8 Mart Dünya Kadınlar Günü İçin Hazırladığım Konuşma Metni
Sevgili Dostlar,
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Ve Biz Şiddet ve Zulüm Gören
Kadınların Ne Kadar Farkındayız?
Peki ya Engelli Kadınlar?
Ya da Engelli Anneler?
Kendim de engelli ve çalışan bir anne olarak Engelli insanların yaşadıkları zorlukları sizlerle paylaşmak istiyorum ve çözüm için daha duyarlı olmanızı rica ediyorum!..
Sokakta karşılaştığınız görme engelli birinin istediği yere gitmek için ne kadar zorlandığına hiç şahit oldunuz mu?
Tekerlekli sandalyesiyle bir kaldırımın başına gelip, geçmek için birilerinden yardım isteyen ve dakikalarca o kaldırımın başında bekleyen birini hiç gördünüz mü? Ülkemizde yaklaşık 9,5 milyon engelli bireyin, fiziksel kısıtlamalar yüzünden eğitim ve çalışma hayatlarında önlerine birçok engel çıkmaktadır. Bunların aşılması, sizin elinizde! Hiç düşündünüz mü yaşadığınız yerlerde çok sayıda engelli bireyle karşılaşamamanızın en önemli nedeni onların dış mekânlardan faydalanabilmelerinin çoğu durumda olanaksız olmasıdır. Bu yüzden yaşadığınız yerlerdeki engellilerin büyük çoğunluğu ne yazık ki hâlen fiziki şartlar ve gerekli çevre düzenlemeleri yapılmadığı için evlerinde hapsedilmiş durumdalar.
Bunları değiştirmek sizin elinizde!.. yeter ki biraz duyarlı olun.
Çevrenizde engelliler için yapılacak düzenlemeler birçok engellinin yaşama katılmasını sağlayacaktır. Yaşadığınız yerlerde Engelliler için yapılan rampalar onlar için bir lüks değil, ihtiyaçtır. Farkında mısınız o yüksek kaldırımların engellileri hapsettiğini, unutmayın ki bir ülkenin medeniyet seviyesi, o ülkedeki kaldırımların yüksekliğiyle ters orantılıdır.
Bugün birçok engelli hâlen ulaşım araçlarını kullanamıyor ve eğer engelliler için ulaşım çok zorsa yaşadığınız yerlerdeki her tekerlekli sandalyeliyi evlerinde mahkûm etmiş olursunuz.
....Ve çok önemli bir konu da aşırı hızdan dolayı veya emniyet kemeri takmadığı için Trafik kazasında engelli olan ya da Trafik Canavarlarına kurban giden engelli kardeşlerimizin sayısı her geçen yıl hızla artmakta ve sakın benim başıma gelmez sanmayın,Her sağlıklı insan bir engelli adayıdır!..
Çevrenizi hiç incelediniz mi, bir çok okul,Hastane, mağaza, restoran ve Kafelerde hâlen engellilerin kullanımına uygun düzenlemeler yer almamaktadır. Toplum olarak buna duyarsız kalarak yalnızlığı onların kaderi haline getirdiğimizi biliyor musunuz?
Tıpkı sizler gibi sokağa çıkmak, gezmek, alışveriş yapmak, sosyal ve kültürel etkinliklere katılmak herkesin olduğu gibi engellilerin de hakkıdır.
Engellilere karşı göstereceğimiz duyarlılık onların günlük yaşama katılmalarını sağlayacaktır. Engelli olmak, üretmeye engel değildir. Bir çok yerde engellilere tanınacak iş olanakları onların hayata dahil olmalarını sağlayacak ve çağdaş kentleşmenin önünü açacaktır. Bir şehrin sokaklarında ne kadar çok engelli görebiliyorsak o şehir o kadar gelişmiştir. Engellilerimiz için eşit yaşam koşulları oluşturma ve her türlü haklardan eşit yararlanma hakkı istiyoruz.
Bu haklardan faydalanmak biz engellilere sunulacak bir lütuf değil, Aksine bizim en temel hakkımızdır!
Ve ben ve benim gibi engelli arkadaşlarımın çoğu Hastalık, İşsizlik,Ötekileştirilme,Sağlık ve Medikal Malzemelerinin Devlet tarafından karşılanmaması veya eksik ödenmesi ve Evlenip Aile Kuramamak gibi daha bir çok engellerle savaşmaktayız!...
Türkiyeâââ¬ââ¢de bağıra bağıra yardım isteyen 9,5 milyon sessiz çığlık olarak yaşamaktayız!..
Ve Bizi duymak, anlamak için illa ki biz sizin bir yakınınız mı olmalıyız?
Kardeşiniz, çocuğunuz ya da eşiniz mi olmalıyız?
Evet çığlıklarımız sessiz, çünkü çok fazla engellerimiz var!..
Peki bizi anlamamanız için sizin engeliniz nedir!?!
Melek Deryâ Aslan
Eğitimci Yazar
4 Mart 2018 Pazar
Sevgili Dostlar,
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Ve Biz Şiddet ve Zulüm Gören
Kadınların Ne Kadar Farkındayız?
Peki ya Engelli Kadınlar?
Ya da Engelli Anneler?
Kendim de engelli ve çalışan bir anne olarak Engelli insanların yaşadıkları zorlukları sizlerle paylaşmak istiyorum ve çözüm için daha duyarlı olmanızı rica ediyorum!..
Sokakta karşılaştığınız görme engelli birinin istediği yere gitmek için ne kadar zorlandığına hiç şahit oldunuz mu?
Tekerlekli sandalyesiyle bir kaldırımın başına gelip, geçmek için birilerinden yardım isteyen ve dakikalarca o kaldırımın başında bekleyen birini hiç gördünüz mü? Ülkemizde yaklaşık 9,5 milyon engelli bireyin, fiziksel kısıtlamalar yüzünden eğitim ve çalışma hayatlarında önlerine birçok engel çıkmaktadır. Bunların aşılması, sizin elinizde! Hiç düşündünüz mü yaşadığınız yerlerde çok sayıda engelli bireyle karşılaşamamanızın en önemli nedeni onların dış mekânlardan faydalanabilmelerinin çoğu durumda olanaksız olmasıdır. Bu yüzden yaşadığınız yerlerdeki engellilerin büyük çoğunluğu ne yazık ki hâlen fiziki şartlar ve gerekli çevre düzenlemeleri yapılmadığı için evlerinde hapsedilmiş durumdalar.
Bunları değiştirmek sizin elinizde!.. yeter ki biraz duyarlı olun.
Çevrenizde engelliler için yapılacak düzenlemeler birçok engellinin yaşama katılmasını sağlayacaktır. Yaşadığınız yerlerde Engelliler için yapılan rampalar onlar için bir lüks değil, ihtiyaçtır. Farkında mısınız o yüksek kaldırımların engellileri hapsettiğini, unutmayın ki bir ülkenin medeniyet seviyesi, o ülkedeki kaldırımların yüksekliğiyle ters orantılıdır.
Bugün birçok engelli hâlen ulaşım araçlarını kullanamıyor ve eğer engelliler için ulaşım çok zorsa yaşadığınız yerlerdeki her tekerlekli sandalyeliyi evlerinde mahkûm etmiş olursunuz.
....Ve çok önemli bir konu da aşırı hızdan dolayı veya emniyet kemeri takmadığı için Trafik kazasında engelli olan ya da Trafik Canavarlarına kurban giden engelli kardeşlerimizin sayısı her geçen yıl hızla artmakta ve sakın benim başıma gelmez sanmayın,Her sağlıklı insan bir engelli adayıdır!..
Çevrenizi hiç incelediniz mi, bir çok okul,Hastane, mağaza, restoran ve Kafelerde hâlen engellilerin kullanımına uygun düzenlemeler yer almamaktadır. Toplum olarak buna duyarsız kalarak yalnızlığı onların kaderi haline getirdiğimizi biliyor musunuz?
Tıpkı sizler gibi sokağa çıkmak, gezmek, alışveriş yapmak, sosyal ve kültürel etkinliklere katılmak herkesin olduğu gibi engellilerin de hakkıdır.
Engellilere karşı göstereceğimiz duyarlılık onların günlük yaşama katılmalarını sağlayacaktır. Engelli olmak, üretmeye engel değildir. Bir çok yerde engellilere tanınacak iş olanakları onların hayata dahil olmalarını sağlayacak ve çağdaş kentleşmenin önünü açacaktır. Bir şehrin sokaklarında ne kadar çok engelli görebiliyorsak o şehir o kadar gelişmiştir. Engellilerimiz için eşit yaşam koşulları oluşturma ve her türlü haklardan eşit yararlanma hakkı istiyoruz.
Bu haklardan faydalanmak biz engellilere sunulacak bir lütuf değil, Aksine bizim en temel hakkımızdır!
Ve ben ve benim gibi engelli arkadaşlarımın çoğu Hastalık, İşsizlik,Ötekileştirilme,Sağlık ve Medikal Malzemelerinin Devlet tarafından karşılanmaması veya eksik ödenmesi ve Evlenip Aile Kuramamak gibi daha bir çok engellerle savaşmaktayız!...
Türkiyeâââ¬ââ¢de bağıra bağıra yardım isteyen 9,5 milyon sessiz çığlık olarak yaşamaktayız!..
Ve Bizi duymak, anlamak için illa ki biz sizin bir yakınınız mı olmalıyız?
Kardeşiniz, çocuğunuz ya da eşiniz mi olmalıyız?
Evet çığlıklarımız sessiz, çünkü çok fazla engellerimiz var!..
Peki bizi anlamamanız için sizin engeliniz nedir!?!
Melek Deryâ Aslan
Eğitimci Yazar
4 Mart 2018 Pazar