Güneşin egemenliğinin,
Karanlığa teslimiyle başlar,
Duyguların özgürlüğünün
Mehtaba başkaldırışıyla susar,
Yıldızlar salkım salkım süzülür,
O an duyguların ubudiyeti dillerden dökülür,
Sahile vuran dalgalar beni alır götürür.
Sürgün olmuş beden,
İhtimamı var mı? Ölsen,
Dursan, dinlesen ve öyle gitsen
Nereye diye soramazsın?
Teslim olan yüreğinin esirisin,
Aheste ölümün sessizliğinde erirsin.
An gelir gidersin
An gelir bitersin…
Her bir ağacın gövdesi,
Ürpertir içten içe seni,
Uzaktan öten kumrunun sesi,
Nefesini hissedersin sanki
Öyle uzak ki,
Farksız bir neferden,
Fethetmek için,
Savaşacaksın yürekten.
Ne bu sükût?
İçini kemiren…
Eshat
Karanlığa teslimiyle başlar,
Duyguların özgürlüğünün
Mehtaba başkaldırışıyla susar,
Yıldızlar salkım salkım süzülür,
O an duyguların ubudiyeti dillerden dökülür,
Sahile vuran dalgalar beni alır götürür.
Sürgün olmuş beden,
İhtimamı var mı? Ölsen,
Dursan, dinlesen ve öyle gitsen
Nereye diye soramazsın?
Teslim olan yüreğinin esirisin,
Aheste ölümün sessizliğinde erirsin.
An gelir gidersin
An gelir bitersin…
Her bir ağacın gövdesi,
Ürpertir içten içe seni,
Uzaktan öten kumrunun sesi,
Nefesini hissedersin sanki
Öyle uzak ki,
Farksız bir neferden,
Fethetmek için,
Savaşacaksın yürekten.
Ne bu sükût?
İçini kemiren…
Eshat