Doğuştan kalp hastalığı problemi yaşayan yaklaşık 200 bin çocuk olduğunu belirten Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Gülendam Koçak, bu konuda ailelere ve çocuk hekimlerine büyük görev düştüğünü söyledi.
14 Şubat Dünya Doğuştan Kalp Hastalıkları Farkındalık Günü'nde çocuk kalp hastalıklarında erken tanının önemine vurgu yapan Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Gülendam Koçak, ailelerin, bebeklerinde gördükleri sık nefes alıp verme, morarma, kilo alamama, çabuk yorulma gibi yakınmaları dikkate almaları gerektiğini söyledi.
Daha büyük çocuklarda ise göğüs ağrısı, bayılma, nefes darlığı, çabuk yorulma ve çarpıntı gibi bulgularla kalp hastalıklarının kendisini gösterebildiğine işaret eden Dr. Koçak, “Çocukların çabuk yorulmasını değerlendirirken akranlarıyla karşılaştırılmaları faydalı olur. Çocuklarınızda bu belirtiler varsa mutlaka bir çocuk kardiyoloğuna başvurmalısınız. Bazı kalp hastalıkları o kadar hafif ilerler ki kalp muayenesi sırasında hiçbir bulgu vermez. Bu nedenle çocuğunuz ne kadar sağlıklı görünürse görünsün şüphe uyandıran bir yakınması varsa mutlaka kalp sağlığı yönünden araştırılmalıdır” uyarısında bulundu.
'KALP DELİĞİNİ CİDDİYE ALIN'
Çok basit ve zararsız bir işlem olan ekokardiyografi ile çocuğun kalp sağlığının değerlendirilebileceğini belirten Koçak, “Ne yazık ki ülkemizde kalp hastalıkları konusunda pek çok yanlış algı var. Bunların başında da kalp delikleri konusunda, ‘Büyüdükçe kalp deliği kapanır, 10 yaşına kadar takip edelim' düşüncesi geliyor. Çok küçük delikler kapanabilir ancak büyük delikler kapanmaz. Aksine kapatılmayan büyük delikler çocuğa çok daha fazla zarar verir ve ne yazık ki çocuk bir süre sonra ameliyat şansını da kaybederek akciğer ve kalp nakline aday olur. Lütfen kalpte delik var, üfürüm var, bu büyüdükçe geçer diye düşünmeyin. Bunun kararını verecek bölüm çocuk kardiyolojisidir” diye konuştu.
14 Şubat Dünya Doğuştan Kalp Hastalıkları Farkındalık Günü'nde çocuk kalp hastalıklarında erken tanının önemine vurgu yapan Hisar Intercontinental Hospital Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Gülendam Koçak, ailelerin, bebeklerinde gördükleri sık nefes alıp verme, morarma, kilo alamama, çabuk yorulma gibi yakınmaları dikkate almaları gerektiğini söyledi.
Daha büyük çocuklarda ise göğüs ağrısı, bayılma, nefes darlığı, çabuk yorulma ve çarpıntı gibi bulgularla kalp hastalıklarının kendisini gösterebildiğine işaret eden Dr. Koçak, “Çocukların çabuk yorulmasını değerlendirirken akranlarıyla karşılaştırılmaları faydalı olur. Çocuklarınızda bu belirtiler varsa mutlaka bir çocuk kardiyoloğuna başvurmalısınız. Bazı kalp hastalıkları o kadar hafif ilerler ki kalp muayenesi sırasında hiçbir bulgu vermez. Bu nedenle çocuğunuz ne kadar sağlıklı görünürse görünsün şüphe uyandıran bir yakınması varsa mutlaka kalp sağlığı yönünden araştırılmalıdır” uyarısında bulundu.
'KALP DELİĞİNİ CİDDİYE ALIN'
Çok basit ve zararsız bir işlem olan ekokardiyografi ile çocuğun kalp sağlığının değerlendirilebileceğini belirten Koçak, “Ne yazık ki ülkemizde kalp hastalıkları konusunda pek çok yanlış algı var. Bunların başında da kalp delikleri konusunda, ‘Büyüdükçe kalp deliği kapanır, 10 yaşına kadar takip edelim' düşüncesi geliyor. Çok küçük delikler kapanabilir ancak büyük delikler kapanmaz. Aksine kapatılmayan büyük delikler çocuğa çok daha fazla zarar verir ve ne yazık ki çocuk bir süre sonra ameliyat şansını da kaybederek akciğer ve kalp nakline aday olur. Lütfen kalpte delik var, üfürüm var, bu büyüdükçe geçer diye düşünmeyin. Bunun kararını verecek bölüm çocuk kardiyolojisidir” diye konuştu.