Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

1 Mayıs ve engelli emekçiler [Tartışma]

cekirdek

Üye
Üyelik
30 Haz 2007
Konular
13
Mesajlar
136
Reaksiyonlar
0
1 Mayıs ve engelli emekçiler
Ergün İşeri
www.sendika.org


1 Mayıs yaklaşıyor, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününde, her kesimden emekçiler ve yoksul toplum kesimleri ortak bir ses olmak için harekete geçiyor.
1977’den beri, sınıf mücadelesinde yer alanlar için adı 1 Mayıs alanı olan ve 1979’dan beri bu kimliği unutturulmaya çalışılan “Taksim” alanına çıkmak için heyecanlı ve istekli bir çalışma binlerce insanı sarmalıyor.
Ama tüm bu heyecan fırtınasının ortasında isteseler de o alana gidemeyecekler olacak.
Sol siyasettin içinde olanlar için ayrımcılık yalnızca etnik köken ve cinsiyetle sınırlı kalıyor. İster egemen yapılarla girişilen tartışmalara bakın, isterse işçi sınıfının içine dönük konulardaki yaklaşımlarını ele alın. Solun ezberi bu ikisi arasında sıkışıp kalmış durumda.

Oysa hem hegemonyanın söylem ve eyleminde, hem de işçi sınıfının kendi içinde ayrışmalarda göz ardı edilen bir başka kesim daha var; engelliler.
Engellilerin büyük bir çoğunluğu, sermaye tarafından sömürülmeye değer bile görülmüyor. Çünkü onların el konulacak kadar dahi artı değer üretemeyeceği varsayılıyor.
Öte yandan teorik olarak işçi sınıfının bir parçası olan engelli emekçiler, “sınıf kardeşleri” içinde inanılması güç tepkilerle karşılaşabiliyor.
Engelliler iş ortamlarında kardeşlikle karşılanmıyor, tam tersine sürekli itelenen, dışlanan, “istenmeyen” kişi oluyor.
Patronun ve patron vekillerinin karşısında ezilen işçi sınıfı, acısını kendinden görmediklerinden çıkartabiliyor. Etnik ve/veya cinsiyet yönünden farklı olanlar, birbirleriyle tepkili ya da mesafeli olanlar, karşılarında bir engelli gördüklerinde “dışlayıcılık”ta birleşebiliyorlar.

Sendikalar ise engelliler konusunda tam anlamıyla “kör ve sağır” olmayı tercih ediyor. Çünkü bu konu da onların ezberi dışında kalıyor.
Sol siyasetin ne söyleminde ne de eyleminde bulunmayan engelliler, “emekçi” olabilmek için hem düzenle hem de “sınıf kardeşleri” ile mücadele etmek zorunda bırakılıyor.
İşte bu koşullarda çalışabilen veya çalışma alanına sokulmayan işsiz engelliler, sınıf kardeşleriyle 1 Mayıs alanına çıkmak için kara kara düşünüyor.
Engelliler 1 Mayıs hazırlık toplantılarına katılanların yaptıkları tartışmaların çok uzağındalar. Bu tartışmaları yapanların farkında olmadığı insanlar olarak, kuşatıldıkları engelleri anlatmakta zorlanıyorlar.
O toplantılara katılanların büyük çoğunluğu için hangi sloganı atacağı, hangi pankartı taşıyacağı, arama noktasında neyle karşılaşacağı, hangi yoldan alana gideceği, kimin ardında, yanında veya önünde yürüyeceği ile sınırlı.
Bunlar için saatlerce konuşabiliyor, birbirlerine iğneleyici ve hatta farkında olamadıkları kadar çelişkili yaklaşımlarla saldırmak için her fırsatı değerlendiriyorlar.
Toplanma alanı olarak ilan edilen bölgelere gidebilmek için kilometrelerce yol yürünmesini zorunlu kılan güvenlik önlenmelerinin, engellilerin haklarını fiilen ortadan kaldıran bir engel olduğunu farkında bile değiller.

En azından bir konu umut verici, bir engelli örgütü, 1 Mayıs için davet edildi, sizi düşünenler de var denildi. Bu davetin ne kadar büyük bir gelişme olduğu tarif bile edilemez.
Birçoğu “yüksek siyaset” üreten katılımcı örgütler, engellilerin de 1 Mayısa gelebilmeleri konusunda bir önlem veya eylem düşündüler mi bilmek pek mümkün değil. Çünkü İstanbul’daki hazırlık toplantılarında Türkiye Sakatlar Derneği dışında bunu ifade eden hiçbir ses duyulmadı.
TSD’nin önerilerini titizlikle dinleyen ve olanakları ölçüsünde gerçekleştirmeye çalışan 1 Mayıs komitesi bu anlamda bir övgüyü hak ediyor.
Ancak ortaya çıkan bu iyi niyet bile engellilerin o alana ulaşabilmeleri için yeterli koşulları sağlayamıyor.
Tüm olumsuz çevre ve ulaşım sorunlarına, engellerine rağmen bedensel, görme, işitme-konuşma ve zihinsel engelliler, süreğen hastalar sınırlı sayıda da olsa, 1 Mayıs’ta, 1 Mayıs alanında olmak için çaba sarf edecektir.
O engin insan denizinde, kaybolmak pahasına ve her şeye inat “biz de varız” demek,
Her türlü ayrımcılığa karşı mücadelede, farkında olmayanların gündemlerine engellileri de almalarına katkı vermek,
Büyük çoğunluğu yoksul, işsiz ve işyerinde dışlanan engellilerin sorunlarını olanaklar ölçüsünde topluma anlatabilmek için;

İstanbul’un ve diğer şehirlerin dayatılmış engellerini alt edebilmeyi göze alan tüm engelliler 1 Mayıs’ta üye oldukları sendikalar, partiler, dernekler, platformlar içinde yer almalıdır.
Kendi örgütlerine engellileri, engelli emekçileri unutturmamalıdır.
1 Mayıs 2010 hem 1 Mayıs alanındaki tabunun kırılması hem de engelli emekçilerin görünürlüğünün sağlanabilmesi açısından bir milat olacaktır.

Ayrımsız ve sömürüsüz bir dünya için,
Engelsiz bir yaşam için,
1 Mayıs’ta, 1 Mayıs alanına!
 
1 mayıs işçi sınıfının kavga günü

Tekrar 1 mayıs geldi çattı geçen senelerde konuşulan taksim mi kadıköymü, su sendikamı bu sendikamı , taksime hangi örgütler girecek, kaç kişi gözaltına alınacak??? Tartışmalarının aksine bu sene "4-c ye hayır de" sloganıyla coşkuyla karşılanacak bir 1 mayısın eşiğindeyiz bizde engelliler olarak 1 mayıslarda bir soluk olarak saflarda yerimizi almalıyız

kurtuluş yok tek başına,ya hep beraber ya hiç birimiz

Hewal iyi bir yazı yazmışsında engelliler konusunda o kadarda kör değiller mesela yerel seçimler öncesinde demokrat kuvvetlerin birlikte kurup seçimlere girdiği "birlikte başaracağız platformunun" hazırladığı seçim bildirisinde engellilerede yer ayrılıyordu
 
mehmet, üstteki yazıyı ben yazmadım. haberler bölümüne koymuştum, buraya taşınmış.

taksim'de görüşmek üzere
 
Eline sağlık Çekirdek. Bilgilerin için sağol.
 
Yazıda konu edilen, işçi sınıfının ve örgütlerinin gözardı ettiği sakatlar ve sakat örgütleri mevzuu sahiden de çok önemli bir konu. Yani, sistem tarafından mağdur edilen tüm kesimlerin iç içe, yan yana olması ve birlikte mücadele etmesi, saflarını sıklaştırması çok önemli.
Bu güzel 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda bunu temellendiremiyoruz belki, ama önümüzdeki süreçte hem Engelliler.Biz olarak hem de sakatlar olarak bu birlikteliği sağlamamız gerek...

Engelli İnsan Hakları Derneği'nin 1 Mayıs açıklaması ve programı:
Engelsiz Eğitim için,
Engelsiz Sağlık ve Rehabilitasyon için,
Engelsiz İstihdam için,
Engelli İnsanlara yönelik ayrımcılık, istismar ve kötü muameleye karşı çıkmak için,
İnsan onuruna yaraşır bir yaşam için,
Engelli İnsan Hakları için
BİZ OLMADAN OLMAZ... 1 MAYIS’TA BİZDE VARIZ...

1 Mayıs Günü Saat 11:00 da Ankara Garında toplanacak ve Sıhhiye Meydanı’na gideceğiz.

Bazı engelli örgütleri ve yürüme güçlüğü bulunan engelli arkadaşlarımız Adliye Binası önünden korteje katılacaktır.
Engelli insanları, ailelerini ve dostlarımızı bize katılmaya ve 1 Mayıs’ı birlikte kutlamaya davet ediyoruz.
Yaşasın 1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ
ENGELLİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
(EN-İNSAN DER)

Türkiye, işçi ve memur sendikalarının, sivil toplum örgütlerinin, yazarların, sanatçıların bir araya gelmesi ve Taksim Meydanı'nın 33 yıl aradan sonra kutlamalara açılmasıyla gerilimden uzak, ortak ve geniş kapsamlı 1 Mayıs için hazırlanıyor.
1 Mayıs'ı tüm Türkiye'de birlikte kutlayacak Türk-İş, Hak-İş, DİSK, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK etkinlikler için ortak bir bildiri kaleme aldı. Sosyal adalet, eşitlik, bağımsızlık ve sendikal haklar için 1 Mayıs'ta başta Taksim olmak üzere alanlarda omuz omuza gelindiği belirtilen bildiride, emekçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü ve emeğin bayramı olan 1 Mayıs'ı hep birlikte barış içinde, kardeşçe kutlayacağı ifade edildi.
‘’Barış için, özgürlük için, demokrasi için, ekmek için, daha güzel bir dünyada sömürüsüz, baskısız, insan onuruna yaraşır bir yaşam için birlikteyiz.
1 Mayıs'ı güvencesiz, kuralsız çalışmanın yaygınlaştığı koşullarda karşılıyoruz, her türlü baskıya inat, hak ve özgürlükler için dayanışma içindeyiz.
Emekçilerin yarısı kayıt dışında çalışıyor. Esnek, güvencesiz ve kuralsız çalışma kural haline geliyor, 4/C uygulamasına, kölelik düzenine mahkum ediliyor. Sendikasızlaştırma yaygınlaşıyor, sendikal örgütlenmenin önüne engeller çıkarılıyor. Örgütlenen işçiler işten atılıyor. Başta madenler olmak üzere, iş kazası adı verilen cinayetler durmak bilmiyor.
Biz sosyal adalet, eşitlik ve demokrasi istiyoruz. Özgürlükçü, eşitlikçi sivil demokratik bir anayasa ve yasalar istiyoruz. Tüm çalışanların grevli, toplu sözleşmeli sendikal haklara sahip olduğu bir Türkiye için sesimizi yükseltiyor, demokrasiden ve sosyal devletten vazgeçmeyeceğimizi bildiriyoruz.

Bir kez daha hükümete sesleniyoruz:
-1 Mayıs 1977'de kaybettiklerimizin faillerinin bulunmasını, adalet önüne çıkarılmasını,
-İşsizliğin önlenmesini,
-Kiralık işçilik düzenlemesinden vazgeçilmesini,
-Kıdem tazminatı hakkımıza dokunulmamasını,
-4/C ve benzeri uygulamalardan vazgeçilmesini,
-İşsizlik Sigortası Fonu'nun işsizler için daha etkin kullanılmasını,
-Vergi adaletsizliğinin giderilmesini,
-Sağlık ve sigorta haklarımızdaki mağduriyetin giderilmesini,
-Asgari ücretin insan onuruna yakışır olmasını,
-İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin artırılmasını,
-Anti demokratik yasaların değiştirilmesini,
-Örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını,
-Taşeronlaşma ve kayıt dışı ekonominin engellenmesini,
-Özelleştirmelerin durdurulmasını, sosyal devletin daha etkin olmasını,
-Emekçilerin sesine kulak verilmesini istiyoruz.’’

 
O meydan..
O bir zamanların işçi sınıfının mücadelesi sayılan her şeyle bütünleşen o meydan.. Sen mi kazandın, biz mi kaybettik onu bilmiyorum? Ama bu değildi düşlediğimiz emekçi bayramları bunu biliyorsun.. Benim meydanım paylaşım Meydanları idi.. Yalvarı meydanları olmadı hiç.. Tüm emekçilerin bayramı kutlu olsun..
 
Haydi arkadaşlar bulunduğunuz şehirlerde seslerimizi duyuralım haklı mücadelemizi seslendirelim hak verilmez alınır.. haydi hep beraber gösterelim !!!!!!
 
izmirde taksimin gölgesi olmasına rağmen gayet coşkulu bir 1 mayıs yaşandı diğer senelere göre kalabalık çok çok fazlaydı gözlemlediğim kadarıyla barış ve demokrasi partisi(BDP) alana çok fazla bir kitle ve coşkulu bir kitle geldi bu türkiye sol hareketi için bir kazanımdı diğer sol örgütlerin kortejlerindede gözle görünür bi çoğalma vardı mesela iki sene önce izmirde pankart açamayan alınteri bu sene makul bi sayıda gelerek pankartını açtı yine aynı şey devrimci hareket içinde de vardı ama halk cephesinin ve esp nin kitlesini istanbula götürmeside izmiri olumsuz yönde etkiledi demokratik haklar federasyonu(DHF) baya kalabalık gelmişti yine ama dev-lis in korteji geçen senelerdeki kadar kalabalık değildi anarşist örgütlerde geçen senelerden daha kalabalıktı
HER YER TAKSİM HER YER DİRENİŞ
 
Üst Alt