Kendi yaş grubumdan bile erken haşır neşir olduğum bir aletti bilgisayar,hem de o zamanlar hayatımın kalanında aşklarımdan biri olacak oyunlara yüz vermezken bile,yazmak çizmek güzeldi,program kitabından bişeyler yazmak uydurukta olsa,akrep ve yelkovana başka yerlerde de olsa bile bir saat programı yazdığım günü hala hatırlarım gözümü kapattığımda karanlığa doğru,
Ama büyük aşkların genelde olan akıbeti bizim aramızada girdi zamanla ,o nun sadece benim dokunuşlarımla değil her dokunuşa aynı tepkiyi verdiğin igörmek yaralamıştı küçük kalbimi,sevgim nefrete dönüştü üstelik sadece ona da değil temsil ettiği herşeye karşı,
Bir bilgisayar klavyesinin taşıdığı bütün anlamlar hayatımdan çıkalı yıllar oldu ama yazmak dürtüsü bu iki küsü bir araya getirdi çoğu zaman. Ama o dürtünün bile bir gücü vardı ve o güç dün akşamüstü bitti aniden,hesapsızca ve genelde olduğu gibi plansızca,
Klavye tıkırtısını duymak zulüm gibi gelmeye başladı,dolmakalemin kaliteli kağıt üzerindeki dansını özlediğim zamanlarda,kimisi böyledir hayatın getirdiği kolaylığı red eder,mürekkebi sever kirlenmeyi,kağıt kokusunu ve kalemini,iyi mi kötü mü bilmiyorum inan ki,ama böyleyim,her zaman dediğim gibi allah beni böyle yaratmış,kınamayın yarın çocuğunuzda böyle olur garip zevkleri hayatınızdan bezdirir
Artık gidiyorum ben,yıllardır buraya aitmişim gibi hissettiğim yerden ,ailemin evini terkedermiş gibi hissetsemde yeni bir güneşi bulmanın heyecanı içimi sardı.Gitmek ... insanın içini acıtacak sesleri içinde barındıran bir fiil çoğunlukla yapan içinde kalan içinde.Dedim ya ben böyleyim,
Burada iyi arkadaşlıklar kurdum,bir ömür boyu hayatımda olmasını dilediğim insanlarla , ama arkadaş olamadıklarımında çok değerli olduklarından en ufak bir şüphem bile yok ,sadece zaman meselesiydi ve çoğu zaman şans,eğer birilerini incittiysem herhangi bir sebeple kusura bakmasınlar lütfen büyük ihtimalle benden kaynaklanan bir hatayla olmuştur,benden ve fevri çıkışlarımlarımdan,
Bütün bir ömür geçirebilecğim bir insan demişti ki ,savaşçı olmak istermiydin ona kiraz çiçeklerini anlatmıştım,kiraz çiçekleri en güzel zamanlarında dökülürler dallarından ve bir samuray kendini onunla özdeştirir eski japonya da,en güzel zamanım mı bilmiyorum ama rüzgar eserken çiçek olmuşsun yaprak yada mayıs papatyası binip gitmek gerek o sonsuz kuvvete ,
ben gidiyorum,bitterlerimle ,pembe kuyrulu tavşanım ve yeşil donlu cinlerimle hayatımın her anında buradaki herkesi hatırlarken tatlı bir tebessümün yüzüme yerleşeceğini bilerek...
Ama büyük aşkların genelde olan akıbeti bizim aramızada girdi zamanla ,o nun sadece benim dokunuşlarımla değil her dokunuşa aynı tepkiyi verdiğin igörmek yaralamıştı küçük kalbimi,sevgim nefrete dönüştü üstelik sadece ona da değil temsil ettiği herşeye karşı,
Bir bilgisayar klavyesinin taşıdığı bütün anlamlar hayatımdan çıkalı yıllar oldu ama yazmak dürtüsü bu iki küsü bir araya getirdi çoğu zaman. Ama o dürtünün bile bir gücü vardı ve o güç dün akşamüstü bitti aniden,hesapsızca ve genelde olduğu gibi plansızca,
Klavye tıkırtısını duymak zulüm gibi gelmeye başladı,dolmakalemin kaliteli kağıt üzerindeki dansını özlediğim zamanlarda,kimisi böyledir hayatın getirdiği kolaylığı red eder,mürekkebi sever kirlenmeyi,kağıt kokusunu ve kalemini,iyi mi kötü mü bilmiyorum inan ki,ama böyleyim,her zaman dediğim gibi allah beni böyle yaratmış,kınamayın yarın çocuğunuzda böyle olur garip zevkleri hayatınızdan bezdirir
Artık gidiyorum ben,yıllardır buraya aitmişim gibi hissettiğim yerden ,ailemin evini terkedermiş gibi hissetsemde yeni bir güneşi bulmanın heyecanı içimi sardı.Gitmek ... insanın içini acıtacak sesleri içinde barındıran bir fiil çoğunlukla yapan içinde kalan içinde.Dedim ya ben böyleyim,
Burada iyi arkadaşlıklar kurdum,bir ömür boyu hayatımda olmasını dilediğim insanlarla , ama arkadaş olamadıklarımında çok değerli olduklarından en ufak bir şüphem bile yok ,sadece zaman meselesiydi ve çoğu zaman şans,eğer birilerini incittiysem herhangi bir sebeple kusura bakmasınlar lütfen büyük ihtimalle benden kaynaklanan bir hatayla olmuştur,benden ve fevri çıkışlarımlarımdan,
Bütün bir ömür geçirebilecğim bir insan demişti ki ,savaşçı olmak istermiydin ona kiraz çiçeklerini anlatmıştım,kiraz çiçekleri en güzel zamanlarında dökülürler dallarından ve bir samuray kendini onunla özdeştirir eski japonya da,en güzel zamanım mı bilmiyorum ama rüzgar eserken çiçek olmuşsun yaprak yada mayıs papatyası binip gitmek gerek o sonsuz kuvvete ,
ben gidiyorum,bitterlerimle ,pembe kuyrulu tavşanım ve yeşil donlu cinlerimle hayatımın her anında buradaki herkesi hatırlarken tatlı bir tebessümün yüzüme yerleşeceğini bilerek...