[SIZE=5]'450 lira için diyalize razıyım'[/SIZE]
[SIZE=5][/SIZE]
[SIZE=3]Pek çok böbrek hastası, malulen emekli aylığı kesilir diye organ naklinden kaçıp diyalize giriyor.[/SIZE]
[SIZE=3][/SIZE]
[FONT=Verdana]02 Nisan 2010 Cuma, 16:34:29 [/FONT]
Kronik böbrek hastalarının “nakil” geçirmeleri halinde emekli aylıklarının kesilme olasılığı, nakil olması gereken çok sayıda hastanın kâbusu haline gelmiş durumda. Bu korku nedeniyle, vericisi olan hastalar bile maaşları kesilir düşüncesiyle ömür boyu diyalize girmeye mahkûm oluyor. İşte nakil olmayı reddeden hastalar ve yürek sızlatan hikâyeleri...
Türkiye’de böbrek nakli olmayı bekleyen yaklaşık 50 bin kronik böbrek hastası var. Sürekli diyalize bağlı yaşamak istemeyen ve nakil olarak bu zorluklardan kurtulacağı günlerin gelmesini bekleyen hastalar ise “malulen emeklilikleri”nin kesilebileceğini duyduklarında çalmadık kapı bırakmamalarına karşın, tatmin edici yanıtlar alamıyor. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Böbrek Hasta Haklarını Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği BÖHAK Genel Sekreteri Fatih Arıcı da, yıllar önce böbrek nakli olan vemalulen emeklilik maaşı kesilen o isimlerden bir tanesi. Konuyu doğrulayan ve 450-750 TL arası maaş alan Bağkur’lularla, 650-700 TL arasımaaş alan SGK’lı hastalarınmağdur edildiğini söyleyen Arıcı, dertlerini ilgilimakamlara defalarca iletmelerine rağmen sonuç alamadıklarını belirtti.
NAKİL İSTEMİYORLAR
“Bu konuda düzenleme yapılması şart” diyen Arıcı sözlerini şöyle sürdürüyor: “Organ nakli yapılan kişinin ameliyat sonrasında da hassas bakıma ihtiyacı vardır. Bu kişilerin grip olmaması, ağır işlerde çalışmaması, hijyenik ortamlarda bulunmaları ve kirli hava teneffüs etmemeleri büyük önemtaşır. Ayrıca nakil geçiren kişi günde en az 5 çeşit ilaç kullanmak ve düzenli tetkik yaptırmak zorundadır. Sosyal güvencesi olmayan bir kişinin bu yükün altından kalkmasımümkün değil.”
HASTALAR NE DİYOR?
‘Vericim var ama cesaretim yok’
Mehmet Şentürk (42): Hastalığı ortaya çıkmadan önce bir bilgisayar firmasında şoför olarak çalışıyormuş. Sonramalulen emekli olmuş. Bir yıldır haftanın 3 günü diyalize giriyor. “Diyalizden sonra çok kötü oluyorum, o gün başka hiçbir şey yapamıyorum!” diyor. Doktoru “nakli olmanız gerek” dedikten sonra eşinin böbreğinin kendisine uyduğu tespit ediliyor. “İstesem yarın nakil olurum ama korkudan yaptıramıyorum” sözleri çaresizliğini gösteriyor.
Ailemi riske atamam
Bektaş Tütüncü (50): 2003 yılındamalulen emekli olmuş. 11 yıldır diyalize bağlı yaşıyor ve buna bağlı damar tıkanması nedeniyle kalp ameliyatı geçirdiğini söylüyor. “Diyalize girmekten yoruldum artık yeter!” diyen ve ailesini emeklimaaşıyla geçindiren Tütüncü,maaşının kesilmesi halinde nakil olamayacağını söylüyor ve ekliyor: “Bana bir şey olursa hiç değilse çocuklarımve eşim sigortamdan yararlansın.”
DOKTORLAR NE DİYOR?
Engelleyici bir faktör
Prof. Dr. Alper Demirbaş – Medikal Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Bölüm Başkanı
Görüşüme göre nakil geçiren hastaların emeklilik haklarının devam ettirilmesi, organ naklinin özendirilmesi açısından çok önemli. Üstelik bu hastaların diyalize girmek yerine nakil olmalarının ve emekliliklerinin kesilmemesinin devletemaliyetinin çok yüksek olmadığını düşünüyorum. Nakil sonrasında hastaların düzenli kontrol ve tahlilleri olduğu ve ömür boyu ilaç kullanmaları gerektiği de unutulmamalı. Uygulamayı bu anlamda engelleyici bir faktör olarak görüyorum.
Çözülmesi şart
Doç Dr Barış Akin - JFKHastanesi Organ Nakli Direktörü
Nakil olduktan sonra malulen emeklilik haklarının ortadan kalkacağı korkusuyla birçok diyaliz hastası, canlı vericisi olduğu halde beklemeye devamediyor. Ülkemiz koşullarında sağlıklı kişiler bile işsiz gezerken böbrek nakli olmuş bir hastanın iş bularak ailesini geçindirmesini hayalci bir yaklaşımolarak görüyorum. Nakil olan her hastanın diyalize bağlı sağlık giderlerinin ortadan kalkacağı göz önünde bulundurulursa, devlet ödeyeceği emeklimaaşının onlarca katı paranın kasasından uçup gitmesini önleyerek daha çok kazanacaktır.
SGK: Hasta iyileşirse çalışma hayatına döner
Yönetmeliğimiz, Arıza - Hastalık Listesi böbrek başlığı altında yer alan, “Diyaliz gerektirir böbrek hastalıkları veya böbrek fonksiyonlarının transplantasyona rağmen tekrar bozulması” halinin tespiti durumunda, hastanın çalışma gücünü kaybettiği (maluliyet) kararı verilmektedir. Transplantasyon sonrası yapılan kontrol muayenesine istinaden takip ve tedavinin gerçekleştiği sağlık kuruluşundan temin edilen sağlık kurulu raporu göz önüne alınarak değerlendirme yapılmaktadır. Söz konusu sağlık kurulu raporunda, böbreğin tamamen fonksiyonel (normal) olduğunun ifade edilmesi halinde sigortalı veya hak sahiplerinin çalışma hayatına dönebileceği kararı verilmektedir. Aksi takdirde maluliyetleri devam etmektedir.
‘Nakil olanların aylıkları kesiliyor’
Ali Tezel (Sosyal Güvenlik Uzmanı)
Haftada üç gün veya daha fazla diyalize bağlı kalması gereken böbrek hastaları, eski 506 ve 1479 ile yeni 5510 sayılı kanunlar gereğince, yüzde 60 ve daha fazla oranı, meslekte kazanma gücü kaybı var denilerek, yeteri kadar prim ödeme günü varsa malulen emekli edilmektedir. SGK üzerinden böbrek nakli yaptıranların maluliyetlerine ise “Artık böbrek rahatsızlığı kalmadı!” denilerek son verilmekte ve aylıkları kesilmektedir.
GAZETE HABERTURK - CEYDA ERENOĞLU
kaynak
[SIZE=5][/SIZE]
[SIZE=3]Pek çok böbrek hastası, malulen emekli aylığı kesilir diye organ naklinden kaçıp diyalize giriyor.[/SIZE]
[SIZE=3][/SIZE]
[FONT=Verdana]02 Nisan 2010 Cuma, 16:34:29 [/FONT]
Kronik böbrek hastalarının “nakil” geçirmeleri halinde emekli aylıklarının kesilme olasılığı, nakil olması gereken çok sayıda hastanın kâbusu haline gelmiş durumda. Bu korku nedeniyle, vericisi olan hastalar bile maaşları kesilir düşüncesiyle ömür boyu diyalize girmeye mahkûm oluyor. İşte nakil olmayı reddeden hastalar ve yürek sızlatan hikâyeleri...
Türkiye’de böbrek nakli olmayı bekleyen yaklaşık 50 bin kronik böbrek hastası var. Sürekli diyalize bağlı yaşamak istemeyen ve nakil olarak bu zorluklardan kurtulacağı günlerin gelmesini bekleyen hastalar ise “malulen emeklilikleri”nin kesilebileceğini duyduklarında çalmadık kapı bırakmamalarına karşın, tatmin edici yanıtlar alamıyor. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Böbrek Hasta Haklarını Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği BÖHAK Genel Sekreteri Fatih Arıcı da, yıllar önce böbrek nakli olan vemalulen emeklilik maaşı kesilen o isimlerden bir tanesi. Konuyu doğrulayan ve 450-750 TL arası maaş alan Bağkur’lularla, 650-700 TL arasımaaş alan SGK’lı hastalarınmağdur edildiğini söyleyen Arıcı, dertlerini ilgilimakamlara defalarca iletmelerine rağmen sonuç alamadıklarını belirtti.
NAKİL İSTEMİYORLAR
“Bu konuda düzenleme yapılması şart” diyen Arıcı sözlerini şöyle sürdürüyor: “Organ nakli yapılan kişinin ameliyat sonrasında da hassas bakıma ihtiyacı vardır. Bu kişilerin grip olmaması, ağır işlerde çalışmaması, hijyenik ortamlarda bulunmaları ve kirli hava teneffüs etmemeleri büyük önemtaşır. Ayrıca nakil geçiren kişi günde en az 5 çeşit ilaç kullanmak ve düzenli tetkik yaptırmak zorundadır. Sosyal güvencesi olmayan bir kişinin bu yükün altından kalkmasımümkün değil.”
HASTALAR NE DİYOR?
‘Vericim var ama cesaretim yok’
Mehmet Şentürk (42): Hastalığı ortaya çıkmadan önce bir bilgisayar firmasında şoför olarak çalışıyormuş. Sonramalulen emekli olmuş. Bir yıldır haftanın 3 günü diyalize giriyor. “Diyalizden sonra çok kötü oluyorum, o gün başka hiçbir şey yapamıyorum!” diyor. Doktoru “nakli olmanız gerek” dedikten sonra eşinin böbreğinin kendisine uyduğu tespit ediliyor. “İstesem yarın nakil olurum ama korkudan yaptıramıyorum” sözleri çaresizliğini gösteriyor.
Ailemi riske atamam
Bektaş Tütüncü (50): 2003 yılındamalulen emekli olmuş. 11 yıldır diyalize bağlı yaşıyor ve buna bağlı damar tıkanması nedeniyle kalp ameliyatı geçirdiğini söylüyor. “Diyalize girmekten yoruldum artık yeter!” diyen ve ailesini emeklimaaşıyla geçindiren Tütüncü,maaşının kesilmesi halinde nakil olamayacağını söylüyor ve ekliyor: “Bana bir şey olursa hiç değilse çocuklarımve eşim sigortamdan yararlansın.”
DOKTORLAR NE DİYOR?
Engelleyici bir faktör
Prof. Dr. Alper Demirbaş – Medikal Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Bölüm Başkanı
Görüşüme göre nakil geçiren hastaların emeklilik haklarının devam ettirilmesi, organ naklinin özendirilmesi açısından çok önemli. Üstelik bu hastaların diyalize girmek yerine nakil olmalarının ve emekliliklerinin kesilmemesinin devletemaliyetinin çok yüksek olmadığını düşünüyorum. Nakil sonrasında hastaların düzenli kontrol ve tahlilleri olduğu ve ömür boyu ilaç kullanmaları gerektiği de unutulmamalı. Uygulamayı bu anlamda engelleyici bir faktör olarak görüyorum.
Çözülmesi şart
Doç Dr Barış Akin - JFKHastanesi Organ Nakli Direktörü
Nakil olduktan sonra malulen emeklilik haklarının ortadan kalkacağı korkusuyla birçok diyaliz hastası, canlı vericisi olduğu halde beklemeye devamediyor. Ülkemiz koşullarında sağlıklı kişiler bile işsiz gezerken böbrek nakli olmuş bir hastanın iş bularak ailesini geçindirmesini hayalci bir yaklaşımolarak görüyorum. Nakil olan her hastanın diyalize bağlı sağlık giderlerinin ortadan kalkacağı göz önünde bulundurulursa, devlet ödeyeceği emeklimaaşının onlarca katı paranın kasasından uçup gitmesini önleyerek daha çok kazanacaktır.
SGK: Hasta iyileşirse çalışma hayatına döner
Yönetmeliğimiz, Arıza - Hastalık Listesi böbrek başlığı altında yer alan, “Diyaliz gerektirir böbrek hastalıkları veya böbrek fonksiyonlarının transplantasyona rağmen tekrar bozulması” halinin tespiti durumunda, hastanın çalışma gücünü kaybettiği (maluliyet) kararı verilmektedir. Transplantasyon sonrası yapılan kontrol muayenesine istinaden takip ve tedavinin gerçekleştiği sağlık kuruluşundan temin edilen sağlık kurulu raporu göz önüne alınarak değerlendirme yapılmaktadır. Söz konusu sağlık kurulu raporunda, böbreğin tamamen fonksiyonel (normal) olduğunun ifade edilmesi halinde sigortalı veya hak sahiplerinin çalışma hayatına dönebileceği kararı verilmektedir. Aksi takdirde maluliyetleri devam etmektedir.
‘Nakil olanların aylıkları kesiliyor’
Ali Tezel (Sosyal Güvenlik Uzmanı)
Haftada üç gün veya daha fazla diyalize bağlı kalması gereken böbrek hastaları, eski 506 ve 1479 ile yeni 5510 sayılı kanunlar gereğince, yüzde 60 ve daha fazla oranı, meslekte kazanma gücü kaybı var denilerek, yeteri kadar prim ödeme günü varsa malulen emekli edilmektedir. SGK üzerinden böbrek nakli yaptıranların maluliyetlerine ise “Artık böbrek rahatsızlığı kalmadı!” denilerek son verilmekte ve aylıkları kesilmektedir.
GAZETE HABERTURK - CEYDA ERENOĞLU
kaynak