Çernobil
Arkadaşım
İş ilişkisini temelde 4857 sayılı İş Kanunu ve kanunun beraberindeki yönetmelikler ve diğer mevzuatlar belirler ve İşverenin çalışana ücret ödeme zorunluluğu, bu ücretin nasıl ve ne şekilde ödenmesi gerektiğine mevzuatta açıkça yer verilmiştir. Fakat ücretin artışı ile ilgili bir kanun hükmü yoktur.
İşçi işe başlarken çalışma koşulları konusunda işverenle anlaşır ve bir iş sözleşmesi imzalar. Eğer bu sözleşmede ücret zammı konusunda anlaşılmışsa, işveren buna uygun hareket etmekle yükümlüdür. Ama böyle bir hüküm iş sözleşmesine ya da toplu iş sözleşmesine eklenmemişse, o zaman zam konusundaki tüm inisiyatif işverene bırakılmıştır. İşveren, yıllık veya dönemlik planlamalarında ücret zammına karar verir ya da bir zam uygulamaz. İşçi işverenden zam talep edebilir. Ama işverenin bu talebi karşılama zorunluluğu yoktur.
İşverenin arttırmak zorunda olduğu tek ücret, asgari ücrettir. Asgari ücretle çalıştırılan işçilerin ücretleri mutlaka devletin belirlediği tutar üzerinden güncellenmelidir. Asgari ücretin üzerinde kalan diğer ücretler için, asgari ücretin altında kalmadığı sürece zam zorunluluğu yoktur
İşverenin zam konusundaki tek taraflı iradesini sınırlayan unsurlardan en önemlisi 4857 sayılı İş Kanunu'nun 5. maddesi gereği Eşit Davranma İlkesi'dir.
Zam konusunda kendi inisiyatifi ile aksiyon alabilen işveren, bu konuda iş yerindeki hak eşitliğini mutlaka sağlamak zorundadır. Yapılacak zamlarda çalışanların ölçülebilen performanslarına göre değişik oranlar belirleyebilir. Ama bu oranlar mutlaka geçerli gerekçelere dayanmalı ve ölçülebilir olmalıdır. Aynı şartlarda olan iki işçiden birine zam uyguluyorken, diğer işçiye hiçbir geçerli gerekçe olmadan zam uygulamıyorsa bu "ayrımcılık" anlamına gelir ve eşit davranma ilkesine ters düşer. Böyle bir durumda işçinin konuyu yargıya taşıdığında, işverenin gerekçelerini ispatlayacak kanıtları yoksa haksız görülecektir ama bu yaşadığımız ülke koşullarında bu konuda olumlu bir sonuç almak çok zordur çünkü yarğının verdiği olumlu kararlar sadece "eşit davranma ilkesi" gereği, çalışanın hamile olması, kadın olması, belirli süreli iş sözleşmesi olması, dini, dili, ırkı gibi nedenlere dayanarak bir işçinin ücreti diğerine göre asğari ücretten düşük tutulamaz konusundadır
Arkadaşın dediği Kıdem zammı ( Fiili hizmet zammı ) konusu ise, kıdem zammı/hizmet zammı adı altında ilk kez 2021 senesinde Kamu işçilerine ve sonradan kanunda yapılan düzenleme ile bazı işyerleri ve işlerde hizmet akdi ile çalışan sigortalılarıda içine alan ağır ve yıpratıcı işlerde çalışan sigortalılara yönelik bir düzenlemedir.
Aile istismarı konusundaki serzenişinin ise kanunlar çerçevesinde bir karşılığı olmayacaktır
18 yaşından büyük Reşit bir birey olduğun için Temel yaşam hakkını elde etmiş durundasın
Temel yaşam hakkı ise ( 18 yaşına kadar Aile koruması altında 18 yaşından büyük ise birey olarak ) bir ülkede yaşayan herkesin, eşit olarak faydalanması gereken haklara temel hak denir. Bu haklar devlet ve anayasa tarafından güvence altına alınmıştır bu konuda yürüyebileceğiniz 2 yol var
Ya fiziksel şiddette maruz kaldığınızda hastanelerin acil bölümlerine başvurup darp raporunuz ile adli makamlara şikayette bulunacaksınız ki bu sizi aynı evde yaşadığınız için büyük bir sarmalın içine sokacaktır yada artık büyüdüğünüzü kabullenip Karakoldaki (ŞÖNİM) şiddet önleme merkezi veya Cumhuriyet başsavcılığına dilekçeniz ile başvurarak Ailenize karşı Uzaklaştırma kararı çıkartarak yeni bir hayata başlama yönünde olacaktır
Emeklilik başvurunuzda sizi çalıştırmayacakları konusunu ise anlamış değilim % 40 ve üzeri raporunuz varsa
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortalar Kanunuâna göre sigorta başlangıç tarihin üzerinden hesaplama ile ödenmiş prim gün sayınız yeterli ise SSK dan alacağınız verği indirim belğesi ile yaş şartı aranmaksızın emeklilik işlemleriniz işleme sokulur yani zaten resmi olarak çalışma hayatınız son bulur.