Tut Elimi
Saksıdaki gül gibisin meleğim.
Bir gülüşün bu cihanı değiyor.
Hep çocuklar dede diye koşuyor,
Kader senin bağlarını çözmüyor.
Elden ele dolaşırsın gül gibi,
Garip ömrüm ayağına yol gibi.
Ben dedeyim bakma öyle el gibi,
Sen ağlama yaralarım kanıyor.
Tut elimi tabip, tabip dolaşak,
Çare ise, al ömrümü, bölüşek.
Hep sana duacı, yattığın döşek,
Tabipler, derdine, derman olmuyor.
Adın Eylül imiş, son bahar yani,
Derdi veren, elbet, verir dermanı.
Üzülme! ... bu dünya, yalancı fani,
Her fani gidiyor, baki kalmıyor.
Kader denen meçhul, hicran yarası,
Belki'de çektiğin, bir kul hatası.
Gün olur, ortaya, çıkar foyası,
Her tabip, yaraya, merhem olmuyor.
Yüzseler derimi, sargı yapsalar,
Göz yaşımı, merhem diye, sürseler.
Alsalar! ...canımı, sana verseler,
Ömür! ...dipsiz kuyu, çile dolmuyor.
01/07/2009
Rahmi Nalbantoğlu
Saksıdaki gül gibisin meleğim.
Bir gülüşün bu cihanı değiyor.
Hep çocuklar dede diye koşuyor,
Kader senin bağlarını çözmüyor.
Elden ele dolaşırsın gül gibi,
Garip ömrüm ayağına yol gibi.
Ben dedeyim bakma öyle el gibi,
Sen ağlama yaralarım kanıyor.
Tut elimi tabip, tabip dolaşak,
Çare ise, al ömrümü, bölüşek.
Hep sana duacı, yattığın döşek,
Tabipler, derdine, derman olmuyor.
Adın Eylül imiş, son bahar yani,
Derdi veren, elbet, verir dermanı.
Üzülme! ... bu dünya, yalancı fani,
Her fani gidiyor, baki kalmıyor.
Kader denen meçhul, hicran yarası,
Belki'de çektiğin, bir kul hatası.
Gün olur, ortaya, çıkar foyası,
Her tabip, yaraya, merhem olmuyor.
Yüzseler derimi, sargı yapsalar,
Göz yaşımı, merhem diye, sürseler.
Alsalar! ...canımı, sana verseler,
Ömür! ...dipsiz kuyu, çile dolmuyor.
01/07/2009
Rahmi Nalbantoğlu