneldi. Eve gelip kapıyı çaldı ama karısı kapıyı duymuyordu. Tekrar tekrar çaldı ama ses yoktu. halbuki karısının onu kapıda güleryüzle karşılamasına ne kadarda alışmıştı. Hem nasılsa yarın sevgililer günüydü ve ona istediği kazağı alacaktı. Kapıyı defalarca çaldı ve yumrukladı ama kapıyı açan yoktu. Söylene söylene arabasına doğru gitti ve torpido gözünden anahtarını çıkarıp evin kapısı önüne geldi. Ama bugünü de kurtarmış olabilmek için cep telefonunu çıkardı ve eşine bir mesaj yazmayı düşündü. O anda gözü ekrandaki arama kayıtlarına takıldı. Sayısız cevapsız arama vardı ve heyecanla cevapsızlar listesine girince tüm aramaların eşi tarafından yapıldığını gördü. Kalbi delice çarparken titrek ellerle kapıyı açtı ve içeriye girdi. Harika bri sofra hazırlanmıştı ama eşi görünmüyordu. Odaları gezdi ve banyonun önüne gelince durdu. banyo kapısını yavaşça açınca eşinin küvetin kenarında uzandığını gördü. Ona doğru yönelince eşinin kafasınına rdındaki kanları farketti. hemen 112 acil servisi aradı ve gelen ekip eşini alıp hızlıca hastaneye kaldırdı.

Hastane koridorlarında aklında eşinin çok istediği kazak ve gözlerinde yaşlarla dolaşırken doktor yanına geldi ve maalesef eşinizi ve bebeğinizi kurtaramadık dedi. O anda dizlerinin kendisini taşıyamadığını anlayan adam yere yığıldı kaldı. Artık ondan kazak isteyen biri yoktu ve her hediyeyi bir güne saklamanın,her mutluluğa bir gün giydirmenin ne kadar yanlış olduğunu en acı şekilde anlamıştı. Eşi düşüpte kafasını çarpınca kocasını aramış ve yardım istemişti. Hayatta en çok sevdiğinden başkası en zor anında bile aklına gelmemişti ama kocası onu bir kazak parasına bebeğiyle birlikte bilmeden ölüme terketmişti.

Doktor omuzuna dokundu ve keşke 5 dakika daha erken arasaydınız bizi dedi. Eşinizi kurtarabilirdik :(

Sizde sevdiklerinize hediye almak için günleri kovalayanlardan veya belirli gün ve haftalar misali sevdiklerinizi hatırlayanlardansanız unutmayın ki dünya hayatı belirsiz bir süre ile yoğrulmuştur ve en güzeli sevdiğinize heran onu sevdiğinizi göstermeniz ve hatırlatmanızdır.

ahmet_hoca 15.02.2011
 
offff hocam harika bir örnekti... işte sevgisini bir günle sınırlandıranlara harika bir örnek. Herhangi bir günde eşine hediye alan birinden sevgililer gününde eşi de hediye beklemez. Bir taşla iki kuş vurmuş işte bir kazakla bir eş ve bir bebekten olmuş :(
 
''Artık ondan kazak isteyen biri yoktu ve her hediyeyi bir güne saklamanın,her mutluluğa bir gün giydirmenin ne kadar yanlış odluğunu en acı şekilde anlamıştı. ''

yarın diyenler,bugünü ıskalar..bütün bu günler dünün yarını değil miydi? teşekkürler mustafa. ihmal, erteleme basit gibi görünen ama içinde vahim sonuçlar doğuran bir kusurdur.en aza indirmek gerekir.
 
hüseyin19;bt5163' Alıntı:
''Artık ondan kazak isteyen biri yoktu ve her hediyeyi bir güne saklamanın,her mutluluğa bir gün giydirmenin ne kadar yanlış olduğunu en acı şekilde anlamıştı. ''

yarın diyenler,bugünü ıskalar..bütün bu günler dünün yarını değil miydi? teşekkürler mustafa. ihmal, erteleme basit gibi görünen ama içinde vahim sonuçlar doğuran bir kusurdur.en aza indirmek gerekir.

yorumunuz için çok teşekkür ederim
 
Ben bu yazının alıntı olduğunu düşünmüştüm ilk başta itiraf edeyim..
Ama sorup öğrendimki kendi kaleminden dökülmüş.. Helal olsun valla oldukça güzel yazıyorsun..
 
Ben şu kısımı anlayamadım. "Eşi düşüpte kafasını çarpınca kocasını aramış ve yardım istemişti. Hayatta en çok sevdiğinden başkası en zor anında bile aklına gelmemişti ama kocası onu bir kazak parasına bebeğiyle birlikte bilmeden ölüme terketmişti." "...onu bir kazak parasıına..." derken, hikayeye göre kazağın parasından dolayı değil de hoş bir süpriz olsun diye geciktiriyor kazak almayı. (Yoksa ben mi yanlış anladım?) Yani anladığım kadarıyla ölümle ilgili parasal bi kaçınma durumu yok. Burada sanırım hata; cep telefonuna bakmaması, duymamas,ı sesini kısması vs...

Benim bu hikayeden çıkardığım sonuç: Cep telefonu bazen hayat kurtarabilir ama sesini kısmazsanız.
 
Mediha;bt5167' Alıntı:
Ben bu yazının alıntı olduğunu düşünmüştüm ilk başta itiraf edeyim..
Ama sorup öğrendimki kendi kaleminden dökülmüş.. Helal olsun valla oldukça güzel yazıyorsun..

teşekkür ederim yorumun için

ben kendi yazıalrım dışında yazı poaylaşmıyroum ama bazı yazılarımın altına imza atmayı unuttuğumdan onlar başkaları tarafından sahiplenilmiş :) burada paylaştım ve silmek zorunda kaldım :)
 
A_GEYiK;bt5185' Alıntı:
Ben şu kısımı anlayamadım. "Eşi düşüpte kafasını çarpınca kocasını aramış ve yardım istemişti. Hayatta en çok sevdiğinden başkası en zor anında bile aklına gelmemişti ama kocası onu bir kazak parasına bebeğiyle birlikte bilmeden ölüme terketmişti." "...onu bir kazak parasıına..." derken, hikayeye göre kazağın parasından dolayı değil de hoş bir süpriz olsun diye geciktiriyor kazak almayı. (Yoksa ben mi yanlış anladım?) Yani anladığım kadarıyla ölümle ilgili parasal bi kaçınma durumu yok. Burada sanırım hata; cep telefonuna bakmaması, duymamas,ı sesini kısması vs...

Benim bu hikayeden çıkardığım sonuç: Cep telefonu bazen hayat kurtarabilir ama sesini kısmazsanız.

konuyu çözmüşsünüz yorumunuz için teşekkürler
 
bir an sonrasında neler yaşayacağını bilemeyen bir varlığız;öyleyse neden erteleriz güzellikleri?bir tebessümü,bir selamı,sıcacık bir merhabayı erteleyenlere,bunu alışkanlık haline getirenlere ibret olacak bir deneme olmuş..yüreğinize sağlık beyefendi....
 
Üst Alt