Zihinsel engelli olması "birey" olmadığı anlamına gelmez.
"Tüm insanın hak ehliyeti vardır.
Buna göre bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler (TMK, Madde 8)."
Ayırt etme gücü olmamasının sonuçları, fiiil ehliyetinin olmamasının sonuçları yasalar açısından belirlenir. Sadece zihinsel engelli diye bir bireyi yok saymak hukuk sisteminin kabul edemeyeceği bişidir.
Kişilik doğumla başlar ve ölümle sona erer.Zihinsel engelli birey, gerçek bir kişidir. Ve gerçek kişiler için var olan yasalara göre degerlendirilmek zorundadır.
18 yaşına giren bir kişi artık ergin kabul edilir. Burada zihinsel engelliler için ayrı bir tasarruf yoktur mesela. 18 yaşını doldurmuşsa artık ergindir.
Aynı şey bakım borcu için de geçerlidir.
TMK der ki:
"D. Çocukların bakım ve eğitim giderlerini karşılama
I. Kapsamı
MADDE 327.- Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.
Ana ve baba, yoksul oldukları veya çocuğun özel durumu olağanüstü harcamalar yapılmasını gerektirdiği takdirde ya da olağan dışı herhangi bir sebebin varlığı hâlinde, hâkimin izniyle çocuğun mallarından onun bakım ve eğitimine yetecek belli bir miktar sarfedebilirler.
II. Süresi
MADDE 328.- Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler."
Bu konuda da ayrıca bir hüküm yok. Çünkü engelli birey yasaya göre ergin mi? Evet, 18 yaşını doldurmuş ve ergin. O halde babanın bakım borcu 18 yaşını doldurduktan sonra sona erer. Bu anlama glior bu. Aynı şey gerçek bir kişi olan zihinsel engelli için de geçerlidir.
Fakat nafaka borcu saklıdır anne babanın.
Ayırt etme gücü olmayan bir zihinsel engellinin yasal haklarının korunması ve temsil edilmesi apayrı bişeydir. Zihinsel engelli olan bireyin eğer ayırt etme gücü yoksa bu durum, onun birey olmadığı anlamına glmez.
Haklar açısından degerlendirilir yasalarca. Zihinsel engelli birey evlenmeye mi karar verdi? Evlenebilmesi için ilgili yasal mevzuata bakılır mesela.
Mesela bu konuya dönersek dava açması gerekecek. Zihinsel engelli birey eger kısıtlanmışsa, ayırt etme gücünden yoksunsa dava ehliyeti sorgulanabilir.Ama bu dava açma hakkından yoksun olacagı anlamına gelmez. Vesayet altındaki zihinsel engelli bireyin dava açması vesayet makamının iznine bağlıdır. İzin alındıktan sonra dava açılabilir ve bu hakkını kullanabilir. ("Acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması;TMK,Madde 462, 8.fıkra" vesayet makamının iznine baglıdır.)
Açılan dava "birey" olmadıgı grekçeisyle değil de "kişiye sıkı sıkıya baglı haklar konusunda dava ehliyeti yoktur" gibi vesair sebeplerle sorgulanabilir ama bu sebeple bile dava reddedilemez. Ysaların gereği yapılır.
Ayırt etme gücünden yoksun ve kısıtlanmış bir zihinsel engelli bireyin vasisisne vesayet makamı dava açma izni vermişse kimse bişi diyemez.
...
2022 aylığı için ise aylık hak sahipliğinin esasları bellidir. 18 yaşından küçüklere ve 18 yaşından büyüklere,65 yaşını tamamlamış v üstü kişilere gibi ergin olup olmamaya göre hak sahipliği değerlendiirlior. 18 yaşından küçükse anne babası başvuruyor ve engelli yakını aylığı veriliyor. Ama 18 yaşından küçük çocuk 2022 aylıgına başvuramıor.
Zihinsel engelli birey eger 18 yaşından küçükse başvuramaz. Annesi babası başvurur. aynı şart geçerli. Ama zihinsel engelli birey 18 yaşını aşmışsa artık yasal olarak ergindir ve kendi adına başvurabilir. Ama vesayet altına alınması gerekiyorsa vesayet altına alınır, gider vasisi yapar işlemleri.
Fakat toplumda ayırt etme gücüden yoksun kısıtlanmış vesayet altındaki zihinsel engellilere "birey" gibi bakılmadıgından memurların bu konuda toplum gibi sorun çıkaracagı dogru.
Bu da yasalar açısından dikkate alınmaz